normal sözlük yazarlarının ruh halleri
başlık "pencere" tarafından 18.01.2021 01:23 tarihinde açılmıştır.
1481.
1482.
sabahtan beri bugün pazarmış gibi geliyor.
devamını gör...
1483.
“kırgınım, saçılmış bir nar gibiyim.”
devamını gör...
1484.
ruh hali bozuk plakta dönüp duran bi şarkı.
devamını gör...
1485.
1486.
birisi gelse de çekip vursa diye bakıyorum. arkadaşlarımın hepsi evlenmiş. kimi baba olacak, çoğunun işi gücü, düzeni yerinde. bir ben kalmışım öylece, serseri gibi. başvurduğum her yerden red, girdiğim her sınavda başarısızlık, çıkışı olmayan lanet bir döngü. aşk hayatına hiç girmiyorum bile baştan kaybetmişim zaten. kabul ettim, olacak gibi değil. uzak gelecekte bile evliliğe dair bir umut yok. hayat yaşıyor musun? desen o da yok kardeşim, yaşamıyorum. ne eğlence var, ne keyif, ne de seks . sadece çalış dur, ama boşuna. açık söylüyorum: gönüllü biri varsa gelsin bitirsin şunu. çünkü ben kendim yapamıyorum.
devamını gör...
1487.
incilmiş.
devamını gör...
1488.
1489.
1490.
1491.
hayatımızın müsveddesini çöpe atmışız da, çöpü dışarı bırakmaya üşenmişiz gibi.
devamını gör...
1492.
kendini bitiren kadın
devamını gör...
1493.
1494.
bunalmış. çünkü sıcak.
devamını gör...
1495.
1496.
çözemediği bir boşluk duygusu içinde.
devamını gör...
1497.
üzgünüm ya gerçekten çok üzgünüm. tüm bu hengamenin ortasında ülkede yaşanan şeylere karşı hem çok öfkeli hem de daha çok üzgünüm. benim yaşadığım yerde, çevrede daha çok kendi halinde yaşayan insanlar arasında bu olaylar gerçekten de görmezden geliniyor, kafalarını toprağa sokan devekuşları gibi. kimseyi de suçlayamıyorum artık kötü haberler haftalık değil, günlük değil de saatlik geliyor çünkü. güzel olan, iyi olan her şeye karşı olan kendi mutsuzluklarını hayata yansıtan ve elinde güç olan insanların aldığı kararların yılda kaç kadının ölümüne, hayvanların katledilmesine, başını sevdiğiniz kedinin, köpeğin ertesi gün barınağa kapatılıp orada perişan halde ölmesine, emek veren çalışan didinen insanların imkansızlıktan intihar etmesine, haksız yere tutuklanan siyasilere ve gazetecilere ve en çok da minicik bir umut dahi kalmasın insanların içinde diye uğraşılırken bunun artık gerçekten de başarılıyor olmasına üzgünüm. vicdani olarak da kendimi iyi hissetmiyorum. bu kötüye giden düzenin içinde gelen iş tekliflerinin şirket avukatlığı, işçi yerine işveren avukatlığı olması yani yine güçlünün safında yer almak zorundalığı da bana kendimi kötü hissettiriyor. geçen iş hukuku yaptıklarını söyleyen bir avukata "işveren vekili misiniz? "diye sordum ve klasik cevabı aldım " maalesef". bu yalnızca bir örnek ama şirket avukatları ve işveren avukatları yıllarca bu vicdani yükü yalnızca para için yüklenerek bu işi yapıyorlar. bu insanlar genelde maalesef diyerek yine güçlünün yanında duruyorlar ama bu kaç sene yapılabilir? kaç sene harcanır zengini daha zengin, fakiri daha fakir etmek için? o zaman şu şikayet ettiğimiz siyasilerden ne farkımız kalıyor? demek ki elimizde güç olsa biz de "maalesef" diyerek bunları yapacağız. bilmiyorum sözlük, moralim bozuk ve kafam çok karışık.
devamını gör...
1498.
izmir çok sıcak. dellendim.
devamını gör...
1499.
ruhum yok eridi sıcaktan
devamını gör...
1500.







