selda bağcan
devamını gör...
kangal ve sucuk :)
devamını gör...
pir sultan, hasanhüseyin korkmazgil, veysel, hasret gültekin ve daha onlarcası, türküler, ozanlar.. gelirdi eskiden.. evet eskiden..
o güzel insanlar o güzel atlara binip gitmeden önce yani.. sonrası bir yangınyeri diyorlar..
sonrası sivas mı kimse bilmiyor..
devamını gör...
kızıldağ ve soğuk
devamını gör...
baba ocağı.
devamını gör...
karavanla elazığ üzerinden sivasa girerken bir köftecide durmuş ve köftesinden yemiştim. aşırı lezzetli bir köfteydi. unutamadım. tabi hazar gölü üzerinden fazlasıyla acıkmış bir yolcu olmamın da bunda etkisi olsa gerek.

benim aklıma sivas ta yediğim pide üstü köfte geliyor.
devamını gör...
dede ocağı. bir de 500 dönüm arazi.
devamını gör...
selda bağcan, sivas katliamı, tülin şahin.
devamını gör...
(bkz: bulunduramadım)
devamını gör...
(bkz: kardeş payı emrah)
devamını gör...
"abi yozgatlı olduğun yetmezmiş gibi bir de sivaslısın" deyip bir anda "şarkışşşşlaaaaayaaaa düüüüüşüüürrrmmmeeessiiinnn oyyy" diye şarkı söylemeye başlayan salak arkidoşlarım.*
devamını gör...
anadolu turnemizin ikinci durağı idi, gösteriden bir gün önce bir boşluğumuz vardı ve kısa da olsa keşfetme şansı bulduk. sivas köftesinin ünlü olduğunu duyunca toplaşıp yemeye gittik. meşhur olacak bir köfte asla değil, et et. baharatsız hiç çekilmiyor ama açtık yedik. bunun dışında aşşşırı soğuktu. mayıs ayında kış gibiydi. bir caddesi ankara kolej'den kızılaya çıktığımız caddeyi andırıyordu. şemsi sivasi il halk kütüphanesinin olduğu caddeden bahsediyorum, ismini hatırlamıyorum. bunun dışındaaa, tarihi yapıları akşam ayrı bir güzel. ama akılda kalan en önemli özelliği, soğukkkk, çok soğuk.
devamını gör...
dorak peyniri, tam olarak sivas'a ait degil ama dorak peynirini ilk defa sivas'ta denemistim.
devamını gör...
ailece iki kez yolda kalmamız. üstelik ikisinde de çocuktum ama çok net hatırlıyorum. birinde ramazan ayıydı, sivasın bir ilçesinde* yolda kalmıştık ve iftardan sonra her yer kapandığı için akşam yemeği yiyecek bir yer bulamamış, bir internet kafede annem, babam, ablam ve ben yarısı çözünmüş yarısı hala donuk pizza yemek zorunda kalmıştık. diğer yolda kalışımızda ise uzun bir yolu çekicinin üstünde ters bir şekilde gitmek zorunda kalmıştık, o mide bulantısını da hala çok iyi hatırlıyorum.
devamını gör...
sanırım divriği ulu camini gezerkendi, bir anlatıcı şunu demişti;
“selçuklu’nun kalbi (kısa bir dönem başkentti.), osmanlı’nın vicdanı (şehzade bayezid ve oğullarının mezarı burada sanırım o yüzden), cumhuriyetin aklı (sivas kongresi)”
devamını gör...
çocukluk yıllarım.
devamını gör...
aklıma sivas kangalı geliyor. süpper bir şey. keşke doğum günümde sivas kangalı hediye edilse bana=>26 nisan
devamını gör...
(bkz: suşehri)
suyla ne alakası var gidip görmek isterim.
bi de döneri mi köftesi mi unuttum şimdi ama denemek aklımda.
devamını gör...
benim de aklima ilk kangal geliyor. hatta kangal ilcesinde devasa bir kangal heykeli var. ilk gordugumde uyku sersemligiyle gercek zannedip bir an hooooaaaaggggwww diye bagirmistim ama neyse ki aracta benden baska kimse yoktu da kimseler duymamisti.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sivas denince akla gelenler" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim