221.
zaten 8 milyar insan var. çok olanın değeri azalır. bu değeri daha da düşürmeye gerek yok.
kaldı ki kendi insanımı üretip sonra da memur olması için mücadeleye mahkum edeceğim bir cehennem vaadiyle mi çocuk yapayım? bunu şeytan olsa yapmaz. bunlar ziyadesiyle yanlış şeyler.
o değil de koskoca galakside, uzayda falan bulunuyoruz ve galakside uğraştığımız işlere bak: memur olmak, esnaf olmak, kayınçonun kamyoneti satması... falan... hiç yakışmıyor.
kaldı ki kendi insanımı üretip sonra da memur olması için mücadeleye mahkum edeceğim bir cehennem vaadiyle mi çocuk yapayım? bunu şeytan olsa yapmaz. bunlar ziyadesiyle yanlış şeyler.
o değil de koskoca galakside, uzayda falan bulunuyoruz ve galakside uğraştığımız işlere bak: memur olmak, esnaf olmak, kayınçonun kamyoneti satması... falan... hiç yakışmıyor.
devamını gör...
222.
zor. 2 tane var, karimdan da bosanali 5 yil oldu. yani cok zor bakmasi. yardimci olcak sozluk kad...saka saka yok. ulan ya alemsin fare. evet.
devamını gör...
223.
çok büyük sorumluluk. çok büyük.. ( bedava çocuk bakacağız diye iş arasalar, işsiz kalacakları kesin, kendilerine bakamayan iki yetişkinden "en az üç çocuk.. yetmez dört çocuk" talimatıyla çocuk isteyen kafaların ürünü ebeveynler ve geleceksiz çocuklar toplumuna dönüştük.)
çocuk sahibi olmak meselesini, sadece biyolojik yeterlik başıboşluğunda bırakmayan bir kamusal sorumluluk ve kontrol olmalı..
çocuk sahibi olmak meselesini, sadece biyolojik yeterlik başıboşluğunda bırakmayan bir kamusal sorumluluk ve kontrol olmalı..
devamını gör...
224.
bunun ne demek olduğunu bilmiyorum. tecrübe etmek nasip olmadı.
fakat bir kız evladım olsun isterdim hep. ben bunu gerçekten çok isterdim.
fakat bir kız evladım olsun isterdim hep. ben bunu gerçekten çok isterdim.
devamını gör...
225.
bir zamanlar benim için güzel bi hayaldi. sonra hayalimizi öldürdük, şimdiler de bir düşünce, ne hayal ne gerçek.
devamını gör...
226.
ben istiyordum aslında. benden çok fedakar, çok ilgili ve sevgi dolu harika bir anne olurdu.
son birkaç senem. sonra meapoz filan derken zaten mümkün olmicak.
tamam çocuk sahibi olmama izin vermiyorsun, en azından sevgilimle aynı evde yaşamama izin ver tanrım.
son birkaç senem. sonra meapoz filan derken zaten mümkün olmicak.
tamam çocuk sahibi olmama izin vermiyorsun, en azından sevgilimle aynı evde yaşamama izin ver tanrım.
devamını gör...
227.
çocuk sahibi olmak imtihanın en büyüğüdür.cocugu ülkesine,kutsal değerlere bağlı olarak yetiştirirse ne mutlu bunun tersi de var. çocuk asi oluyor. işlemediği suç kalmıyor.allah hayırlı nesiller yetiştirmek için emek çekenlerin emeklerini zayii etmesin.amin
devamını gör...
228.
yeryüzündeki en güzel şeylerden biridir. geri dönüşü yoktur. ve kapatma tuşu olmayan tatlı alarma sahip olursun.
devamını gör...
229.
dikkat edilirse konunun dilimizde ifadesi bile sorunlu: çocuk "sahibi"! olmak..
sahiplik bir mülkiyet ifadesidir. mülkiyete konu olan şeyler, mal olarak görülen tanımlanan şeylerdir. örn: köleler de -kadın çocuk erkek farketmeksizin- feodal düzende sahiplerinin malı sayılır.
mülkiyet düzenince, sahiplerinin mallarını istediklerince kullanabilme hakları vardır.
adalet, hukuk da bunu öngörür: adalet mülkün temeli sayılır.
kapitalist sistem, üretim ilişkisi yönünden feodalizmi her ne kadar değiştirmiş olsa da, kültürel ve mülkiyet yönünden, çocuk ve kadın konusunda feodal kültürel mirasını sürdürme yanlısıdır. ( çünkü bu ona kadın ve çocuk emek ve işçiliğini çok daha ucuza istihdam imkanı verir.)
eti senin kemiği benim pahasına ustaya çocuğu sunmak, bir sömürü değil övgüye değer bir ebeveynlik olarak görülür. hatta çocuğun geleceği yönünden, çocuk için yararlı olarak kabul edilir. (oysa sanayinin tamamı sermaye sahipleri ve mirasçılarınındır ve hiçbiri bir ustaya çırak verilmemiştir.işte koçlar, sabancılar vd.)
daha fazla da kafa ütülemeden belirtelim ki:
çocuklarımız da kadınlarımız da mal ve sahipliğimizde değillerdir ve öyle görülmemelidirler.
sahiplik bir mülkiyet ifadesidir. mülkiyete konu olan şeyler, mal olarak görülen tanımlanan şeylerdir. örn: köleler de -kadın çocuk erkek farketmeksizin- feodal düzende sahiplerinin malı sayılır.
mülkiyet düzenince, sahiplerinin mallarını istediklerince kullanabilme hakları vardır.
adalet, hukuk da bunu öngörür: adalet mülkün temeli sayılır.
kapitalist sistem, üretim ilişkisi yönünden feodalizmi her ne kadar değiştirmiş olsa da, kültürel ve mülkiyet yönünden, çocuk ve kadın konusunda feodal kültürel mirasını sürdürme yanlısıdır. ( çünkü bu ona kadın ve çocuk emek ve işçiliğini çok daha ucuza istihdam imkanı verir.)
eti senin kemiği benim pahasına ustaya çocuğu sunmak, bir sömürü değil övgüye değer bir ebeveynlik olarak görülür. hatta çocuğun geleceği yönünden, çocuk için yararlı olarak kabul edilir. (oysa sanayinin tamamı sermaye sahipleri ve mirasçılarınındır ve hiçbiri bir ustaya çırak verilmemiştir.işte koçlar, sabancılar vd.)
daha fazla da kafa ütülemeden belirtelim ki:
çocuklarımız da kadınlarımız da mal ve sahipliğimizde değillerdir ve öyle görülmemelidirler.
devamını gör...
230.
evlilik ve çocuk sahibi olmak bir başarı, tersi ise başarısızlık, eksiklik gibi algılandığı için insanlar çocuk kazanmayı önemsiyorlar. aslında insanların neyi ne kadar bilinçli tercih ettikleri tartışmalıdır. bilinçli insandan çok bilinçsiz insan var. bu da maalesef anne babaların hevesine kurban gitmiş çocuklar anlamına geliyor.
herkesin üreyebiliyor olması büyük bir felaket.
herkesin üreyebiliyor olması büyük bir felaket.
devamını gör...
231.
ebeveyn olmaktir. yorucu ama guzeldir. evet.
devamını gör...
232.
devamını gör...
233.
yav sahibi olamazsınız hiçbir şeyin diyorum.
çocuk besleyin, çocuk büyütün ya da aaaa bir fikrim var:
çocuk yetiştirin ne güzel olur bak hiç gelmedi kimsenin aklına birimmm.
çocuk besleyin, çocuk büyütün ya da aaaa bir fikrim var:
çocuk yetiştirin ne güzel olur bak hiç gelmedi kimsenin aklına birimmm.
devamını gör...
234.
aptalsanız doğurmayın allah aşkına doğurduğun çocuklardan squid game kurayım a cahil a ruh hastası seks manyakları.
devamını gör...
235.
abi oyle bi cocuk yapmayin diyosunuz ki sanki yataga kariyi degil sizi aticaz. sanane derler adama, kadinla kocasi arasindaki ise millet neden karisiyor.
devamını gör...
236.
neden olacakmışız ki? kime ne faydası var bunun?
ilkel ölümsüzlük güdünün andavalca tatmini. salt kendi spermlerimiz ve yumurtalıklarımızdan olan şeyleri sevme bencilliği ve şımarıklığı. ekolojinin tahribatı.
neyse. uzatırdım da, sözlükte çocuk sahibi olan çok değerli dostlarım var. sustum.
tanım: yaww hee hee, çok kutsal bir şeydir hee hee.
ilkel ölümsüzlük güdünün andavalca tatmini. salt kendi spermlerimiz ve yumurtalıklarımızdan olan şeyleri sevme bencilliği ve şımarıklığı. ekolojinin tahribatı.
neyse. uzatırdım da, sözlükte çocuk sahibi olan çok değerli dostlarım var. sustum.
tanım: yaww hee hee, çok kutsal bir şeydir hee hee.
devamını gör...
237.
bir taraftan çok istediğim bir taraftan da çok korktuğum bir şey.
hayatımdaki baba adayının çok güzel bir baba olacağından asla şüphem yok eğer bir evladımız olursa öyle bir babası olacağı için çok şanslı olacak buna eminim.
ama peki ya ben, iyi bir anne olabilecek miyim korkusu, anneliği her düşündüğümde bütün zihnimi kaplıyor.
çünkü yaşadığım anksiyete bana bütün olumsuzlukları düşündürüyor. benim için güzel tarafları siliniyor da sanki her şeyin hep kötü tarafları kalıyor gibi. aslında buna türkiye'de yaşamak da bir etken sanırım. her gün okuduğumuz onlarca olumsuz haberle nasıl pollyannacılık oynayabiliriz ki. kadın cinayetleri, çocuk cinayetleri, masumların sürekli öldürülmesi gibi bir sürü şey hepsi git gide artıyor. şu an anne değilim belki ama bir ablayım kardeşimin yarı annesi gibiyim o okula, kursa ya da arkadaşlarıyla vakit geçirmeye giderken bile (yaşı 18) aklıma binbir türlü şey geliyor, sürekli irtibat halinde olmak istiyorum çünkü korkuyorum, çok korkuyorum. dünya çok kötü bir yer olmaya devam ediyor. böyle kötü bir dünyada iyilerin hayatta kalması git gide güçleşiyor. işte bütün bunlar ve bunlara ek olarak çevremde gördüğüm anneler hiç biri bana örnek değil hepsi şikayetçi çocuklarının her şeyinden şikayetçiler bir tane de şükredenine rastlamadım. hep anneliğin zor taraflarını gösterdiler bana hiç iyi bir yanını anlatan olmadı. şimdi ben nasıl çocuk sahibi olacağım?
hayatımdaki baba adayının çok güzel bir baba olacağından asla şüphem yok eğer bir evladımız olursa öyle bir babası olacağı için çok şanslı olacak buna eminim.
ama peki ya ben, iyi bir anne olabilecek miyim korkusu, anneliği her düşündüğümde bütün zihnimi kaplıyor.
çünkü yaşadığım anksiyete bana bütün olumsuzlukları düşündürüyor. benim için güzel tarafları siliniyor da sanki her şeyin hep kötü tarafları kalıyor gibi. aslında buna türkiye'de yaşamak da bir etken sanırım. her gün okuduğumuz onlarca olumsuz haberle nasıl pollyannacılık oynayabiliriz ki. kadın cinayetleri, çocuk cinayetleri, masumların sürekli öldürülmesi gibi bir sürü şey hepsi git gide artıyor. şu an anne değilim belki ama bir ablayım kardeşimin yarı annesi gibiyim o okula, kursa ya da arkadaşlarıyla vakit geçirmeye giderken bile (yaşı 18) aklıma binbir türlü şey geliyor, sürekli irtibat halinde olmak istiyorum çünkü korkuyorum, çok korkuyorum. dünya çok kötü bir yer olmaya devam ediyor. böyle kötü bir dünyada iyilerin hayatta kalması git gide güçleşiyor. işte bütün bunlar ve bunlara ek olarak çevremde gördüğüm anneler hiç biri bana örnek değil hepsi şikayetçi çocuklarının her şeyinden şikayetçiler bir tane de şükredenine rastlamadım. hep anneliğin zor taraflarını gösterdiler bana hiç iyi bir yanını anlatan olmadı. şimdi ben nasıl çocuk sahibi olacağım?
devamını gör...
238.
bir insan durduk yere niye çocuk sahibi olmak ister ki? hiç akıl işi değil. peki neden ister öyleyse? cevap basit: elbette akıl etmediği için. evet.
toplumun %99.9'u karambole çocuk sahibi oluyor. ilkel bir kodlanmaya yenik düşüp durduk yere ömürlerini ipotek etmeyi marifet sanıyorlar. üremeye kodlanmak ne lan? ürememiz gerektiğini kim söyledi? doğanın işleyişiymiş evrimmiş falanmış... çok da s..mdeydi. ben öldükten sonra değil insanlık, komple evren de yok olabilir. çok derdimdi insanlık türünün devamı...
kimisi de öldükten sonra hatırlanmak ve iz bırakmak istiyormuş dünyada. göt vasıtası ile gülünecek şeyler bunlar. seni max torunun hatırlar. ki o da çok bi tarafına takmaz. üç beş yılda bir anımsarsa işte... torundan sonra yine yoksun zaten. izin mizin kalmayacak. kaldı ki izimi s..yim. ben ölmüşüm gitmişim neymiş efendim? izim kalıyormuş. komik. haberim olacak mı bari?
çocuk sahibi olanların max motivasyon: yaşlanınca büze kim bakacah? he?
bir insan niye hiç var olmamış birinin özlemini duyup da onu durduk yere var edip hadi tüm sevgimi ve ömrümü sana adıyorum der ki? bu, "bana rahat battı" demekten başka bir şey değildir. nedeni basit. hayatın anlamsızlığını idrak edecek bir akla sahip olmasa da bunu içsel olarak hisseder ve kendince tutunulacak bir anlam uydurmak için bu yola başvurur. diğer yandan kendi değerini inşa edemeyenler de daima başka şeylerden medet umarlar.
geçenlerde bir video çıktı karşıma, videodaki adam "çocuk sahibi olmak bana göre dünyadaki en büyük bela" diyor. videonun yorumlarında da insanlar konuyu tartışmışlar. dikkatimi şu çekti ki adama sinirlenen kitle ya dindar tiplerden ya doğru düzgün türkçe bile yazamayan kişilerden ya da anlattıkları asla anlaşılmayan tiplerden oluşuyor. işte çocuk sahibi olmayı matah bir şey sananların nasıl tipler olduğuna dair ufak bir sinyal. idrak yetisi gelişmiş biri çocuk sahibi olmayı elbette özgürlüğe vurulan bir pranga ve külfet olarak görür. var oluşuna fellik fellik anlam icat etme gafletiyle uğraşmaz. uydurma işler peşinde değildir.
insanın bu tip acziyetleri ve yoktan var ettiği şeylere tapınması beni her zaman rahatsız etmiştir.
toplumun %99.9'u karambole çocuk sahibi oluyor. ilkel bir kodlanmaya yenik düşüp durduk yere ömürlerini ipotek etmeyi marifet sanıyorlar. üremeye kodlanmak ne lan? ürememiz gerektiğini kim söyledi? doğanın işleyişiymiş evrimmiş falanmış... çok da s..mdeydi. ben öldükten sonra değil insanlık, komple evren de yok olabilir. çok derdimdi insanlık türünün devamı...
kimisi de öldükten sonra hatırlanmak ve iz bırakmak istiyormuş dünyada. göt vasıtası ile gülünecek şeyler bunlar. seni max torunun hatırlar. ki o da çok bi tarafına takmaz. üç beş yılda bir anımsarsa işte... torundan sonra yine yoksun zaten. izin mizin kalmayacak. kaldı ki izimi s..yim. ben ölmüşüm gitmişim neymiş efendim? izim kalıyormuş. komik. haberim olacak mı bari?
çocuk sahibi olanların max motivasyon: yaşlanınca büze kim bakacah? he?
bir insan niye hiç var olmamış birinin özlemini duyup da onu durduk yere var edip hadi tüm sevgimi ve ömrümü sana adıyorum der ki? bu, "bana rahat battı" demekten başka bir şey değildir. nedeni basit. hayatın anlamsızlığını idrak edecek bir akla sahip olmasa da bunu içsel olarak hisseder ve kendince tutunulacak bir anlam uydurmak için bu yola başvurur. diğer yandan kendi değerini inşa edemeyenler de daima başka şeylerden medet umarlar.
geçenlerde bir video çıktı karşıma, videodaki adam "çocuk sahibi olmak bana göre dünyadaki en büyük bela" diyor. videonun yorumlarında da insanlar konuyu tartışmışlar. dikkatimi şu çekti ki adama sinirlenen kitle ya dindar tiplerden ya doğru düzgün türkçe bile yazamayan kişilerden ya da anlattıkları asla anlaşılmayan tiplerden oluşuyor. işte çocuk sahibi olmayı matah bir şey sananların nasıl tipler olduğuna dair ufak bir sinyal. idrak yetisi gelişmiş biri çocuk sahibi olmayı elbette özgürlüğe vurulan bir pranga ve külfet olarak görür. var oluşuna fellik fellik anlam icat etme gafletiyle uğraşmaz. uydurma işler peşinde değildir.
insanın bu tip acziyetleri ve yoktan var ettiği şeylere tapınması beni her zaman rahatsız etmiştir.
devamını gör...