kötü ilişki vs yalnızlık

emin olun ki yalnızlık. ilişki kötü de olsa illa güzel hissettiren yanları da vardır. o güzel hislerle ilerletirsin ama içinde bi yerde çelişki olur. halının altına süpürürsün. ne zaman ki ilişki biter, o zaman anlarsın aslında ne yaşadığını ve bi şeyler yük olmaya başlar.
bu arada ilk kez kötü ilişki yaşıyorsanız, tavsiye ederim aslında... çok şey öğrenirsiniz. kendinizi tanırsınız, nasıl birini, nasıl bir ilişki istediğinizi çok iyi anlarsınız. fakat kendinizi tekrar tekrar kötü ilişkilere sokmak, hayır... orada terapilik bi mevzu olması muhtemel.

çift kişilik yalnızlık vs tek kişilik yalnızlık sorunsalı. çift kişilik olanı tercih edecek derecede bedbaht durumda olduğumu hissediyorum.

çok seveyim gümbürdeşelim istiyorum ama bazen de yalnız kalıp, kafama göre takılayımcılıklar olsa. tamamdır bu derdim.

ayarı yok malesef kadınların.

sevmek ile boğmak arasındaki farkı bilmek lazım.

(bkz: en leş ilişki bile sap olmaktan iyidir)

hayır, hayır. insan kendine eziyet edilmesine müsaade etmemelidir. buna ne kalp dayanır ne de beyin.
olmaması gereken yerde insan vedalaşmayı bilmeli ve acilen tamirata başlamalı. yoksa bu hasar kolay kolay onarılmaz.

abi bak yalnızlığı kötü şeylerle kıyaslamayın. bunu sürekli söyleyip durmam, patlarım artık bir noktada ve ne olacaksa olur. son aşamadayım. bardak taştı, taşacak..
yalnızlık güzel bir şey, onu güzel şeylerle kıyaslayın.

yalnızlık tercih edilmelidir. hatta küçük bir kayıkta yaşayan şarapçı yalnızlığı. iki çupra verip karşılığında üç şişe şarap alacaksınız. biraz da ekmek. huzuru bulamazsanız gelin beni bulun.

ikisi de birbirini aratır. ayrıca, ikisi de birbirinden kötüdür.

bence kötü ilişkinin alacağı. sevmediginiz insanla ilişkide olmazsınız diye düşünüyorum. yer yer kavga da etseniz, yer yer iletişim bozukluğu da yaşarsanız, yer yer siz de o da toksik bir insana da donusseniz, yer yer birbirinize hatalar yapıp kalp kırıp kirilsaniz da o sizin canınız. zaten iyi ilişki çok ütopik. yalnızlığa kötü ilişkiyi tercih ederim.

üçüncü bir seçenek yok mu? hiç mi yok?

kötü ilişkinin ne olduğunu açmak gerektiğini düşünüyorum. bir insanın karşı cinsle ilişkisinde tam olarak istediği gibi birini bulması mümkün değil. bu kişiyi bulsa bile onunla yaşadığı - yaşayacağı ilişkinin de en yüksek düzeyde tatmin edici olacağının garantisi yok.

bir çok ilişkinin yolunda gitmemesinde iki kişinin anlaşıp anlaşamamasından ziyade çevresel etkenler öne çıkıyor.

ilişkileri bütünsellik içinde ele alırsak bu çevresel etkenlerin zaman zaman ilişkiyi olumsuz etkilediği hatta toksik ilişki düzeyine ulaştıdırdığını düşünüyorum.

bir ilişki toksik ilişki düzeyine ulaşma yolunda ilerliyorsa evet ilişkiyi bitirebilir hatta kimseyle daha da bir ilişki yaşamayacağım diyerek yalnızlığı da benimseyen biri noktasına ulaşabilirsiniz ama bence yapılması gereken nelerin yanlış gittiğini o yanlışlar yapılırken fark ederek onları çözme yoluna gitmek ve ilişkiyi zehirlemelerine engel olmak.

başlıktaki soru bu değil. başlıkta hiç ilişkinin olmaması mı daha iyi yoksa en kötü ilişki bile yalnızlıktan iyi midir karşılaştırması ama ben oraya girmiyorum zira yalnız olan yani kronik yalnızlığı bulunan insanların bir ilişkiyi sırf bu nedenle de kötü ilişki noktasına taşıyabilir olduğunu düşünüyorum.

hayatımız boyunca tek yaşamaya alışmışken birdenbire birine uymak, uymaya çalışmak her zaman mümkün olmuyor.

ikisinin de kalitelisi.

yalnizlik

bu versusta hiç şüphesiz yalnızlığı seçerdim.

kötü ilişki yorar, pişman eder.

yalnızlık çürütür ama en azından pişman etmez çünkü çoğu zaman senin tercihin değildir. tercih etmediğin bir şeyin pişmanlığı da olmaz.

ayrıca yalnızlık kadar güzel bir şey mi var lan, şöyle duş alıp tarhana gibi serilecen yatağa oh miss.

“aşk kırıntısıyla doymaktansa
tek başıma aç kalırım bu hayatta“

demiş teoman. bu denklemde yalnızlık iyidir.

kötü ilişki kötü ilişkidir. tükenir, tüketir, mutsuz bir şekilde devam etmenin yollarını ararsınız ki daha mutsuz daha dipte kalırsınız.

yalnızlık iyidir. şöyle bir bakıyorum mesela yalnızlığın getirdiklerine hiç bir şey olmasa bile kafa rahatlığı. herhangi bir sorunu çözmeye çalışamak ki çünkü sorun yok ki. canın nerede isterse oradasın kiminle görüşmek istersen onun yanındasın nereye gitmek istersen yoldasın. bir de insan kendi ile de zaman geçirmeye başlayınca gerçekten neyi seviyor neyi sevmiyor ne istiyor ne istemiyor nasıl mutlu nasıl mutsuz bir şekilde daha görünür sınırlar çiziyor. artık eşlik etmek isteyen de eder gene bir yerden yalnız kalmamış olursun konu buysa.

yalnızlık kesssinlikle kötü ilişkiden daha iyi.

kötü ilişkide üç kişi çatışırsınız.

arzuların, değerlerinle çatışır. her ikisi de karşı tarafla tabii.
buradaki çatışma en yorucu ve en yıpratıcı, hasar verici çatışmadır. kişinin kendiyle çatışmasında alınan hasarlar, onarılması zorlu yıkımlara sebebiyet verir.

tüm bu olumsuzluklar içinde size uygun olmayan * kişi ile güçsüz ve kaotik bir çatışmaya, güç yahut anlaşılma çabasıyla çırpınmaya başlarsınız ama sessizce ama yüksek sesle.

dolayısıyla böyle bir savaştan ne siz galip çıkarsınız ne karşınızdaki ne de ilişki.

hal böyleyken en mühim olan şeyi, olmazsa olmaz olanı korumak mecburiyetindeyiz.
elbette kendimizden bahsediyorum çünkü sen olmazsan ne kötü bir ilişki ne iyi bir ilişki ihtimali kalır ortada.
ne de bir sen kalır geriye senden.

yalnızlığını bile elinden alır yoksa.
sizi size kırdırır kötü ilişki.
bencillikten uzak ama varlığına da sahip çıkan biri olarak yaşamak zorundayız.

bizi kendimize küstüren her tür ilişkiden yalnızlığımızın o sorgulayıcı yanına sarılmak en sağlıklı ve huzurlu olanıdır diye düşünüyorum.

elbette kendimizi kandırmamak, kendimize karşı dürüst olmak suretiyle.

bunu 40 yaşlarımda yaşadım. tamam artık bir daha sevemem derken bitanemle tanıştım. rüya gibi seneler yaşadık.
o zaman yalnızlık daha iyi diyordum. çünkü o kadar kötü ilişki yaşamıştım ki imkansız diyordum yeni bir ilişki. sonra alimle ekşi sözlükten tanıştım. uzun uzun mesajlaşık sonra mailesmeye başladık. nasıl güzel mektuplardı. içten samimi bize ait.
onu ilk gördüğümde elinde koca bir buket gül vardı. sıkıca sarıldık. kalbi deli gibi atıyordu.

her anımız çok değerliydi özeldi. bir çocuk sen bu dünyada sadece yüzde 1 erkekle olursun demişti. ne şanslıyım ki o yüzde bir deki erkeği buldum.

sevdim sevildim.

yani diyeceğim yalnızlık mı kötü bir ilişki mi demeyin. güzel bir ilişki dileyin. istiyorsanız eğer.

ışıklar içinde uyu aşkım.

ikisi de aynı. kötü ilişkide de yalnızsın. anlatamıyorsun, anlatsan anlaşılmıyorsun. duvara konuşuyormuşsun gibi.

kötü ilişki insanın iyi ilişkiyi bulmasına vesile olur, o yüzden kendim için yalnızlık hariç her türlü denemeler derim, ama yani yatırım tavsiyesi değildir yüreğinizin götürdüğü yere gidin bence.