sözlükten memnun olmama nedenleri
başlık "petit prince de paris" tarafından 07.04.2021 10:27 tarihinde açılmıştır.
21.
bence bu şikayetlerin temel sebebi; kurallarını kendimizin koymadığı bir ortamda yazdığımız tanımlar ya da açtığımız başlıklar sebebiyle sözlüğü, sözlük yazarlarını ve sözlük yönetimini kendimize borçlu hissetmek.
bazısı diyor ya "sözlük yazarı kendine yazmaz, kendine yazacak olsa anı defteri tutardı". anılardan başka o kadar çok şey yazıyoruz ki sözlüklerde. hem de bunu yaparken anı defteri tutuyormuş gibi sadece kendimizden, duygularımızdan, ilişkilerimizden bahsetmediğimiz gibi sırf sanal ortamda olmak ve tanınmıyor/bilinmiyor/anonim(!) olmak hasebiyle "dürüstlük" çizgimizden hafif sapmalara da uğrayabiliyor, fantezi dünyamızdan dem vurabiliyor, zihnimizdeki jandarmalarımızı uzak tutabiliyoruz. kimi zaman tematik, kimi zaman bilgi içerikli, kimi zaman goy goy tanımlar yazıyoruz. bu bir olanak; elbette kuralları yönetim tarafından belirlenmiş, baştan bu kuralları bilerek ve kabul ederek kullandığımız bir olanak.
tanım silmek mantığını da pek anlamadım ben. sinir olduğun bir düzene tanım yar etmemek gibi bir şey midir bu bilemedim ama ben şunu yapıyorum; kıymet verdiğim, emek emek araştırarak, okuyarak yazdığım bazı tanımlarımı özel bir dosyada kopyala/yapıştır istifliyorum. ne işe yarayacaklar onu da bilmiyorum da işte onlara kıymet verdiğimin bir nişanesi olsa gerek bu da.
altı üstü tanım yazıyoruz, önü sonu sözlük yazarlığı yapıyoruz... bu ne kadar abartılabilir ki? yazmak güzel, okunmak güzel, oylanmak daha da güzel ama o kadar! ötesi boş beklenti...
* "ne verdin ki ne istiyorsun. ne yaptın da karşılık gözetiyorsun" *
bazısı diyor ya "sözlük yazarı kendine yazmaz, kendine yazacak olsa anı defteri tutardı". anılardan başka o kadar çok şey yazıyoruz ki sözlüklerde. hem de bunu yaparken anı defteri tutuyormuş gibi sadece kendimizden, duygularımızdan, ilişkilerimizden bahsetmediğimiz gibi sırf sanal ortamda olmak ve tanınmıyor/bilinmiyor/anonim(!) olmak hasebiyle "dürüstlük" çizgimizden hafif sapmalara da uğrayabiliyor, fantezi dünyamızdan dem vurabiliyor, zihnimizdeki jandarmalarımızı uzak tutabiliyoruz. kimi zaman tematik, kimi zaman bilgi içerikli, kimi zaman goy goy tanımlar yazıyoruz. bu bir olanak; elbette kuralları yönetim tarafından belirlenmiş, baştan bu kuralları bilerek ve kabul ederek kullandığımız bir olanak.
tanım silmek mantığını da pek anlamadım ben. sinir olduğun bir düzene tanım yar etmemek gibi bir şey midir bu bilemedim ama ben şunu yapıyorum; kıymet verdiğim, emek emek araştırarak, okuyarak yazdığım bazı tanımlarımı özel bir dosyada kopyala/yapıştır istifliyorum. ne işe yarayacaklar onu da bilmiyorum da işte onlara kıymet verdiğimin bir nişanesi olsa gerek bu da.
altı üstü tanım yazıyoruz, önü sonu sözlük yazarlığı yapıyoruz... bu ne kadar abartılabilir ki? yazmak güzel, okunmak güzel, oylanmak daha da güzel ama o kadar! ötesi boş beklenti...
* "ne verdin ki ne istiyorsun. ne yaptın da karşılık gözetiyorsun" *
devamını gör...
22.
1) gönül rahatlığıyla tanım silemiyor olmak. başta sözlükteki insan sayısı az olduğu için yapıldı ve mantıklı bir uygulama idi. ama an itibarıyla sözlükte bir sürü insan var. bunu hala devam ettirmek düpedüz faşizmdir.
2) yapay zeka mı yoksa insan mı belli olmayan, ama her iki türlü de işlerini düzgün yapamayan moderatörler.
2) yapay zeka mı yoksa insan mı belli olmayan, ama her iki türlü de işlerini düzgün yapamayan moderatörler.
devamını gör...
23.
ben bir süredir çok aktif değildim ama görüyorum ki bıraktığım zamandan daha tenha olmuş burası. sol frame çok akmıyor. yeni yazarları çok incelemedim ama eski olanlar da yazmıyor gibime geldi. bir hevesle hesabımı tekrar aktive ettim ama niyeyse bir hayal kırıklığı yaşadım. bir ara ne güzel baya aktifti, sohbet muhabbet de sarıyordu, bir yandan tanım da giriyorduk. yine dutluk olma yolundayız anlaşılan.
devamını gör...
24.
bazı yazarlara bazı kurallar esnetilebiliyorken sana bana aynı şey olmuyor. ya herkese esnetin ya hiç kimseye.
bir moderatörün görüp ses etmediği bi entry diğer moderatör tarafından silinebiliyor. hala daha bu işe bi standart getirilememesi can sıkıcı.
çoğu entry başlıktan çok üstteki-alttaki entry e cevap niteliğinde. başlıkla alakasını geçtim zaten o zaten hak getire. (öyle alttakine soru sor vs değil, baya başlık var, entrysi var ve o entry e cevap veriliyor diğer entrylerde. nickaltı değil yani bahsettiğim)
kullanıcı sayısında ciddi bir düşüş gözlemliyorum bir de. sadece belirli saatler arasında akış gerçekten alıyor, geri kalan zamanlarda tek tük giriş olduğundan yaptım bu tespiti de.
bence çare sarıgül.
bir moderatörün görüp ses etmediği bi entry diğer moderatör tarafından silinebiliyor. hala daha bu işe bi standart getirilememesi can sıkıcı.
çoğu entry başlıktan çok üstteki-alttaki entry e cevap niteliğinde. başlıkla alakasını geçtim zaten o zaten hak getire. (öyle alttakine soru sor vs değil, baya başlık var, entrysi var ve o entry e cevap veriliyor diğer entrylerde. nickaltı değil yani bahsettiğim)
kullanıcı sayısında ciddi bir düşüş gözlemliyorum bir de. sadece belirli saatler arasında akış gerçekten alıyor, geri kalan zamanlarda tek tük giriş olduğundan yaptım bu tespiti de.
bence çare sarıgül.
devamını gör...
25.
özgür mottosuyla piyasaya sürülmesine rağmen halde özgür olmaması.
devamını gör...
26.
sözlük ile alakası yok bence. insanlar genel olarak hayattan memnun değiller. bu sözlüğe yansıyor.
devamını gör...
27.
sözlükten memur olmama nedenleri diye okudum ve kpss konusunu turuncu şekilde düşündüm. hoş ösym' de turuncu ama bir çoğu için kapkara bir şey.
t: sözlükten memnuniyet beklentisi olanların nedenlerini içerir başlıktır.
memnuniyet de neymiş?
neyse neyse, işte o başlıktır.
t: sözlükten memnuniyet beklentisi olanların nedenlerini içerir başlıktır.
memnuniyet de neymiş?
neyse neyse, işte o başlıktır.
devamını gör...
28.
artık eskisi kadar yazmadığım için sözlüğün şu anki durumuyla pek alakadar değilim. lakin geçmişte birçok kez çifte standart uygulandığına şahit oldum. haliyle insanlar yaka silkti.
devamını gör...
29.
şu an önüme bir kilo çikolata koysanız bile memnun olmam ki, o derece içim sıkıldı. iş yapamıyorum, telefona bakınca sıkılıyorum hemen bırakıyorum elimden, bilgisayarda tek tek sekme açıp kapatıyorum, sözlüğe bakıp çıkıyorum... yok yani ne yapsam zevk alamadım bugün, o yüzden sözlük isterse çok mükemmel başlık ve yazılarla dolsun bugün beni memnun etme ihtimali sıfır!
devamını gör...
30.
peki ya sözlük sizden memnun mu?
devamını gör...
31.
bence boş beleş nedenler. ama bunu ciddiyete alan kişilere saygım son derece sonsuz. "onlarında bir amacı vardır." diyorum. öyle ya da böyle amaçlar bizi birleştiriyor. kimi dost vs düşman kimi dost vs dost kimi düşman vs düşman takılıyoruz.
bu küçük çay ocağı kapanır mı? bilemiyorum. ben de yarattığı hoş bir seda oldu. olmaya devam ediyor. şu yazar bu yazar diye ayrım yapamıyorum. çünkü yaparsam! "ayrımlar ayrımları" doğuracak. denge kaybolacak. bu benim kendi prensiplerimden.
"toplu şekilde tanım silme özelliği yasak" mevzusu başta belirtiliyor. bunu bile bile milyonlarca tanım niye giriyorlar? tamam sen bir takım konularda duayensin. dolu dolu entiriler girdin. sağol varol. ellerinden öperim. parmak izlerinin kıvrımlarında kaybolayım. sonra ruhunda mevcut olan "ruhunun isyankar tarafı" bir neden buluverdi bu işe itiraz etti. "bana böyle yaptılar. ben de böyle yapıcam." intikamı niye? sonra sana "bana ne yapmasaydın." cevabı verirler. hayatımızda öyle değil mi? yaparsın karşılıksız sonra yapmasaydın cevabı gelir bir anda. eğer burda karşılık bekliyorsak bence bizde bir problem var gibi. kimse kimseyi burda zorla tutmuyor. istediğimiz an çekip gidebiliriz.
bana çok komik gelen bir takım tabirler var. "böyle giderse sözlük çöker." "uçuruma sürükleniyor." bilmem neler. bir de ilanlı terkedişler. ama okumasını çok severim. nickaltından ilanlar. başlık açmacalar. bu tabir galiba bizim toplumda yerleşmiş. gerçek hayatta "anneniz/babanız geçip gittiğinde anlarsınız." tabirlerine ne kadar benziyor. bu küçük çay ocağı tam komedi. çayımı içtim. ruhumu ve bedenimi dinlendirdim. hoşçakalın.
bu küçük çay ocağı kapanır mı? bilemiyorum. ben de yarattığı hoş bir seda oldu. olmaya devam ediyor. şu yazar bu yazar diye ayrım yapamıyorum. çünkü yaparsam! "ayrımlar ayrımları" doğuracak. denge kaybolacak. bu benim kendi prensiplerimden.
"toplu şekilde tanım silme özelliği yasak" mevzusu başta belirtiliyor. bunu bile bile milyonlarca tanım niye giriyorlar? tamam sen bir takım konularda duayensin. dolu dolu entiriler girdin. sağol varol. ellerinden öperim. parmak izlerinin kıvrımlarında kaybolayım. sonra ruhunda mevcut olan "ruhunun isyankar tarafı" bir neden buluverdi bu işe itiraz etti. "bana böyle yaptılar. ben de böyle yapıcam." intikamı niye? sonra sana "bana ne yapmasaydın." cevabı verirler. hayatımızda öyle değil mi? yaparsın karşılıksız sonra yapmasaydın cevabı gelir bir anda. eğer burda karşılık bekliyorsak bence bizde bir problem var gibi. kimse kimseyi burda zorla tutmuyor. istediğimiz an çekip gidebiliriz.
bana çok komik gelen bir takım tabirler var. "böyle giderse sözlük çöker." "uçuruma sürükleniyor." bilmem neler. bir de ilanlı terkedişler. ama okumasını çok severim. nickaltından ilanlar. başlık açmacalar. bu tabir galiba bizim toplumda yerleşmiş. gerçek hayatta "anneniz/babanız geçip gittiğinde anlarsınız." tabirlerine ne kadar benziyor. bu küçük çay ocağı tam komedi. çayımı içtim. ruhumu ve bedenimi dinlendirdim. hoşçakalın.
devamını gör...
32.
hayattan memnun değilim.
devamını gör...
33.
insanları mutlu etmek zordur.ne yaparsan yap mutlu olmazlar.büyük ikramiye bile çıksa, daha fazla çıkabilirdi derler.
devamını gör...
34.
o eski omuzlar yok.
devamını gör...
35.
3865 maddelik memnuniyetsizlik listemin son sırasında yer bulabilir kendine.
devamını gör...
36.
mezbaha olması, vasat başlıklar, vasat altı geyik muhabbetleri , sürekli birbirini yalayan ya da kendini yalatmak isteyen insanlarla karşılaşmak.
devamını gör...
37.
kız yok.
devamını gör...
38.
ergenlerle dolup taşması, seks ve karı- kızla kafayı bozmuş abazaların sayısının fazlalığı.
devamını gör...