öğrenci yurdunda kalmanın insana kazandırdıkları
başlık "henrywadsworth" tarafından 26.11.2020 14:57 tarihinde açılmıştır.
21.
atlayamayacağın kadar yüksek bir katta pusuya düşme. ben olaylı bir öğrencilik yaşadım. kyk yurdunun kantininde çevik kuvvetle kahvaltı ederdik.
devamını gör...
22.
gece sinir krizleri geçirenleri sabırla dinlemeyi, oda arkadaşımla, aynı zamana denk gelen sınavlar için koridorda ders çalışmayı, wc ve duş sırası beklemeyi, ortak olan buzdolabından nevalemin çalınmasını ve aç kalmayı, müdüre odası sanılıp veliler tarafından odamın basılmasını ve bunun gibi bir çok olaya karşı sabır taşı olmayı öğretti öğrenci yurtları.*
devamını gör...
23.
1 ay kadar kalmış daha sonrasında annem kaydımı ilçedeki okula aldırmıştı ve son bulmuştu. iyi ki de son bulmuş. o dönem her ne kadar anneme beni okuldan aldığı için kızsam da yurttan çıktığım için mutluydum. çünkü her gün yurtta -kız yurdu- yanık düz,fönlü,maşalı saç kokusundan, birilerinin saçma aşk hayatlarından, kavgalardan, ailesinin izin veremeyeceğini ve aslında zararlı olduğunu bildiği halde mantıksızca davranıp hareket eden tiplerden kurtulduğum için aşırı mutluydum. he okulda, çevrede yok mu bu tipler elbette var lakin sabah akşam günün her saati yanınızda oluşları hiç çekilir şey değil.
devamını gör...
24.
insanların ne kadar saygısız olduğunu bir kez daha görmek. sabırlı olmaya çalışıp patlama noktalarında gezinmek.
kaldığım oda altı kişilik. odalar üçer şekilde ayrılmıştı odanın içinde oda misali. başlarda iyiydi her şey. ama zaman geçtikçe değişti.
toplu bir şekilde yaşanılıyosa eğer uyman gereken kurallar vardır. hayır hiç mi aile terbiyesi almadın. kendi evindeymiş gibi davranamazsın ki. bu düşüncesizlik beni çok yıpratmıştı. saat olmuş bilmem kaç son ses açmış dizi mi izlemiyolar, biri sabah akşam sevgilisiyle bağıra çağıra kavga mı etmiyo, kapılar vurula vurula mı çıkılmıyo neler neler. kimse çekmek zorunda değil ki kardeşim seni. düzgünce oturup kaç kez konuşuldu. kaç kez söyledim. ama değiştiremezsin insanları işte. nasıl geldiyse öyle gidiyor. ortak bir fikir paylaşamıyosun zaten çünkü kafalar o kadar farklı ki...
iletişimimi kestim. fırsat buldukça evime geldim. uyku düzenim ve ruh sağlığım bozulmuştu. ben sessiz bir insanımdır. yürüyüşüm, hareketlerim sessizdir. rahatsız olmasınlar diye telefon konuşmalarımı çıkar dışarda yapardım. ama gösterdiğim hiçbir tutumun karşılığını bulamadım. konuşmak çözüm olmadı içime çekildim. pandemi girdi araya eve geldik yoksa oda değişikliği yapacaktım. en azından iki kişilik çıkar da tek bir kişiyi çekerim diye. ya da eve çıkılır bilemiyorum. yazıp hatırlamak bile sinirimi bozdu.
kaldığım oda altı kişilik. odalar üçer şekilde ayrılmıştı odanın içinde oda misali. başlarda iyiydi her şey. ama zaman geçtikçe değişti.
toplu bir şekilde yaşanılıyosa eğer uyman gereken kurallar vardır. hayır hiç mi aile terbiyesi almadın. kendi evindeymiş gibi davranamazsın ki. bu düşüncesizlik beni çok yıpratmıştı. saat olmuş bilmem kaç son ses açmış dizi mi izlemiyolar, biri sabah akşam sevgilisiyle bağıra çağıra kavga mı etmiyo, kapılar vurula vurula mı çıkılmıyo neler neler. kimse çekmek zorunda değil ki kardeşim seni. düzgünce oturup kaç kez konuşuldu. kaç kez söyledim. ama değiştiremezsin insanları işte. nasıl geldiyse öyle gidiyor. ortak bir fikir paylaşamıyosun zaten çünkü kafalar o kadar farklı ki...
iletişimimi kestim. fırsat buldukça evime geldim. uyku düzenim ve ruh sağlığım bozulmuştu. ben sessiz bir insanımdır. yürüyüşüm, hareketlerim sessizdir. rahatsız olmasınlar diye telefon konuşmalarımı çıkar dışarda yapardım. ama gösterdiğim hiçbir tutumun karşılığını bulamadım. konuşmak çözüm olmadı içime çekildim. pandemi girdi araya eve geldik yoksa oda değişikliği yapacaktım. en azından iki kişilik çıkar da tek bir kişiyi çekerim diye. ya da eve çıkılır bilemiyorum. yazıp hatırlamak bile sinirimi bozdu.
devamını gör...
25.
kibarlığın ve insanlığın işlerliğinin olmadığını kazandırdı bana deneyimlerim. deliyle deli olacaksın. bize sabah kapıları sertçe kapatmamamızı söyleyen insanlar sabah dörtlere kadar son ses müziklerde okey oynayıp halay çekiyorlardı -şakasız- . tüm bunların yanında banyoya adımınızı attığınız an kapıya dayanıp "hadi ya ne zaman çıkacaksın işim var acele!" diye bir an bile huzur vermeyen kişiler bunlar -acil iş: makyajını silecekmiş- ne kültür paylaşımı ne dostluğu! sabır gösterdikçe tepenize çıkıyorlar, en son günlerce uyuyamayıp doğru dürüst duş almama fırsat verilmediğinden gözüm dönmüş bir şekilde ben de onlarla uğraşmaya başlamıştım. en son yurttan atılıyorlardı da dua etsinler araya pandemi girdi.
devamını gör...
26.
farklı insanları yakınen tanıma imkanınız olur, bu şans da olabilir şanssızlık da ama sizi olgunlaştırır, tolere etme gücünüz artar ve farklı bir hayat tecrübesi katar. erkekler yurtta kalmasa da genelde askerlik sırasında benzer bir tecrübe yaşıyor özellikle kızlar için değerli bir tecrübe. bir yıl yetti bana; o ayrı:)
devamını gör...
27.
ulkenin her bölgesinden değişik tipte insanlarla tanışma fırsatı vermesi, tek başına yasamayı öğrenme, sosyal ilişki becerilerini kuvvetlendirme bunlardan bazılarıdır.
hele bir de 6 kişilik odaya düşerseniz günleriniz fıkra gibi geçebilir.
hele bir de 6 kişilik odaya düşerseniz günleriniz fıkra gibi geçebilir.
devamını gör...
28.
ilk zamanlarda genelde her şey güzel gider herkes birbirine saygılıdır ufak tefek pürüzlerde aman ağzımızın tadı kaçmasın edasıyla alttan alınmaya başlanır sonrasında taviz verilen her insan ilişkisi gibi bu pürüzler büyür ve insanın sabrı sınanmaya başlanır bir bakmışsınız sabır küpü bir insana dönüşüvermişsiniz. tabi ki bunun aksi yönünde karşınıza çok güzel insanlar da çıkabilir ve bu insanlarla da bir bakmışsınız sevgi küpüne dönüşüvermişsiniz. aile önemi anlaşılır ara ara ailenin başka olduğunu anlarsınız. tek başına olmanın sorumluluğunu kazanırsınız .insanlarla ne kadar samimi olman veya olmaman gerektiğini de fazla samimiyetin yanlış insanlar üzerinde ne kadar eğreti durduğunu da burada öğrenebilirsiniz. dünyada menfaat ve çıkar üzerine birçok şey yapılabileceğini de burada öğrenebilirsiniz.
devamını gör...
29.
yönetimi bürokratlara bıraktığınız vakit, öğrenci yurdu, her gün aynı monotonluğun hüküm sürdüğü, içerikten ziyade görünüşten ibaret bir distopyaya dönüşür. düzene zeval getirmeyen maceraperest serserilerin hikayeleri de öğrenci yurdunun duyguları okşayan nostaljisine dönüşür o vakitler mazi olunca.
ama düzeni çekirdekten başlayarak alanı işgal eden parçalar belirlemeye başladığı zaman, öğrenci yurdu hücresel düzeyde ufak bir yerel yönetim haline gelir. , sokağın nabzını bilenlerin çokça zikrettiğ bir laf vardır: "geceleri sokaklar bizimdir" o değersiz, haşere dolu, pis kokulu yurt odaları da ranzalarında yatanlarındır. bunu anlamaya başlar kendi kararlarını veren öğrenci yurdu mensupları.
bahsettiğim iki süreci de yaşamış birisi olarak, öğrenci yurdunu tanımlamam gerekirse: bir öğrenci gregor samsa gibi bir böceğe dönüşüp kaç seneyse esareti o kadar süre ranzasında bok topu yuvarlayabilir. ya da özbilincine ve dostlarına güvenip, öğrenci yurdunu gerçek bir okula dönüştürebilir.
neyi yaşamak isterse onu yaşar insan. ve yaşadığı neyse de onu kazanır.
ama düzeni çekirdekten başlayarak alanı işgal eden parçalar belirlemeye başladığı zaman, öğrenci yurdu hücresel düzeyde ufak bir yerel yönetim haline gelir. , sokağın nabzını bilenlerin çokça zikrettiğ bir laf vardır: "geceleri sokaklar bizimdir" o değersiz, haşere dolu, pis kokulu yurt odaları da ranzalarında yatanlarındır. bunu anlamaya başlar kendi kararlarını veren öğrenci yurdu mensupları.
bahsettiğim iki süreci de yaşamış birisi olarak, öğrenci yurdunu tanımlamam gerekirse: bir öğrenci gregor samsa gibi bir böceğe dönüşüp kaç seneyse esareti o kadar süre ranzasında bok topu yuvarlayabilir. ya da özbilincine ve dostlarına güvenip, öğrenci yurdunu gerçek bir okula dönüştürebilir.
neyi yaşamak isterse onu yaşar insan. ve yaşadığı neyse de onu kazanır.
devamını gör...
30.
hayatının dokuz yılını öğrenci yurtlarında geçirmiş biri olarak söylüyorum. yardımlaşmayı öğreniyorsunuz, yüzlerce farklı insan tanıyor gerçek arkadaşlığı veya düşmanlığı görüyorsunuz. yalnız kalmayı,kendi ayaklarınızın sizi nereye kadar götürdüğünü görüyorsunuz. hayata bir sıfır önde başlıyorsunuz bence özellikle küçük yaşta yurtta kalmaya başlayanlar tek başına hayatta kalma çabası veriyor diyebilirim. kuralları,kurallara uyum sağlamayı gerektiği zaman baş kaldırmayı tecrübe ediyorsunuz. geriye dönüp bakınca neler yaşamışım heyt be dedirtiyor insana.
devamını gör...
31.
eve çıkmak icin binlerce bahane ve sebep.
devamını gör...
32.
gerçekten bazı şeylere sabretmem gerektiğini , her tipten insan var ben yurtta değil fakat apartta kalmıştım . aynı şeydi . odandan odaya ses geçiyordur ve gerçekten ne kadar sinir olsan da katlanmak zorundaydın .
devamını gör...
33.
sosyal çevre ve çok renkli karakterler daha ne olsun.
devamını gör...
34.
sabır ve tolerans yetisi.
lavabonun içindeki saçlara, duş sırasına, bağıra bağıra sinir krizi geçiren histerik kızlara katlanmak bir hayli zordu çünkü. allah düşürmesin hahdhsh
lavabonun içindeki saçlara, duş sırasına, bağıra bağıra sinir krizi geçiren histerik kızlara katlanmak bir hayli zordu çünkü. allah düşürmesin hahdhsh
devamını gör...
35.
eve perdeli banyo yapmamak.
devamını gör...
36.
sevgilisiyle küstükten sonra dikkat çekmek isteyen kızların regl ağrısı bahanesiyle ambulans çağırabileceğini öğrenmiştim.
devamını gör...
37.
yurdun üst katında bulunan sevgiliyle akşamları camdan cama konuşup boyun fıtığı olmayı göze almak, çok keyifli idi be ama sözlük.(bkz: swh)
devamını gör...
38.
bir insanin maksimum kac gun dus almadan, dis fircalamadan, pislik icinde yasayabilecegini ögretti. sanirim 16 gun dus almadan gezen oda arkadasim bunun en iyi ornegiydi.
devamını gör...
39.
psikolojik siddet nedir? nasil yapilir? fiziksel siddet tarafina hic girmiyorum bile..
devamını gör...
40.
diyarbakırdan, hakkariden, giresundan, zonguldaktan, konyadan, çanakkaleden ve birçok yerden gelen kişileri tanımak.
sadece okuyarak değil, tanışarak da birşeyler öğrenebilmek.
insan sarrafı olmak.
yeni dostluklar kurmak.
bazı kişilerden kazık yemek.
şaka yapmak ve sana şaka yapılması.
sabrı öğrenmek.
çalınmasın diye değerli eşyalarını saklamak.
etüd odasında saatlerce ders çalışmak.
ışıkta uyuyabilmek için yatağına perde gerebilmek gibi çözümler üretmek.
biri memleketten geldiyse getirdiği pasta ve çöreklere çöreklenmek.
duş sırası beklerken "dikkat çocuklara basmayın" uyarısını dinlerken yarılmak.
çorapları şampuanla yıkamak.
milletin aşk acısını dinlerken ona teselli vermek.
biri şarkı türkü çalıyorsa ona eşlik etmek.
sınırsız goygoy ve geyik malzemesi üretmek.
4 sene yurtta kaldım. hiç eve çıkmayı düşünmedim. gayet de mutluydum ben.
sadece okuyarak değil, tanışarak da birşeyler öğrenebilmek.
insan sarrafı olmak.
yeni dostluklar kurmak.
bazı kişilerden kazık yemek.
şaka yapmak ve sana şaka yapılması.
sabrı öğrenmek.
çalınmasın diye değerli eşyalarını saklamak.
etüd odasında saatlerce ders çalışmak.
ışıkta uyuyabilmek için yatağına perde gerebilmek gibi çözümler üretmek.
biri memleketten geldiyse getirdiği pasta ve çöreklere çöreklenmek.
duş sırası beklerken "dikkat çocuklara basmayın" uyarısını dinlerken yarılmak.
çorapları şampuanla yıkamak.
milletin aşk acısını dinlerken ona teselli vermek.
biri şarkı türkü çalıyorsa ona eşlik etmek.
sınırsız goygoy ve geyik malzemesi üretmek.
4 sene yurtta kaldım. hiç eve çıkmayı düşünmedim. gayet de mutluydum ben.
devamını gör...