feminizm

homoseksuel iliskilerin dunyaca kabul gormesiyle yerle yeksan edilen bir akim olur. bunun disinda varolus ilkelerinden fazlaca uzaklasmasi, yazili olmayan kati kurallari da icinde barindirmasindan dolayi artik dunyada tutulmayan bir akim haline gelmistir.

mürüdlerine feminik denen oluşum. ortak özellikleri çirkin olmak ve bir erkek tarafından hiç arzulanmamış olmaktır.

feminizm
feminizmin derdi, erkekler değil; ataerkil yapılar ve söylemlerdir. toplumca sanılanın aksine erkek düşmanlığı değilde cinsiyet eşitsizliğini gündeme getirmek için ön planda tutulan bir akımdır. cinsiyet eşitliğini sağlamayı amaçlamaktadır.

 

hakkında en güzel yorumu şu arkadaşımızın yaptığı ideoloji.

bu değildir:


budur:

"komünizm parayı bulana kadar feminizm kocayı bulana kadar" demiş diyen. güldüm geçtim de her şeyi abartmadan suyunu çıkarmadan yapmak lazım. bi çok şey anlamadan yaşanıyor geçip gidiyor ömür. önemli olan güzel hatırlanmak..

kadın-erkek eşitliğini savunma amacıyla ortaya çıkan akımdır.fakat günümüzde kadınlara pozitif ayrımcılık mücadelesi verenlerin elinde oyuncak olmuştur.

koca parası yemek isteyen nafakacıların ve erkekler tarafından tercih edilmeyen kızların savunduğu akım.

ülkemizde maalesef erkek düşmanlığı olarak algılanan akım.

--- alıntı ---

xvııı. yüzyılda fransa’da filozoflar ve kadın yazarlarca ortaya atılan ve savunulan, daha sonraki yüzyıllarda her toplumda yandaş bulan, kadının siyasal ve toplumsal haklar bakımından erkekle eşit olması gerektiğini öne süren ve bunu gerçekleştirmeye çalışan akım.

--- alıntı ---
ülkemizde ne yazık ki çok yanlış şekilde anlatılan ve uygulanmaya çalışan bu yüzden de erkeklerin feministleri kendilerine düşman görmesiyle sonuçlanan akımdır. birkaç aptal mahlukat dışında kimse kadınların haklarına gasp etmeye çalışamaz, çalışmak da istemez ama iş feminizme gelince herkes dikenlerini çıkartıyor.

twitterda "feministlerin" -kill all man-şeklinde twitler attığını görünce anlamının ülkemiz sınırlarında kaybolduğunu gördüğüm feminizm keşke güzelce açıklansaydı da böylesine mantıklı ve doğal bir isteğin erkek düşmanlığı olarak algılanmasının önüne geçilebilseydi.

hala anlamının yitirilmesinden rahatsız olan feminizm dernekleri ve feminist arkadaşların varlığını biliyorum. şimdiki gayemiz doğru açıklamak olsun ki güçlenelim. eşitlik istiyorsak sorumluluk alalım. erkek feministlerin de olduğunu unutmayalım.

end of the hede.

ilk dalgası gerekli olan hareket. günümüz türkiyesinde bazıları tarafından erkek düşmanlığına evrilmiştir.

feminizmin dipte yatan temel argümanı, toplumun erkekler tarafından kadınların sömürülmesi için düzenlendiğidir. yani insanoğlunun yarısını bir sepete diğer yarısını diğer sepete koymaktadır. erkekler, erkek olmaları sebebiyle sömüren, ezendirler. mesela gece 2'de çöpleri toplamaya gelen çöpçü %100 bir erkektir, ama feminizme göre "ezendir." bu temel (toplumun erkeklerin kadınları sömürmek üzeri dizayn ettiği bir patriyarka olması) üzerine oturttuğunuz her şey, cinsiyetler arasında bir çatışmayı beslemek zorundadır. ki bana kalırsa bu temel, oldukça tehlikeli ve özel hayatın ta en mahrem yerlerine işleyen bir çatışma durumu yaratmaktadır. mesela erkek bir maden işçisi aile ilişkisinde ezen taraftır, evinde bir diktatördür ve karısını sömürmektedir bu anlayışı göre. kadın-erkek ilişkilerinin neredeyse tamamını bir al-ver, sömürme-sömürülme açısından gördüğü için sağlıklı bir kadın-erkek ilişkisi ihtimalini ortadan kaldırmaktadır.

feminist derneklerde staja giden feminist adaylarına, erkeklere karşı kendini savunma tekniklerinin öğretildiği derslerin birinde, kadınlara, yumrukla kiremit ve tahta kırdırıp, erkeklerin kemiklerini kırabilecekleri özgüveni aşılanıyormuş. görünce bende şaşırdım feminizm kadın merkezcilikmiydi erkek ezicilikmiydi tam olarak neydi iyice birbirine girdi, son durumu savunma sanatlarına yönelmiş olması. feminazilere birde femininjalar eklenecek.

(bkz: feminazi) ile karıştırılan kavram,birçok insan feminizm'in tanımını yanlış duyduğu/anımsadığı için kadın üstünlüğünün savunulduğunu sandığı düşünce,bu gibi kavramaların vb sapyoseksüellik hümanistlik gibi aslında birçok insanda sıragelen bu düşünceleri çok önemli çok zor savunulan şeylermiş gibi sosyal medyada satmak oldukça popüler olan bir davranış.

insanoğlunu, bir hayvandan ayıran tek özelliği, ahlak ve ahlaksızlık arasındaki seçimleridir. mümkün mertebe her olay karşısında ahlaklı bir tavır alması gereken insanın, güç karşısında gösterdiği duruş, genelde mide bulandıracak ölçülerdedir. zavallıklar içerir. ve hatta bu durum oldukça travmatiktir de.
gerçek anlamda feminizm, kadın erkek eşitliğine değil, pozitif ayrımcılığa dayanır. insanın en büyük ahlaki sınanışı olan, haksız güç karşısında takındığı tavrın sağlaması en iyi bu minvalde yapılabilir. yüz yıllarca sofrada öküzümüzden sonra gelen kadının kurtuluşu ve yaşamda var olması için eşitlik algısı gerici ve yetersiz kalır.

lütfen sadece dayatılan algılarla değil, biraz da vicdani olgularla düşünmeye çalışalım ki, maruldan bir farkımız olsun.

bir zamanlar desteklenmesi gerektiğini düşündüğüm ve kadınların da erkekler kadar ezilmesi, savaş alanlarına sürülmesini ve çekirdek ailenin ekonomik yükünü hafifletmesi gerektiğini düşünürdüm. bu sayede hem kendisi birey olmayı başaracak hem de topluma daha büyük katkı sunacaktı. ancak günümüzde feminizm de popülizme kurban gitmiş ve sahip olduğu temel ilkelerini yitirmiş durumda maalesef. yazık. acaba virginia woolf ne düşünürdü günümüz feminizm hareketinin geldiği noktayı görse...

(bkz: feminazi)

yaygın kanınım aksine feminist anlayış salt kadınların benimseyebileceği bir hayat tutumu değildir. çağdaş ve sağlıklı feminist anlayış kadın erkek eşitliği üzerine değil, kadınlara pozitif ayrımcılık üzerine inşa edilen bir anlayıştır.

gerçek anlamda "çağdaş" ve "sağlıklı" olan versiyonunun doğrudan, kadın erkek eşitliği üzerine inşa edilmesinin gerektiği, cinsiyet eşitliği temelli düşünce sistemi.

feminizmin temeli cinsiyetçiliktir. cinsiyetçi bir yaklaşım üzerine kurulmuştur. eşitliği içinde barındırmaz. eşitlikçi insanlar olaylara(cinayet, şiddet vs) insan gözüyle bakar. din, dil, ırk, cinsiyet gibi etkenlerin ayrımcılığını kenara bırakarak olaylara nötr yaklaşmaya çalışır. fakat feminizm ideolojisi olaylara eşitlikçi değil cinsiyetçi bir gözle yaklaşır.
feminizm olaylara kadının mağduriyeti gözüyle baktığı için kadın suçlu olsa bile bunu kabul etmez. onun yerine toplum değerlerini ve erkeği suçlar. dolayısıyla eşitlikçi ilkeden bir hayli uzaktadır. bunu feminist insanlar anlayamadığı ve feminizmi eşitlikçi bir yaklaşım olarak algıladıkları için bu kadar kanser, ve bir dediği diğerini tutmayan bir kitle türedi.
eğer kendinize feminist diyorsanız söylemlerinizin aksine cinsiyetçi bir insansınızdır önce bunu anlamanız gerekiyor.
feminazi ise feminizmim kötü yanlarının üstünü örtmekten ve feminizmi iyi bir şey "miş gibi" gösterme çabasından başka bir şey değildir.
feminazi ayrı bir ideoloji değil feminiz'i hayata gerçek manada çelişkisiz bir şekilde uygulamadır.