günün şiiri
ruknettin'in kalbi için kehanetler (lütfen okuyun uzunluğuna bakmadan müthiş bir şiirdir.)
ruknettin'in aynalarda ağladığı kadar var.
bir mevsimin kıyısından tutarsan ruknettin
kurak ovalara yağmurlar yağar,
ayak bileklerinden kavrarsan bir harfi,
kalbin şiir olup vadilerini sular.
senin de vadilerin vardır ruknettin!
kehanetler kurarsın,yağmalarsın kendini
kurtarıp o yangında ilk önce kalbini
niyedir,aynalarda azalır sesin.
doktorum
ben bu kalbimi sarınır örtünürüm
kış gecelerinde o nu yakar ısınırım
üşürsem helak olacağımdan korkarım.
doktorum
gayya kuyusuna inmek istemem
bana bir ip uzat,yağmurlar istemem
aynaları kırarım,suretimi istemem
mevsimler dönedursun,bu dünyayı istemem
ben allah'ı isterim.
ben hep aynalardan geçerim doktor
aynalar benden geçer.
araf'tan bir sepet sarkıtırım aşağı,
doluşur içine narin böcekler
yaşamayı yeni öğrenmiş kelebekler
üşüşür ben kalbimi sarkıtınca aşağı
ben hep aynalardan geçerim doktor!
günahları için ağlayan kim varsa
kanatlarıyla okşar onu melekler
hep böyle midir
kalbin hep böyle yavaş mıdır ruknettin?
aynalar sana bir savaş mıdır ruknettin?
yarin dudaklarından trenler geçer de
kalbiyin istasyonunda durmaz mı
sen hiç satrançta yenilmez misin
atına binip hep gider misin
bilmez misin,atından ayrı düşen bir vezir
zehir gibi çoğaltır kanında yalnızlığı
ve nihayet şahlar da aynalardan geçer
bir sen mi kalırsın bu rüyada ruknettin
herhalde hep böyledir
bu dünya sevenlere bir tuzaktır ruknettin!
buraya kalbinizi kuşatmaya geldiydik
konuşmayı unuttuyduk,hal diliyle söylediydik.
dua okuduyduk,yağmur dilediydik
kalbinizi kuşatmaya geldiydik.
hoşgeldiniz.buyrun.işte kalbim.
adımı unuttuğum zamanlarda ruknettin'im
gövdesi ihlal edilmiş bir yetimim.
şu kapıdan buyurun, az ilerisi kalbim.
benim kalbim bir ıslahevidir doktor.
yetim bir çocuk durmadan azarlanır içinde
benim kalbim gövdesi ıslahevlerine çakılı bir kuştur
uçmayı bilmeden ölür kenar otellerde
kalbim ıslah olmaz bir kuştur doktor
tıkanır,ölür metropollerde.
bir çiçeği uyandırmak için mi
söner bu ateşgahlar
kaldırmak için mi yeraltını
o derin uykusundan
kurur bu göl
ne var ve ne oluyor
neden türkü söylüyor fesleğenler
uzakta biri mi göründü
biri incil okurken düşüp bayıldı mı
bir rüya mı gördü yalnız keşişler
ne oldu?
adım ruknettin,tanışıyor olmalıyız
bir çay ocağında ya da bir merdiven başında
sunmuş olmalıyım kalbimi size
bakın!demiş olmalıyım henüz avladım o'nu
igvanın zehrini boşalttığı kuyularda.
yalnız günah parlar zifiri karanlıkta
ve kuyudan kuyuya bir yol yoktur
bir avcı tüfeğini doğrulttuğunda
ay gibi ışıdığında bir aşk
bir mevsim yönünü şaşırdığında.
hayret etmiş olmalısınız,kalbim
hezarfen misali havalanınca.
korkarım sevgili doktor,bu mektuba kendimi üzerek başlayacağım
çabuk büyüyen bir çocuk gibi,
ceplerimin nerede olduğunu unutacağım önce
ve mazi gizlenecek bir yer bulamayacak kendine.
sonra bir menekşeyi teheccüde kaldırmayı unutacağım.
unutacağım,hangi şehirde durursam yar beni karşılar.
nerede ölürsem bahtıma idamlar çıkar
gülümseyen bir arap olacak yüzümün size bakan tarafı,
terkedip gitmelerin ağırlaştığı bir güz olacak öte yarısı.
alnımın dokunduğu yerden savaşlar artacak
ve bahar giysilerine bürünmüş gelirken kıyamet
''gönüllü mağlupları olacak hayatın'' doktor.
yarından korkan adam,ruknettin böyle söyler.
siz doktor,yazabilir misiniz bir gülü yeniden
alıştırabilir misiniz baharı çürüyen toprağa
kabaran yağmuru yeraltına
ve bir aşkı ayrılığa
yakıştırabilir misiniz doktor
kanatlarında hüzün ve manolya taşıyan
kuşlarla konuşabilir
ve trampetimi geri verebilir misiniz bana?
ah kalbin moğolları ! size verecek ne kaldı
bir kitap olup yandı da o
külünden zehir kaldı
bir hayal olup uçtu da
gökte melekler bağırdı
''eve dön,eve dön!''
döndüm ki;şehrin ağrıları üstüme kaldı
bulvara uzanmış diskotek kızları/o melul orospular/
süpermarketler,bankalar
/yani toplu insan mezarları/
üstüme kaldı.
size ne denir ey kalbin istilacıları
barbar denir,'bir hayal yıkan'denir.
alın o'nu da götürün,bir kalbim kaldı.
bir ilkokul atlasında gemilerim yandıydı
cenevizden geliyordum,elimde mektuplarım vardı.
elimde ölü bir kızın sağır saçları vardı
bir mevsimin ortasında kalakaldıydım
bakkaldan manavdan değil,
cenevizden geliyordum doktor
o kızın saçlarından geliyordum
yitirilmiş bir mahkemeden
galiba kalbimden geliyordum.
bir güle boyun eğdiren nedir
o aşk değilse
nedir kalbe çıkartılan
tutuklama emri,
aşk değilse.
ah,o sığınaklardan
yitikleri toplayan
ve düşlere vuran gemi
nedir aşk değilse
size kendimden bahsediyorum doktor
biraz yağmur kimseyi incitmez.
iyi ruhların arasında dolaşan
bir gölgeden sözediyorum.
acıdan çatlamış kalbi
soğuğa dayanıklı kılan bir bilgiden
terkedilmiş şizofrenleri
kendine çeken vadiden
keşişlerin hüznünden
ve bir aşk yüzünden
ayları karıştıran kişinin
tababet-i ruhiyyesinden
size kendimden bahsediyorum doktor
ben kar yağarken ıslanmam.
benim öbür adım rüzgar
uğradığım orman
değdiğim kalp uğuldar.
deki bulunur elbet
iyi bir hal üzre kaybolan kişi
kemal sayar.
ruknettin'in aynalarda ağladığı kadar var.
bir mevsimin kıyısından tutarsan ruknettin
kurak ovalara yağmurlar yağar,
ayak bileklerinden kavrarsan bir harfi,
kalbin şiir olup vadilerini sular.
senin de vadilerin vardır ruknettin!
kehanetler kurarsın,yağmalarsın kendini
kurtarıp o yangında ilk önce kalbini
niyedir,aynalarda azalır sesin.
doktorum
ben bu kalbimi sarınır örtünürüm
kış gecelerinde o nu yakar ısınırım
üşürsem helak olacağımdan korkarım.
doktorum
gayya kuyusuna inmek istemem
bana bir ip uzat,yağmurlar istemem
aynaları kırarım,suretimi istemem
mevsimler dönedursun,bu dünyayı istemem
ben allah'ı isterim.
ben hep aynalardan geçerim doktor
aynalar benden geçer.
araf'tan bir sepet sarkıtırım aşağı,
doluşur içine narin böcekler
yaşamayı yeni öğrenmiş kelebekler
üşüşür ben kalbimi sarkıtınca aşağı
ben hep aynalardan geçerim doktor!
günahları için ağlayan kim varsa
kanatlarıyla okşar onu melekler
hep böyle midir
kalbin hep böyle yavaş mıdır ruknettin?
aynalar sana bir savaş mıdır ruknettin?
yarin dudaklarından trenler geçer de
kalbiyin istasyonunda durmaz mı
sen hiç satrançta yenilmez misin
atına binip hep gider misin
bilmez misin,atından ayrı düşen bir vezir
zehir gibi çoğaltır kanında yalnızlığı
ve nihayet şahlar da aynalardan geçer
bir sen mi kalırsın bu rüyada ruknettin
herhalde hep böyledir
bu dünya sevenlere bir tuzaktır ruknettin!
buraya kalbinizi kuşatmaya geldiydik
konuşmayı unuttuyduk,hal diliyle söylediydik.
dua okuduyduk,yağmur dilediydik
kalbinizi kuşatmaya geldiydik.
hoşgeldiniz.buyrun.işte kalbim.
adımı unuttuğum zamanlarda ruknettin'im
gövdesi ihlal edilmiş bir yetimim.
şu kapıdan buyurun, az ilerisi kalbim.
benim kalbim bir ıslahevidir doktor.
yetim bir çocuk durmadan azarlanır içinde
benim kalbim gövdesi ıslahevlerine çakılı bir kuştur
uçmayı bilmeden ölür kenar otellerde
kalbim ıslah olmaz bir kuştur doktor
tıkanır,ölür metropollerde.
bir çiçeği uyandırmak için mi
söner bu ateşgahlar
kaldırmak için mi yeraltını
o derin uykusundan
kurur bu göl
ne var ve ne oluyor
neden türkü söylüyor fesleğenler
uzakta biri mi göründü
biri incil okurken düşüp bayıldı mı
bir rüya mı gördü yalnız keşişler
ne oldu?
adım ruknettin,tanışıyor olmalıyız
bir çay ocağında ya da bir merdiven başında
sunmuş olmalıyım kalbimi size
bakın!demiş olmalıyım henüz avladım o'nu
igvanın zehrini boşalttığı kuyularda.
yalnız günah parlar zifiri karanlıkta
ve kuyudan kuyuya bir yol yoktur
bir avcı tüfeğini doğrulttuğunda
ay gibi ışıdığında bir aşk
bir mevsim yönünü şaşırdığında.
hayret etmiş olmalısınız,kalbim
hezarfen misali havalanınca.
korkarım sevgili doktor,bu mektuba kendimi üzerek başlayacağım
çabuk büyüyen bir çocuk gibi,
ceplerimin nerede olduğunu unutacağım önce
ve mazi gizlenecek bir yer bulamayacak kendine.
sonra bir menekşeyi teheccüde kaldırmayı unutacağım.
unutacağım,hangi şehirde durursam yar beni karşılar.
nerede ölürsem bahtıma idamlar çıkar
gülümseyen bir arap olacak yüzümün size bakan tarafı,
terkedip gitmelerin ağırlaştığı bir güz olacak öte yarısı.
alnımın dokunduğu yerden savaşlar artacak
ve bahar giysilerine bürünmüş gelirken kıyamet
''gönüllü mağlupları olacak hayatın'' doktor.
yarından korkan adam,ruknettin böyle söyler.
siz doktor,yazabilir misiniz bir gülü yeniden
alıştırabilir misiniz baharı çürüyen toprağa
kabaran yağmuru yeraltına
ve bir aşkı ayrılığa
yakıştırabilir misiniz doktor
kanatlarında hüzün ve manolya taşıyan
kuşlarla konuşabilir
ve trampetimi geri verebilir misiniz bana?
ah kalbin moğolları ! size verecek ne kaldı
bir kitap olup yandı da o
külünden zehir kaldı
bir hayal olup uçtu da
gökte melekler bağırdı
''eve dön,eve dön!''
döndüm ki;şehrin ağrıları üstüme kaldı
bulvara uzanmış diskotek kızları/o melul orospular/
süpermarketler,bankalar
/yani toplu insan mezarları/
üstüme kaldı.
size ne denir ey kalbin istilacıları
barbar denir,'bir hayal yıkan'denir.
alın o'nu da götürün,bir kalbim kaldı.
bir ilkokul atlasında gemilerim yandıydı
cenevizden geliyordum,elimde mektuplarım vardı.
elimde ölü bir kızın sağır saçları vardı
bir mevsimin ortasında kalakaldıydım
bakkaldan manavdan değil,
cenevizden geliyordum doktor
o kızın saçlarından geliyordum
yitirilmiş bir mahkemeden
galiba kalbimden geliyordum.
bir güle boyun eğdiren nedir
o aşk değilse
nedir kalbe çıkartılan
tutuklama emri,
aşk değilse.
ah,o sığınaklardan
yitikleri toplayan
ve düşlere vuran gemi
nedir aşk değilse
size kendimden bahsediyorum doktor
biraz yağmur kimseyi incitmez.
iyi ruhların arasında dolaşan
bir gölgeden sözediyorum.
acıdan çatlamış kalbi
soğuğa dayanıklı kılan bir bilgiden
terkedilmiş şizofrenleri
kendine çeken vadiden
keşişlerin hüznünden
ve bir aşk yüzünden
ayları karıştıran kişinin
tababet-i ruhiyyesinden
size kendimden bahsediyorum doktor
ben kar yağarken ıslanmam.
benim öbür adım rüzgar
uğradığım orman
değdiğim kalp uğuldar.
deki bulunur elbet
iyi bir hal üzre kaybolan kişi
kemal sayar.
devamını gör...
çoğu insanın kıskanıldığını düşünmesi
haklı gerekçeleri olabilir. eğer siz, örneğin, çocukluk arkadaşlarınızdan daha iyi şartlarda yaşıyorsanız, o insanlar, hayata aynı yerden başlamış insanların neden onlardan daha şanslı olduğunu sorgulayabilir. hatta bu kişiler en yakınınızdaki kişiler bile olabilir. ben bu tür bir kıskançlığı kadere lanet okuma olarak görüyorum ve o kişilere hem hak veriyorum hem de onlar için üzülüyorum.
zeka seviyeleri ve başlangıç şartları aynı olsa bile bazı insanlar diğerlerinden daha şanslıdır, bunu kabul edelim.
zeka seviyeleri ve başlangıç şartları aynı olsa bile bazı insanlar diğerlerinden daha şanslıdır, bunu kabul edelim.
devamını gör...
ölmesi gereken türk gelenekleri
salon vitrini.
devamını gör...
clara (yazar)
edebiyatsever olduğu açıkça belli olan, çiçeği burnunda bir yazarımız.
hoş geldiniz, tanımlarınız daim olsun efenim.
hoş geldiniz, tanımlarınız daim olsun efenim.
devamını gör...
sevilen şiirin en vurucu dizeleri
öyle bir yere geldik ki hiçbir sokağın adı yok..cemal süreya
devamını gör...
preparat
(bkz: müstahzar)
eczacı tarafından deva veya teknik kullanım gayesiyle hazırlanmış madde.
eczacı tarafından deva veya teknik kullanım gayesiyle hazırlanmış madde.
devamını gör...
30 yaşına gelip de dişi hiç çürümemiş insan
başlıklara "benim" yazmaktan hiç hoşlanmadığım halde, bu kez deli gibi çikolata veya herhangi bir türden tatlı yediğim halde 43 yaşla rekor kırdığım için benim diye tanımlayacağım tip.
maşallah deyin, en son bir yerde "asus iyi marka. nesini beğenmediğiniz? 8 yıldır kullanıyorum" dediğim gün pc kafayı yedi. nazar etmeyin, külahları değişmeyelim *
maşallah deyin, en son bir yerde "asus iyi marka. nesini beğenmediğiniz? 8 yıldır kullanıyorum" dediğim gün pc kafayı yedi. nazar etmeyin, külahları değişmeyelim *
devamını gör...
4 şubat 2021 öğrencilerin evlerinin basılması
1 şubat pazartesi günü eyleminde gözaltına alınıp serbest bırakılan öğrencilerin evlerine tekrar baskın yapılması durumu. yıldırma politikası olsa gerek. oysa bağımsız yargının içimizi ferahlatması gerekiyordu.
twitter.com/boundayanisma/s...
buradan
twitter.com/boundayanisma/s...
buradan
devamını gör...
ailenin istediği kişi olmamak
keşke bir de o büyük beklentileri karşılamanızı isterken bir de destek olsalar.
devamını gör...
yoldaş benjamin franklin söyleşisi
lütfen içinizden konuşmayın yalvarıyorum, ne dediğinizi anlamaya çalışan birilerinin, dinlediğini bilmenizi istiyorum,
sesinizi nefesinizi açın, arada söyliycek bir şey bulamayıp, sessizlik olunca, kullandığınız kelimelerde belirsiz olunca, (bilmiyorum, ben böyle düşünüyorum... , ne yapalımmm şimdi, naapsak, hmm, aaa, ooo...) ritm çok düşüyor, hem söylediklerinizi anlam olarak, hem de sesinizi dinlemek istememiz lazım ya, nacizene... gülerken bile bir yavaşlık var, bence bu tatlılık değil, insan dinlemeye devam edemiyor, tamam profesyonel değilsiniz de, en azından açın ünlü bir radyocunun programını dinleyin, hiçmi heyecanlanmıyorsunuz, hiçmi iddianız yok, genç bir enerji hissedilmiyor, belkide ben çok enerjik bir sözlük teyzesiyim bilmiyorum ama,
best fm in açıldığını biliyorum öyle söyliyim, radyo ve programcı dinleyicisiyim, kızmayın bana :) nasıl diyorsunuz gençler upupupupup :))
*o iki tane çocuğun yaptığı geyik programı güzeldi, hani şu belli bir konusu olmayan
sesinizi nefesinizi açın, arada söyliycek bir şey bulamayıp, sessizlik olunca, kullandığınız kelimelerde belirsiz olunca, (bilmiyorum, ben böyle düşünüyorum... , ne yapalımmm şimdi, naapsak, hmm, aaa, ooo...) ritm çok düşüyor, hem söylediklerinizi anlam olarak, hem de sesinizi dinlemek istememiz lazım ya, nacizene... gülerken bile bir yavaşlık var, bence bu tatlılık değil, insan dinlemeye devam edemiyor, tamam profesyonel değilsiniz de, en azından açın ünlü bir radyocunun programını dinleyin, hiçmi heyecanlanmıyorsunuz, hiçmi iddianız yok, genç bir enerji hissedilmiyor, belkide ben çok enerjik bir sözlük teyzesiyim bilmiyorum ama,
best fm in açıldığını biliyorum öyle söyliyim, radyo ve programcı dinleyicisiyim, kızmayın bana :) nasıl diyorsunuz gençler upupupupup :))
*o iki tane çocuğun yaptığı geyik programı güzeldi, hani şu belli bir konusu olmayan
devamını gör...
hiç mi kuran kursuna gitmedin sorusu
benim gibi bir münafık dahi 11 yaşında
merakından gitmiştir. hoca " merak ettiklerinizi sorun bakalım" dediğinde çocuk aklıyla ve evde okuduğumuz alevi kültürüne ait kitaplarında verdiği gazla '' allah bana kendi ruhundan üflediyse neden günah işliyoruz? benim ruhum allahtan bir parça değilmi" sorularını sordum, hoca '' sen bir daha gelme evladım" cevabını verdi. küçükten belliydi anarşik olacağım..
merakından gitmiştir. hoca " merak ettiklerinizi sorun bakalım" dediğinde çocuk aklıyla ve evde okuduğumuz alevi kültürüne ait kitaplarında verdiği gazla '' allah bana kendi ruhundan üflediyse neden günah işliyoruz? benim ruhum allahtan bir parça değilmi" sorularını sordum, hoca '' sen bir daha gelme evladım" cevabını verdi. küçükten belliydi anarşik olacağım..
devamını gör...
günün sözü
"ve bazen iyi şeyler biter ki, daha iyileri başlayabilsin."
marilyn monroe
marilyn monroe
devamını gör...
öğretici ve kaliteli yazarlığın yeterince ilgi görmemesi
başını meja, zülal_kalender1 gibi yazarların çektiği grubun açtığı başlıkların yeterince ilgi ve şuku görmeme durumudur. ezik çaylaklar minvalindeki sözde mizah başlıkları girdi ve beğeni dolup taşarken bu yazarların büyük emek ile yazdıkları girdiler ve başlıklar geri planda kalmaktadır. yazarlarımızı troll başlıklarla ilgilenmek yerine gerçekten bir şeyler öğrenebilecekleri başlıklara yönelmeye davet ediyorum.
devamını gör...
yazarların uyumak isteme nedenleri
uykumun gelmesi. her şeye de osuruktan felsefe yapmayalım be kardeşim.
devamını gör...
avrupa denince akla gelen ilk 3 kelime
edirne, kırklareli, tekirdağ.
devamını gör...
2020 yılının en iyi fotoğrafları
uluslararası haber ajansı reuters, ''yılın fotoğrafları''nı seçti. kaynak
türkiye'den yoğun bakım hemşiresi dilara fahrioğlu'nun fotoğrafı da yılın fotoğrafları arasında.

dilara fahrioğlu: "türkiye'de ilk vaka çıktığında ben yıllık izindeydim. iznimi bırakıp yoğun bakım servisinde görevime döndüm. işe başlamadan bir gün önce oğlumu annemlere bıraktım. bir aydır birbirimizi görmüyoruz. görüntülü konuşarak özlem gidermeye çalışıyoruz. oğlum da beni özlüyor, yeri geliyor ağlıyor, yeri geliyor gülüyor. benim çocuğum şu günlerde bensiz, ama bizler herkes ailesiyle sağlıklı şekilde yaşasın diye burada olmak zorundayız. "
seni tarife ne hacet sevgili dilara.
türkiye'den yoğun bakım hemşiresi dilara fahrioğlu'nun fotoğrafı da yılın fotoğrafları arasında.

dilara fahrioğlu: "türkiye'de ilk vaka çıktığında ben yıllık izindeydim. iznimi bırakıp yoğun bakım servisinde görevime döndüm. işe başlamadan bir gün önce oğlumu annemlere bıraktım. bir aydır birbirimizi görmüyoruz. görüntülü konuşarak özlem gidermeye çalışıyoruz. oğlum da beni özlüyor, yeri geliyor ağlıyor, yeri geliyor gülüyor. benim çocuğum şu günlerde bensiz, ama bizler herkes ailesiyle sağlıklı şekilde yaşasın diye burada olmak zorundayız. "
seni tarife ne hacet sevgili dilara.
devamını gör...
bir masum mor menekse
mehmet boynukalın'ın tepki çeken 23 nisan paylaşımı için "cumhuriyetin fabrika ayarlarına dönmesini istemiş" yazan tipleme. dikkat et kanki, cumhuriyet fabrika ayarlarına dönerse kaçacak delik ararsın. az ötede şeriatçılık oyna.
devamını gör...
üç frenk havası radyo yayını
“kardeşler!” deseydim “kardeşlerim!"
“bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan
bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan
bakın yaklaşıyor…”
ismet özel
merhaba, sevgili kafa sözlük yazarları ve sözlük radyosu dinleyicileri. sizleri ben anders lie, eskicamelsoft ve aleksi zorba'yla birlikte hazırlamış olduğumuz "üç frenk havası" adlı programımızı dinlemeye davet ediyoruz. "bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan!" programımızı bugün akşam saat 20:00 - 21:00 saatleri arasında sözlük radyosu’ndan dinleyebilirsiniz. peki ne olacak bu programda? nedir bu üç frenk havasının muhtevası? ne diyor bu adamlar? üç frenk havası'nda sizlerle şiire, şiirin kendini gösterdiği anlara ve şiirin sinemayla olan ilişkisine dair ufak bir yolculuk yapacağız sevgili yazarlar. yayının akışı içerisinde seslendirmiş olduğumuz şiirlere ve seçmiş olduğumuz şarkılara da kulak vereceğiniz programımızda, sözlüğe ve sözlüğe yazma motivasyonumuza dair de küçük bir sohbet gerçekleştirdik. buradan bir kez daha radyo yayını hususunda gerekli emeği gösteren sevgili uykusuzkahve'ye ve gomercan'a teşekkürlerimizi iletiyor, keyifli dinlemeler diliyoruz. sıhhatle kalın.
“bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan
bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan
bakın yaklaşıyor…”
ismet özel
merhaba, sevgili kafa sözlük yazarları ve sözlük radyosu dinleyicileri. sizleri ben anders lie, eskicamelsoft ve aleksi zorba'yla birlikte hazırlamış olduğumuz "üç frenk havası" adlı programımızı dinlemeye davet ediyoruz. "bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan!" programımızı bugün akşam saat 20:00 - 21:00 saatleri arasında sözlük radyosu’ndan dinleyebilirsiniz. peki ne olacak bu programda? nedir bu üç frenk havasının muhtevası? ne diyor bu adamlar? üç frenk havası'nda sizlerle şiire, şiirin kendini gösterdiği anlara ve şiirin sinemayla olan ilişkisine dair ufak bir yolculuk yapacağız sevgili yazarlar. yayının akışı içerisinde seslendirmiş olduğumuz şiirlere ve seçmiş olduğumuz şarkılara da kulak vereceğiniz programımızda, sözlüğe ve sözlüğe yazma motivasyonumuza dair de küçük bir sohbet gerçekleştirdik. buradan bir kez daha radyo yayını hususunda gerekli emeği gösteren sevgili uykusuzkahve'ye ve gomercan'a teşekkürlerimizi iletiyor, keyifli dinlemeler diliyoruz. sıhhatle kalın.
devamını gör...