281.
türkiye için konuşacak olursak türkçüler sayesinde taban bulmuştur. hatta ziya gökalp feminizmin temelini şamanizme dayandırır.
günümüzde enternasyonal kadın dayanışması diye apoist oldular. acil türkçü feminizm örgütlenmesi şart. yoksa feminist hareketler terör sorununa dönecek gibi.
hüso çok kaşınıyorsun beoğlum.
feminizm türk toplumunda ilk nasıl kendine yer bulmuştur. türkçülüğün babalarından ziya gökalp'in "türkçülüğün esasları" adlı kitabının "türk feminizmi" adlı bölümünde "feminizm" kavramına övücü bir dille değinmesiyle oldu.
ziya gökalp (1923). "ikinci kısım, üçüncü bölüm, dördüncü madde, beşinci başlık". türkçülüğün esasları. kapı yayınları.
jön türkler ve ittihat-terakki cemiyeti içerisinde oldukça yetkili olan; ziya gökalp, ahmet rıza, ibrahim hilmi ve enver beylerin başını çektiği türk milliyetçisi kanat kadınların özgürleşmesinin milletin bir bütün olarak özgürleşmesindeki önemine dikkat çekerek kadınların eğitimine yönelik oldukça yoğun çabalar harcadılar.
türkiye'de feminizmin toplumsal ve hukuki yönden asıl atılımı ise ziya gökalp'ten ve onun batıcı-milliyetçi görüşlerinden yoğun bir biçimde etkilenen mustafa kemal atatürk'ün türk devrimi sonucunda kadınlara eşit vatandaşlık haklarını sağlamasıyla oldu. bu dönemin ardından türkiye'de uzun bir süre etkinliğini kaybeden feminist hareket 12 eylül darbesi'nden sonra dernekler ve sayısız yayın aracılığıyla yeniden kendini gösterdi.
yani öyle gidip de şam'da "yoğunlaştırma evleri" ile harem kurup sonra "jineloji" diye kafa öpen apo itinin peşinden "jin,jiyan, azadi" diye gitmekle olmuyor bu işler. önce dön de mabadındaki *oku sil derler.
günümüzde enternasyonal kadın dayanışması diye apoist oldular. acil türkçü feminizm örgütlenmesi şart. yoksa feminist hareketler terör sorununa dönecek gibi.
hüso çok kaşınıyorsun beoğlum.
feminizm türk toplumunda ilk nasıl kendine yer bulmuştur. türkçülüğün babalarından ziya gökalp'in "türkçülüğün esasları" adlı kitabının "türk feminizmi" adlı bölümünde "feminizm" kavramına övücü bir dille değinmesiyle oldu.
ziya gökalp (1923). "ikinci kısım, üçüncü bölüm, dördüncü madde, beşinci başlık". türkçülüğün esasları. kapı yayınları.
jön türkler ve ittihat-terakki cemiyeti içerisinde oldukça yetkili olan; ziya gökalp, ahmet rıza, ibrahim hilmi ve enver beylerin başını çektiği türk milliyetçisi kanat kadınların özgürleşmesinin milletin bir bütün olarak özgürleşmesindeki önemine dikkat çekerek kadınların eğitimine yönelik oldukça yoğun çabalar harcadılar.
türkiye'de feminizmin toplumsal ve hukuki yönden asıl atılımı ise ziya gökalp'ten ve onun batıcı-milliyetçi görüşlerinden yoğun bir biçimde etkilenen mustafa kemal atatürk'ün türk devrimi sonucunda kadınlara eşit vatandaşlık haklarını sağlamasıyla oldu. bu dönemin ardından türkiye'de uzun bir süre etkinliğini kaybeden feminist hareket 12 eylül darbesi'nden sonra dernekler ve sayısız yayın aracılığıyla yeniden kendini gösterdi.
yani öyle gidip de şam'da "yoğunlaştırma evleri" ile harem kurup sonra "jineloji" diye kafa öpen apo itinin peşinden "jin,jiyan, azadi" diye gitmekle olmuyor bu işler. önce dön de mabadındaki *oku sil derler.
devamını gör...
282.
hitayoviç zortingen yine sallamış, sallamaya cahil kürt ziya'yı da eklemiş , şamanizm ile ne alakası var feminizm'in ,şaman kadın var tabi ,fakat şaman,izm ruhsal tapınmaya dayanır , kadın ayrımcışı ne alaka.
şimdi anlamaz açıklayalaım,feminizm cinsiyet ayrımcılığına karşı bir harekettir çıkışı 1800 yıllarıdır,sonradan burjuva hareketine ve erkek ayrımcılığına dönüşmüştür .
feminizmin çıkışı masuumdur kadın erkek eşitliğine atıftır ama hiç bir zaman işçi sınıfı hareketlerini ,kadın devrimcileri savubnmamışlar ve sosyalizme yakın olmamışlardır ,((1920'ler öncesi)
örneğin rusya'da anarşist kalkışmanın başı ema göldman tarafında olmuşlardır .
bazı gruplar oy ve çalışma ,kadın hakları ,eşitlik için çalışmışlardır ama sonunda geldikleri nokta hemen hemen her yerde erkek düşmanlığına dönüşmüştür.
devrimci sosyalistler feminizmi reddeder,lenizn feminizmin burjuva hereketi olduğunu söyler , ''proletarya diktatörlüğü ve '', (''moskova sovyeti konuşmaları ') eserinde işçi sınıfı iktidarı mücadelesi olduğunu sınıf savaşının kadın-erkek beraber mücadelesi olduğunu söyler, ^beraber mücadele vurgusu yapar.
hdp bilerek kadın sorununu işler çünkü hdp sosyalist değil burjuva partidir ,pkk olayı dışımızdadır .
bazı sosyalist oluşumlar kadın ve lbgti olayını bugün için mücadelenin içinde taşıyorlar bence yanlıştır ..
bu arada hitayoviç türkçüler arasında kadın mı var boş boş kelam ediyorsun,git kahvede çay iç tespih salla işine bak..
türkçü feminizm imiş,ay kıçım.
yoksa hitay yazarımız kadın olmaya mı karar verdi , hemen desteklerim, trans bireylere özgürlük.
yarın bu konuya yine yazacağım herhalde unutmam .(
şimdi anlamaz açıklayalaım,feminizm cinsiyet ayrımcılığına karşı bir harekettir çıkışı 1800 yıllarıdır,sonradan burjuva hareketine ve erkek ayrımcılığına dönüşmüştür .
feminizmin çıkışı masuumdur kadın erkek eşitliğine atıftır ama hiç bir zaman işçi sınıfı hareketlerini ,kadın devrimcileri savubnmamışlar ve sosyalizme yakın olmamışlardır ,((1920'ler öncesi)
örneğin rusya'da anarşist kalkışmanın başı ema göldman tarafında olmuşlardır .
bazı gruplar oy ve çalışma ,kadın hakları ,eşitlik için çalışmışlardır ama sonunda geldikleri nokta hemen hemen her yerde erkek düşmanlığına dönüşmüştür.
devrimci sosyalistler feminizmi reddeder,lenizn feminizmin burjuva hereketi olduğunu söyler , ''proletarya diktatörlüğü ve '', (''moskova sovyeti konuşmaları ') eserinde işçi sınıfı iktidarı mücadelesi olduğunu sınıf savaşının kadın-erkek beraber mücadelesi olduğunu söyler, ^beraber mücadele vurgusu yapar.
hdp bilerek kadın sorununu işler çünkü hdp sosyalist değil burjuva partidir ,pkk olayı dışımızdadır .
bazı sosyalist oluşumlar kadın ve lbgti olayını bugün için mücadelenin içinde taşıyorlar bence yanlıştır ..
bu arada hitayoviç türkçüler arasında kadın mı var boş boş kelam ediyorsun,git kahvede çay iç tespih salla işine bak..
türkçü feminizm imiş,ay kıçım.
yoksa hitay yazarımız kadın olmaya mı karar verdi , hemen desteklerim, trans bireylere özgürlük.
yarın bu konuya yine yazacağım herhalde unutmam .(
devamını gör...
283.
feminizm, 19. yüzyılda ortaya çıkan bir durum değil. ‘düşünce’ olarak çok çok eskilere dayanır. örneğin, platon’un ‘devlet’ eseri, aslında eşitlik fikrini esas alan eserdir. veya mö. 195’de lex oppia’nın kaldırılması, roma’lı kadınların protestosu ve senatoya başvurmasıyla meydana gelmiştir. bu örnekleri daha eskiye götürebiliriz.
ancak bazı toplumlarda buna ihtiyaç dahi duyulmamıştı. zira kadın ve erkeğin imkanı bazı toplumlarda tamamen aynıydı. eski sparta halkı, tamamen eşit değillerdi ancak diğer topluluklara nazaran kadınlar daha özgürdü, erkekler savaşta olduğundan mülkler kendilerine kaldığı için ‘ekonomik’ boyutu yalnızca kendileri yönetmek istemişti. yanı sıra evlenirken aile yasası vardır. kadın, mirası tamamen kendisine geçirebilir, tam kontrol hakkı isteyebilirdi. ancak, erkeklerin savaşta ölmesi hakkında kadınların ne yazık ki herhangi bir protestosu görülmemiş veya çok nadirdir.
modern dönemde ise 18. yüzyılın ikinci dönemin ilk başlarında mary’nin, ‘a vindication of the rights of woman’ kitabı modern feminizmin gelişmesini sağlamış, yine fransız devrimi ise kadınların seslerini çıkardıkları başka bir süregelen olay dizisi olmuştur.
şamanizm’e dayandırılma mevzusu, 20. yüzyılda feminist yazarların araştırmalarıyla hız kazanmıştır. bunun sebebi, şamanizm’de kadının merkeze alınması ve diğer kültürlere göre daha fazla hak sahibi olması. yine ana temasının benzeşmesi, bizim türk toplumunun da bu şekilde düşünmesine yol açmıştır.
ancak bazı toplumlarda buna ihtiyaç dahi duyulmamıştı. zira kadın ve erkeğin imkanı bazı toplumlarda tamamen aynıydı. eski sparta halkı, tamamen eşit değillerdi ancak diğer topluluklara nazaran kadınlar daha özgürdü, erkekler savaşta olduğundan mülkler kendilerine kaldığı için ‘ekonomik’ boyutu yalnızca kendileri yönetmek istemişti. yanı sıra evlenirken aile yasası vardır. kadın, mirası tamamen kendisine geçirebilir, tam kontrol hakkı isteyebilirdi. ancak, erkeklerin savaşta ölmesi hakkında kadınların ne yazık ki herhangi bir protestosu görülmemiş veya çok nadirdir.
modern dönemde ise 18. yüzyılın ikinci dönemin ilk başlarında mary’nin, ‘a vindication of the rights of woman’ kitabı modern feminizmin gelişmesini sağlamış, yine fransız devrimi ise kadınların seslerini çıkardıkları başka bir süregelen olay dizisi olmuştur.
şamanizm’e dayandırılma mevzusu, 20. yüzyılda feminist yazarların araştırmalarıyla hız kazanmıştır. bunun sebebi, şamanizm’de kadının merkeze alınması ve diğer kültürlere göre daha fazla hak sahibi olması. yine ana temasının benzeşmesi, bizim türk toplumunun da bu şekilde düşünmesine yol açmıştır.
devamını gör...
284.
hüso bak ben senin içinden geçerim sosyalist hareket sscb den sonra avrupa da feminizm sayesinde alan bulabildi sen kime neyi anlatıyorsun?
kaldı ki senin burjuva hareketi dediğin feminizm burjuvadan çıkmadı ama sosyalizm/komünizm her zaman derdi tasası olmayan zenginlerin derdiydi. sen 8 mart dünya kadınlar gününü işçi kadınlara borçluısun bunu biliyor muydun sayın zırcahil?
adam tarih bilmez, politik teori bilmez, söylediği ideolojiyi bilmez tam cem yılmazın dediği gibi beyni yok fikri var!
8 mart dünya kadınlar gününün temeli 1854 de (bak ortada ekim devrimi falan da yok hadi iyisin.) kadın tekstil işçilerinin düşük ücret almaları sebebi ile greve gidip kurdukları barikat yüzünden çıkamamaları sebebi ile ortaya çıktı.
baktığın zaman hani komünist(!) sin ya! bil diye söylüyorum.
1 mayıs da amerikadaki sendikal bir kazanımdı yani öyle sosyalizmle komünizmle pekte alakası yoktu.
işin özeti bilmiyorsun sallıyorsun morarmaya doyamadın. gerçi tayyipte rezil olmaya doyamadı ama yaşından mütevellit umursamıyor.
çağ mabaddan element uydurma çağı değil bilgi çağı senin gibi kadir mısıroğlu çakmalarına yer yok.
kaldı ki senin burjuva hareketi dediğin feminizm burjuvadan çıkmadı ama sosyalizm/komünizm her zaman derdi tasası olmayan zenginlerin derdiydi. sen 8 mart dünya kadınlar gününü işçi kadınlara borçluısun bunu biliyor muydun sayın zırcahil?
adam tarih bilmez, politik teori bilmez, söylediği ideolojiyi bilmez tam cem yılmazın dediği gibi beyni yok fikri var!
8 mart dünya kadınlar gününün temeli 1854 de (bak ortada ekim devrimi falan da yok hadi iyisin.) kadın tekstil işçilerinin düşük ücret almaları sebebi ile greve gidip kurdukları barikat yüzünden çıkamamaları sebebi ile ortaya çıktı.
baktığın zaman hani komünist(!) sin ya! bil diye söylüyorum.
1 mayıs da amerikadaki sendikal bir kazanımdı yani öyle sosyalizmle komünizmle pekte alakası yoktu.
işin özeti bilmiyorsun sallıyorsun morarmaya doyamadın. gerçi tayyipte rezil olmaya doyamadı ama yaşından mütevellit umursamıyor.
çağ mabaddan element uydurma çağı değil bilgi çağı senin gibi kadir mısıroğlu çakmalarına yer yok.
devamını gör...
285.
feminizm, kısaca kadın ile erkek eşitliğini savunup feminaziden oldukça farklı bir kavramdır.
devamını gör...
286.
erkek düşmanı kızlara/kadınlara verilen addır. erkeklerdeki karşılığı incelliktir. ikisi de bir tür psikolojik rahatsızlıktır.
devamını gör...
287.
ilk çıkış noktası kadın erkek eşitliliği ve kadınlarında insanca ve karşı cinsle eşit statütü'ye sahip olması olan bu hümanist ideoloji ne yazık ki günümüzde diğer pek çok insani odaklı fikir akımı gibi karanlık zihniyetlerin elinde mutasyona uğrayarak amacından sapmış ve kadının erkeğe üstünlüğü gibi aykırı bir anlayışa bürünmüştür.
devamını gör...