emile mihai cioran

cioran elbette mihai değil, micheldir. eğer mihai olsaydı ve rumen köylüleri haklı olsaydı, michel son nefesini paris'de vermezdi. ısrarla sorbornne'da ömrünü geçirmezdi. michel olsa olsa dünyanın cayır cayır yanmasını izlemekten keyif alan bir adamdır. dünyayı öyle güzel yakar ki sen de bir süre onunla yanmak istersin. sonra dersin iş güç var, çocuğun masrafları vs.

edit: modlardan başlığı michel olarak değiştirmesini, etnik faşistlerin ellerini bu adamın kimliğinden çekmesini dilerim.

#1261751
bu alıntıyı 1-2 hafta önce ablam bana okumuştu.
"özgürlüğe dayandığı için mi intihar etmedi yani? özgür hissettirecek başka bir şey bulamamış mı? ciğeri izleyen kedi? almak istiyor ama iradeyi özgürlükle bağdaştırıyor. ve bu yüzünden geri çekiliyor. yemek yerine bakıyor. bakınca alışkanlığa mı dönüştürüyor yoksa geçen zamanda istediği şeyi artık tam önünde bulamıyor mu? yani ciğer yerinde ama geçen zamandan sonra artık kokuşmuş ve şekil değiştirmiş. bir zamanlar açlığını tetikleyen sonralarda mide bulantısı ve doygunluk veriyor?
tazeliğini koruyan ciğere bir kedinin kendi açlığını bastırması mümkün olabilir ama tercih etmiyorsa özgürlüğünden çok o açlığı karşı durma hazzındandır bence.
(bu filozofu o alıntı kadar biliyorum sadece. o sözleriyle ilgimi çekmişti. ve yine denk geldim. tanışalım bakalım en sevdiğim konulardan bahsediyorsun. intihara yönelme sebeplerin nelermiş, kendini ondan tam sıyırabildin mi yoksa en son birikmiş açlıkla saldırdın mi ciğere?.. sanırım sana kedi filozof ismini vereceğim... deneme yanılma yoluna yarın başlayacağım.)

galiba kutuphanemde en cok kitabinin barindigi yazarlardan biri bu manyak. manyak diyorum cunku kafayi siyirtacak nitelikte karamsar, kuskucu, melankolik bir tarzi mevcut. kitaplari cok ince olmakla beraber 1000 kusur sayfa bitirmiscesine bir kafa yanikligina neden olabilir. hakkinda cok bilgim yok ama etkisi altinda kaldigi filozoflardan (schopenhauer, nietzsche) ve uslubundan anladigim kadariyla safkan nihilist. ki biyografisinde filozof- yazar olarak tanimlanir ama filozoflarin etkisinda kalmis bir yazar olmasi muhtemel sadece. tarzi ozellikle bir nietzsche’ye fazlasiyla benzemektedir. en bilinen eseri çürümenin kitabı’dır.

yıllarca okudum kendisini. çevrilen tüm kitaplarını tekrar tekrar okudum. yetmedi biyografilerini okudum. söyleşilerini izledim. bir sürü not aldım. kaç gece oturdum, düşündüm. doymadım, kendim de karaladım.
bugün ise maalesef koca bir zaman kaybı olarak görüyorum kendisini. artık biliyorum intiharı düşünen bir insanın böyle düşünmediğini. artık, ölümle karşılaşmış birinin böyle düşünmediğini biliyorum. manasızca, sayfalarca dil dökmüş, gerçekte ise okuyana bir halt verememiştir.
nietzsche ile benzeştirilmesi popülerdir fakat yanlıştır, komiktir, alakasızdır.

çürümenin kitabı'nı yazmış, 1911/ 1995 yılları arasında yaşamış rumen filozoftur.

çürümenin kitabını yazmış adamdır, 1911/1995 yılları arasında yaşamış rumen yazar ve filozof olarak tanınır.

yazdıklarını okuyunca acaba filozof oldum da haberim mi yok dedim. sonra düşündüm de ben filozof olamayacağıma göre o büyük ihtimalle majör depresyonda.
severim kendisini çünkü realisttir, karamsar değildir. çocukluğundan beri buz gibi bir gerçekliğin içindedir. belki de bu hastalığın en büyük katkısı ilahi bakış açısına sahip olmaktır bilemiyorum. ancak şu kadarını söyleyeyim ki zamanın içinde değil ötesinde yaşatıyor insana. insanların, kendinin, yaşamın anlamını çözüyorsun ancak müdahale edemiyorsun. hiç'i hiç olarak kabul ettiğindeyse arınıyorsun. gerçek sorun da burada başlıyor çünkü. yaşamak isteyenler hiç'e gereğinden fazla anlamlar yüklerken sen onun sadece bir hiç olduğunu daha çocukluğundan beri biliyorsun. müdahale edebileceğin tek hakikatin sadece kendi yaşamın olduğunun en başından beridir farkındasın. amacın zihninde netleşiyor. yıllardır baktığın her gerçeklikten uzaklaşıp kendi bedenine geliyorsun. artık gitmek vakti geldi diyorsun.

bir kutu lustral yutsaydı faydasını görürmüş.

der ki: “eğer intihar fikri olmasaydı kendimi çoktan öldürmüş olurdum.”
aynen öyle işte.
istediğin zaman defteri kapatabileceğini biliyorsun. dolayısıyla, deniyorsun şansını. daha ne kadar yorulabilirsin? daha ne kadar bunalabilirsin?
dene abi. düğme senin elinde. baktın olmuyor, bas gitsin. iyi insanlar ölümden korkmaz.

doğmuş olmanın sakıncası üstüne

nihilizmi veya absürdizm olgusunu özellikle de çürümenin kitabı adlı eserinde kendine has bir biçimde ele alması ile abartılması gerekilen rumen yazar, filozof ve retorik sentezci olarak tanınır.

1911/ 1995 yılları arasında yaşamış ve felsefe okumuştur.

çürümenin kitabı en bilinen eseri iken kendisi ise alzheimer hastalığından dolayı hayatını kaybeder.

çürümenin kitabı ve doğmuş olmanın sakıncası üstüne gibi kitaplarıyla tanınan rumen yazar ve filozof olarak tanınır;

1911/ 1995 yılları arasında yaşamış ve alzheimer sebebiyle hayatını kaybetmiştir.

varlığını doğduğu andan itibaren bir yük gibi sırtında taşıyan, mutlu olmanın sırrının hiç doğmamakta olduğunu düşünen yazar. o ve onun gibileri beni hep çok etkiler. çünkü kendimden bir parça bulurum onlarda. ergenken bu ruh halinin geçici olduğunu düşünürdüm. büyüyünce geçecek gibi gelirdi. geçmiyor. katlanılmaz oluyor bu var olma durumu. sadece idare ediyoruz. yazar var oluşundan o kadar rahatsız ki beyni unutmayı seçmiş. kendini unutmuş, varlığını sorgulayamayan bir beyin artık var oluş sancısı da çekmez. alzheimer olup ölmek tercih edeceği bir son mu olurdu bilinmez ama ölürken bile doğmuş olmanın ağır yükü altında ezilmediği için şanslıydı.

#2714342 imza kaşe mühür
cioran ile ilk karşılaştığımda etkilenmiştim, yalan yok. ölümden döndüm o kadar. ama işte üzerinden zaman geçti, zihnim değişti ve bir gün aldığım bir kitabını görece daha sağlıklı bir zihinle okumaya niyetlenince farkettim ki yazar son ergenliğime denk gelmiş de etkilenmişim. hevesim kaçtı, dedim 'dur allasen' ve kitabi bıraktım.
bence samimi bir yazar yani şov yapmıyor, yapıyorsa da kendisi de inanmış olmali bununla birlikte yaşamaktan büsbütün korkuyor ancak hayatta kalmak için hepimiz gibi türlü şeyler buluyor. şaka yapmak için söylemiyorum da paralel evrendeki bana benziyor gibi geldi sonradan sonraya.
demem o ki sevenlerini anlarım ancak biraz gülmek de hakkımızdır diye düşünüyorum.

friedrich nietzsche ile teke tekte kimin alacağını merak ettiğim yazar.
chatgpt ye göre nietzche tko ile alıyor.
çürümenin kitabı aforizma combosu gibiydi. 30 sayfa sonunda bırakmıştım. bizde gideri var her türlü, kıza göndermelik metinler vs.