381.
anneme sarılmak öpmek ...
devamını gör...
383.
anne babanın seninle oyun oynaması. gelmiş 40 yaşındaki adam karşında at taklidi yapıyor, bir daha hayatının hangi evresinde yaptırabilirsin ki insana bunu?
devamını gör...
384.
devamını gör...
385.
barbie bebek
devamını gör...
386.
vişneli bardak meybuz yemek, mahalle maçı yapmak ya da saklambaç oynamak falan değilmiş benim için.
benim için çocukluğumda inanılmaz kıymetli olan miss gibi dünyadan bir haber uyumakmış. çocukken uyumak kıymetliymiş. bilemedik kıymetini.
benim için çocukluğumda inanılmaz kıymetli olan miss gibi dünyadan bir haber uyumakmış. çocukken uyumak kıymetliymiş. bilemedik kıymetini.
devamını gör...
387.
futbolcu kartları tasolar ve gaflik misket.
devamını gör...
388.
futbol topu.
ama bildiğin pahalıydı. elle falan yapılıyormuş o yıllarda meğer.
ama bildiğin pahalıydı. elle falan yapılıyormuş o yıllarda meğer.
devamını gör...
389.
sokaklar.
devamını gör...
390.
okuldan geldikten sonra bir süre top oynardık, ezanla birlikte eve geçerdik. meşin top yok tabi. varsada o bir süre oynar sonra topu alır giderdi :) o kimi isterse oyuna onu alırdı :) akşam da cozby ailesi, susam sokağı ne denk gelirse izlerdik :) vay be...
devamını gör...
391.
bütün harry potter kitaplarım ve posterlerim.
ayrıca da böyle koskocaman kel bi kafası kafasına nazaran ufak bir bedeni olan garip bi' bebeğim vardı. anaokuluna kaydolurken istemişlerdi bağış gibi galiba. o çok kıymetliydi. yaz tatiline girerken "benim bebeğim, niye bırakıyomuşum" diyerek öğretmenle kavga dövüş eve getirmiştim. o bebeği hiç, 1 tane bile bebeği olmayan bi' arkadaşıma hediye etmiştim sonra da. **
harry potter kitaplarının akıbeti ne oldu peki?
bütün seriyi, içinde bir iki tane ilk baskı olan, yky'nin o en eski şömizli mömizli serisini, evet benim 72 kez okuduğum, gönül bağı kurduğum kitapları ve 25 yaşına geldiğim halde hala severek kullandığım harry potter baskılı nevresimimi, evet hepsini kuzenimin kızına verdim. *
ayrıca da böyle koskocaman kel bi kafası kafasına nazaran ufak bir bedeni olan garip bi' bebeğim vardı. anaokuluna kaydolurken istemişlerdi bağış gibi galiba. o çok kıymetliydi. yaz tatiline girerken "benim bebeğim, niye bırakıyomuşum" diyerek öğretmenle kavga dövüş eve getirmiştim. o bebeği hiç, 1 tane bile bebeği olmayan bi' arkadaşıma hediye etmiştim sonra da. **
harry potter kitaplarının akıbeti ne oldu peki?
bütün seriyi, içinde bir iki tane ilk baskı olan, yky'nin o en eski şömizli mömizli serisini, evet benim 72 kez okuduğum, gönül bağı kurduğum kitapları ve 25 yaşına geldiğim halde hala severek kullandığım harry potter baskılı nevresimimi, evet hepsini kuzenimin kızına verdim. *
devamını gör...
392.
10 kuruşa alınan futbol kartları
devamını gör...
393.
kağıt. evet bildiğin düz çizgisiz kağıt. o kadar değerliydi ki boş beleş çizim yapmak için kullanamazsınız. dedem not aldığı arkası ya da bir kısmı boş karalama kağıtlarını verirdi oyalanayım diye. bundan mıdır bilinmez hala kağıtları tamamını doldurmadan bırakmam.
devamını gör...
394.
bayramlar ve kocaman ailem.
zaman geçtikçe herkes kendi ailesini kurdu, herkesin kendi dertleri oldu, küsenler uzaklaşanlar oldu yazık oldu anlayacağınız
zaman geçtikçe herkes kendi ailesini kurdu, herkesin kendi dertleri oldu, küsenler uzaklaşanlar oldu yazık oldu anlayacağınız
devamını gör...
395.
o zaman için en kıymetli olan oyuncaklarım eşyalarımdı. şimdilerde o zamanları düşününce en kıymetlisi dertlerin küçüklüğü ve dünyanın kötülüğünü farkında olmamak diyebilirim. her şeyden habersizdik sanki. her şey iyi ve güzel gözüküyordu.
devamını gör...
396.
mp4 player ve kulaklık.
devamını gör...
397.
oje.
devamını gör...
398.
zaman.
devamını gör...
399.
yazın, gece olmuş, akrabalar toplanmış ve balkon veya veranda da onlar otururken senin uykun gelmiş. hafif serinlemiş havada, sen annenin kucağında uyuklarken, arkadan fon müziği gibi hafif kulağına çalınan akraba dedikodusu. orada zamanı dondurmak isterdim ben.
devamını gör...
400.
devamını gör...