evlilik

8. henry'nin en sevdiği hobisidir.

yorumları okudum da, maşallah herkesin bir fikri var evlilik konusunda*

ben şöyle düşünüyorum aslına bakarsanız, bu olguyu fazla büyütüyoruz biz toplum olarak. herkesin yaşantısı arabesk tadında zaten, ve kadını erkeği fark etmeksizin çok duygusalız biz türkler olarak. böyle bir toplumda ister istemez evlilik gibi bir "yaşantı" da büyük büyük sorunları getiriyor beraberinde. batıya bakarsak, insanlar evleniyor. yani iki kişinin birlikteliğini imza atarak resmi bir hale getirmesi söz konusu. ama bizde yedi ceddin evlenmesi gibi bir durum var üzülerek söylüyorum ki. yani sen ve sevgilin bir karar verip yaşamlarınızı "birleştirmek" istiyorsunuz ama halanın dokuzuncu göbekten kuzeni buna olumlu bakmayabiliyor* sadece o olsa yine iyi, cahil bir toplumuz kabul edelim. her kafadan bin tane ses çıkıyor. utanmasalar giyeceğiniz dona varana kadar bir kurul oluşturup öyle karar verecekler rengine, modeline. arkadaşlar, o kadın ve erkek ayrı bir evde yeni bir yaşama adım atmak için evleniyorlar. ve size bu konudaki fikrinizi de soracaklarını ben pek sanmıyorum. neden inatla örümcek kafalarınızda ördüğünüz saçma sapan düşüncelerinizi insanlara empoze etmeye çalışıyorsunuz ben bunu anlayamıyorum. elini sallasan bir milyon tane ruh hastasına çarpmanın işten bile olmadığı bir coğrafyada evlilik evet, katılıyorum, deliliktir. benim bir kadın olarak görevim eşim olacak erkeğin annesinin halasının yedinci göbekten kuzeninin vizyonunu değiştirip bu işin doğrusu nasıl olur bunu ona ispatlamak değil, böyle olmamalı. aynı şekilde eşim olacak erkeğin de benim aileme kendisini ispatlaması gibi bir görevi yok, olmamalı kesinlikle bunlar. yani huzurlu, mutlu ve sağlıklı bir evlilik hayatına sahip olabilmek için ille de dünyanın öteki ucuna kaçıp orada mı evlenmemiz gerekiyor bizim? ciddi ciddi ruh hastasısınız siz ya* hayret-i mucip.

kaç yaşında evlenilirse evlenilsin, insanı yaşlandıran müessese....

belediye onaylı cinsel yetkinlik belgesi.

sevişmek ve aynı evde yaşamak için izin almak olarak tanımlanabilir, izin kağıdınızı alın, imzalayın ve dilediğiniz kadar sevişin. artık hayatınızın bu dönemine kadar tu kaka olan şey evlendiğiniz için acayip nurlu, kutsal bi'şi olacak.

bu kurumun ileride ortadan kalkacağını düşünüyorum. çocuk istenmiyorsa gereksiz buluyorum, hatta artık çocuk yapmamak lazım insan ırkı olarak çok üredik dünyanın içinden geçiyoruz doğal kaynaklar tükeniyor.

kedilere de uygulanmalıdır. akılları sadece uçkurunda olan erkek kediler çocuğu koyup, ardına bile bakmadan uzuyor. sonra.. henüz hayatının baharında, gençliğine doyamamış kız kediler 6-7 yavruyla bir başına kalıyor. rezillik ve sefalet diz boyu...
galiba evlilik kurumu olmayaydı insanlarda da durum pek farklı olmazdı.
ilave edit; fakat günümüz sosyal ortamına da bakınca evlecek insanlar mutlaka bazı psikanaliz testlerinden geçirilmelidir. çocuk yapmaya karar verdiklerinde bir daha testlerden geçirip ana baba olabilir ehliyeti aldıktan sonra çocuk sahibi olmalarına izin verilmelidir.

sadece çocuk sahibi olmak için yapacağım aktivite. bu ülkede yaşadığım müddetçe de çocuk sahibi olmayı planlamıyorum. bir insan çocuğuna bunu yapamaz.

önce iki bir olur.
sonra bir bakmışsınız 3-4-5...

sanıyorum ki uyumu yakalarsanız en güzel şeydir.

zaten sevişiyorduk, şimdi herkes bilsin seviştiğimizi. demenin resmi hali.

sevdiğin insanla hayatını birlikte yaşayamanın resmi hâlidir.

hakkında şöyle bir çalışma yapılmış kavram:

evlendikten beş yıl sonra eşlere evliliklerinden memnun olup olmadıkları sorulmuş. erkeklerin büyük kısmı geriye dönüş diye bir şey mümkün olsa eşleriyle yeniden evlenebileceklerini söylerken kadınların yarıdan fazlası eşiyle tekrar evlenmek istemediğini söylemiş.

(bkz: aşkın halleri)

güzel bir şeydir herhalde.

benim açımdan boyundurukla yaşamak gibi bir şey hah bir de çocuk yapıyorlar tam oluyor acaba anneliğe ve babalığa hazır mıyız o sorumluluğu alabilecek miyiz diye sorgu durumu sıfırın altında boşanmalar, aldatmalar oluyor en fazla hasarı çocuklar alıyor. kendi paranı kazanıp kimsenin yaşam tarzına karışmasına izin vermemek hayat felsefesi olmalı.

(bkz: öldürmeyip süründüren şeyler)

doğru insanla olmadığı takdirde ömrü zehir eden durum. doğu insan da neyse artık?

yaşlanmakdır ya ve tabi sabır eşiğide olmalı...
evlilik teklifinden nefret ediyorum ama evlilik düşüncesinden hâlâ umutluyum gibi bakalım.

bu görüşten yola çıkarak evliliğini kurtarmak isteyen çocuktan önce buzdolabını doldurmayı düşünmeli*

kendisi iyi de çevresi kötü olan kavram.

üstadım behçet necatigil'in kareler aklar kitabında yer alan ve iki dizeden oluşan harika şiirinin adı. aynı zamanda evliliği de tarif edebilir belki:

evlilik

çıkar yalnızlığından boşluk dönerken
bir yalnız bir yalnızı çeker yalnızlığına

evlilik dünyayı cennette yapar cehennemde fakat bu evlendiğin kişiye göre değişir.asla evlenmem bir adamla tüm ömür geçmez diyen biri olarak şuan evlenmek için yıl sayıyorum.evet yıl sayıyorum çünkü yaklaşık 3 4 yıl var.sanirim ne oldum degil ne olacağım demek gerekiyor.evlenecegin kişi anlasabilecegin hem arkadaş hem eş olabilecek,merhametli,sagdik,sevgi doluysa olacağın şey kesinlikle cennet dolu bir yaşam olur.