çamurdan yaptığımız çanak çömlekler, kurusun ve kırılmasın diye önünde nöbet tuttuğum çok olmuştur.
devamını gör...
teneffüstür. zaman kaybetmemek için dışarıya koşarak çıkılır, zaman kazanmak için sınıfa sürünerek girilir. 5 dakikadan 10 dakikadan bahsediyoruz. neler sığdırırdık. keşke 5 dakikanın değerini şu anda da o şekilde biliyor olabilsek.
devamını gör...
o zamanlar boyum kadar olan oyuncak ördeğim vakvak...
devamını gör...
boncuklu tabanca.
devamını gör...
bayramlarda mahallede şeker toplamak. üstüne tanımam.
devamını gör...
oyuncak ve çikolata.
devamını gör...
(bkz: atari) & (bkz: tetris) & (bkz: bisiklet) & (bkz: paten)
devamını gör...
düşündüm de nesnesel olarak bir şey bulamadım. zaten normal bir çocuk değil mişim. oyuncaklarım, yiyecekler vs. hiç önemli olmadı hayatımda. hâlâ böyleyim. benim için hep sevdiğim insanlar kıymetli oldu. laf söyletmez, toz kondurmazdım. hâlâ böyle ve sanırım böyle de devam edecek.
devamını gör...
bayram harçlıklarım
devamını gör...
sokak oyunları. tebeşirle yere çizilen sek sek, elektrik kablosundan yada urgandan olan atlama ipi, plastik topla istop, herhangi bir nesneyle yağ satarım bal satarım, ebelemece, her deliğe güvenle saklanılabilen saklambaç, sokaktaki en güzel taşlarla oynanılan 9 taş, güçlü güçsüz analizinin yapıldığı yakan top, açık havada yapılan kim ne getirdiyse önemsenmeden yenen ve favori paketli ürünü "piknik" bisküvi olan piknikler, sokağın ortasına iple kurulan voleybol sahası, köşeye kadar bir tur bisiklet binmece( kimde varsa artık),sayamacağım ve unuttuğum niceleri ama en önemlilerinden akşam ezanı okunurken eve son sürat koşusu sokak oyunlarından sadece hatrımda kalanlar.
devamını gör...
(bkz: futbol topu)
devamını gör...
boncuklu tabanca
tasolar
bilyeler
devamını gör...
bir audi marka arabam vardı. babam bana, hemen hemen her kız çocuğuna alındığı gibi oyuncak bir bebek almıştı. oysa ben vitrinde o arabayı görmüştüm ve bebek istemediğimi, onu istediğimi söylemiştim. her istediğimi yapan adam, ne hikmetse inat etmiş, almamıştı onu.

sonra ben birkaç saat boyunca ağlayınca (lanet bir çocuktum, kabul ediyorum) zırıltıma dayanamayıp arabayı almıştı bana. nereye gitsem yanımda götürürdüm. hele o açılan kapılarına, kaportasına, bagajına aşıktım.

kazık kadar olduğumda bile senelerce durdu o araba bende. sonra ne oldu da verdim birilerine hatırlamıyorum ama, geçen yine özledim "keşke vermeseydim" dedim.

kahverengiydi. tam hatırlamıyorum ama şuna benziyordu, eski bir modeldi:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
(görsel, hobbylandbg. com'dan alıntı)
devamını gör...
futbol oynamak için gereken arkadaşların oynamaya müsait olması durumu. daha doğrusu futbol oynayacak birilerinin olması.
devamını gör...
uyumadan önce kurduğum masum hayaller.
devamını gör...
sevgiden kaynaklı bir sloganım vardı;

"ya babam ya makarna"
devamını gör...
suyun içindeki halkaları çubuğa girdirmeye çalıştığımız bir oyuncak vardı.
bir de ateri. oyuncak bebek. yazı tahtası vardı istediğin an siliniyordu , elektronik bir şey.
devamını gör...
çocukken yanında olan insanlar.
çocukken o insanların bir gün yok olabileceğini düşünmeyiz.
devamını gör...
arkadaşlık . çünkü çocukların arkadaşlığı çıkarsız,saf olur.
devamını gör...
100.
büyük olmaktır. büyüdükten sonra kıymetinin olmadığını anlarsınız.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"çocukken inanılmaz kıymetli olan şeyler" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim