fotoğrafın hikayesi

bu fotoğraf 1920'de çekilmiş ve o zamanlar birleşik krallık kralı olan kral george v'in vagonunun yanında koşarak sadaka isteyen bir dilenciyi gösteriyor.
dilencinin göğsünden sarkan rozetler,
madalyalar birinci dünya savaşı gazisi olduğunu gösteriyor.
kural her yerde aynı. birileri (çoğunluk) bedel öder, birileri (muktedirler ve ayrcalıklı mutlu azınlık) kaymağını yer.
(kendi alınterimizin karşılığı, bizim olan hakkımızı almak için mücadele ederken bu durumda hissediyorum kendimi.)

uzun uzun yazmayayım ama 8 saatte çekilen (son halini alması diyeyim) bir ilk fotoğraftır.

foto değil de şu kadını 1.70'lik cüce ne hale getirdi. üzülüyorum.

büyük ada starbucks, yıl 2015.
daha o günden biliyordum, benim olmayacaktı, gidecekti ama hayatımdan çıkamayacaktı. hep aklımda kalacaktı.
dışarıya sigara içmeye çıktığımda onu çekmek istedim, camın yansımasından "bir var, bir yok gibi" gözüktü.

tam da hissettiklerimi anlatan bir kare çıktı.
o zamanın teknolojisiyle, akıllı olmayan bir telefonun bana bıraktığı bir hatıra...

1969 yılında tüm dünyada ünlü olan nevşehir'li postacı.

1969 yılının eylül ayında amerikan life dergisinin fotoğrafçısı olan bill ray, nevşehir'de postacı adını verdiği bir fotoğraf çekti.

"karşımdaki mükemmel görünen bir adamdı. onu gördüğüm anda kalakaldım. tanrıya şükür leica kameram boynumdaydı ve fotoğrafı çektim. iyi olacağını biliyordum."

"daha önce bir gezi rehberinde görmüştüm. kayseri yakınlarında bir yerden bahsediyordu. bu yeri kesinlikle görmelisiniz, diyordu. iyi bir fotoğraf çıkacağını düşünerek oraya gittik. istediğim fotoğrafı çektiğime emin olduğumda öğle zamanıydı. oraya özgü bir lokanta buldum. yemeğimi yedim. keyfim yerindeydi. tam kalkmak üzereydim ki bu adamı gördüm. o tam o sırada yemeğini bitirmişti ve sigarasını yakmak üzereydi. rahat bir şekilde oturmuştu. kadraj mükemmel görünüyordu. ben de fotoğrafı çektim.

kameram o sırada boynumdaydı. her an hazır olmalısınız. yani tam anlamıyla spontane bir andı. aramızda hiçbir konuşma geçmedi. ona sadece o şekilde kalmasını işaret ettim. o şekilde durması için "dur" işareti yaptım. sanırım profesyonel bir fotoğrafçı olduğumu anladı. tabii arkadaki garsonun arka planda neden o kadar iyi durduğunu ancak tanrı bilir. aynı zamanda yine arkada duran atatürk madalyonu. o da bu fotoğrafı mükemmel yapan nedenlerden biri. ama onu oraya ben koymadım. zaten oradaydı."

kaynak: bbc türkçe

muhteşem anadolu ödülü fotoğraf
fotoğraf 1899 sonbaharı bitlis’te çekilmiş olup,e. percy’nin highlands of asiatic turkey adlı kitabında 1901 yılında londra’da yayınlanmıştır.
şimdiki hali...

tarihe dünyanın en güzel intiharı olarak geçen bu fotoğrafın figürü 1924-1947 yılları arasında yaşamış amerikalı evelyn francis mchale'ye ait. empire state binası'nın 86. katındaki gözlem bölümünden atlayarak kendi hayatına son veren bir muhasebeci. yaklaşık 250 metre yükseklikten atladıktan sonra bedeni fotoğrafta da görüldüğü üzere aşağıda park halindeki bir arabanın üzerine düşüyor. o sırada oradan geçmekte olan fotoğraf meraklısı robert wiles tarafından çekiliyor. fotoğrafa baktığımızda görülüyor ki intihat eden mchale'nin adeta uyuyormuscasinaki pozu tarihin en ikonik fotoğraflardan biri oluyor.

bu fotoğraf benim kanıtım. böyle bir öğleden sonra yaşanmıştı; hâlâ iyiydi her şey aramızda ve o bana sarılmıştı ve biz çok mutluyduk. bu oldu gerçekten, o beni sevdi. bakın, kendiniz görün.”

duane michals – 1974

eleştirmenlerin “kamera kullanan bir ozan” olarak tanımladığı duane michals 20 yy. american fotoğrafının özgün yaratıcılarındandır.

fotografa dair hislerini, fotoğraf altı yazılarında kullanmış olduğu kendi el yazısıyla aktaran duane michals , yalın anlatımıyla birçok duygu durumunun bizlere ulaşmasını sağlamıştır .

“bu fotoğraf benim kanıtım”da , birbirlerine sarılmış oldukları anda içinde bulunduğu mutluluğu ve sevgiyi aktarmaya çalışırken sanki arka duvardaki belli belirsiz gözüken çatlak, bu anın geçici olduğu kaygısını bizlere hissetirmekte.

bu fotoğraf, fotoğraf çekmenin gerçekten bir anı dondurduğunun kanıtı gibi ancak “hala iyiydi her şey aramızda” cümlesi bize geçmişte çekilmiş olan fotoğraftan, daha yakın zamanda gerçekleşmiş olan bir anın olduğunu gösteriyor. “alıntı”

fotoğrafta ki şarkıcı jon bon jovi,
kişisel serveti 410 milyon dolar..
evsizler için yarattığı restoran zincirinde bulaşık yıkıyor..!
new jersey'deki jbj soul kitchen'de..
new jersey'deki ilk restoran 2011'de açar.
menüde fiyat yoktur, beleştir!
yoksullara açıktır.
ınsanlar dilerse para bağışı yaparlar..
restoranda kendisi dahil gönüllüler çalışır..
kiliseden teklif gelir jovi'ye:
"gel kilise bünyesinde bunu yapalım" diye..
din adamlarını kovar restorandan:
"sizin dininiz size, benim dinsizliğim bana" der.

tarih, 7 ekim 1934...
dünyaca ünlü fotoğrafçı alfred eisenstaedt ankara'da fotoğraf çekimleri yaparken etimesgut'da bir okula gider.
tahtada çocuklar şunu yazmaktadır:

"bugün herkes memleketine karşı görevini yaparken, hakkını da isteyebilir."

atatürk ve cumhuriyet özgürlüktür!

kıtlık kurbanı - james nachtwey

sudan'da yaşanan kıtlık sırasında çekilen bu fotoğraf açlığın ve kıtlığın etkisini en açık şekilde gösteren kült fotoğraflardandır.

yanan rahip – malcolm brown

the burning monk*, malcolm brown tarafından 11 haziran 1963'te çekilen bir fotoğraf.

fotoğrafta, alevler içinde lotus pozisyonunda oturan bir vietnam budist rahibi olan thích quang görülmektedir. rahip, güney vietnam hükümetinin politikalarını protesto ediyordu ve kendini yakması, vietnam budistlerinin davasına uluslararası ilgi çekti. fotoğraf geniş çapta yayıldı ve vietnam savaşı'na karşı muhalefeti harekete geçirmeye yardımcı oldu. ayrıca, brown'a bir pulitzer ödülü kazandırarak tarihteki yerini sağlamlaştırdı. the burning monk, bugün hala protesto ve fedakarlığın ikonik bir görüntüsü olmaya devam ediyor.

hindistan'ın bağımsızlığının hemen öncesi, mumbai, bridge candy club ve dönemin modası unisex mayolar.

foto: stanislas antonowich


bonuz:

atatürk'ün az bilinen fotoğraflarından biri.
muhteşem bir fotoğraf.
avucun tersi ile denize dokunmak ne demek biliyor musunuz..?
elin üstündeki sinirler, avuç içinden daha hassastır.
avuç içi daha nasırlı olduğu için suyun sıcaklığını anlamak zordur..
buna bir nevi iliklerine kadar hissetmekte denebilir..

karşı taraftaki ailesine kavuşmaya çalışan ufak bir çocuğa doğu almanya sınırında vurulma pahasına yardım eden alman askeri. 1961

kendi fotoğrafının çekildiğini sanan
jack nicholson
onu çeken stanley kubrick ve kızı.

pensilvanyalı filizleniyor, cia direktifinde sağda solda yapılanmaya çalıştığı zamanlar.buna en uygun egzantirik oluşum ne?
sarı kanarya ile sidik yarışına girmeye çalışan ama çooook geri de kalan 14 sene boyunca bir skim elde edememiş 6sayar.işte o günlerden bir foto.
makbuleler,himmetler ah ülkem ah,ah türk sporu ah.

fotoğrafın çekildiği tarih 7 aralık 1979...
biraz önce çapraz yaylım ateşe tutulduğunu , bedeninin 12 kurşunla delik deşik edildiğini bilmeseniz, uzanmış dinleniyor sanırsınız.
uzanmış, dinleniyor, birazdan kalkıp otobüs durağına yönelecek, her sabah bindiği otobüse yetişecek ve göreve, üniversiteye, derslerine, öğrencilerine kavuşacak...
o, cavit orhan tütengil'di. istanbul üniversitesi iktisat fakültesi'nde sosyoloji profesörüydü.

hani behçet necatigil der ya,
''adı, soyadı açılır parantez doğduğu yıl, çizgi, öldüğü yıl, bitti kapanır, parantez...
parantezin içindeki çizgi
ne varsa orda."
cavit orhan tütengil (1921 - 1979)... saygıyla
"kuzuların sessizliği bozulmasın diye, nice aydınları katlettiler bu ülkede "

yok ben anlatmayacağım bu fotoğrafın hikayesini.siz anlatın ey 6sayarlılar.