deprem bölgesinin oylarına bakıp yardım etmeseydik diyenler

#2556765

kendilerine yardim edenlerin geleceklerinde paylari var.bir de böyle düsünmek lazim. öyle ya da böyle.

hizmet işi gönül işi diyen erdoğan bir yanda, mitinglerde kalp yapanlar bir yanda.

bu ülkenin her yanına yatırım yapıldı ama bir akp secmeni çıkıp asla neden yapılıyor demedi fakat elleriyle kalp yapanlar daha kaybetmedikleri, ikinci tura kalan seçimler için bile cirkeflesti.

reis elini kalbine koyup selamlarken ne kadar harbi ve hasbi ise bunlar o kadar yalanci, o kadar riyakar.

ben bugün "depremde geberenler" ifadesini duydum kanım dondu. gerçekten insanoğlunu anlamak zor. ne desen eksik kalıyor, en sinkaflı küfrü etse yine az. keşke bir kuruş dahi göndermeseydiniz. insan olarak doğmuş ama insan olamamış primatlar.

edit: mevzular açık mikrofon deprem özel bölümünü izliyorum. ne çok acı var ortada. oy kullanırken bunları unutmayın. alttaki yorumumu değiştirmiyorum ama yanlış da anlaşılmasın yapılan yardımın lafı değil aslında bu bir sitem, kızgınlık, kırgınlık. gene olsa gene yardım edilecek. mevzu mesele para bilmem ne değil. haksızlığa susmak, adaletsizliğe ortak olmak. yemişim parasını pulunu. biz bu insanların yaşadığını kabullenemiyorken bizzat depremzedeler bunu nasıl kabullenir, nasıl olanı biteni destekler. akıl almıyor.

yardımın dili, dini, ırkı olmaz. insanlık amaçlı yapılır. iyi insan koşulsuz iyilik yapar falan filan. bunların hepsi doğru ve güzel edebi sözler. ama her doğru her zaman mutlak doğru değildir. yerine ve koşullara göre değişir doğruluk.
bir afet olmuş. peki bedeli neden bu kadar büyük olmuş bir de ona bakalım. depreme engel olamayabilirsin ama sonuçlarına önlem alıp engel olabilirsin. kötü ekonomi yüzünden anca yarım asırlık derme çatma binalarda oturabiliyorsun paran anca buna yetiyor. evin kentsel dönüşüme girmeli paran olmadığı için yaptıramıyor çaresizce oturuyorsun. bina yapılırken olması gerekenden az malzeme kullanılmış, yapan yandaş olduğundan göz yumulmuş. sonrasında denetlenmemiş, önlem alınmamış.
deprem için senelerce para toplanmış ama biri parayı hiç etmiş.
oy sevdasına kaçak yapılara imar affı verilmiş.
uzmanlar dinlenmemiş kaale alınmamış.
şahsi koltuk sevdasına asker zamanında kışlasından çıkarılmamış, kaderine terk edilmişsin.
işi ehline vermemişler, alakasız ve beceriksiz adamlarını yandaş kontenjanından makamlara getirmişler, bu sizin zamanla yarıştığınız ecelle boğuştuğunuz yerde hayati önem arz etmiş.
siz çadır beklerken adamlar kâr derdine düşmüş çadır pazarlığına oturmuş.
sen yardım beklerken birilerinin tanıdığı diye talimatla sen enkaz altında bırakıp yandaşı kurtarmaya gitmişler.
başarı pozu vericem diye millet can pazarındayken kurtarma ekipleriyle bile kavgaya düşmüşler.
ve daha aklıma gelmeyen nice olay.

şimdi sen bunları yaşadıktan sonra sana yardım eli uzatmaya çalışan adamlara küfür eden, terörist ilan eden, sana bu yaşadıklarını reva gören adamları destekleyip, koyduk mu diyen adamlara katılırsan; o adam da haklı olarak pişman olur tabi. lamı cimi yok bu işin.

hani meşhur bir hikaye vardır akreple kurbağa arasında geçen. resmen ona döndü bu iş.

ve insan düşünmeden edemiyor, belki de gerçekten herkes hak ettiği gibi yönetiliyordur.

yemek verdigim kopek bazen elimi isirabiliyor. ne yapayim, ac mi birakayim? o kopekligini yapacak, ben insanligimi.

depreme gelince, devletin daha dogrusu bu beceriksiz hukumetin zamaninda mudahale edemedigi belli. acigi halk kapatti ama ustune hukumet kondu. aradan aylar gecmis, demiyor ki "ben neden elektrigi kesik bir cadirda oy kullaniyorum?" yani bir dahaki sefere insanlarin tadi kactigi icin killarini kipirdatmayabilirler. ulke karpuz gibi ikiye, hatta üçe bolundu. kutuplastirma siyaseti sagolsun. al akut'un basina gelenleri. al haluk levent'e yapilanlari. lan van depreminde yardim diye tas ve sopa yollandi. al, senin adamin gol diyor, al.

www.odatv4.com/medya/vani-o...

van, 2011'deydi. aradan 12 sene gecmis, ilerleme yok. kabul edin, tek millet degiliz. iki dusman kampiz akp sagolsun. kilicdaroglu helallesmekten bahsetti ama bunlar dindar ve kindar, dini kini olan nesiller yetistirdi. yaziklar olsun.

chp li kisvesine bürünmüş, aklı sıra ortalığı karıştırmaya çalışan ulusalcı ve avrasyacı piçlerdir.

arkadaşlara misketlerini verin malum kendileri henüz ergen.

yaptığım yardımın derdinde değilim ama burada boş duyar yapmanızdan da hoşlanmıyorum. her bokun duyarını yapmaktan vazgeçin artık. bazı şeylere gerçekçi yaklaşmayı öğrenin.

insanlar günlerce yıkılmış evlerin altında kaldı, cesetler sokaklarda doldu taştı, bir tuvalete beş yüz kişi girmek zorunda kaldı, bütün eşyalarınız yağmalandı, size yardım gitmedi, rezil gibi program yapıp sizin verdiğiniz vergileri kendileri vermiş gibi bağışladılar, oğuzhan'ın programına çıktınız kıyafetleriniz güzel diye laf yediniz, size çadır sattılar, telefonlar çekmediği için aileniz öldü...

daha bir sürü olay yaşandı ve siz bu hükümet sisteminin ne kadar berbat olduğunu bildiğiniz hâlde inadına oy verdiniz. bu ne demek biliyor musunuz? halkın yaptığı yardım umurumda değil, ben beni şeyine takmayan hükümetin götünün kılı olmak istiyorum çünkü ailem ölmeyi hak etti demek.

size yardım gitmedi farkında mısınız? daha orada enkazlar kalkmamışken togg tanıtımı yapmaya geldiler. ulan cesetleri sırayla gömdünüz be. tek parça çıkmayan o kadar insan var.

hiç mi utanmadınız bunlara sebep olanlara oy vermeye? hiç mi gözünüzün önüne gelmedi yaşadıklarınız? ikinci turda bu adamı tekrar seçerseniz ve tekrar bir deprem olduğunda, hele de bu deprem istanbul depremiyse, sakın kurtulacağız diye beklemeyin çünkü bu hükümet yine yardım etmeyecek ve siz üç kuruş maaş alan insanların eline bakacaksınız.

insanlar kendi kaderlerini kendileri belirler. kendinize çok yazık ettiniz. siz tercihinizi yaptınız ve bundan sonra ben bir daha hiç kimse için üzülmeyeceğim. torununuzun bile geleceğini çaldınız. yazık size.

#2556957 sen kimsenin insanlığını sorgulayamazsın, sen kimseye hakaret edemezsin. haysiyetimi ve şerefimi soegulayacak en son kişi bile değilsin. pişman olacağın cümleleri kurmamanı öneririm.

biz insan olduğumuz için kendilerine bunu hak gören insanlara kızıyoruz çünkü o depremzedelerin hak ettiği yaşam şu anki yaşamları değil. kimse yardım ettik keşke etmeseydik demiyor, hükümet varken üç kuruş parayla gezen halk yardım etti ve buna rağmen siz gidip size yardım etmeyen hükümeti seçtiniz diyoruz. ama tabii zeka geriliği yaşıyorsanız anlamazsınız.

insanlığını kaybetmiş ya da öfke anında ağzından çıkacakları kontrol edemeyen kişilerdir. her iki gruptan da uzak durmak lazım. yardım kayıtsız, şartsız yapılır. insanlık görevidir ve tüm her şeyin üstündedir.

yaptığınızı iddia ettiğiniz yardımlar üzerinden "keşke yapmasaydık!" diyerek depremzedelere lanetler yağdırmak nasıl bir terbiyesizliktir?
siz yardım mı yapıyordunuz yoksa yardım yoluyla insanları kendinize faiziyle birlikte borçlandırmaya mı çalışıyordunuz?
bu topraklarda bin yıldır görülmeyen bu korkunç yüzsüzlüğü sizde gördük
binlerce kilometre uzaklardan yardıma gelen elin gavuru bile sizin yaptığınızı yapmadı.
sizler bu ahlaksızlığı kimden öğrendiniz?

yazılanları görenlerde sadece bunlar yardım etmiş sanacak.
kafa aynı kafa. keşke mümkün olsa da bunların yardımlarını geri iade etsek.
deprem bölgesine gidip resim çektirip gelen, sonrada unutan parti başkanlardan hiç bir farkınız yok.
mesele çok açık:
erdoğan bir sene içinde evlerinizi yapıp teslim edeceğim dedi. insanlar inandı.
kılıçdaroğlu evlerinizi bedava yapacağım dedi. insanlar inanmadı. neden inanmadı bunu düşünün.

2 gündür kanımı donduran başka şeyler de söyleyen ve yazan davar topluluğudur. ben toplum olarak bu kadar çürümüş olabileceğimizi düşünmemiştim. bu insanlar her şeylerini kaybettiler. evlerini, arabalarını, ailelerini, arkadaşlarını... ne malları kaldı ne mülkleri kaldı ne neşeleri kaldı ne umutları kaldı. siz kaybedecek bir şeyi kalmamış insanları neyle kandırabilirsiniz ki şu saatten sonra? o yardımları yaparken sadece insan kimliğimizle öne çıktığımızı düşünmüştüm ben. dil, din, ırk, mezhep önemsiz diye düşünmüştüm. yaptıkları tercihi adam akıllı oturup eleştirmenizi anlarım çünkü olması gereken de budur ama haddinizi aşmayın. üzülmüyorsanız üzülmeyin, yardımlarınızı helal etmiyorsanız etmeyin hatta alın çok istiyorsanız bir yerinize monteleyin ama şu terbiyesizliği yapmayın işte. insani değerlerine küfür ediyorsunuz, başlarına ne gelse müstahak diyorsunuz, keşke hepsi geberseydi diyeni bile gördüm. yazıklar olsun gerçekten. bu bizim ortak kaybımızdı. ben bu facianın bizi birbirimize daha çok yakınlaştırdığını ve beraber mücadele etme gücü verdiğini düşünürken bu kadar şerefsizi hesaba katmamışım.

önemli olan demokrasi mi? evet.
belirleyici faktör oy çoğunluğu mu? evet.
çoğunluk her zaman haklı mıdır? hayır.
ama kararı çoğunluk mu verir? evet.
işin sonunda herkes karara istese de istemese de uymak zorunda mı? evet.
bu bölgenin seçimi belli mi? evet.
herkes memnun mu? hayır.
bize b*k yemek mi düşüyor? maalesef evet.

benim de aklıma yatmayan ve onaylamadığım bir sürü şey var fakat bu bana insanlıktan çıkma hakkı vermiyor. hala bu kadar insanın bu depremi, sefaleti, yalnızlığı hak ettiğini söyleyen ve daha fazlasının ölmesini dileyen kanı bozuklar varsa aranızda beni uğraştırmasınlar, bana engeli basıp geçsinler. bu insanları kışkırtmadan doğru yola çekmeye çalışmak yerine ülkenin geniş bir kesiminde apodan farksız görülen kk aday çıkarsa olacağı buydu. 20 yıldır ne verdiniz ki ne bekliyorsunuz? haritada koca bir bölge dümdüz olmuş, ölen ölmüş giden gitmiş zaten. yolumuza bakalım şu saatten sonra.

canımın içindeki can vatanım hatay ımın yüzde 70 belediye başkanlığı chp dedir. kılıştar a basıp geçmiş biri olarak söylemeliyim ki ölümlerin yüzde 70 inden de chp sorumludur. tanıdığım her iki insandan biri artık yok. akp iktidarı bile eninde sonunda kerem kınık'ı istifa ettirdi. chp bir özeleştiri bile vermedi.

kimse bilmeden kimseye sallamasın.

ulan böyle şey söylenmez;

akp iktidarına ve tabanına 7/24 saydırırım ki saydırıyorum da aha yazdıklarım ortada. yaptığım yardımdan gocunmadım gene olsun gene yaparım umrumda olmaz altı üstü para kazanılır.

zaten oradakilerin gönlünü kazanamayacağınızı bilmeniz lazımdı, akp nin bunu propaganda aracı olarak kullanacağını da. siz bu yardımları akp ye oy vermesinler diye yaptıysanız makarnayı yakıp kömürü yiyen dombracı sosyal yardım alanlara laf söyleme hakkınız olamaz zihniyetiniz aynı demektir.

doğal bir afette bile ayrım yapacaksanız kusura bakmayın o küfrettiğiniz akp lilerden farkınız kalmaz açık ve net. dolayısı ile eğer bu kafadaysanız verdiğiniz vereceğiniz oyun da düşünme biçiminizinde eleştirdiğiniz zihniyetten gram farkı yok demektir.

dolayısı ile ya lafınızı bilin konuşun fikriniz bu yönde ise susun. islamla ilgili pek bir şeyi sevmem ama şu mantığı severim sağ elin verdiğini sol el görmeyecek.

sırf şunu yazmak için kafa iznimi bozdum lan.

hala ölüm belgesini vermedikleri insanlara ve suriyelilere oy kullandırmışlardır diye düşünerek görmemeye çalıştığım acı gerçektir.
ilk günlerde, insanların sırtındaki hırkayı çıkarıp yollamasının ardından "meğerse bizim ülke ne zenginmiş" diye düşündüren, ünlülerle şov yapılarak toplanan zibilyorlarca para için "nerede?" diye sormak yerine; çadırında susuzluk içinde kıvranırken gidip de "bu düzen aynı kalsın ya sorun yok" şeklinde oy vermiştir sevgili depremzedeler.
ne diyelim; halklar, hak ettikleri gibi yönetilirler...

deprem bölgesinden biri olarak şunu söylemeliyim ki sizin pislik zihniyetinizden iğreniyorum. deprem bölgesinde olan tarafların onlar şu partili diye gönderilmedi, tüm türkiye seferber oldu, herkes ağladı, kızdı, yas tuttu. biz birlik olmayı o günlerde bildik. ben de bu duruma üzülsem bile kimseye insan dışı davranışlarda bulunmadım. ayrıştırmak bize yakışmaz.

erdoğan'ın iki tur arasında kılıçdaroğlu'na ilk atağı yapmasına sebebiyet veren kitledir. bunları hedef aldı erdoğan, muhalefeti bu tip insanların bu seçmenleriyle eleştirdi ve bölgeye gideceğini söyledi. erzak, çadır, su vb. falan dağıtıp şovunu da yapar. bölge halkı inanmak istiyor ve muhalefet de itiyor onları zaten, bu yapılırsa neden inanmasınlar?

sosyal medyada yediği küfür başına dava açarak geçinen tiplerdendir. özellikle mal mal videolar çekerler, sizin haklı serzenişinizin altına 'inadına reis' falan yazarlar, önüne geleni fetöcülükle suçlarlar. maksat sinirinizi bozup kendine küfür ettirmek. bunlardan çok var, konuşmaya değmez.

deprem bölgesindekiler evleri yıkıldığında, eşleri dostları öldüğünde her şeylerini kaybettiler. insanlar da iyi niyetle ellerinden geldiğince o bölgedeki insanlara yardım eli uzattılar. sonra depremzedeler verdikleri oylarla kendilerine yardım eli uzatanların geleceğini yok ettiler. denklem bu kadar. bunun üzerine yazılan çizilen her şey demogojidir.

taparcasına partizanlığın , cahilliğin göstergesi

yanlış yapan insan grubu. bu tür söylemleri doğru bulmadığımı net şekilde söyleyerek söze gireyim de yanlış anlaşılmalar olmasın bundan sonra yazacaklarım için.

bence konu tamamen saptırılıyor. kimse oraya oy için yatırım olsun diye düşünerek yardım göndermedi. en azından normal vatandaş için bunu söyleyebilirim. biz de kendi çapımızda yardım etmeye çalıştık ve aklımıza oyun o'su bile gelmedi bunu yaparken. ancak sonuçları görünce sinirlendik mi? evet, sinirlendik. doğruya doğru. son derece insani bir tepkiydi bu. insan doğal olarak birilerinden, yıllarca kendilerine yapılan kötülüğün hesabını sormasını bekliyor. tersi durumu görünce de hayal kırıklığına uğruyor.

gerçekten bundan sonra yardım etmeyecek olana da biz karışamayız. hani diyorsunuz ya "adamların seçme özgürlüğü var. istediği kişiye oy verir. buna bakarak mı yardım edeceksiniz" diye, yardım edenin de bir daha etmemeyi seçme özgürlüğü var. o onun kendi bileceği iş. ayrıca bu insanların bir kısmı sadece anlık öfkeyle bunu söyledi ve bazılarının "ulan böyle diyorum ama bir şey olsa yine dayanamam, yardım ederim!" dediğine şahit oldum. dolayısıyla hepsi gerçekten çok kötü kalpli insanlarmış gibi davranmaktan ve insanları topluca linç etmekten vazgeçmek gerek.

***

"hiç gitmediğiniz yer hakkında konuşmayın. muhalif medya sizi yanılttı. hükümet tam zamanında yardım etti de ondan bu kadar oy aldı bik bik" diyenlere bakmayın. ben depremden dolayı buraya* gelen insanlarla da tanıştım, konuştum. gayet de net şekilde "günlerce yardımsız kaldık. sandıkta gereğini yapacağız." dedi bu insanlar. birinci ağızdan duyduk bunları. kimsenin kimseye iftira attığı falan yok. yardımların zamanında geldiğini iddia edenler de doğru söylüyor olabilir. o zaman demek ki birçok yere, oradan en fazla kime oy çıktığına bakılarak öncelik verilmiş. diğer yerler günlerce beklemiş. olmayacak şey mi? olduğunu hiç mi görmedik?

yine de şahsen oradan çıkan oyların büyük bir kısmının hakiki depremzedelerden ziyade, deprem yüzünden oralardan göçenlerden sonra bölgede çoğunluk olarak kalan ve zaten sırf bu iş için vatandaş yapılan kaçak göçek yabancılardan geldiğini düşünüyorum. seçim sonuçlarının tertemiz olduğuna da hiçbirimiz zaten inanmıyoruz. her seçimde görüyoruz sağdan soldan çuvalla çıkan pusulaları, mühürsüz oyları, öldüğü hâlde oy kullananları, şunları bunları... dünden beri yeniden sayım ve itirazların bazı yerlerde sonuç değiştirdiğini de görüyoruz. türkiye'de seçimler temiz yapılıyor diyen varsa kendisini kollasın çünkü gerçekten saf biri olmalı ve o saflıkla böylesine kötü bir dünyada fazla yaşayamaz.

***

scanımı çok sıkan bir şeyi daha yazmak istiyorum. bu muhabbet üzerinden muhalefet seçmenini türlü kötü sıfatlarla anıyorlar günlerdir. bunu yapanları, ülkenin batısında olan depremlerde ölen insanlar için "zinadan, içkiden, günahlarından dolayı öldüler" diyenlere de aynı tepkiyi verirken görmek isterdik ama göremedik. aksine, onlarla aynı safta yer tutup benzer söylemlerde bulundular. batıdaki depremler günahtan kaynaklı olarak allah'ın takdiri ama doğudakiler sadece allah'ın takdiri, öyle mi? muhalefet seçmeninden insanlık bekleyen arkadaşların boş bir zamanlarında kendi insanlıklarını da sorgulamaları gerekiyor.

***

ve son olarak, bu ülkede olup biten her şeyden iktidar kadar muhalefet, bu iki tarafın seçmenleri olarak hepimiz ve medya baştan aşağı sorumlu. iktidar zaten tüm gücü elinde bulundurup yapması gerekenleri yapmadığı veya yapmaması gerekenleri yaptığı için; muhalefet görevini en başından sıkı tutmayıp işi bugünlere kadar getirdiği için; seçmenler, kapalı kapılar ardında birbiriyle dost olan bu adamlar yüzünden birbirine düşman kesildiği ve kendi tuttuğu adamın yanlışlarını asla sorgulamadığı için ve medya da halktan her şeyi sakladığı için sorumlu.

siz partizanlık yapıyor ve kendi beğendiğiniz adamların kusurunu görmemek için kafanızı çeviriyor olabilirsiniz. bazılarımız görüyoruz. benim bugüne dek oy verdiğim adamlardan tut, asla oy vermeyeceğim adamlara kadar hepsi bu ülkede yaşanan her şeyin sorumlusu. seçmen profili de birbirinden çok farklı değil. iki tarafın da laftan anlamayan, sabit fikirli ve hatta yobaz diyebileceğimiz bir kesimi var. dolayısıyla boş yere kimse bu konu üzerinden kendi tuttuğu tarafı sütten çıkmış ak kaşık sanıp öyle göstermeye çalışmasın.