öğretmeninden dayak yiyen nesil
başlık "beyaz gölge" tarafından 06.12.2020 03:10 tarihinde açılmıştır.
41.
biziz dostum lakin işe yaradımı tartışılır.
devamını gör...
42.
sadece öğretmeninden yememiştir..
devamını gör...
43.
lisede yurtta kaldım. sigara içen bir öğrenciyseniz bir de dayak yemeye doymuyorsunuz. yazık kafama.
devamını gör...
44.
şimdi de öğretmenden dayak yemiş nesil edebiyatı mı yapılıyor ?
çok güzel çok güzel.
bir cevap vereyim madem, hiç yemedim. lisede zaten sıkıntılı bir öğrenciydim vurmaya cürret edemezlerdi.
çok güzel çok güzel.
bir cevap vereyim madem, hiç yemedim. lisede zaten sıkıntılı bir öğrenciydim vurmaya cürret edemezlerdi.
devamını gör...
45.
bir ilkokulda voleybol filesini asıldığım için tokat yemiştim, bir de ortaokulda sınavda birine kopya verirken (çok zeki olduğumdan değil, ama hakikaten o an yardım ediyordum) kulağımın çekildiğini hatırlıyorum.
nickimden anlaşılacağı gibi öğretmenim.
başladığımda ilk eğitimde tecrübeli hocalar tarafından tembihlenen: “öğrenciye dokunmayın. vurmak değil, omzuna aferin demek için bile dokunmayın. “
nickimden anlaşılacağı gibi öğretmenim.
başladığımda ilk eğitimde tecrübeli hocalar tarafından tembihlenen: “öğrenciye dokunmayın. vurmak değil, omzuna aferin demek için bile dokunmayın. “
devamını gör...
46.
ben oluyorum efendim, hem de katmerlisi..
annem öğretmendi, hem de eli ağır öğretmenlerden. böyle olunca bir de "aman çocuğunu kayırıyor demesinler hem diğer öğrenciler de görsün anlasın elimin ayarını" anlayışını benimseyince onda okuduğum ilk 3 sene yemediğim dayak kalmadı, başkasına 1 ise bana 3 gibi bir oranı vardı rahmetlinin.*
hayatta bu hale gelmemde ya ondan yediğim dayakların izi var ya da o kafa üstü düştüğüm incir ağacının, bunu daha tam çözemedim.
annem öğretmendi, hem de eli ağır öğretmenlerden. böyle olunca bir de "aman çocuğunu kayırıyor demesinler hem diğer öğrenciler de görsün anlasın elimin ayarını" anlayışını benimseyince onda okuduğum ilk 3 sene yemediğim dayak kalmadı, başkasına 1 ise bana 3 gibi bir oranı vardı rahmetlinin.*
hayatta bu hale gelmemde ya ondan yediğim dayakların izi var ya da o kafa üstü düştüğüm incir ağacının, bunu daha tam çözemedim.
devamını gör...
47.
ne dayağı canım ? kulak zarım patladı benim
devamını gör...
48.
beden dersinde içeride oturuyoruz diye fen bilgisi öğretmeninden dayak yemiştim...
devamını gör...
49.
(bkz: çocukluk dönemi travmaları)
bulunduğum jenerasyon dolayısıyla hiçbir öğretmenden dayak yemedim. ailemin de böyle bir şeye tahammülü olmazdı kesinlikle ancak; dayak yememiş olmak psikolojik istismara uğramadığınız anlamına gelmiyor. bir gün, ilkokul öğretmenim bana, yapmadığım bir şey için zorla başka bir öğrenciden özür diletmişti. gerçekte ne olduğunu bile bilmiyordum tabii, yerimden bile kalkmamıştım. biri diğerini mi ittirmiş ne. suçu da benim üzerime atmıştı.
o günden sonra yaptığım hiçbir şey tam olmuyormuş, her şeyde bir hata yapıyormuşum gibi hissetmiştim. 10 yıl sonra falan geçti tabii...
ileride söz konusu hocayı görürsem, kendisine bir çift lafım olacak.
bulunduğum jenerasyon dolayısıyla hiçbir öğretmenden dayak yemedim. ailemin de böyle bir şeye tahammülü olmazdı kesinlikle ancak; dayak yememiş olmak psikolojik istismara uğramadığınız anlamına gelmiyor. bir gün, ilkokul öğretmenim bana, yapmadığım bir şey için zorla başka bir öğrenciden özür diletmişti. gerçekte ne olduğunu bile bilmiyordum tabii, yerimden bile kalkmamıştım. biri diğerini mi ittirmiş ne. suçu da benim üzerime atmıştı.
o günden sonra yaptığım hiçbir şey tam olmuyormuş, her şeyde bir hata yapıyormuşum gibi hissetmiştim. 10 yıl sonra falan geçti tabii...
ileride söz konusu hocayı görürsem, kendisine bir çift lafım olacak.
devamını gör...
50.
bizim nesilde öyle çok dayak yoktu en azından sıra dayağı, tırnağa cetvelle vurma olayları da yoktu.ama bazen bizim hocalar kulak çekerdi ilkokulda bir hocamız vardı kafaya tırnak atardı kız erkek farketmeksizin o olay bile üzücü gelir.ortaokulda yine bazı hocalar tahta kalemi ile ogrencilerin kafalarına kafalarına vururdu.8.sınıfta fen hocası sırf tahtaya yazıldı diye bir çocuğun sırtına vura vura dövüyordu ciğeri mi düştü acaba derdik hepimizin gözleri dolardı malesef bu olayın nesille sadece biraz bağlantısı var.son olarak lisede bu tarz şiddetin yapıldığını asla görmedim.
devamını gör...
51.
psikopatlara emanet edilen nesil.
derse katılan, her soruya cevap veren, beden dersinde teneffüslerde herkes koşturup oynarken bi köşede satranç oynayan 7 yaşında 20 kiloluk küçücük bi' çocuğa nasıl/neden, hangi haklı sebeple vurur ki bi' insan?!
düşünüyorum da o kadar edepli aktif bi öğrenciydim ki, vurduğu tokatların, cetvellerin sebebini hatırlayamıyorum bile, biri hariç;
ünite ödevi verilmiş, hani şu sıraları u şeklinde gruplayıp 3-5 öğrencinin birlikte ödevini sunduğu zımbırtı. bir gece önce 40 derece ateşle revire gitmişim doktor göbeğime alkol döküyor ben ödevim var diye ağlıyorum, telefon da yok öyle her yerde babam nizamiyeden öğretmenimi arıyor "reşat bey, yarın ödevini teslim edemeyecek bizim kız haber verdirdi bize bu saatte kusura bakmayın."
bir sonraki gün ilk ders, içeri giriyor ayağa kalkmışız direk yanıma gelip "arkadaşınla yollasaydın bi de babana aratıyorsun" deyip basıyor tokatı, elimde ödev yanağımda 4 parmak iz...
bu psikopatın 30 kişilik sınıfından 6 tane doktor, 4 tane pilot, 6-7 tane mühendis çıktı gerisi de haber aldığım kadarıyla güzel mesleklere sahip. ama hiç birimizin normal insanlar olduğunu sanmıyorum, o 5 seneyi yaşamış olan hiç bir insan evladı hayatını yeterince tedavi etmiş olamaz.
derse katılan, her soruya cevap veren, beden dersinde teneffüslerde herkes koşturup oynarken bi köşede satranç oynayan 7 yaşında 20 kiloluk küçücük bi' çocuğa nasıl/neden, hangi haklı sebeple vurur ki bi' insan?!
düşünüyorum da o kadar edepli aktif bi öğrenciydim ki, vurduğu tokatların, cetvellerin sebebini hatırlayamıyorum bile, biri hariç;
ünite ödevi verilmiş, hani şu sıraları u şeklinde gruplayıp 3-5 öğrencinin birlikte ödevini sunduğu zımbırtı. bir gece önce 40 derece ateşle revire gitmişim doktor göbeğime alkol döküyor ben ödevim var diye ağlıyorum, telefon da yok öyle her yerde babam nizamiyeden öğretmenimi arıyor "reşat bey, yarın ödevini teslim edemeyecek bizim kız haber verdirdi bize bu saatte kusura bakmayın."
bir sonraki gün ilk ders, içeri giriyor ayağa kalkmışız direk yanıma gelip "arkadaşınla yollasaydın bi de babana aratıyorsun" deyip basıyor tokatı, elimde ödev yanağımda 4 parmak iz...
bu psikopatın 30 kişilik sınıfından 6 tane doktor, 4 tane pilot, 6-7 tane mühendis çıktı gerisi de haber aldığım kadarıyla güzel mesleklere sahip. ama hiç birimizin normal insanlar olduğunu sanmıyorum, o 5 seneyi yaşamış olan hiç bir insan evladı hayatını yeterince tedavi etmiş olamaz.
devamını gör...
52.
ben yaramaz bir öğrenciydim, öğretmenden dayak yedim. iyi ki de yedim. ben günümüzdeki "kendim tokat atmıyorum, öğretmeni hiç atamaz" diyen insanlara ayar oluyorum. öğrenci dediğin öğretmeninden biraz korkmalı. şimdi öğrenciler öğretmenlerin tepesine çıkıyor kimse ses edemiyor. ben geleneksel eğitim taraftarıyım.
devamını gör...
53.
eti senin kemiği benim diyerek çırak olarak verilen nesille aynıdır.
devamını gör...
54.
bu hem eğitim anlayışıyla hem de imkanlarla ilgili bir mesele bana sorarsanız. mesela ben z kuşağı üyesiyim ama ilkokulda 80-90 kişilik sınıfları, tenefüslerde yerlere saman döküldüğünü ve sıra dayaklarını, keyfi dayakları hatırlıyorum. şimdinin yüz yıllık insanını öğretmen diye devlet okuluna yollar, eğitimin i'sini bilmeyen ailelerde ehlileştirilmeye gayret bile edilmemiş çocuğumsu canavarların onlarcasını bu sınıflara tıkar ve eğitim adı altında bir şeyler yapmaya çalışırsanız ortaya böyle travmatik hikayeler çıkar. bir çocuğun dünyaya getirilmesi, eğitimi, psikolojisi, öyle yabana atılacak şeyler değildir. tıpkı bir yazılım gibi zihin programlarsınız ama ucu çok daha açık ve hata kaldırmayan bir programdır. dayakla terbiye gibi ucube bir anlayışa sahipseniz zaten sizin çocuğunuzdan ''adam olmaz'' sen çağının insanı değilsin ki çocuğundan ortaya kıymetli bir şey çıksın. bir çocuğun istediğiniz gibi davranmasını sağlayan tek yöntem dayak değildir ki dayakla da sadece çocuğun arsızlığını körüklersiniz. şimdiyse ortaya daha da garip bir durum çıktı. medeniyetin yarısını almak bizim genlerimizde var herhalde. çocuğa asla vurulmamalı evet ama disiplini için de yöntemler geliştirilmiş ve bunun için de bir şeyler düşünmek zorundasın çünkü eğitilmeyen çocuk hayvan gibi davranır. sadece ''benim çocuğuma vuramazsın!'' ile olmuyor bu işler.
devamını gör...
55.
kim vurduya gitmiş nesildir. en acımasızca olanı da sebepsiz yere sıra dayağı yemektir. bir müdür yardımcımız vardı kulakları çınlasın, kendisi sinir küpüydü. en ufak bir olumsuzlukta metal cetvelini alıp tüm sınıfa sıra dayağı atardı. öyle bir vururdu ki parmak uçlarımıza uzun süre sızlaması geçmezdi.
devamını gör...
56.
dayak yaratıcılığın da çığır açan öğretmenlerimiz. favorileri çekeni mı ararsın. sadece enseye tokat atanı mı ararsın. hele birtanesi vardı gözümün nuru adam tek dayak biçi mi vardı: diziyle senin diz kapağın ile kalçan arasındaki bölüme yan tarafına vurması. ulan çok mu düşündün bunu bulmak için o bacak uyuşurdu uyuşur. bir de sabit duracaksın kaçar yok o dizi yiyeceksin. hernekadar allah ne verdiyse girişen muallimlerimiz olsa da ben öğretmenlerimizin tek biçimci dayak yanlısı olduğu kanaatindeyim.
devamını gör...
57.
öğrenim hayatım boyunca, ilkokul ikinci sınıfta, bayrama gitmediğim için* maruz kaldığım durum. ayrıca, öğrenciyi okuldan soğutma sebeplerinden biri. neyse ki aile konusunda şanslıydım ve cazgır bir öğrenciydim de ne böyle bir durum yaşadım ne de sesi dahi yükselmedi bana öğretmenlerin. biraz da aileden kaynaklı durum. öğretmene, eti senin kemiği benim derlerse tabii ki o kişi bu rahatlığa kavuşur ve dayak yiyen nesil var olur.
devamını gör...
58.
ilkokulda ödev yapmadığım için cetvelle elime vururdu öğretmenim. küçükken ödev yapmadık diye tahtaya çıkarıp herkesin içinde vurması da ne kadar doğru bilmiyorum.
devamını gör...
59.
dün gibi hatırlarım kafama yediğim tebeşiri. hiç suçumuz yokken duyduğumuz azarları. bizden sonraki nesil çok boş desem boşa sallamış olur muyum
devamını gör...
60.
ilk okula giderken, daha öğretmenlerin dayak atması normal karşılandığı zamanlardı. 5. sınıfta sınıf öğretmenimiz olan kadın, birkaç kişinin çıkarttığı sorunları tüm sınıfa mal edip, sık sık cetvelle sıra dayağına çekerdi bizi. sonra da bisküvi dağıtırdı. artık vicdanını öyle mi rahatlatıyordu bilmem ama nefret ettim o bisküviden ben.
devamını gör...