feminizm

biz ne feministler gördük kocişi bulunca, kocişe hizmet storyleri atan. feminizm dediğin anlamı ve altı doldurulamayan bir boşluk şu an. anlamını bile bilmeden feminist olduğunu söyleyenleri görünce bi gülme geliyor.

kadın-erkek eşitliğini savunacağız diye yola çıkıp erkek düşmanlığına evrilen oluşum. türkiye’de eziyet çeken, eşi tarafından şiddet gören, doğuda hala üstüne kuma getirilen, kız çocuk doğurdu diye dövülen, babası, abisi ya da eşi yüzünden tutsak gibi yaşayan, okutulmayan, ekonomik özgürlüğü olmadığı için bunlara boyun eğmek zorunda kalan bir sürü kadın var ama bu feminist olduğunu iddia eden mor saçlı ablaların tek yaptığı orda burda bayan değil kadın diye çığırtkanlık yapıp gerçekten zor durumdaki bu kadınları daha da zor duruma sokmak. kadınları korumak böyle bir şey değil. hayat sandığınız gibi toz pembe değil. sosyal mecralarda saçmasapan şeylerin duyarını kasıp cazgırlık yapınca o kadınları çektiği çileden kurtarmış olmuyorsunuz üzgünüm. biraz düşünerek hareket etmek lazım.

kadınları saçma sapan şekillere sokmaya çalışan ütopik bir akım.
evrimsel, bilimsel hangi açıdan bakarsan bak kadın-erkek her alanda eşit olamaz hayatın olağan akışına aykırı.
kadınların erkeklerden üstün olduğu yerler var, aynı şekilde erkeklerin de kadınlardan üstün olduğu konular var.
bu eşitlik muhabbeti çok baydı artık.
artık liseli kızlardan başlayıp üniversitelilerin başını çektiği yeni nesil feminist kitle var. bunlar kanser hücresi gibi çoğaldılar.
kendi savundukları düşüncenin doğru olduğunu savunup karşı tarafa psikolojik baskı yapıyorlar. bi nevi ağır faşist ve kafatasçıdırlar.
siz gidin önce vücudunu pazarlayıp para kazanan hemcinslerinize sahip çıkın. mesela onlyfans, twitter, instagram gibi yerlerde bakın hemcinsleriniz neler yapıyor. onlara niye hiç sözünüz yok.
gerçi bunların da istediği o işte özgürlük adı altında kadınların istediğini yapabilmeleridir.
hayat sadece kadıköy de sabah akşam slogan atıp rakı, bomonti içmekten ibaret değil. ya da istiklal caddesinde yürüyüş yapıp kadınları özgürleştirmiyorsunuz. önce anadolu kırsalına gideceksiniz :d

kadın erkek eşitliği değil, kadın üstünlüğüne dayanır. olaylara feminen bakış açısıyla bakmazsanız aşağılanırsınız.

içinde bulunduğunu iddia edenlerle tartışmaya girilmemesi gereken oluşum. çok değişik saldırıyorlar.
*anlamından saptırılmış, keşke saptırılmasaymış diye düşündüğüm oluşum.

gereksiz ve boş mu? la havle. femizinim kadının üstünlüğü falan değildir. sadece ezilen kadın olduğu için statü olarak erkeğe denk hale gelmesi, yine bu erkekler tarafından kabul edilemez görüldüğü için sanki erek düşmanlığı gibi ele alınıyor. feminizm insanın insan olduğu için değer görmesi gerektiğini, sahip olunan cinsiyetlerin insanın statüsünü, değerini, haklarını değiştirmeyeceğini savunur. kadın erkek eşittir derken ikisi de insandır hakları aynıdır der. her ikisi de cinsine özgü özelliklere sahiptir ama bu suistimal edilemez, birinde olmayan bir uzuv diğerinde var diye daha fazla söz hakkı olamaz demektir. insan haklarının cinsiyetini olmadığını savunur. kadın cinselliğinin talep edilebilir, kullanılabilir hatta kadının bu yönüyle istismar edilebilir olmasını kınar, bununla mücadele eder. bundan neden bu kadar rahatsız olunduğunu anlayabiliyorum, konu o kadar çığırından çıkıp olmaması gereken bir yere evrildi ki. yine de femizim boş, anlamsız, ütopik değildir. sadece hakkında biraz araştırıp, okuyup, anlayıp yorum yapılması gerekiyor diye düşünüyorum. cinsiyet ayrımına gerçekten her anlamda çok sinir oluyorum.

kadınların ataerkil düzende var olma savaşıdır. medeni ve mutlu bir toplum için feminizm.

soyunarak çıplak eylem yapıp dikkat çekmeye çalışan akım. zaten seks işçiliği, fahişelik gibi harika eylemleri de en çok feministlerin savunması tesadüf değildir. evet.

halime şükretmek için arada sırada uğradığım başlık.

bir ideoloji düşünün ki kadın haklarını savunduğunu söylesin; fakat kadın bedenini satmayı, sömürmeyi özgürlük adı altında savunarak kapitalizmin, şirketlerin, baronların yeminli uşaklığını yapsın. bir ideoloji düşünün ki türk kadınları mülteci taciz akınına uğrarken bu iğrençlikleri espri şaka kötü niyetli değil diye savunsun! allah belasını versin bu küresel, sinsi, emperyalist uşağı ideolojinin!

whore attention, prim girl.
kıps.

cinsiyetten kaynaklı pozitif ayrımcılığa karşı olmak şeklinde genelleyebiliriz. nedense ülkemizde erkek düşmanlığı olarak görülüyor. tamamen bu şekilde diyemem ama çoğu konuda haksızlığa uğrayan kadınlar olduğu için feminizmi de savunanların büyük kısmının kadınlar olmasından kaynaklı sanırım. halbuki aslında her iki cinsiyetin de sosyal, ekonomik, hukuksal anlamda eşit görülmesinden başka bir şey değil. yani feminizm erkeklerin de uğradığı haksızlıkların karşında. üzgünüm özellikle bizimki gibi toplumlarda erkeklerin uğradığı haksızlıklar kadınlarınki yanında dişe dokunur kalmadığı icin önemsenmiyor.

leş tiplerin savunduğu, içinde erkek düşmanlığı barındıran bir akım. hastalıktır ve aynı zamanda psikolojik sorundur.

karşıtı meminizmdir. bu kadar ciddiye almak yeterlidir.

yorumlarda bazı cinsiyetçiler hemen kendini belli etmiş. bende nerede kaldı bunlar diyordum. feminizmi anlamayan iki üç kişiyi örnek gösterip tüm feministleri bir tutarsınız ama bir kadın yaşanan cinayetler yüzünden erkeklerden korkuyorum dese "tüm erkekler aynı değil, siz feministler böylesiniz işte" diye ağlarsınız. gerçekten iki yüzlüsünüz. ne dünyadaki kadınların sorunlarından ne de kendi ülkenizdeki kadınların sorunlarından bihabersiniz. belki de bilmiyormuş numarası yapıyorsunuz. kimisi batıda feminizme artık ihtiyaç yok demiş kimisi türk kadınları feminizmi yanlış biliyor demiş. yani bu kadar mı hayattan ve gündemden uzaksınız. interneti sadece oyun oynamak ve toksik maskülen filmler,yayınlar tüketmek için mi kullanıyorsunuz? nasıl bu kadar sığ olabilirsiniz. hepiniz birbirinizin kopyası şeyler söylüyorsunuz. kendi fikriniz bile yok. şurada yazılanların neredeyse tamamını birçok anti-feminist instagram sayfalarında okumuştum zaten. yaptığınız tanımlar,betimlemeler ve hatta kullandığınız üslub bile aynı. doğru düzgün feminizmi araştırmamış ve feminist yazarları okumamış olduğunuzu da görebiliyorum. yukarıda çok güzel açıklamalar yapmış yazarlar var. feminizmin çıkışından tutun da hedeflerine kadar değinmişler. en azından onları okuyun gidin bir internete bu neymiş diye araştırın. çok güzel türkçe kaynaklar var. ama yok "türk kadını erkek düşmanlığı yapıyor, çoğu feminazi. hiçbir şey bilmiyorlar." diyorsanız çok güzel yabancı kaynaklar ve hatta sosyal medya sayfaları var. tiktok ta bile var. öğrenmek bu kadar kolay işte. gidin özellikle feminist *kadınların* araştırmalarına bakın. emin olun bu kafayla devam ederseniz yeni dünya düzenine ayak uyduramazsınız. eninde sonunda bu ataerkil düzen değişmek zorunda kalacak çünkü. hep böyle olmuştur. ezilen,bastırılan eninde sonunda ayaklanmıştır. ne kadar sürer bilemem ama ya güzellikle ya da özellikle süfrajetler tarafından zorla yapılacak bunu tahmin edebiliyorum.

(bkz: ıyyy)

yıkık sürüsü.

nerde bakımsız, pespaye kadın var, buna tutunmuş dikkat edin çocuklar.

bu başlıkta feminizme sallayanlara acilen okuduğunu anlama yeteneği kazandırılması gerekiyor. eşitlik, namus, cinayet, taciz gibi kavramlar tartışılırken adamlar gelmiş feministler kadın bedenini sömürüyor diyor. bunların kafasında din gibi bir feminizm algısı var ve bütün feministler temiz, namuslu kızların kafalarına girerek güzel baba ocağından koparan ve (bkz: burası şokomelli) meme açtıran mor saçlı ve erkek düşmanı insanlar. ulan inanılmaz adamlarımız ya. bu tiplerin bir kısmı muhafazakar ve kendi dünya görüşlerinin iflas ettiğini kabullenemeyenler diğer bir kısmı da öyle dindar mindar değil internetten mgtowcu incelleri okuyup hayatın sırrını çözdüğünü sananlar.

benim savunduğum feminizme göre ister bir kadın kemerli burnu ve küçük memeleriyle yaşar isteyen kadın da estetik yaptırır. isteyen bralet giyer isteyen çarşaf. hiç umrumda değil. bir de medya sanki erkeklere hiç kalıp biçmiyor hollywood'a göre bütün erkekler ya kaslı ya zeki ya da zengin falan olmalı. ne yapalım kardeşim amerikan medyası böyle bunun feminizmle ne alakası var.

yine çok yanlış anlaşılan mevzu

pederşahiliğin-patriyakanın bileğini bükmeyi hedefler.ayni zamanda 5 temel siyasal akımdan biridir.bu alanda yüksek lisans yapmayi düşünenler icin özel olarak acildigini düsündüğüm sosyoloji programi alt dali olarak "kadin calismalari" anabilim dali mevcut.dikkate değer bir program...

bir dal her zaman alınmalı..
bir dal ama :)