461.
kalın taso, orjinal beyblade.
devamını gör...
462.
renkli avize taşları. bunları hurdacılardan alır para gibi kullanırdık. en çok biriktiren en zengin idi.
devamını gör...
463.
son kalan eti puf.
devamını gör...
464.
1 tl mesela. şuan hiçbir şey alamıyorsun bu paraya ama o zamanlar her şeye yetiyordu.
devamını gör...
465.
bayram tatilleri
devamını gör...
466.
zaman kıymetliydi, çünkü yoktu.
devamını gör...
467.
misketlerim, onlara verdiğim değeri şu an başka bir şeye veriyor muyum emin değilim.
devamını gör...
468.
kuzenlerimin devasa bir taso birikimi vardı. her gün sabah erkenden kalkarlar, bakkala gidip cipsleri yoğura yoğura tasolu olanı bulurlar, sonra da hepsini bir yerde biriktirirlerdi.
üstelik yine hepsi sokakta çok çeşitli meziyetlerle insanların tasona el koyarlardı. kepmek, kepilmek benim için o dönemin en havalı şeylerinden biriydi.
o taso birikimi benim gözümde aşırı kıymetliydi, ben bir daha hiç öyle emek hiç öyle özveri görmedim.
üstelik yine hepsi sokakta çok çeşitli meziyetlerle insanların tasona el koyarlardı. kepmek, kepilmek benim için o dönemin en havalı şeylerinden biriydi.
o taso birikimi benim gözümde aşırı kıymetliydi, ben bir daha hiç öyle emek hiç öyle özveri görmedim.
devamını gör...
469.
misket ve tasolarım.
devamını gör...
470.
futbol topum. o zamanlarda sağlamını bulmak çok zordu. aldığın top en fazla 1 haftaya patlardı. bana hediye gelmişti. onun için çok değerliydi benim için.
devamını gör...
471.
bmx bisikletim ve onu tamir ettiğim takım taklavatım. harçlık buldum mu? tornavida, pense vb. gibi takımlar alırdım. çukulata, bisküvi, bakkal çakkal pek beni cezbetmezdi.
devamını gör...
472.
tüfeğim, teneke arabam. misafir çocuklar eve gelince çaktırmadan divanın altına iterdim onları çünkü hep kırarlardı.
devamını gör...
473.
tasolar, oyun kartları, bilyeler, sek sek ve 5 taş için güzel taşlar...
devamını gör...
474.
okuldan sonra dışarda geceye kadar ip atlamak, oyun oynamak..
devamını gör...
475.
yaşamak, bilgisayar ve sokak oyunları, misketler, topumuz.
devamını gör...
476.
misket ve tasolar.
devamını gör...
477.
çocukken dedemin bir müzik kutusu almıştı bana. böyle açınca balerin döneninden. mahalledeki herkesin oda dolusu oyuncağı varken benim bir oyuncağım oydu ama hiçbir şeye değişmezdim o müzik kutusunu. uzun süre muhafaza etmeyi başardıktan sonra yirmili yaşlara gelince daha fazla dayanamaz hale gelmişti, çok ağlamıştım kırılınca öyle kıymetliydi.
devamını gör...
478.
aşağıda arkadaşlar ile ip atlamak, saklambaç vs grup oyunları oynamak.
devamını gör...
479.
devamını gör...
480.
pazar günleri anne ve babayı uyandırmadan kardeşimle birlikte bilgisayarların başına geçer oyun oynar veya tv'den barbie'yi izlerdik..
devamını gör...