çocukken inanılmaz kıymetli olan şeyler
başlık "shadamehr" tarafından 13.11.2020 16:15 tarihinde açılmıştır.
441.
kontör.
devamını gör...
442.
kıyafet çizimlerim.
devamını gör...
443.
bayramda topladığım şekerler! onları saymak ve saklamak benim için her şeydi
devamını gör...
444.
kesinlikle zaman....
devamını gör...
445.
benim için o zamanlarda da paraydı.
devamını gör...
446.
çocukken kendimi ve yaşantımı epey kıymetli bulurdum. ana karakter gibiydim, kahramandım romanımda. bir roman varmış da, tüm insanlık için kopyala yapıştırdan ibaretmiş meğer.
devamını gör...
447.
çok şey vardı sanırım. hatta şimdikinden daha fazla olsa gerek. tasolarım, misketlerim, beybladelerim, kartlarım, kramponlarım, para toplayarak aldığımız yağmurlu havada kulağı sıyırınca hayatın tam ortasına sıçan 3 liralık top (evine götüren kişi betona koyarsa havası iner ve diğer gün topu çıkardığında aşağılayıcı bakışlara maruz kalır) bayramlığım, kötü bilgisayarım, abim evlenince bana kalan playstation 2 ve onun cdleri, sırasıyla shaiya, goley, lol hesaplarım ve daha aklıma gelmeyen niceleri. şu yaşıma gelmişim, ulan nelere kafayı takmışım demem gerekirken çoğunu kaybettiğim için inanılmaz pişmanım.
devamını gör...
448.
o kadar çok şey vardı ki :)) 90'larda çocuk olmak gerçekten güzeldi.
-sokakta oyun oynamak (özellikle yakan top ve istop :))
-tasolarım
-ışıklı sor ayakkabım (yeni alınınca hemen dışarıda giymeye kıyamayıp günlerce baş ucuma koyar uyurdum :))
-tadelle ve ülker napoliten çikolata
-aile ve arkadaşlık ilişkilerinin daha sıkı fıkı olması. o zaman küçüktük hiç bir derdimiz yoktu ama şimdi büyüdük ve herkes kendi hayatını idame ettirme derdinde ister istemez.
-belirli gün ve haftalarda (23 nisan, 19 mayıs vb) yapılan törenler. tertemiz okul kıyafetleri ile heyecanla giderdim, bazen şiir okurdum bazen sadece trampet eşliğinde yürüyüş yapardık.
-sokakta oyun oynamak (özellikle yakan top ve istop :))
-tasolarım
-ışıklı sor ayakkabım (yeni alınınca hemen dışarıda giymeye kıyamayıp günlerce baş ucuma koyar uyurdum :))
-tadelle ve ülker napoliten çikolata
-aile ve arkadaşlık ilişkilerinin daha sıkı fıkı olması. o zaman küçüktük hiç bir derdimiz yoktu ama şimdi büyüdük ve herkes kendi hayatını idame ettirme derdinde ister istemez.
-belirli gün ve haftalarda (23 nisan, 19 mayıs vb) yapılan törenler. tertemiz okul kıyafetleri ile heyecanla giderdim, bazen şiir okurdum bazen sadece trampet eşliğinde yürüyüş yapardık.
devamını gör...
449.
oyuncaklarım, koro kıyafetim, kırmızı rugan fiyonklu ayakkabılarım, kuşum, kedim, pembe çiçekli yorganım. kalemlerim, hatırladım, en çok kalemlerim önemliydi, kalem çılgınıydım, sonra hayat beni yutunca unuttum kalemlere olan tutkumu…
devamını gör...
450.
misketlerim ve futbol topum
devamını gör...
451.
şimdi bir şey aklıma geldi.
ilkokul 5'teyken nuri diye bir arkadaşımda (hala arkadaşım) fosforlu vampir dişleri vardı. ama öyle her yerde satılan, alt ve üst dişleri olanlardan değil. hatta başka hiçbir yerde görmediğim, acayip süper bir şey. sadece üst dişlerin önünden, diş köklerinin arkasına takılıyordu. armonikamla takas etmiştik nuri ile. yani öyle ucuz bir şeyi kabul etmedi çocuk. güzelim armonikam gitti, heheh. hiç pişman olmadım ama. birçok ortamda, okul, mahalle, sokak arkadaşlarıma falan karizma yaptım hep o dişlerle. hatta yeğenlerimden birini çok korkutmuştum. kendisini karanlıkta ıssız bir yere çektim, başka tarafa dönüp dişleri taktım ve, "sana artık gerçekte kim olduğumu gösterme zamanım geldi!" dedim sinsi bir sesle ve ona döndüm. kendisi tırsınca daha korkunç ve sinsice konuşmaya başladım. ödü patladı çocuğun, haha. çocuk dediğim de, çok yaş farkımız yoktu yani.
ilkokul 5'teyken nuri diye bir arkadaşımda (hala arkadaşım) fosforlu vampir dişleri vardı. ama öyle her yerde satılan, alt ve üst dişleri olanlardan değil. hatta başka hiçbir yerde görmediğim, acayip süper bir şey. sadece üst dişlerin önünden, diş köklerinin arkasına takılıyordu. armonikamla takas etmiştik nuri ile. yani öyle ucuz bir şeyi kabul etmedi çocuk. güzelim armonikam gitti, heheh. hiç pişman olmadım ama. birçok ortamda, okul, mahalle, sokak arkadaşlarıma falan karizma yaptım hep o dişlerle. hatta yeğenlerimden birini çok korkutmuştum. kendisini karanlıkta ıssız bir yere çektim, başka tarafa dönüp dişleri taktım ve, "sana artık gerçekte kim olduğumu gösterme zamanım geldi!" dedim sinsi bir sesle ve ona döndüm. kendisi tırsınca daha korkunç ve sinsice konuşmaya başladım. ödü patladı çocuğun, haha. çocuk dediğim de, çok yaş farkımız yoktu yani.
devamını gör...
452.
değişir,
top, cam bilyeler, oyuncaklar vs....
top, cam bilyeler, oyuncaklar vs....
devamını gör...
453.
su maymunu, sanal bebek
devamını gör...
454.
aşksal kaçınımlar. onun yanına git, onunla konuş ama ona olan aşkını reddet. işte böyleydim.
devamını gör...
455.
- sanal bebek ( ölünce günlerce ağladım )
- troll doll ( sürekli kolye gibi boynumdaydı, hiç çıkarmazdım )
- konuşan bebek
- taso ( binbir güçlükle biriktirdiğim tasolarımdan biri bile kaybolsa kıyameti koparırdım )
- troll doll ( sürekli kolye gibi boynumdaydı, hiç çıkarmazdım )
- konuşan bebek
- taso ( binbir güçlükle biriktirdiğim tasolarımdan biri bile kaybolsa kıyameti koparırdım )
devamını gör...
456.
un kurabiyesi , barbie bebeğim ve bisikletimdi.
devamını gör...
457.
babamın her gece işten eve gelirken aldığı sakızlar, çok severdim kapıda nöbet tutuyordum ablamdan önce hepsini ben alayım diye
devamını gör...
458.
mikasa marka futbol topumdur.
alt mahallenin bebelerini oynatmıyordum zırıl zırıl ağlıyorlardı.
alt mahallenin bebelerini oynatmıyordum zırıl zırıl ağlıyorlardı.
devamını gör...
459.
kames top, misketler, tasolar, çıtırcık...
devamını gör...
460.
evimiz galiba.ben küçükken çok küçük bı yerde hayatımı yaşadım.yani daha doğrusu şimdi ki bildiğim hayattan uzak bir yerdeydim.arkadaşımda yoktu benim olduğum mahalleden o yüzden hep kendi kendime oynardım bahçemizde.iyi oyun kurucuydum.o evde bı oda vardı ve geceliğimizden kahverengi bir loş ışık yayılırdı.seviyordum gece olunca o odada annemin kardeşlerimi uyutmaya çalışırken yanında uyuya kalmayı.
devamını gör...