481.
zort
devamını gör...
482.
seni sen yapan her şeyin sonsuzlukta yok oluşu.
devamını gör...
483.
güneş cebimde bir bulut peydahladı. taş, kördür diye yazdım. ölüm, geleceksiz.
bu en iyi tanım değil, hatta tanım da değil ama ölümdeki gibi bir belirsizlik, anlaşılmazlık taşıyor sanki üstünde. ilhan berk'ten..
bu en iyi tanım değil, hatta tanım da değil ama ölümdeki gibi bir belirsizlik, anlaşılmazlık taşıyor sanki üstünde. ilhan berk'ten..
devamını gör...
484.
araftan kurtuluş, mutlak son.
yaşarken ölmek diye bir derdinizin artık olmayacak olması.
o sebepten özetle, ölen kişi için huzur diyorum.
yaşarken ölmek diye bir derdinizin artık olmayacak olması.
o sebepten özetle, ölen kişi için huzur diyorum.
devamını gör...
485.
her birimizin organik maddeler olduğu gerçeğini düşünürsek; “her geçen an çürümek ve bu gezegendeki raf ömrünü tamamlamak.”
devamını gör...
486.
ölerek ölmekten kurtulmak.
devamını gör...
487.
game over!*
devamını gör...
488.
yaşamda kırmızı kartı görmek.
devamını gör...
489.
mutlak ebediyet.
devamını gör...
490.
ya içimizde öldürdüklerimiz onlara ne olacak. bir şarkı sözünde bir şiirin dizesinde canlanıp da boğazımızı sıkabiliyorlar.
devamını gör...
491.
elektrik kesintisi.
devamını gör...
492.
sıcak bir his,beyninden süzülen.
rüyalarımda bir çok kez öldüm.
rüyalarımda bir çok kez öldüm.
devamını gör...
493.
yaşarken defalarca ölmek en sonunda gerçekten toprak atılması..
devamını gör...
494.
bir ateistin fikrine göre "doğmadan önce ne isen,öldükten sonra da o olacaksın.bir hiç"
devamını gör...
495.
bir varmış,bir yokmuş.
devamını gör...
496.
kalıcı huzur.
insan yaşadığı müddet boyunca huzuru bir türlü bulamaz belki ölünce nasip olur.
insan yaşadığı müddet boyunca huzuru bir türlü bulamaz belki ölünce nasip olur.
devamını gör...
497.
masadan eksilmek.
devamını gör...
498.
soğukluk. ama öyle böyle değil. buz gibi, ölene kadar unutamayacağınız bir soğukluk. sımsıkı sarılsanız bile içinizi hiç bir zaman ısıtmayacak bir soğukluk.
o yüzden yaşarken nedensizce gidip sarılıp öperdim sevdiklerimi, omuzlarına, ayaklarına masaj yapardım. sevdiği yemekleri yapardım, çay yapardım, hallerini hatırlarını sorardım, dertlerini dinlerdim, her durumda yanlarında olurdum. o yüzden vicdanım rahat. vicdanım rahat ama tadım tuzum yok.
o yüzden yaşarken nedensizce gidip sarılıp öperdim sevdiklerimi, omuzlarına, ayaklarına masaj yapardım. sevdiği yemekleri yapardım, çay yapardım, hallerini hatırlarını sorardım, dertlerini dinlerdim, her durumda yanlarında olurdum. o yüzden vicdanım rahat. vicdanım rahat ama tadım tuzum yok.
devamını gör...
499.
"ölüm bilinç dalgalanmasıdır. bir zamanlar ölü olmasaydın şimdi canlı olduğunun nasıl bilebilirdin ?" (nereden veya kimden duydum hiç hatırlamıyorum hatırlarsam ekleme yaparım çünkü devamı vardı)
devamını gör...
500.
kırlarda çiçekler artık bensiz açacak.
cahit zarifoğlu pankreas kanseri tedavisi görürken.
bir süre sonra ölümün yaklaşmasının verdiği hüzünle ona refakat eden erdem bayazıt'ın elini tutar ve "erdem" der.
"kırlarda çiçekler artık bensiz açacak."
devamını gör...