1.
1911 yılında ernest rutherford tarafından ortaya koyulan atom modeli.
rutherford, alfa parçacığı dediğimiz parçacıklar aracılığıyla yaptığı bir deney sonucunda atomun çekirdekli bir yapıya sahip olduğu ve çekirdekte pozitif yükler olması gerektiği sonucuna vardı. bu sonuca göre atom, ortada pozitif yükler ve onların etrafında dönen negatif yüklerden oluşmalıydı.
elektronların çekirdek etrafında, güneş etrafında dolanan gezegenler gibi dolandığını öne süren rutherford'un bu modeli, kendisinden önceki modellere kıyasla daha iyi olsa da birçok hatalı ve eksik yaklaşım bulundurur. örneğin modele göre, çekirdek etrafında dolanan yüklü parçacıkların (yani elektronların) sürekli olarak enerji kaybetmesi ve zamanla çekirdeğe yapışması gerekiyordu. oysa gözlemlerde böyle bir şey görünmüyordu. ayrıca bu model, atomun yaydığı ışınımın frekansıyla, elektronun çekirdek etrafında 1 saniyede dolanma sayısının birbiriyle bağlantılı olması gerektiğini söylüyordu ki bu durum da gözlemlerle çelişen bir başka durumdu. üstelik atoma ilişkin hareketleri, güneş sistemi'ndeki gezegenlerin hareketlerine benzetmek de hatalı sonuçlara neden oluyordu. böylece yeni çalışmalara ihtiyaç duyulmuş ve bundan 2 yıl sonra bohr atom modeli ortaya çıkmıştır.
rutherford, alfa parçacığı dediğimiz parçacıklar aracılığıyla yaptığı bir deney sonucunda atomun çekirdekli bir yapıya sahip olduğu ve çekirdekte pozitif yükler olması gerektiği sonucuna vardı. bu sonuca göre atom, ortada pozitif yükler ve onların etrafında dönen negatif yüklerden oluşmalıydı.
elektronların çekirdek etrafında, güneş etrafında dolanan gezegenler gibi dolandığını öne süren rutherford'un bu modeli, kendisinden önceki modellere kıyasla daha iyi olsa da birçok hatalı ve eksik yaklaşım bulundurur. örneğin modele göre, çekirdek etrafında dolanan yüklü parçacıkların (yani elektronların) sürekli olarak enerji kaybetmesi ve zamanla çekirdeğe yapışması gerekiyordu. oysa gözlemlerde böyle bir şey görünmüyordu. ayrıca bu model, atomun yaydığı ışınımın frekansıyla, elektronun çekirdek etrafında 1 saniyede dolanma sayısının birbiriyle bağlantılı olması gerektiğini söylüyordu ki bu durum da gözlemlerle çelişen bir başka durumdu. üstelik atoma ilişkin hareketleri, güneş sistemi'ndeki gezegenlerin hareketlerine benzetmek de hatalı sonuçlara neden oluyordu. böylece yeni çalışmalara ihtiyaç duyulmuş ve bundan 2 yıl sonra bohr atom modeli ortaya çıkmıştır.
devamını gör...
2.
sene 1911, çam yarması gibi bir yeni zellandalı fizikçi var. adı rutherford, arkadaşları ona kısaca ''rut'' diyor.
thomson atom modeline göre, pozitif (+) yüklerin tanecikler halinde değil; atomun içini tamamen dolduran bir doku olarak bulunmaktadır. pozitif ve negatif yükler, atomda homojen olarak dağılır der.
ancak dağılmaz; nereden biliyoruz? ''rut'' sayesinde.
rut, radyoaktif bir kaynaktan, alfa parçacıklarını, ince altından yapılma bir folyaya gönderiyor.
alfa parçacık mermilerinden, atın bir hedef tahtasına ateş ediyor gibi düşünün.
alfa parçacığı dediğimiz şey, helyum iyonudur ve pozitiftir. adam bunu biliyor.
onun hesabına göre; alfa parçacıkları altın folyonun karşısına geçecek ve oda bu sapmaların, tahminine göre çooook küçük sapmaların ölçümünü filan yapacak.
ancak tahmin ettiği gibi olmadı.
sapmalar çok fazlaydı ve hatta bazıları geri dönüyordu.
o halde, atomun merkezi tamamen pozitif olmalıydı, pozitif alfa parçacıkları, pozitif bir merkezle karşılaşıp, pozitif merkez tarafından ittirilmeli ki geri dönsünler.
böylece atom çekirdeğinin pozitif yüklerden oluştuğunu ispatlamış oldu.
''''
thomson atom modeline göre, pozitif (+) yüklerin tanecikler halinde değil; atomun içini tamamen dolduran bir doku olarak bulunmaktadır. pozitif ve negatif yükler, atomda homojen olarak dağılır der.
ancak dağılmaz; nereden biliyoruz? ''rut'' sayesinde.
rut, radyoaktif bir kaynaktan, alfa parçacıklarını, ince altından yapılma bir folyaya gönderiyor.
alfa parçacık mermilerinden, atın bir hedef tahtasına ateş ediyor gibi düşünün.
alfa parçacığı dediğimiz şey, helyum iyonudur ve pozitiftir. adam bunu biliyor.
onun hesabına göre; alfa parçacıkları altın folyonun karşısına geçecek ve oda bu sapmaların, tahminine göre çooook küçük sapmaların ölçümünü filan yapacak.
ancak tahmin ettiği gibi olmadı.
sapmalar çok fazlaydı ve hatta bazıları geri dönüyordu.
o halde, atomun merkezi tamamen pozitif olmalıydı, pozitif alfa parçacıkları, pozitif bir merkezle karşılaşıp, pozitif merkez tarafından ittirilmeli ki geri dönsünler.
böylece atom çekirdeğinin pozitif yüklerden oluştuğunu ispatlamış oldu.
''''
devamını gör...
3.
kimyanın en sevdiğim konularındandır, atomun yapısı.
devamını gör...