çocukken inanılmaz kıymetli olan şeyler
başlık "shadamehr" tarafından 13.11.2020 16:15 tarihinde açılmıştır.
41.
zamandır, çocukluğun ta kendisidir en kıymetli olan.
devamını gör...
42.
yeni alinan ayakkabilar cok kiymetli olurdu. ozellikle isikli ayakkbilar,giymeye kiyilmazdi. bayramliklar keza cok ozel olurdu. gezmelerden gezmelere giyilen kiyafetlerdi.
devamını gör...
43.
taso.
bir zamanlar çocukluğun para birimiydi.
bir zamanlar çocukluğun para birimiydi.
devamını gör...
44.
5 kuruşa alınan (bkz: düdüklü şeker).
devamını gör...
45.
yürüyen bebek, 40 cm boyunda saçını sallaya sallaya yürüyüp bir de şarkı söyleyen bebek. benim vardı ama hiç oynayamadım çünkü çok kıymetli olduğundan bir çocuğa verilmezdi. pili olmazdı, gelenlere kısacık bir gösteri yapılacağı zaman sağdan soldan bulunan pillerle 3-5 dk çalıştırılır sonra hüzünlü yalnızlığına terk edilirdi. 35 sene sonra bebeğime bakıyorum da ne o oynanıp eskimiş ne ben hevesimi alarak büyümüşüm.
devamını gör...
46.
(bkz: ash tasosu)
devamını gör...
47.
metal kasalı beyblade'dir.
büdüt: nokta.
büdüt: nokta.
devamını gör...
48.
mahalledeki arkadaşlarla taso ve futbolcu kartlarıyla oynamak ve akşam eve bol kart ve tasolarla gitmek kıymetliydi sanırım.
devamını gör...
49.
çizgi romanlarımdı, kitaplığa sığmayacak kadar çok, o yüzden elma kasalarında saklardım, kızılmaske, zagor, mandrake, tommiks, teksas, mister no, teks, yüzbaşı volkan...
devamını gör...
50.
sabahın erken saatlerinde tv'da yayınlanan çizgifilmler.
devamını gör...
51.
(bkz: 90'larda çocuk olmak)
"güvenli" sokak kültürü ve maneviyatı: misal, anahtarı unuttun komşu teyzen hemen sana sahip çıkar eve çağırır doyurur, gece yarısı bile sokakta oynar - hatta karnını bile kapı önünde taze ekmeğe salça sürer yer, çekirdek çitler ama yine süpürgeyle temizler, kız-erkek fark etmeksizin cümbür cemaat eğlenir, ip atlar, yakalambaç oynar çığlık çığlığa bağırsan da hiç kimse bir şey demez, herkes birbirini tanır, çocuktur eğlensin coşsun der... harbi şu döneme ve teknolojik odaklı nesile bakınca çok şanslıymışız...
"güvenli" sokak kültürü ve maneviyatı: misal, anahtarı unuttun komşu teyzen hemen sana sahip çıkar eve çağırır doyurur, gece yarısı bile sokakta oynar - hatta karnını bile kapı önünde taze ekmeğe salça sürer yer, çekirdek çitler ama yine süpürgeyle temizler, kız-erkek fark etmeksizin cümbür cemaat eğlenir, ip atlar, yakalambaç oynar çığlık çığlığa bağırsan da hiç kimse bir şey demez, herkes birbirini tanır, çocuktur eğlensin coşsun der... harbi şu döneme ve teknolojik odaklı nesile bakınca çok şanslıymışız...
devamını gör...
52.
bayram harçlıklarını biriktirerek alınan her şey. sokakta oynadığımız akşam ezanından önceki son dakikalar. sabah herkesin uyuduğu vakitte izlenen çizgi filmler. yeni alınan okul çantası... çocukken hayattan tat almak simdiki gibi zor değildi o yüzden saymakla bitmeyecektir.
devamını gör...
53.
1 tl.
devamını gör...
54.
ülker halleyydi. anasını satayım bitmesin diye fare gibi etrafını döne döne kemirdim. sonra ikiye ayırıp ortasındaki marsmellosunu yallayarak bitiridim. ve tekrar birleştirip kemirirdim. yarıçapı azalıp parmakla tutulamayacak hale gelince de ağzıma atar bitene kadar emerdim.
devamını gör...
55.
taso’larımdı kesinlikle. mahallede kız, oğlan demeden hepsininkini toplardım. vay be, ne günlerdi.
devamını gör...
56.
misket, gazoz kapağı, taso, bisiklet, atari.
devamını gör...
57.
çocukken sorulsa misketlerim diyeceğim; ama şimdi dönüp bakınca aslında özgürce sokaklarda oynamakmış şeklinde yanıtlayabileceğim başlık.
o kadar kötü bir hale geldik ki; şimdiki çocuklar evde; dört duvar arasında, tamamen dijital bir şekilde büyüyorlar maalesef. şehirlerde yaşayan çocuklardan kaç tanesi erik ağacına çıkmıştır, komşudan habersiz dutlarını yemiştir, sabahtan akşama mahalle maçı yapmıştır, biz şanslıymışız.
o kadar kötü bir hale geldik ki; şimdiki çocuklar evde; dört duvar arasında, tamamen dijital bir şekilde büyüyorlar maalesef. şehirlerde yaşayan çocuklardan kaç tanesi erik ağacına çıkmıştır, komşudan habersiz dutlarını yemiştir, sabahtan akşama mahalle maçı yapmıştır, biz şanslıymışız.
devamını gör...
58.
ikili lacivert tokalarım vardı. bir gün anaokuluna gittik her zamanki gibi annem bırakıyo beni. tuvalete girdik, pat diye bişi düştü aaa tokam tuvalet deliğinden bana el sallıyo. allam ben bi üzül bi ağla tuvaletin başına oturdum bakıp bakıp ağlıyorum. diğeri kaldı saçımda. bi keresinde de düdüklü şekerimin düdüğü pazarda mazgallara düşmüştü onun için de çok ağıt yakmıştım. o zamandan belliymiş saçma şeylere çok değer verdiğim.
devamını gör...
59.
ansiklopedilerim ve kitaplarım. hala da çok kıymetlilerdir.
devamını gör...
60.
şimdiki aklımla çocukluğun kendisi diyeceğim.
devamını gör...