dindar olan kişi ahlaklı mıdır sorunsalı
başlık "bana bak beyim" tarafından 03.01.2021 16:03 tarihinde açılmıştır.
21.
eğer dini kendi işine geldiği kesip biçmeden yaşıyorsa evet ahlaklıdır, semavi dinler esasında güzel ahlak üzerine kurulmuştur.* * din zaten bir yaşam biçimidir, insanın fıtratının gerektirdiği şeylerle bir anahtar kilit uyumu içerisindedir.
dini yani en azından islam'ı *günümüzde verilmek istenen şekle göre değil, aslına göre değerlendiriniz. ülkede oluşturulan müslüman algısının inanın hakiki müslümanlıkla uzaktan yakından alakası yok. islam "şekilden" * değil amel ve niyetten ibarettir.
dini yani en azından islam'ı *günümüzde verilmek istenen şekle göre değil, aslına göre değerlendiriniz. ülkede oluşturulan müslüman algısının inanın hakiki müslümanlıkla uzaktan yakından alakası yok. islam "şekilden" * değil amel ve niyetten ibarettir.
devamını gör...
22.
ahlakın temelinde dinler yoktur, saygı vardır. çok inançlı bir kişi ahlaklı olacak diye bir şey diyemeyiz.
devamını gör...
23.
kesinlikle evet. çünkü din ahlaksız hiçbir davranışı emretmez. bu emirlere uyan takvalı bir müslüman elbette ahlaklıdır.
devamını gör...
24.
dindarlık güzel ahlaksız olmaz zaten.
birine selam vermeden, gülümsemeden, ihtiyacı olana yardım etmeden olmaz.
kul hakkı yemez güzel ahlaklı olan emanete hıyanetlik etmez.
birine selam vermeden, gülümsemeden, ihtiyacı olana yardım etmeden olmaz.
kul hakkı yemez güzel ahlaklı olan emanete hıyanetlik etmez.
devamını gör...
25.
insan olan kişi umarım ahlaklıdır.
dindarı veya dindar olmayanı fark etmez. ahlaklı insan mis gibidir.
dindarı veya dindar olmayanı fark etmez. ahlaklı insan mis gibidir.
devamını gör...
26.
bir insanın savaş ganimeti olarak köle veya cariye olabileceğine "her yasta" bu yaş 5 bile olabilir. bir kiz çocuğunun 3 ay beklenip evlenebilecegine inaniyorsa ki kuranda bu var ahlaktan soz etmesin.
yaşının küçüklüğü sebebiyle hayız görmeyen veya yaşlılığı dolayısıyla hayızdan kesilmiş kadınların iddeti ise talâk, fesih veya tefrik tarihinden itibaren üç kamerî aydır. nitekim kur’an’da, “kadınlarınız içinde âdetten kesilmiş olanlarla henüz âdet görmeyenlerin iddetlerinde tereddüde düşerseniz onların iddetleri üç aydır” denilir (et-talâk 65/4). hayız görmekte olan kadınların boşama iddetinin üç hayız veya temizlik olduğunu bildiren yukarıdaki âyetten sonra bu âyette de âdet görme çağının dışında kalan kadınların iddetleri belirtilmiş, âdeta üç “kar’” yerine üç ay ikame edilmiştir. islam ansiklopedisi
bu da başka kaynak. talak süresi
cumhuriyet üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi
bu da diyanet:
وَالّٰٓئ۪ يَـئِسْنَ مِنَ الْمَح۪يضِ مِنْ نِسَٓائِكُمْ اِنِ ارْتَبْتُمْ فَعِدَّتُهُنَّ ثَلٰثَةُ اَشْهُرٍۙ وَالّٰٓئ۪ لَمْ يَحِضْنَۜ وَاُو۬لَاتُ الْاَحْمَالِ اَجَلُهُنَّ اَنْ يَضَعْنَ حَمْلَهُنَّۜ وَمَنْ يَتَّقِ اللّٰهَ يَجْعَلْ لَهُ مِنْ اَمْرِه۪ يُسْراً
﴿٤﴾
﴾4﴿
kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlar ile âdet görmeyenler hakkında tereddüt ederseniz onların bekleme süresi üç aydır. hamile olanların bekleme süreleri ise doğum yapmalarıyla sona erer. kim allah’a saygısızlıktan sakınırsa allah ona işinde bir kolaylık verir.
adet görmeyen çocuk için yaş sınırı yok. 3 ay bekle kafi...
yaşının küçüklüğü sebebiyle hayız görmeyen veya yaşlılığı dolayısıyla hayızdan kesilmiş kadınların iddeti ise talâk, fesih veya tefrik tarihinden itibaren üç kamerî aydır. nitekim kur’an’da, “kadınlarınız içinde âdetten kesilmiş olanlarla henüz âdet görmeyenlerin iddetlerinde tereddüde düşerseniz onların iddetleri üç aydır” denilir (et-talâk 65/4). hayız görmekte olan kadınların boşama iddetinin üç hayız veya temizlik olduğunu bildiren yukarıdaki âyetten sonra bu âyette de âdet görme çağının dışında kalan kadınların iddetleri belirtilmiş, âdeta üç “kar’” yerine üç ay ikame edilmiştir. islam ansiklopedisi
bu da başka kaynak. talak süresi
cumhuriyet üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi
bu da diyanet:
وَالّٰٓئ۪ يَـئِسْنَ مِنَ الْمَح۪يضِ مِنْ نِسَٓائِكُمْ اِنِ ارْتَبْتُمْ فَعِدَّتُهُنَّ ثَلٰثَةُ اَشْهُرٍۙ وَالّٰٓئ۪ لَمْ يَحِضْنَۜ وَاُو۬لَاتُ الْاَحْمَالِ اَجَلُهُنَّ اَنْ يَضَعْنَ حَمْلَهُنَّۜ وَمَنْ يَتَّقِ اللّٰهَ يَجْعَلْ لَهُ مِنْ اَمْرِه۪ يُسْراً
﴿٤﴾
﴾4﴿
kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlar ile âdet görmeyenler hakkında tereddüt ederseniz onların bekleme süresi üç aydır. hamile olanların bekleme süreleri ise doğum yapmalarıyla sona erer. kim allah’a saygısızlıktan sakınırsa allah ona işinde bir kolaylık verir.
adet görmeyen çocuk için yaş sınırı yok. 3 ay bekle kafi...
devamını gör...
27.
dindar olmakla dinci olmak arasında everest dağı yüksekliğinde fark vardır. ortodoks müslümanların sayısı (sahabe gibi yaşayan müslümanlar) artık çok azdır. bunun dışında bir yol tutturan 'çoğunluk' ise maalesef dine uygun yaşamak yerine dini kendine uydurmaya çalışmakta ve aslında kendini kandırmaktadır. sonuçta ortaya domuz eti yemeyen ama kul hakkı yiyen; cumaları kaçırmayan ama vergi kaçıran müslüman görünümlü insan modelleri çıkmaktadır.
devamını gör...
28.
"din olsa da olmasa da iyi insanlar iyi şeyler, kötü insanlar kötü şeyler yapar; ama iyi insanların kötü şeyler yapabilmesi için din gereklidir" .
steven weinberg.
steven weinberg.
devamını gör...
29.
ihtiyacımız olan asıl şeyin ahlâk olduğu bu evrende kimilerinin "dini" perdenin arkasında kendine ahlâksızlık alanı açıp bunu dini kullanarak sömürmesi sonucu burada bu kendi içinde paradoks yaratan başlığı açmanıza sebep olan "sorunsal" dır.
devamını gör...
30.
bir dini inanca sıkı sıkıya bağlı olmak ile dini inancın gereklerini mutlak zorunluluk olarak yapmak paralel gözükse de değildir. yapan nesne insandır çünkü. insan söyledikleri ve yaptıkları çoğu zaman birbirini tutmayan ilginç bir canlıdır. dinini diline sakız eden tiplerin de genel olarak toplum tarafından belirlenmiş genel ahlaki ilkelere itibar etmediğini görürüz, çünkü o ne yaparsa yapsın diğer dünyada dini onu kurtaracaktır, düşünce bu.
devamını gör...
31.
islamiyet için konuşmak gerekirse zaten "din güzel ahlaktır." dinin vecibelerini samimiyetle yerine getiren kişi de dindardır. haliyle güzel ahlakın gerekliliklerini yerine getiren kişi güzel ahlaklıdır.
tabi burada kuran-ı kerim'in emirlerinin sadece namaz ve oruç olmadığını atlamamak gerek. yoksa dindar sıfatını doğru kişiler için kullanamayabiliriz.
yani ben böyle düşünüyorum yanlış düşünüyorsak rabbim affetsin.
tabi burada kuran-ı kerim'in emirlerinin sadece namaz ve oruç olmadığını atlamamak gerek. yoksa dindar sıfatını doğru kişiler için kullanamayabiliriz.
yani ben böyle düşünüyorum yanlış düşünüyorsak rabbim affetsin.
devamını gör...
32.
hatırlar mısınız bilmem…
pandemi başlarında, umre’den dönen 20 küsür bin kişinin anca 5000 kişilik son kafilesini karantinaya almışlardı…
hani şu, kendi çocuklarının, komşu çocuklarının, akrabalarının çocuklarının yıllarca kaldıkları öğrenci yurtlarında kalmışlardı da; “domuz bağlasan durmaz” diye diye isyan ederek, yurdun dışında bulunan polis barikatındaki polislere ‘tükürerek’(!) “bende varsa sen de hasta ol” diyerek hastalık bulaştırmakla tehdit etmişlerdi…
söyleyeceklerim bu kadar….
din temelli bir ahlak, ahlaksızlıktan öteye gidemez benim için… tövbe ederek günahlarından arınmayı vadeden hiçbir din, ahlaklı insan yetiştirmek gibi bir iddiada bulunamaz. hiçbir şey olmasa, kendi dinine mensup olmayanlara hakettikleri ölçüde ahlaklı davranamaz…
ha, hiç mesaj kutumu “din iyidir, kötü olan insanlardır” hötorofliği ile turunculandırmadan siz, söyleyeyim. uçaktan inişte umreden dönenlere termal kameralarda yakalanmasınlar diye “parasetamol” dağıtan diyanet görevlilerini gördü bu gözler. ne ahlakından bahsediyorsunuz yahu siz?
akp ısparta milletvekili recep özel, bu olaydan 15 gün sonra tivit atıp, attığı tiviti silmek zorunda kaldı… neden biliyor musunuz, çünkü bir itiraftı. ısparta’daki 268 vakanın 243’ü umreden dönen vatandaşlardı…
dindarlar ahlaklıymış…
evet, çok ahlaklılar…
pandemi başlarında, umre’den dönen 20 küsür bin kişinin anca 5000 kişilik son kafilesini karantinaya almışlardı…
hani şu, kendi çocuklarının, komşu çocuklarının, akrabalarının çocuklarının yıllarca kaldıkları öğrenci yurtlarında kalmışlardı da; “domuz bağlasan durmaz” diye diye isyan ederek, yurdun dışında bulunan polis barikatındaki polislere ‘tükürerek’(!) “bende varsa sen de hasta ol” diyerek hastalık bulaştırmakla tehdit etmişlerdi…
söyleyeceklerim bu kadar….
din temelli bir ahlak, ahlaksızlıktan öteye gidemez benim için… tövbe ederek günahlarından arınmayı vadeden hiçbir din, ahlaklı insan yetiştirmek gibi bir iddiada bulunamaz. hiçbir şey olmasa, kendi dinine mensup olmayanlara hakettikleri ölçüde ahlaklı davranamaz…
ha, hiç mesaj kutumu “din iyidir, kötü olan insanlardır” hötorofliği ile turunculandırmadan siz, söyleyeyim. uçaktan inişte umreden dönenlere termal kameralarda yakalanmasınlar diye “parasetamol” dağıtan diyanet görevlilerini gördü bu gözler. ne ahlakından bahsediyorsunuz yahu siz?
akp ısparta milletvekili recep özel, bu olaydan 15 gün sonra tivit atıp, attığı tiviti silmek zorunda kaldı… neden biliyor musunuz, çünkü bir itiraftı. ısparta’daki 268 vakanın 243’ü umreden dönen vatandaşlardı…
dindarlar ahlaklıymış…
evet, çok ahlaklılar…
devamını gör...
33.
aralarında, genelleme yapabilecek kadar, korelasyon olmayan iki kavramdır.
devamını gör...
34.
eskiden okullarda münazara yapılırdı; kitap mı televizyon mu diye. tam okul münazara konusu olmuş başlık.
devamını gör...
35.
öncelikle ahlak, dinsel bir kavram değildir. konuyla ilgili "aydınlatıcı" olması amacıyla aşağıdaki yazıyı paylaşmak isterim. eğer kafasında etik, ahlak ve dinler tarihine yönelik soru işareti olan varsa mesaj kutumu turunculandırabilir. *
kolektif bir şekilde yaşamanın gereklilikten çıkıp zorunluluk olduğu bir sürece girdik. yerel değil, küresel bir sorundan ve onun dayattığı yaşam biçiminden söz ediyorum. irili ufaklı iki yüz devletin yasası, binlerce mikro topluluk kültürü, gelenekler ve çatışma halindeki dinlerin yerel hukukunun bu süreci yönetmesi olanaksız. gönüllülük ve aynı zamanda disiplin gerektiren evrensel bir hukuka ihtiyacımız var. bu yeni dünyanın hukukunun evrensel ahlaki normlardan çıkacağını, çıkması gerektiğini düşünüyorum. ahlaki tutumlarımız yasalardan hızlı ve daha rasyonel değiştiği gibi insanın evrenselliğine hitap ediyor. değişimi dizginlemek için dinlerin kullanıldığını düşünürsek sınıf ve milliyetler üstü değer olan ahlakın, birlikte yaşama ve inançlarla mücadeledeki önemi ortaya çıkar. canlı varlığının tehdit altında olduğu gerçeğini kabullenemeyenler bile insani bir kriz yaşadığımızın farkında. günde yüzlerce jetin bir kişinin denizaşırı seyahati için havalanmasına hiçbir yasa engel olamazken ahlak buna razı olmuyor. ahlak, insanların toplum halinde yaşamaya başladığı dönemin hukukuydu. dinler ve kapitalizm kendi hukukunu dayattı ve insanlar toplum içindeki rolünü yitirdi. şimdi yeniden toparlanma zamanı. ve bunu ancak kurallarını insanların koyduğu ve denetlediği evrensel hukukla, yani ahlakla sağlayabiliriz.
ahlak dinsel bir kavram değil, ilkeleri de dinlerin ilkeleri değil. aksine ahlakın ilkeleriyle dinin şartları birbiriyle çelişir. ahlak, her ne kadar toplumun kendisine dahil olacak yeni kuşakları denetleme aracı olarak tanımlansa da artık öyle değil. neyin ahlaki olup olmadığına gençler karar veriyor ve eski kuşak onların değer yargılarıyla çatışmaya cesaret edemiyor. oysa inançlar öyle değil. hatta yasalar bile ahlak anlayışından daha yavaş değişime uğruyor. baba olmaya karar veren johnny ve stefan adındaki iki eşcinsel alman erkeğin spermi, bağışçısı bilinmeyen bir kadının iki yumurtasıyla ayrı ayrı döllendiriliyor; biri johnny’a diğeri stefan’a ait iki embriyonun taşıyıcı annesi (robin) amerikalı. kaliforniya’da bağışlanmış yumurtalar, amerikalı bir kadının karnında büyüyor ve doğan iki çocuğun babaları farklı. bu, her dindarı çıldırtacak bir olay gibi gözüküyor. zaten bu nedenle alman yasaları yumurta bağışına ve taşıyıcı anneliğe izin vermiyor. fakat geçenlerde izlediğim ve devletin kabullenemediği cinsel tercihi farklı iki insanın çocuk sahibi olmasını anlatan bu video haberde, koyu katolik olan stefan’ın babasını, bir yaşına basan torununun doğum gününü kutlarken izledim; en az oğlu kadar heyecanlıydı. “kabullenmek zor oldu mu?” diye soran muhabire verdiği yanıt, ahlakın değişen, dönüşen, bilimden ve yeni fikirlerden etkilenen seküler tarafını gösterir nitelikteydi: dindar dede “başlangıçta tuhafımıza gitti ancak kabullendik ve çocukları olduğu için mutluyum. evet, kilise bu durumu kabul etmiyor ama bu doğru değil!” diyordu. öğretilen ve öğrenilen bir disiplin olan ahlakın bilimden, teknolojiden, felsefeden, deneyimlerden beslendiği ölçüde rasyonelleşip laikleşmesi kaçınılmazdır.
kolektif bir şekilde yaşamanın gereklilikten çıkıp zorunluluk olduğu bir sürece girdik. yerel değil, küresel bir sorundan ve onun dayattığı yaşam biçiminden söz ediyorum. irili ufaklı iki yüz devletin yasası, binlerce mikro topluluk kültürü, gelenekler ve çatışma halindeki dinlerin yerel hukukunun bu süreci yönetmesi olanaksız. gönüllülük ve aynı zamanda disiplin gerektiren evrensel bir hukuka ihtiyacımız var. bu yeni dünyanın hukukunun evrensel ahlaki normlardan çıkacağını, çıkması gerektiğini düşünüyorum. ahlaki tutumlarımız yasalardan hızlı ve daha rasyonel değiştiği gibi insanın evrenselliğine hitap ediyor. değişimi dizginlemek için dinlerin kullanıldığını düşünürsek sınıf ve milliyetler üstü değer olan ahlakın, birlikte yaşama ve inançlarla mücadeledeki önemi ortaya çıkar. canlı varlığının tehdit altında olduğu gerçeğini kabullenemeyenler bile insani bir kriz yaşadığımızın farkında. günde yüzlerce jetin bir kişinin denizaşırı seyahati için havalanmasına hiçbir yasa engel olamazken ahlak buna razı olmuyor. ahlak, insanların toplum halinde yaşamaya başladığı dönemin hukukuydu. dinler ve kapitalizm kendi hukukunu dayattı ve insanlar toplum içindeki rolünü yitirdi. şimdi yeniden toparlanma zamanı. ve bunu ancak kurallarını insanların koyduğu ve denetlediği evrensel hukukla, yani ahlakla sağlayabiliriz.
ahlak dinsel bir kavram değil, ilkeleri de dinlerin ilkeleri değil. aksine ahlakın ilkeleriyle dinin şartları birbiriyle çelişir. ahlak, her ne kadar toplumun kendisine dahil olacak yeni kuşakları denetleme aracı olarak tanımlansa da artık öyle değil. neyin ahlaki olup olmadığına gençler karar veriyor ve eski kuşak onların değer yargılarıyla çatışmaya cesaret edemiyor. oysa inançlar öyle değil. hatta yasalar bile ahlak anlayışından daha yavaş değişime uğruyor. baba olmaya karar veren johnny ve stefan adındaki iki eşcinsel alman erkeğin spermi, bağışçısı bilinmeyen bir kadının iki yumurtasıyla ayrı ayrı döllendiriliyor; biri johnny’a diğeri stefan’a ait iki embriyonun taşıyıcı annesi (robin) amerikalı. kaliforniya’da bağışlanmış yumurtalar, amerikalı bir kadının karnında büyüyor ve doğan iki çocuğun babaları farklı. bu, her dindarı çıldırtacak bir olay gibi gözüküyor. zaten bu nedenle alman yasaları yumurta bağışına ve taşıyıcı anneliğe izin vermiyor. fakat geçenlerde izlediğim ve devletin kabullenemediği cinsel tercihi farklı iki insanın çocuk sahibi olmasını anlatan bu video haberde, koyu katolik olan stefan’ın babasını, bir yaşına basan torununun doğum gününü kutlarken izledim; en az oğlu kadar heyecanlıydı. “kabullenmek zor oldu mu?” diye soran muhabire verdiği yanıt, ahlakın değişen, dönüşen, bilimden ve yeni fikirlerden etkilenen seküler tarafını gösterir nitelikteydi: dindar dede “başlangıçta tuhafımıza gitti ancak kabullendik ve çocukları olduğu için mutluyum. evet, kilise bu durumu kabul etmiyor ama bu doğru değil!” diyordu. öğretilen ve öğrenilen bir disiplin olan ahlakın bilimden, teknolojiden, felsefeden, deneyimlerden beslendiği ölçüde rasyonelleşip laikleşmesi kaçınılmazdır.
devamını gör...
36.
ahlâk anlayışınıza bağlı.evrensel ahlaktan bahsediyorsak dindar kişi en az bin yıl once ortaya çıktığı kültür çevresinin ahlakını baz almıştır ve şimdi için geçerliği yoktur esasen. örneğin cariye islamda ahlaksizlik olarak görülmez, kölelik yasaklanmamıştır.oysa şimdi bunların insan haklarına aykırı olduğunu biliyoruz, cariye sahibi olmanin ahlâkî statüsünü tespit edebiliyoruz.
devamını gör...
37.
ahlak dinsel bir kavram değildir diyen var aranızda.. olm ahlak zaten islam'ın kavramı lol. qpslspslsğsl kim açıyor bu başlıkları? çok iyi lan moralim düzeliyor. qğpds
devamını gör...
38.
ahlâk dinlerin sığ zihniyet yapısını aşan bir kavramdır. dinler felsefenin kadim meselelerine karışmayı çok severler ama bu meseleler için gerekli donanımdan yoksundurlar. dindarlık ise ahlâksızlıktır. çok uzağa gitmeye gerek yok, sağınızdaki solunuzdaki dindarlara bakın. komşularınıza filan bakın. nerede bir dindar varsa orada mide bulandırıcı bir ahlâksızlık olduğunu görebilirsiniz.
devamını gör...
39.
dindar kişi ahlaklıdır, en azından öyle olmalıdır. din içinde ahlakı barındırır, ikisi bir bütündür ama insanların yaptıklarına bakarsak, dinin ve ahlakın kişi üzerinden yorumlanmasına sebep oluruz ve bu yanlış bir yaklaşım olur. din ve ahlak kendi içerisinde ele alınmalıdır.
o dini yaşayanlar kendilerine göre yorumladıkları şekilde yaşarlar ya da yorumlamakla bile uğraşmadan kafalarına göre yaşarlar. lafa gelince kendilerine dindar derler ama hareketlerinin inandıkları dinle alakası olmaz. bunu yaparken bir de kılıfını dine göre uydurmaya çalışırlar ve iyice batırırlar.
din, o dine inananlardan öğrenilmez; kaynaklarına bakmak gerekir.
o dini yaşayanlar kendilerine göre yorumladıkları şekilde yaşarlar ya da yorumlamakla bile uğraşmadan kafalarına göre yaşarlar. lafa gelince kendilerine dindar derler ama hareketlerinin inandıkları dinle alakası olmaz. bunu yaparken bir de kılıfını dine göre uydurmaya çalışırlar ve iyice batırırlar.
din, o dine inananlardan öğrenilmez; kaynaklarına bakmak gerekir.
devamını gör...
40.
katolik kilisesinin papazının çocuklara taciz ettiğinide gördük. ensar vakfındakilerin çocuklara tecavüz ettiğinide. sorun kişilikte
devamını gör...