kuran alimler için veya alimlerle beraber inmediği için başka bir kaynağa gerek duymaz, elçiden yüzlerce yıl sonra rivayetle toplanıp yazılan şeylerin neyine güvensin müslümanlar? müslüman olsam kesinlikle sadece kuran'a göre hareket ederim, bir de hakaret eden, sadece kuran var diye küçümseyen var. küçümsediği şey de inandığını, tanrısının gönderdiğini iddia ettiği kitap. komediye gel. kuran'da dininizi tamama erdirdim diye bir ifade geçiyor.
edit: müslümanlar yine şaşırtmıyor, farklı fikirlere zerre tahammülleri yok. hakaretle, delirmişçesine saldırıp senelerdir sayıklanan şeyleri söylüyorlar. sonra islam hoşgörü dini, benim inancıma saygı duy derler. allah diye sonsuz kudrette yaratıcıya inanıp onun mesajını iletmeye postacılık mı diyorsunuz?
devamını gör...
mallığın lüzumu yok.

sadece kurana bakarak namaz kılamazsın en basitinden.

namazda okunacak dualar, nasıl kılınacağı peygamberden nakledilen hadislerde geçer.

peygamber efendimizi postacı gibi gören bu değişikler son zamanlarda fazlasıyla türedi.
devamını gör...
5 vakit namaz kılmaktan aciz, kalkmış ayağa hadisler hede de hödö diyor. az şöyle geri dur bakalım senin ağırlığın, çapın bu konuyu tartışmaya yeter mi? ne yani sen şimdi bir çok helali dahi harama kapı açar diye terk eden alimlerden daha mı iyi biliyorsun.

ya bi git yaaa.
devamını gör...
namaz kilmiyorum hadisler hede hödö bence ve evet alimlerden daha çok biliyorum.*
devamını gör...
hadis konusu, hadisi birincil (yahut kuran’ı kerim’den sonra birincil) kaynak olarak görenlerce “ya hep ya hiç” gibi bir mantıkla ele alındığından diğer herkes hadis çerçevesinden tekfir ediliyor, haliyle muarızlaştırılan kişi aynı zamanda bir anda “hadis inkarcısı” oluveriyor.

öncelikle, hadislerin hz. peygamber döneminde muntazam kayda alınması söz konusu değil. bu zaten başlı başına teyit sorununu beraberinde getirir. (hatta öyle ki, hz. peygamberin vefatından sonra hz. ömer’in çok fazla hadis rivayet eden ebu hureyre’yi cezalandırdığına dair rivayetler var.)

ikincisi, mana ile nakilden doğabilecek anlam ve bağlam kayması ihtimali var. bu da metodoloji sorununu beraberinde getiriyor. yani her bir ravi her bir hadisten kendi anladığını kendi ifadesi ile yazmadan daha ilk halini kelime kelime yazılı nakletmiş olsaydı bile ilk nakledenin yazılı kayıt altına almış olması yahut bağlamıyla birlikte kelimesi kelimesine nakletmiş olması icap ederdi. herhangi bir şekilde o sözlerden anladığını naklederken kendi kelime ve cümlelerini kullanması zaman içinde anlamsal veya bağlamsal bir kaymaya sebep olabilir.

üçüncüsü, emevi ve abbasi döneminde uydurulan sahte hadislerin varlığı. bunların mütevatir kabul edilmemiş dahi olsa arada kaynayan herhangi bir hadis var mı, bilmiyoruz.

hadislerin yazılı tertibi hz. peygamberin vefatından çok sonraya denk geldiği için geriye doğru bir sıhhat çalışması yapmak kaçınılmaz oluyor.

bugün kutub-i sitte denilen kaynakların derlendiği tarihler belli. bu gibi kaynakların her birini yanılmaz kabul etsek dahi, ufak kelime farklılıkları dahi farklı bağlamlarda yanlış sonuçlara sebep olabilir. kaldı ki, yanılmazlığına dair değerlendirme, ilgili eserin müellifinin hadis tahlil metodolojisine bağlıdır.

haliyle, örneğin, sahih-i buhari’nin derlediği hadislerin sahihliği iddiası buhari’ye aittir, demenin neresinde bir problem var?

hadislerin bu şekilde “ya her birini kabul edersin yahut olduğu gibi reddetmiş sayılırsın” gibi bir çerçeveyle ele alınması zaten ilgili metodolojinin mantığına aykırı. çoğunluğun herhangi bir hadis üzerinde ittifak etmiş olması bize bir perspektif sunabilir, ancak bu bile ilgili hadisin sahihliğine dair kat’i bir yargı oluşturmaz zira bu haliyle bile sadece ilgili çoğunluğu bağlayan bir iddiadır.

herhangi bir hadisin herhangi bir zaman veya bağlamda kur’an-ı kerim ölçüsüne vurulmasının önünde bir engel değildir. bu da, bu kaynakları topyekun kabul etmeyeni yahut konuyu kabul-ret bağlamı dışında değerlendireni herhangi bir şeyin inkarcısı yapmak durumunda değil. ya da en azından genel bir “hadis inkarcısı” yaftasını meşru kılmaz.
devamını gör...
islamla çok da alakalı yaşamayan yine de nüfus cüzdanında müslüman yazan bir türk genci olarak,
peygamber efendimizin ölümünden 2-3 asır sonra kayda/yazıya geçirilen şeylerin şeylerin güvenilirliği nedir ? 9 yaşındaki çocuk hadisi belki de bir pedofil sapığının kendi sapkınlıklarına kılıf uydurmak için salladığı yalan bir rivayetten ibarettir olamaz mı ?

bu konuda atatürk ile aynı şeyi düşünüyorum. ''bir şey akla ve vicdana uygunsa o şey dine de uygundur'' tamam mı ? çok da taraf tutacak bir polemik yok bence.
devamını gör...
"işte sana gerçek olarak okuduğumuz bunlar allah'ın âyetleridir. artık allah'tan ve o'nun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?" (casiye 6)

"kuran'dan başka hangi söze inanacaklar?" (mürselat 50)

"böylece biz kur’an’ı apaçık âyetler hâlinde indirdik. (...)" (hac 16)

hadis dediğiniz şeyler bugün bu gece hala daha islam enstitüleri tarafından değiştirilebilen, eklemeler ve çıkarmalar yapılan bir yazıt topluluğu.

(bkz: el-ezher üniversitesi)

devamını gör...
bu tartışmalara girmek istemememe rağmen mecbur kalıyorum, hatta mecbur bırakılıyorum.
kuran-ı kerim ahsen-ül hadis olarak ifade edilir. en güzel söz manasındadır bu da.
mübin ve mufassal kelimelerinin bilinmesi de bu hususta önemlidir.
mübin'i apacık, mufassal'ı da ayrıntılı olarak değerlendirir islami ilimlerde az çok bilgi sahibi olanlar. haliyle kuran apaçık ve ayrıntılıdır zaten.
güzel olan sözü yani hadis olarak değerlendirilen herhangi bir tümceyi kimsenin inkar etmesi mümkün değidir. zira akla mantığa aykırı olan bir hususu da birileri hadis dedi diye hiyerarşik olarak kur'an ın önüne getirerek ,işte bu kur'anı tamamlıyor demek hem islam dinine, hem müslümanlığa, hem de en önemlisi kur'ana hakarettir.
aslında konuşmayacaktım ama "sussam gönül razı değil, söylesem tesiri yok"
yapmayın etmeyin araştırmadan, sığ tartışmaların içerisine girmenin birilerinin duygularını zedelemekten başka bir sonucu olamaz.
yok; çok mu ilgilisin bu konulara, bir defa kur'an- kerim'in oku olan ilk ayeti alâk suresinde de zaten bunu emrediyor. hatta benimle iletişime geçin size birçok kaynak ileteyim. nuzul sırasına göre kur'an-ı kerimi göndereyim, tecrid-i sarih'i göndereyim buharinin 8 ciltlik eserini, tırmızi, ebu müslim, davud, ibn-i maceyi göndereyim onu okuyun.
aklınıza yatarsa inanırsınız, yok yatmazsa zaten inanmıyordunuz bişey kaybetmezsiniz.
okumayı gereksiz görüyorsanız da en azından üzmeyin inananları.
müslümanları sevmiyorsan en azından onları hizaya getiren bir yol diye saygı duy dine,
yok inanıyorsan islam dininin emrettiği gibi oku ,araştır öyle hüküm ver.
devamını gör...
hadis külliyatı belli metodolojiler, disiplinler, senetler yani nakillerin çapraz sorgulanabilirliği ve takibi ile nakledilmiştir. islam alimlerinin hassas çalışmaları ile sahih kabul edilenler bile zayıf ve güçlü olarak ayrıma tabi olmuştur. bunlar sıradan rivayetler değildir, ortada bir sistem ve metod var. 100 lerce kişinin şahitliği ve nakli söz konusudur, bu şahitlerin kayıtları tutulmuştur, yani geçmişe doğru hadis zincirleri mevcuttur. nakillerde anlatım farklılıkları varsa bile üzerinde mukayese yapılabilir ve bir karara varılabilir.

bu sayede uydurma hadisler kolaylıkla ayıklanabilmekte. tarihte siyasi amaçlarla hadis uydurmak yaşanmıştır. şia, emeviler, abbasiler döneminde varsa da ilmi süzgeçten geçmez. günümüzde bunu en çok şia yapıyor. kendilerine ait hadis kaynaklarından başkasına baktırmayıp siyasi duruşlarını korumaya çalışıyorlar. bunlara da gerekli cevaplar verilebilir. ilim sahibi olmak gerekiyor.

hadis konusunu araştırmaya başlayıp yine de reddebilmek, hadis inkarcısı olabilmek ilmi değildir, bir tavırdır. yanlış bir tavırdır. sebebini açıkladım. bir yol seçtiysen kendine o konuda gerçekten bilgi sahibi olman gerekiyor. neden reddettiğini hadis ilminin temellerini bilmeden, o tarafı incelemeden, tartmadan anlamdıramazsın. sırf daha aykırı görünmek için yapılan bir iş gibi olur. bende öyle aman aman ilim sahibi bir adam değilim ama temelini en azından biliyorum bu yüzden reddetmiyorum, hadislere göre amel ediyorum.

hadis inkarı bir de herkesin kafasına göre kuran yorumlamasına sebep oluyor. çünkü hadisten kopan bağlamdan da kopuyor. o ayetin gelişinde ne oldu, hz.muhammed o ayet hakkında ne buyurdu ona bakmıyor ama kendi bir mana bulabiliyor, çünkü o hz.muhammed den daha doğrusunu biliyor.

hadisler daha çok emir değil, tavsiye niteliğindedir. ayetlerin daha kolay anlaşılabilmesini sağlayan ve dinin hayatta nasıl yaşanacağına dair uygulamaların bizzat bu dinin tebliğcisi hz.muhammed tarafından anlatılması, yaşanması ve gösterilmesidir. dersen kuran apaçık değil mi? derim hz. muhammed kuran dan aykırı bir şey yapmış olabilir mi? ondan daha iyi bir öğretmen mi var? biz bu dini asıl kaynağından öğrenip ona göre yaşıyoruz, burada bir çelişki veya kafa karışıklığı söz konusu değil. bunun tartışılması bile çok tuhaf.

buradan da kimse kimseyi tekfir edemez. sünni hanefi, şafi vs. ekol zaten tekfirci değildir, tartışmacı ve uzlaşmacıdır.

daha çok selefiler, vahhabiler bu konuda aşırıya gidiyor, bir de malum siyasi şia. oturur konuşursun araştırır tartışırsın bu kadar, ortada bir külliyat var, çok zor değil günümüzde okumak ulaşmak.
devamını gör...
aga şurada adamların yazdığı kitapların kapağını bile "vaktim yok, çok yoğunum" diye okumaktan aciz modeller , hadis konusunda derin tetkiklere kalkışıyor ya bunlara neremle güleceğimi şaşırıyorum. adama "sened ve ya isnad nedir" diye sorsam " abi kırtasiyede satılan borç şeysi" diye cevap verecek eleman gelmiş burada hadis uzmanı kesilmiş başımıza.

bu hadis alimleri bugün yaşasa ,hayatını bu işe verdikleri halde hadisle alakalı sorduğun 100 sorudan 90 tanesine belki de " bilmiyorum" diye cevap verecek ama bizim google'dan iki yazı okumuş, youtube'den iki video izlemiş hamidolar her boku biliyor. aferin.
devamını gör...
ne kasmışsınız be dayı, hadislere inanıyorum veya inanmıyorum diyin geçin ne bu tantana.
devamını gör...
"senin dinin sana, benim dinim bana" diyen bir dine inanan ferdim.
peygamber değilim, koca peygamberin inandıramadığı nonikleri ben mi inandıracağım.
bana ne deyip geçin.
devamını gör...
hadisler: hadislerin yasaklandığı belirten hadisler bunlar, eğer bunlara inanmaz isen hadis inkarcısı oluyorsun...

“benden kuran dışında hiçbir şey yazmayın. kim benden kuran dışında bir şey yazmışsa imha etsin.” (müslim, sahihi müslim, kitab-ı zühd; hanbel, müsned, 3/12, 21, 33)

“sahabe allah’ın elçisinden sözlerini yazmak için izin istediler. ancak onlara izin verilmedi.” (darimi, es-sünen)

“allah elçisinden sözlerini yazmak için izin istedik, bize izin vermedi.” (tirmizi, es-sünen, k. ilm)

bu da direk kuran-ı kerimden.

hâkka 69:44–47
bismillahirrahmanirrahim
“eğer o (muhammed), bazı sözleri bize isnat ederek uydurmuş olsaydı,
biz onu sağ elinden yakalar,
sonra da onun can damarını koparırdık.
hiçbiriniz de buna engel olamazdınız.”

resullaha bile böyle bir ayet var iken sizler nasıl allah'ın resulune dayandırarak sözler uydurabiliyorsunuz. hiç mi korkmuyorsunuz, hiç mi düşünmüyorsunuz
devamını gör...
aslında bence bu inkar değil sadece sorgulama olması gereken .. ortalık hadis dolu tarikatlar canları ne isterse yapıyor sonucu hadisler ile bağlıyor. dincilerin avukatlık bürosu gibi oldu
devamını gör...
"kuran'a bakarak namaz kılamazsın" mı.. e, o zaman "namaz dinin direği" falan değil demek ki.. çünkü dinin direği allah ve kuran.. 'tam ve eksiksiz, tamamlanmış bir din' i müjdeleyen kuran.. allah kuranda "senin kafana göre" bir namaz öngörmemiş o zaman. sen allahın dinini allahtan fazla mı biliyorsun.? hem 'allah'ın dini, son ve tamamlanmış kuran esaslı, -ruhbanın uydurduğu değil- allahın buyurduğu' din: islam diyeceksin, hem yeni bir din olarak, temel referans ve varlık gerekçen bu olacak.. hem de islamı "allahtan daha fazla bilenler" olduğuna inanacaksın. bu olabilir mi.?
ya kuran islamı ile yetinecek ve yaşayacak, yahut "kendi uydurduğunun" din veya allah buyruğu veya islam olmadığını kabul edeceksin..
çünkü her ne sebep ve gerekçeyle olursa olsun, "allaha yetersizlik atfedip", birtakım ruhbanlarca ona eş hüküm yaratmak, koymaya çalışmak, islamda allaha eş koşmak, allahlık taslamaktır: şirktir.. allahla aldatmaktır..
sen, mazeretsiz kurana, allaha uyacaksın, onları kendine uydurmaya veya kendine paravan dolgu malzemesi yapmaya çalışmayacaksın.. dinin kendisini tebliğle görevli peygamberi bile, bunu gerekli görüp yapıp yazdırmayı akıl edememiş de, ondan 300 yıl sonra mı bu anlaşılmış olabilir mi. allah öngörmüyor, kuran öngörmüyor, peygamberi öngöremiyor da, sadece bu sizin dedikoducu, rivayetçiler mi öngörüyor.
allahın, peygamberin, hatta kuranın öngörmediğini, öngörebilecek mertebede olanlar mı var. allah, dinini kulaktan duyma rivayetçilere mi emanet etmiş.. (bu nasıl allah, bu nasıl din.?!
araştır bakalım, bu rivayetlere kaynak sahabenin bir teki bile, peygamberin cenaze namazına dahi katılmış mı..?
bu ne yaman çelişki, bu ne tutarsızlık.. "allahtan, peygamberinden, kurandan daha fazla islam bilgisi taşıdığı"nı söyleyene mi inanıyorsun.?
kurana inanmıyor, yetinmiyor da, üç beş arabın güya şahitliği esaslı, "senet(!)"li rivayetine mi inanıyorsun.. (bu doğru sayılabilse, peygamber istese, bunları sağlığında yazdırmaz mıydı. bu yoldaki talepleri bile reddedip yasakladığını da mı bilmiyorsun..)
uydurduğun"senin dinin" sana; ama bari islamı gerçek inananlarına bıraksana..
allahla, kuranla, peygamberiyle hem yetinmeyip hem aleme islam öğretmek senin neyine..
devamını gör...
alim ulema dedikleriniz bile hadisleri bu sahihtir bu zayıftır diye kategorize ederken sizdeki bu kör inanç nerden kaynaklanıyor anlamadım.

bir de kur'an da biz bu kitapta herşeyi açıkladık şeklinde bir ayet var ve bu ayetlerin hiçbir şekilde değiştirelemeyeceğinin garantisi de bir zat allah tarafından verilmiştir.

ayeti değiştiremeyen dini hadis yoluyla tevil etmek isteyebilir, dönün bakın etrafınıza 100 tane şeyh denen zattan 5 tanesi gerçekten hak yolunda ise öpüp başınıza koyun.

hadisler kaynağa emevi zamanında geçirilmiştir, emeviyi bilen hakikatı da bilir çünkü yaptıkları ortadadır.

hadislerin hepsi yalan demiyorum ama ayet varken de dönüp hadise bakmam, bu da benim eğer suçsa allah'a verecek hesabımdır kimseyi ilgilendirmez.
devamını gör...
kur'an ne diyorsa odur. allah yeter kısaca kur'an yeter bize. bir söz eğer kuran'da geçiyorsa doğrudur. çoğu kişinin de inansın inanmasın böyle düşünüyor olması ne hoş. tebrikler arkadaşlar sizi ayakta alkışlıyorum.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"hadis inkarcıları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim