hades

kutsal kitap’ta bazı çevirilerde cehennem için kullanılır. muhtemelen tanrı’dan uzak bırakılınılan yer gibi bir anlama geliyor, cayır cayır yakılınılan yerden ziyade.
“because, you will not abandon my soul to hades.” (hades: cehennem, yeraltı dünyası, sheol)
“çünkü sen ruhumu hades’e terk etmeyeceksin.”*

ölülere hükmeden yeraltı tanrısıdır. büyük kardeşi zeus dünyanın hakimiyetini paylaştırırken poseidon’a denizlerin hades’e ise yeraltının hakimiyetini vermiştir. persephone ye beslediği büyük aşkıyla da bilinir.

yunan mitolojisinde yeraltına, ölülere ve gömülü zenginliklere hükmeden tanrı. büyük kardeşler olarak zeus ve poşetin alacağını alıp kalanı küçük kardeşlerine itelemislerdir kelimenin tam anlamıyla. işte küçük kardeşin ezilmesi o zamandan başlar.

adam değildir.*

önce bunda bir anlaşalım, tamam yaptığı bir çok yamukluk vardır ama zeus gibi içi kötü değildir, kardeşlerin gazına gelmiş, en kötü yerler ve işler buna kakalanmıştır. şunu tekrar hatırlatayım, hades kötüdür eyvallah ama hiçbir zaman kaprisli biri olarak tanımamış, dediğini yapan, orası burası ayrı oynamayan yiğitlik abidesi biridir.
belki tarihin ilk zeybeği bile olabilir, şimdi aklıma geldi bak bu.

@ateist kaplumbağa "önce hades'i meletin ehehhehee" yazarak bu güzelim tanrıyı itibarsızlaştırmaya çalışsa da canım dava arkadaşım @lan bırak gerçeği görmüş ve gereken dersi vermiştir.*

hem kayıkla gezen ve köpeği olan biri kötü olur mu canım? hiç?

hades ve cici köpeği kerberos;

güzel bir şarkıdır aynı zamanda ;

vay arkadaş vay. adam dionysos'un rakı içtiğini öğrendikten sonra bildiğiniz bütün kontrolü kaybetti * önce hades'i meeleteceksiniz tabi. sonuçta menoitios onun yanında onun sorumluluğunda. zeus'la sonra hesaplaşacaksınız. artı bu hades dediğimiz adam orjinal yunan tanrısı bile değil ki! ereşkigal'ı almışlar cinsiyet değiştirme operasyonuna sokmuşlar olmuş size hades. özgün bir tanrı değil bir kere. kayığa biniyormuş. her kayığa bineni muteber ilan edeceksek işimiz var. kharoon'u ne yapacağız? o rüşvetçi hergeleyi de mi öveceğiz? sırf dionysos rakı içiyor diye böyle yapılmaz. tamam anlıyorum. tanrınız. adanmış neferlerisiniz bu adamın. taktir de ediyorum. belki adamla oturdunuz şarap eşliğinde chochlioi yediniz. belki kaltsounia ısmarladı size. biliyorum bu konulardaki zaafınızı. o yüzden adama laf söyletmiyorsunuz ama bunun içinde hades savunulmaz be domestic. *

ayrıca bu adamın yediği drahminin de haddi hesabı yok. kharon tek tabanca mı takılıyor sanıyorsunuz siz? hades çöküyor ganimetin büyük bir bölümüne. artı madem bu hergele yiğitlik abidesi, neden zeus hermes'i bu arkadaşa gönderdiğinde paçası tutuştu da zeus'a karşı eciş bücüş olup zeus'un şartlarını kabul etti? neden hemen boyun eğdi? bu mu delikanlılık bu mu orası burası oynamamak. o güzelim üç başlı köpeği kerberos, herkül'den dayak yediğinde neredeydi peki? tanrısın sen! o cici köpeğe niye sahip çıkmıyorsun? bakamayacaksan, koruyamayacaksan besleme arkadaş! bir hevesle alıp besliyorsunuz sonra hiçbir sorumluluğu yerine getirmiyorsunuz olan hayvanlara oluyor. neyse daha da yazarım da sinirlerim bozuldu. haysiyet yoksunu hergele ne olacak. * dionysos başımıza ne dertler açtı vallahi hayret edersiniz. * yalnız o bu değil de mitoloji evreninde yeniden kılıçlar çekildi. yakında ideolojik ve siyasi tartışmalar bunun yanında sönük kalacak. * neyse, öyle işte selam ve dua ile domestic...

en delikanlı tanrı yeraltı tanrısı.

şeytan.

sanılanın aksine kötülükler kralı değildir yeraltı kralıdır bizde ki tasviriyle cehennem kralı diyebiliriz oraya hapsolan kişileri cezalandırmak onun işidir.

hades'in etimolojisi belirsizdir: bazıları onu a-idein'den türetir, bu nedenle "görünmez yapan tanrı" anlamına gelir ve diğerleri hado veya chado'dan gelir; böylece hades "her şeyi kucaklayan" veya "her şeyi alan" anlamına gelir. romalı şairler dis, orcus ve tartarus adlarını aşağı dünyanın tanrısı için pluton ile eşanlamlı olarak kullanırlar.

namı değer pluto ya da pluton, ölümü daha erken davet etmesi durumunu doğuracağından adını söylemekten korktuklarından bu isimle anarlarmış bu tanrıyı. plüton, yunanca zenginlik kelimesinden gelir ve hades bölgesinin bir parçası olan yer altı topraktan birçok değerli malzeme geldiğinden, aynı zamanda zenginliklerle de ilişkilendirilmiştir. yani, sadece yeraltı dünyasının değil, aynı zamanda zenginliğin de tanrısı olarak biliniyordu.

rhea ve cronus'un en büyük çocuğu. çok fazla sevgi görmemiş maalsef.zaten hades ve kardeşleri 10 yıl boyunca ebeveynleri ile savaştı ve sonunda ebeveynlerinin gücünü elinden aldı. kimin neye hükmettiğine karar vermek için kura çektiler, poseidon denizi aldı, zeus gökleri aldı ve hades yeraltı dünyasını alır.tanrılar bile kumarbaz....bu paylaşımdan sonra ancak dünya ve olimpos ortak üç kardeşe ait olduğu için, herakles tarafından yaralandığı sırada yaptığı gibi, olimpos'a yükselebilirdi.yani hades kendi krallığındayken, diğerlerinde ne olduğundan tamamen habersizdi. ya yeryüzünde ya da olympus'ta oluyordu, ve erinye'lerinkine ulaştığı gibi, onun kulağına sadece insanların yeminleri ve lanetleri ulaşıyordu. takan kişiyi görünmez kılan bir miğfere sahipti ve sonraki gelenekler, bu miğferin kendisine tartarus'tan teslim edildikten sonra cycloplar tarafından hediye edildiğini belirtir. antik hikayeler bu miğferin, hem tanrılardan hem de hades tarafından geçici kullanımla onurlandırılan insanlardan söz eder..

eşi demeter'in kızı persephone'dir. efsaneye göre, hades'in çiçek toplarken onu kaçırdığı ve onu yeraltı dünyasına götürdüğü söylenir. bu, annesini son derece mutsuz eder ve bu yüzden ülkeyi bir kıtlıkla kuşatır ve kızını tekrar görene kadar kaldırmayı reddederi. diğer tanrılar ona durması için ne kadar yalvarsa da devam eder, ta ki zeus araya girene ve persephone serbest kalana kadar.hades, persephone'ye yeraltı dünyası'ndan bir nar yemesini kurnazca yedirir, bu da onun geri dönmesi gerektiği anlamına gelir. böylece bir uzlaşmaya varılır; persephone yılda bir sezon hades ile yeraltı dünyası'nda kalacaktı ve kalan zamanında özgürdü.ve böylece mevsimler oluşur...

persephone'yi üst dünyadan alıp götürdüğünde, dört ölümsüz siyah atın çektiği altın bir arabaya binerdi. bu atların yanı sıra aşağı alemde ve erytheia adasında öküz sürüleri olduğuna inanılıyordu. menoetius'a göre diğer tanrılar gibi o da sadık bir koca değildi; fury'lere onun kızları denirdi. sevdiği su perisi minthe, persephone tarafından nane adı verilen bitkiye dönüştürülür ve onun da aynı şekilde aşık olduğu su perisi leuce da, onun ölümünden sonra onun tarafından beyaz kavaga dönüşütürülür ve elysium'a transfer edilir.

hadese, yunanistan ve italya'da ibadet edilirdi. elis'te, her yıl yalnızca bir kez açılan kutsal bir muhafazası ve bir tapınağı vardır ve ayrıca, menthe dağı yakınında, tralles ile nysa arasında, atina'da erinyes korusunda pylos triphyliacus'ta tapınakları olduğunu biliyoruz.

evet, çoğumuzun selena'dan tanıdığı yeraltı kötülükler tanrısı. dürüst olalım, ben seviyordum hades'i.

yunan mitolojisinde yeraltı tanrısı kötülüğün sembolü..
hepsi tamam da aklıma takılan islamdaki "hadesten taharet" yani hükmi kirlilikten (kurala dayalı kirlilik cünüp hayız vs.) temizliğin bu isimle anılması. . :)

oynadığı dönemlerde, selena dizisinde de bahsi geçen kötülük...

hades'ten taharet

yer altı tanrısı. yunan tanrılarının evreni kendi aralarında bölüşürken kendilerine yeryüzünü bu zavallıcığa yer altının hakimiyetini verdikleri kardeşleri.

ἅιδης/ᾅδης

yunan mitolojik karakter.
ölülere hükmeder, shades gölge anlamına gelirken, hades ise görünmez anlamına gelmektedir.

antik yunan'da öldükten sonra herkesin tıkıldığı yer. yani cennet ve cehennem diye ayrı bir yer yok hades var. herkes aynı yerde. tabi dereceleri falan filan var bunların ama yer , tek yer ve herkes orada.

eskiden insanlar ölmekten korkmazlardı , öldükten sonrasından korkarlardı. şimdi ise ölüm sonrasından korkmuyorlar ama ölmekten korkuyorlar.

işte öldükten sonra ne olacağım korkusu antik yunan'da derin bir trajedi yaratıyordu. zira kaderin belliydi ama bu kaderin nasıl belirlendiği , neden böyle olduğu falan hiç belli değildi. tamamen tanrıların keyfine göre belirlenmiş bir kader vardı . istediğin kadar iyilik yapsan da , ahlaklı yaşasan da , ruhundaki logosu arayıp bulsan tanrılar seni hadese tıkacaktı. çok iyi biri olsan da başına çok kötü şeyler gelecekse ve kozmos sana hiçbir kıyak geçmeyecekse , kıyak geçip geçmemesi de tamamen tanrıların keyfine bağlıysa geriye zaten sadece yunan trajedisi kalıyor. bundan dolayı da yunan, hep trajedi olmuştur.

bir taharet çeşididir. hades ten taharet, necasetten taharet...

selena'daki kötü karakter.