sivasspor'un açtığı pankart
başlık "emine pir zola" tarafından 14.04.2025 13:55 tarihinde açılmıştır.
21.
ağzımı açsam kötü şeyler diyeceğim. o yüzden sakin sakin yazacağım. ilk önce pankarta bakalım.

şimdi normal doğum diye bir şey yok. onun adı vajinal doğum. ama vajina demeye bile çekiniyorlar. hükümetin kamu spotunda da böyle bu arada. sezaryen doğum da normal doğumdur. normal olmayan doğum diye bir şeyi empoze etmeleri de... neyse.
kadınların bedeni üzerinden bu kadar propaganda yapılması bana hiç masumane gelmiyor. sezaryen doğum yapan bir kadına kendini eksik hissettirme, yeni doğum yapan bir kadın zaten depresyona müsaitken bir de normal doğum yapmadığı için kendini kötü hissettirme hem aileye hem kadına zarar verir. böyle bir dayatma yokken bile zaten sezaryen doğum yapanlara bazı zorbalıklar yapılıyordu.
ister mecburi olsun isterse kadının isteğiyle olsun sezaryen de normal doğumdur.

şimdi normal doğum diye bir şey yok. onun adı vajinal doğum. ama vajina demeye bile çekiniyorlar. hükümetin kamu spotunda da böyle bu arada. sezaryen doğum da normal doğumdur. normal olmayan doğum diye bir şeyi empoze etmeleri de... neyse.
kadınların bedeni üzerinden bu kadar propaganda yapılması bana hiç masumane gelmiyor. sezaryen doğum yapan bir kadına kendini eksik hissettirme, yeni doğum yapan bir kadın zaten depresyona müsaitken bir de normal doğum yapmadığı için kendini kötü hissettirme hem aileye hem kadına zarar verir. böyle bir dayatma yokken bile zaten sezaryen doğum yapanlara bazı zorbalıklar yapılıyordu.
ister mecburi olsun isterse kadının isteğiyle olsun sezaryen de normal doğumdur.
devamını gör...
22.
bu tip futbolcuların tuttuğu pankartları kimse umursamıyor. zaten oyuncuların %60 ı yabancı, ne yazdığını bilmiyorlar.
devamını gör...
23.
kadın yazarlarımızın ne kadar naif insanlar olduğunu gösteren bir pankart olmuş. siz aciz kullar "benim vajinam benim kararım" deme densizliğini nereden aldınız? siz devletimizin ne kadar cabbar, ne kadar kahhar, ne kadar müntekim olduğunu unutmuşsunuz; size hatırlatmak lazım.
yahu size, ne idüğü bellisiz beş doz bir sıvıyı zorla soktular. sesinizi çıkartabildiniz mi? sokturmam diyenler işlerinden oldu, bankaya, hastaneye, postaneye giderken cebinizde hesssittir kodu taşıttı devlet. riskli görünce hessittir evine dedi ne yaptınız?
haydi, hayırlısıyla doğumunuzu yaptınız, pırıl pırıl bir bebeniz, evinizin ışığı, gözünüzün nuru oldu. okula gitti. daha birinci gün ırkçı bir endoktrinasyonla beyni yıkanmaya başlandı. ateşi yarım derece yükselse nazik yerinize iğne batmış gibi sizi hoplatan çocuğunuz, anlamını bile bilmeden kendisini feda etmeye itirazsız razı edilmeye başlandı. ne dediniz, ne diyorsunuz?
devlet vajinal durumunuza karışmaya sonuna kadar haklıdır kısaca. nasılsa hiçbir şeye itiraz etmiyorsunuz.
yahu size, ne idüğü bellisiz beş doz bir sıvıyı zorla soktular. sesinizi çıkartabildiniz mi? sokturmam diyenler işlerinden oldu, bankaya, hastaneye, postaneye giderken cebinizde hesssittir kodu taşıttı devlet. riskli görünce hessittir evine dedi ne yaptınız?
haydi, hayırlısıyla doğumunuzu yaptınız, pırıl pırıl bir bebeniz, evinizin ışığı, gözünüzün nuru oldu. okula gitti. daha birinci gün ırkçı bir endoktrinasyonla beyni yıkanmaya başlandı. ateşi yarım derece yükselse nazik yerinize iğne batmış gibi sizi hoplatan çocuğunuz, anlamını bile bilmeden kendisini feda etmeye itirazsız razı edilmeye başlandı. ne dediniz, ne diyorsunuz?
devlet vajinal durumunuza karışmaya sonuna kadar haklıdır kısaca. nasılsa hiçbir şeye itiraz etmiyorsunuz.
devamını gör...
24.
ben bu durumlarda şunu düşünüyorum. içlerinde allahın bir tane bir yani bir tane kişiyi abi biz ne yapıyoruz bu çok saçma dediiiiiiğ miiğğğğ demeddiiğğğğ miiii?
ne bileyim bakın bu daha önce gündem oldu, yazıldı çizildi abi böyle şeyler bizi bozar. hani her şey geçtim mesela çok errrrrrrrkek (çok r li) oldukları için bize ne yaaaaağğ falan deseler mesela. hiç mi demediler?
al nooolllddduuğğğğ yani saçma sapan bir şeyin içinde kaldınız.
yeminle şaka gibi. sıkıcı komik manasız bir şey..kimsenin bir fikri yok mu diye düşünüyor insan. kölelik zor gerçekten demekki.
neyse benimde içimde kalmasın.
ne bileyim bakın bu daha önce gündem oldu, yazıldı çizildi abi böyle şeyler bizi bozar. hani her şey geçtim mesela çok errrrrrrrkek (çok r li) oldukları için bize ne yaaaaağğ falan deseler mesela. hiç mi demediler?
al nooolllddduuğğğğ yani saçma sapan bir şeyin içinde kaldınız.
yeminle şaka gibi. sıkıcı komik manasız bir şey..kimsenin bir fikri yok mu diye düşünüyor insan. kölelik zor gerçekten demekki.
neyse benimde içimde kalmasın.
devamını gör...
25.
hahaha şaka değil mi bu?
ya erkeklere mi kaldı bunu söylemek? hemide erkek futbol takımı! adamlar bize ne oluyor, ne yapıyoruz demiş midir acaba? fkflgllfkg
ya şu pr meselesini bir türlü çözemedi hükümet.
ya erkeklere mi kaldı bunu söylemek? hemide erkek futbol takımı! adamlar bize ne oluyor, ne yapıyoruz demiş midir acaba? fkflgllfkg
ya şu pr meselesini bir türlü çözemedi hükümet.
devamını gör...
26.
27.
buradaki “normal” sözcüğü tıbbi değil, ideolojik bir seçim.
ayrıca ne zaman, nasıl ve neden doğuracağımıza karar vermek sizin maç öncesi pankart brief’inize kalmadı.
ayrıca ne zaman, nasıl ve neden doğuracağımıza karar vermek sizin maç öncesi pankart brief’inize kalmadı.
devamını gör...
28.
becerebilirlerse sivasspor'lu futbolcular normal doğum yapabilirler. kendi tercihleridir, bilemem.
devamını gör...
29.
hayatımda gördüğüm en gerzek pankarttı.
devamını gör...
30.
tabi ki kadın bedeni kadına aittir ve son kararı o verecektir. pankartın hangi amaçla tutulduğunu bilmiyorum, seçeneklere göre değerlendirmek gerekirse...
1. diyelim ki muhafazakar bir amaçla; o zaman tabi ki karşısında duracağız bu fikrin. çünkü bu zihniyet kondom kullanımına da karşıdır, kürtaja da karşıdır. kondoma karşı olmak , eğitimsiz ve ebeveyn ilgisinden uzak bir nesle sebep olacaktır, çünkü insanlar sürekli uruyor, boşuna oksijen israfı. kürtaja karşı olmak, tecavüze uğrayan bir kadın hamile kaldığında o çocuğu doğurmak zorunda bırakmaktır, anne ve çocuk birlikte travma ile yaşasın.
2. diyelim ki normal doğumu öneren ilmi bir amaç. çünkü artık sezaryen biraz da ticari bir boyut kazandı gibi.
en son fikrim... futbol maçında bu pankart gereksiz.
1. diyelim ki muhafazakar bir amaçla; o zaman tabi ki karşısında duracağız bu fikrin. çünkü bu zihniyet kondom kullanımına da karşıdır, kürtaja da karşıdır. kondoma karşı olmak , eğitimsiz ve ebeveyn ilgisinden uzak bir nesle sebep olacaktır, çünkü insanlar sürekli uruyor, boşuna oksijen israfı. kürtaja karşı olmak, tecavüze uğrayan bir kadın hamile kaldığında o çocuğu doğurmak zorunda bırakmaktır, anne ve çocuk birlikte travma ile yaşasın.
2. diyelim ki normal doğumu öneren ilmi bir amaç. çünkü artık sezaryen biraz da ticari bir boyut kazandı gibi.
en son fikrim... futbol maçında bu pankart gereksiz.
devamını gör...
31.
canlarim cigerlerim, futbolcunun sucu ne? ellerine bir pankart tutusturulmus adam mecburen ucundan tutacak ne yapacak, ben bunu tasimam dese ne olacak, fikri mi sorulacak sizce?
bu bir yana ister politik bir gonderme ister tibbi terimle o pankart yazilmis olsun normal olan normal dogumdur, bunu futbolcular degil sezeryani dogum seklinden ziyade bir operasyon olarak tıp tanimliyor. ve gelismis bircok ulke de dogum seklini annenin kisisel tercihine degil saglik durumuna gore hekimlerin aldigi kararla planlanmasina olanak sunuyor. turkiye’de sezeryanin bu denli yaygin olmasinin nedeni de anne/ bebegin caninin onemli olmasi falan degil ozel hastanelerin bu isi bir ticari gelir haline getirmesinden kaynakli. buna da bir allahin kulu nedense su pankart kadar ses cikarmiyor. devlet bu konuya el atmaya kalkinca da “binim bidinim binim bla bla bla”. kimse kimsenin nasil doguracagina isi yok esasinda olmamali da. ama konu iki canin sagligiysa ve bu kisilerin maddi olanaklariyla sekil alip bir tercih unsuru haline getiriliyorsa devlet bu konuya biraz el atmali. imkani olsun olmasin her kadin bebegini saglikli bir sekilde dunyaya getirebilmeli, anne adaylari kulaktan dolma bilgilerden ziyade avantaj/ dezavantajlariyla dogum sekilleri konusunda bilinclendirilmeli. bilhassa normal dogum konusu kadinlar arasinda bir korku pompalama mevzusu, bunun onunun bir miktar kesilmesi gerekiyor evet.
bu bir yana ister politik bir gonderme ister tibbi terimle o pankart yazilmis olsun normal olan normal dogumdur, bunu futbolcular degil sezeryani dogum seklinden ziyade bir operasyon olarak tıp tanimliyor. ve gelismis bircok ulke de dogum seklini annenin kisisel tercihine degil saglik durumuna gore hekimlerin aldigi kararla planlanmasina olanak sunuyor. turkiye’de sezeryanin bu denli yaygin olmasinin nedeni de anne/ bebegin caninin onemli olmasi falan degil ozel hastanelerin bu isi bir ticari gelir haline getirmesinden kaynakli. buna da bir allahin kulu nedense su pankart kadar ses cikarmiyor. devlet bu konuya el atmaya kalkinca da “binim bidinim binim bla bla bla”. kimse kimsenin nasil doguracagina isi yok esasinda olmamali da. ama konu iki canin sagligiysa ve bu kisilerin maddi olanaklariyla sekil alip bir tercih unsuru haline getiriliyorsa devlet bu konuya biraz el atmali. imkani olsun olmasin her kadin bebegini saglikli bir sekilde dunyaya getirebilmeli, anne adaylari kulaktan dolma bilgilerden ziyade avantaj/ dezavantajlariyla dogum sekilleri konusunda bilinclendirilmeli. bilhassa normal dogum konusu kadinlar arasinda bir korku pompalama mevzusu, bunun onunun bir miktar kesilmesi gerekiyor evet.
devamını gör...
32.
erkekler olarak bizi ilgilendirmeyen konularda hiç konuşmasak, değerli fikirlerimizi kendimize saklasak daha iyi olur.
t: eril, ataerkil pankart.
t: eril, ataerkil pankart.
devamını gör...
33.
bu bayanlara yaranılmaz. adamlar oturup düşünmüş araştırmış kafa patlatmış ve iyi niyetle tavsiyede bulunmak adına kamuspotu oluşturmuşlar hala vıdır vıdır ediliyor pes doğrusu.
devamını gör...
34.
futbol takımı mısınız yoksa namus bekçisi mi ?
devamını gör...
35.
işgüzarlık dolu bir hareket.
çocuk sayısını 5 ten aşağı tutmamaya çalışan hükümetin kampanyası sanırım. biri kulaklarına ;
- sezaryen yüzünden 3 te kalıyolar efendim bişey yapmak lazım dedi sanırım.
sivasspor maç sırasında boş durmasın , işte ne bileyim , baraj kursun , topa sahip olsun , pası gole çevirsin , ceza sahasında fazla oyalanmasın , kaleyi boş bırakmasın falan yeter.
kadınlar zaten nasıl doğurmaları gerektiğini biliyorlar .
çocuk sayısını 5 ten aşağı tutmamaya çalışan hükümetin kampanyası sanırım. biri kulaklarına ;
- sezaryen yüzünden 3 te kalıyolar efendim bişey yapmak lazım dedi sanırım.
sivasspor maç sırasında boş durmasın , işte ne bileyim , baraj kursun , topa sahip olsun , pası gole çevirsin , ceza sahasında fazla oyalanmasın , kaleyi boş bırakmasın falan yeter.
kadınlar zaten nasıl doğurmaları gerektiğini biliyorlar .
devamını gör...
36.
fenere domalma işi göze batmasın diye sansasyon yaratma çabaları.
devamını gör...
37.
beyler bırakın vajinal yollarımızın derdine de biz düşelim he ne dersiniz
devamını gör...
38.
keşke ligde de böyle anlaşıp gerçek bir takım çalışması yapsalar belki puanları artar. takım olarak oturmuşlar nasıl doğurmak istediklerine karar vermişler. mükemmel bir ekip çalışması. umarım sağlıkla sıhhatle çıkarlar hastaneden. ama zorunlu durumlarda sezaryen kapısını da açık bırakmışlar. eğer isterlerse doktorumun numarasını yollayabilirim eli çok hafif, ben de sezaryen doğum yaptım ordan biliyorum tavsiye ederim.
ciddiyetine gelecek olursak.. aldığı bir hücreyi 9 ay karnında taşıyan kadın, kanıyla kemiğiyle o bebeği büyüten bir nevi üreten kadın, doğduktan sonra gecelerce uykusuz kalıp emzirecek, gazını çıkartacak, altını değiştirecek nerdeyse tüm bakımlarını sağlayacak olan kadın. ama doğum şeklinde erkekler fikir belirtme hakkı olduğunu düşünüyor aklım almıyor. o kadının da sizin kadar kafası çalışıyor, doktorların da. gerekli görmedikçe sezaryen önermiyorlar anne ve bebeğin sağlığı açısından. ama insanlar vajinal doğumdan korkabilir, kulaktan dolma bilgilere sahip olabilir ya da sadece canı istediği için sezaryen doğum yapmak istiyor olabilir. kime ne ?! benim doktorum doğum planlarken eşime sormadı bile. çünkü onu ilgilendiren bir durum yok. çünkü neden sorsun ? hakkını yiyemem eşim de şöyle doğur böyle doğur demedi. ben ikisini de eve sağ salim götüreyim de gerisi önemli değil dedi. aklı selim bir erkek kişisi böyle olur. eşi ve bebeği için ne sağlıklıysa onu ister. delirdi mı bu adamlar ben anlamıyorum artık. alakaları olmayan bir konuda bu kadar fikir belirtmek, hatta dayatmak hayırdır yaa ! ne yaşıyor bu insanlar ?
ciddiyetine gelecek olursak.. aldığı bir hücreyi 9 ay karnında taşıyan kadın, kanıyla kemiğiyle o bebeği büyüten bir nevi üreten kadın, doğduktan sonra gecelerce uykusuz kalıp emzirecek, gazını çıkartacak, altını değiştirecek nerdeyse tüm bakımlarını sağlayacak olan kadın. ama doğum şeklinde erkekler fikir belirtme hakkı olduğunu düşünüyor aklım almıyor. o kadının da sizin kadar kafası çalışıyor, doktorların da. gerekli görmedikçe sezaryen önermiyorlar anne ve bebeğin sağlığı açısından. ama insanlar vajinal doğumdan korkabilir, kulaktan dolma bilgilere sahip olabilir ya da sadece canı istediği için sezaryen doğum yapmak istiyor olabilir. kime ne ?! benim doktorum doğum planlarken eşime sormadı bile. çünkü onu ilgilendiren bir durum yok. çünkü neden sorsun ? hakkını yiyemem eşim de şöyle doğur böyle doğur demedi. ben ikisini de eve sağ salim götüreyim de gerisi önemli değil dedi. aklı selim bir erkek kişisi böyle olur. eşi ve bebeği için ne sağlıklıysa onu ister. delirdi mı bu adamlar ben anlamıyorum artık. alakaları olmayan bir konuda bu kadar fikir belirtmek, hatta dayatmak hayırdır yaa ! ne yaşıyor bu insanlar ?
devamını gör...
39.
benlik bir şey yok, hayatımdaki kadına görede bir şey yok. oyna devam.
devamını gör...
40.
sevgili futbolcularımız normal doğum yaparken umarım çok zorlanmazlar. kadınların kendi bedenleri hakkında kendi fikirleri dışında herkesin yorum yapması akıl vermesi öncelikle politiktir sonrasında kadının özgürlüğünü elinden alır dahası kadını objeleştirir evet. bu yüzden bu sadece bir pankart değil kamu spotu değil kadınların kendi bebeğini nasıl doğuracağına kadar yorum yapılması bunu 12 erkeğin yapması eril hakimiyet kurulma çalışmaları siyasi mesajlar amaçlar... neyse biz yine de erkeklerimizin nasıl doğurmak istediklerine karışmayalım kadınlar zaten doktorlarıyla vajinal doğum mu sezaryen mi karar verebilirler.
devamını gör...
41.
baştan belirteyim; evli değilim, baba olmadım ve muhtemelen olmayacağım da.
kararın kadınlara bırakılması fikrine de saygı duyuyorum. konuyla ilgili pek bilgim de yok açıkçası.
sadece hepimizin göz bebeği chat gpt’ye sordum o da cevapladı:
dsö, sezaryen doğumların yalnızca tıbbi gereklilik durumlarında uygulanmasını ve gereksiz sezaryenlerin önlenmesini önermektedir. bu yaklaşım, anne ve bebek sağlığını korumak ve sağlık sistemlerinin etkinliğini artırmak amacıyla benimsenmiştir.
daha fazla bilgi için dsö’nün resmi açıklamasına buradan ulaşabilirsiniz.
türkiye durumlar nedir peki gpt?
dünya sağlık örgütü (dsö), sezaryen doğum oranlarının %10–15 arasında olmasını önermektedir. bu oran, tıbbi gereklilikler dışında yapılan sezaryenlerin anne ve bebek sağlığına olumsuz etkilerini en aza indirmeyi amaçlamaktadır. ancak türkiye’de sezaryen oranları bu önerinin oldukça üzerindedir.
• 2023 yılı itibarıyla, türkiye’de sezaryenle gerçekleşen doğumların oranı %61,5’tir. 
• özel hastanelerde bu oran daha da yüksektir; bazı kaynaklara göre %78,1’e ulaşmaktadır. 
• kamu hastanelerinde ise sezaryen oranı daha düşüktür; örneğin, 2016 yılında devlet hastanelerinde bu oran %38 olarak bildirilmiştir. 
bu yüksek oranlar, dsö’nün önerdiği ideal sezaryen oranının (%15) oldukça üzerindedir ve türkiye’yi dünya genelinde en yüksek sezaryen oranlarına sahip ülkelerden biri yapmaktadır.
peki bu oranların bu kadar yüksek olmasının yaratacağı problemleri her bakımdan değerlendirir misin?
türkiye’de sezaryen oranlarının %60’ların üzerine çıkması, dünya sağlık örgütü’nün önerdiği %10-15’lik ideal aralığın çok üzerinde bir düzeye işaret ediyor. bu durumun tıbbi, ekonomik, psikolojik, sosyal ve halk sağlığı açısından çok boyutlu sorunlara yol açtığı bilimsel olarak da ortaya konmuştur.
aşağıda bu durumun oluşturduğu sorunları bütüncül bir şekilde ele alıyorum:
⸻
1. tıbbi sorunlar
anne sağlığı açısından:
• cerrahi komplikasyon riski artar: kanama, enfeksiyon, anesteziye bağlı komplikasyonlar (örneğin tansiyon düşüklüğü, baş ağrısı), iç organ yaralanmaları (mesane, bağırsak) gibi riskler normal doğuma göre çok daha yüksektir.
• iyileşme süreci uzun ve zorlu olur: dikiş, ağrı ve hareket kısıtlılığı nedeniyle annenin bebeğe adaptasyonu gecikebilir.
• doğurganlık üzerindeki etkiler: rahim duvarında skar dokusu oluşur (özellikle istmosel), bu durum ileride kısırlık, düşük veya dış gebelik riskini artırabilir.
• gelecek gebeliklerde risk: rahim rüptürü (yırtılması), plasenta previa veya akreta (plasentanın anormal yerleşimi) gibi hayatı tehdit eden tablolar daha sık görülür.
bebek sağlığı açısından:
• solunum problemleri riski artar: doğum kanalından geçmeyen bebeklerde akciğerlerdeki sıvı yeterince atılamadığı için solunum sıkıntısı (ttn – geçici takipne) gelişebilir.
• bağışıklık gelişimi gecikebilir: vajinal doğumda bebek annenin vajinal mikrobiyotasıyla temas eder; bu flora bağışıklık sisteminin temelini atar. sezaryen bebeklerde bu geçiş olmaz.
• emzirme başarısı daha düşüktür: doğum sonrası geciken temas ve annenin ameliyat sonrası hareket kısıtlılığı emzirmeyi olumsuz etkiler.
⸻
2. psikolojik sorunlar
• doğum travması: anestezi altındaki doğumda annenin “aktif katılım hissi” olmaz, bu durum travmatik deneyim, yetersizlik hissi ve depresyonla sonuçlanabilir.
• postpartum depresyon riski artar: sezaryen geçiren annelerde doğum sonrası depresyon ve anksiyete oranı anlamlı olarak yüksektir.
• bebekle bağ kurma zorluğu: ilk ten tene temasın gecikmesi, bağlanma sürecini olumsuz etkileyebilir.
⸻
3. sosyal ve kültürel sorunlar
• toplumsal normların değişimi: “sezaryen daha kolay” ya da “doğal doğum tehlikeli” algısı toplumda normalleşir, bu da gereksiz sezaryenleri artırır.
• kadınların doğum hakkı zedelenir: bilgilendirilmeden, hızla yapılan sezaryen kararları, kadının bedenine ve doğum deneyimine yabancılaşmasına neden olabilir.
⸻
4. ekonomik sorunlar
• sağlık sistemine maliyet: sezaryen, doğrudan 2-3 kat daha pahalıdır. hastanede kalış süresi, ameliyat odası kullanımı, ilaçlar ve komplikasyon tedavileri toplam sağlık harcamalarını artırır.
• işgücü kaybı: annenin iş gücüne dönmesi gecikir, emzirme ve bakım süreçleri uzar, bu durum ekonomik üretkenliği azaltır.
• özel hastane teşvikleri: bazı sağlık kurumları ekonomik nedenlerle sezaryeni teşvik edebilir; bu etik sorunlara ve sağlık eşitsizliklerine yol açar.
⸻
5. halk sağlığı ve politik sorunlar
• epidemiyolojik dengesizlik: artan sezaryen oranı, toplumsal sağlık göstergelerinde yapay iyileşme izlenimi yaratabilir ama uzun vadede mortalite ve morbiditeyi artırabilir.
• sürdürülebilirlik sorunu: her nesilde daha çok kadının sezaryen doğum yapması, sonraki nesillerin vajinal doğum şansını azaltır ve spiral bir artışa neden olur.
• acil durumlara hazırlık zayıflar: gerçek tıbbi zorunluluklarda sezaryen altyapısının aşırı kullanım nedeniyle aşınması, gerçekten ihtiyaç duyanların zarar görmesine neden olabilir.
kararın kadınlara bırakılması fikrine de saygı duyuyorum. konuyla ilgili pek bilgim de yok açıkçası.
sadece hepimizin göz bebeği chat gpt’ye sordum o da cevapladı:
dsö, sezaryen doğumların yalnızca tıbbi gereklilik durumlarında uygulanmasını ve gereksiz sezaryenlerin önlenmesini önermektedir. bu yaklaşım, anne ve bebek sağlığını korumak ve sağlık sistemlerinin etkinliğini artırmak amacıyla benimsenmiştir.
daha fazla bilgi için dsö’nün resmi açıklamasına buradan ulaşabilirsiniz.
türkiye durumlar nedir peki gpt?
dünya sağlık örgütü (dsö), sezaryen doğum oranlarının %10–15 arasında olmasını önermektedir. bu oran, tıbbi gereklilikler dışında yapılan sezaryenlerin anne ve bebek sağlığına olumsuz etkilerini en aza indirmeyi amaçlamaktadır. ancak türkiye’de sezaryen oranları bu önerinin oldukça üzerindedir.
• 2023 yılı itibarıyla, türkiye’de sezaryenle gerçekleşen doğumların oranı %61,5’tir. 
• özel hastanelerde bu oran daha da yüksektir; bazı kaynaklara göre %78,1’e ulaşmaktadır. 
• kamu hastanelerinde ise sezaryen oranı daha düşüktür; örneğin, 2016 yılında devlet hastanelerinde bu oran %38 olarak bildirilmiştir. 
bu yüksek oranlar, dsö’nün önerdiği ideal sezaryen oranının (%15) oldukça üzerindedir ve türkiye’yi dünya genelinde en yüksek sezaryen oranlarına sahip ülkelerden biri yapmaktadır.
peki bu oranların bu kadar yüksek olmasının yaratacağı problemleri her bakımdan değerlendirir misin?
türkiye’de sezaryen oranlarının %60’ların üzerine çıkması, dünya sağlık örgütü’nün önerdiği %10-15’lik ideal aralığın çok üzerinde bir düzeye işaret ediyor. bu durumun tıbbi, ekonomik, psikolojik, sosyal ve halk sağlığı açısından çok boyutlu sorunlara yol açtığı bilimsel olarak da ortaya konmuştur.
aşağıda bu durumun oluşturduğu sorunları bütüncül bir şekilde ele alıyorum:
⸻
1. tıbbi sorunlar
anne sağlığı açısından:
• cerrahi komplikasyon riski artar: kanama, enfeksiyon, anesteziye bağlı komplikasyonlar (örneğin tansiyon düşüklüğü, baş ağrısı), iç organ yaralanmaları (mesane, bağırsak) gibi riskler normal doğuma göre çok daha yüksektir.
• iyileşme süreci uzun ve zorlu olur: dikiş, ağrı ve hareket kısıtlılığı nedeniyle annenin bebeğe adaptasyonu gecikebilir.
• doğurganlık üzerindeki etkiler: rahim duvarında skar dokusu oluşur (özellikle istmosel), bu durum ileride kısırlık, düşük veya dış gebelik riskini artırabilir.
• gelecek gebeliklerde risk: rahim rüptürü (yırtılması), plasenta previa veya akreta (plasentanın anormal yerleşimi) gibi hayatı tehdit eden tablolar daha sık görülür.
bebek sağlığı açısından:
• solunum problemleri riski artar: doğum kanalından geçmeyen bebeklerde akciğerlerdeki sıvı yeterince atılamadığı için solunum sıkıntısı (ttn – geçici takipne) gelişebilir.
• bağışıklık gelişimi gecikebilir: vajinal doğumda bebek annenin vajinal mikrobiyotasıyla temas eder; bu flora bağışıklık sisteminin temelini atar. sezaryen bebeklerde bu geçiş olmaz.
• emzirme başarısı daha düşüktür: doğum sonrası geciken temas ve annenin ameliyat sonrası hareket kısıtlılığı emzirmeyi olumsuz etkiler.
⸻
2. psikolojik sorunlar
• doğum travması: anestezi altındaki doğumda annenin “aktif katılım hissi” olmaz, bu durum travmatik deneyim, yetersizlik hissi ve depresyonla sonuçlanabilir.
• postpartum depresyon riski artar: sezaryen geçiren annelerde doğum sonrası depresyon ve anksiyete oranı anlamlı olarak yüksektir.
• bebekle bağ kurma zorluğu: ilk ten tene temasın gecikmesi, bağlanma sürecini olumsuz etkileyebilir.
⸻
3. sosyal ve kültürel sorunlar
• toplumsal normların değişimi: “sezaryen daha kolay” ya da “doğal doğum tehlikeli” algısı toplumda normalleşir, bu da gereksiz sezaryenleri artırır.
• kadınların doğum hakkı zedelenir: bilgilendirilmeden, hızla yapılan sezaryen kararları, kadının bedenine ve doğum deneyimine yabancılaşmasına neden olabilir.
⸻
4. ekonomik sorunlar
• sağlık sistemine maliyet: sezaryen, doğrudan 2-3 kat daha pahalıdır. hastanede kalış süresi, ameliyat odası kullanımı, ilaçlar ve komplikasyon tedavileri toplam sağlık harcamalarını artırır.
• işgücü kaybı: annenin iş gücüne dönmesi gecikir, emzirme ve bakım süreçleri uzar, bu durum ekonomik üretkenliği azaltır.
• özel hastane teşvikleri: bazı sağlık kurumları ekonomik nedenlerle sezaryeni teşvik edebilir; bu etik sorunlara ve sağlık eşitsizliklerine yol açar.
⸻
5. halk sağlığı ve politik sorunlar
• epidemiyolojik dengesizlik: artan sezaryen oranı, toplumsal sağlık göstergelerinde yapay iyileşme izlenimi yaratabilir ama uzun vadede mortalite ve morbiditeyi artırabilir.
• sürdürülebilirlik sorunu: her nesilde daha çok kadının sezaryen doğum yapması, sonraki nesillerin vajinal doğum şansını azaltır ve spiral bir artışa neden olur.
• acil durumlara hazırlık zayıflar: gerçek tıbbi zorunluluklarda sezaryen altyapısının aşırı kullanım nedeniyle aşınması, gerçekten ihtiyaç duyanların zarar görmesine neden olabilir.
devamını gör...
"sivasspor'un açtığı pankart" ile benzer başlıklar
pankart
3