puro
puro silindir şeklinde sarılmış tütün yapraklarından oluşan bir üründür. ortasında, içinde tütün parçaçıkları bulunan bir tutucu yaprak ve bunun etrafında spiral şeklinde sarılmış sarıcı yaprak bulunur. puronun en pahalı kısmını oluşturan bu sarıcı yaprak sağlam, esnek ve yumuşak bir yapıda olmalı, güzel bir aromaya ve düzenli yanmayı sağlayacak yanıcı özelliğe sahip olmalıdır. daha çok küba, dominik cumhuriyeti gibi ülkelerin bulunduğu iklim kuşağında yetişen, fermente edilmiş tütünlerin elde veya makinede sarılmasıyla yapılan bir mamüldür. puro sözcüğü türkçe’ye ispanyolcadan geçmiştir. bu dile de latince “pürus” (saf temiz katkısız) sözcüğünden girmiştir. burada “saf tütünden yapılmış” anlamında kullanılmıştır. puro sözcüğüne ilk kez tdk sözlüğünün 1955 yılındaki baskısında rastlanmıştır.
puro, son dönemlerde oldukça yüksek miktarda abd, brezilya, dominik cumhuriyeti, endonezya, honduras, kamerun, küba, meksika ve nikaragua gibi ülkelerde üretilmektedir.
küba’da üretilen purolar, dünya çapında en iyi purolar olarak nitelendirilseler de birçok uzman honduras ve nikaragua purolarının küba purolarına rakip olduğundan bahsetmektedir.
puro, son dönemlerde oldukça yüksek miktarda abd, brezilya, dominik cumhuriyeti, endonezya, honduras, kamerun, küba, meksika ve nikaragua gibi ülkelerde üretilmektedir.
küba’da üretilen purolar, dünya çapında en iyi purolar olarak nitelendirilseler de birçok uzman honduras ve nikaragua purolarının küba purolarına rakip olduğundan bahsetmektedir.
devamını gör...
günün şiiri
özdemir asaf’ın bu günlerimizi özetleyen bir şiirini bırakalım:
eskiden
ne güzel insanlar vardı eskiden.
çocukluğumuzu kaplamışlardı.
bize masal anlatırlardı
cinlerden, perilerden.
büyük anneler, büyük babalar vardı.
o zaman hepsi uzaktı ölümden.
hem sevdirir hem korkuturlardı.
acı hikâyeleri bile tatlı başlardı.
demek bunun için gittiler hikâyelerden.
ne güzel insanlar vardı eskiden.
ne güzel şarkılar vardı eskiden.
gençliğimizi donatırlardı.
hep iyi şeyler hatırlatırlardı
geçip gitmiş devirlerden.
sevgi ve ümid yaratırlardı.
o zaman her şey uzaktı ölümden.
yanık şarkılar bile neşeli başlardı.
ister istemez saadet taşardı
gamsız günlerimizden.
ne güzel zamanlar vardı eskiden.
ne güzel şarkılar vardı eskiden.
hayâl içinde yaşatırlardı.
güldürür ağlatırlardı
duymadan biz, düşünmeden.
her an bir asır kadardı.
o zaman herkes uzaktı ölümden.
candan sevdiklerimiz vardı.
hepsi başka güzeldi, bizi tanımazlardı.
bütün yollarımız geçerdi gül bahçelerinden.
ne güzel zamanlar vardı eskiden.
eskiden
ne güzel insanlar vardı eskiden.
çocukluğumuzu kaplamışlardı.
bize masal anlatırlardı
cinlerden, perilerden.
büyük anneler, büyük babalar vardı.
o zaman hepsi uzaktı ölümden.
hem sevdirir hem korkuturlardı.
acı hikâyeleri bile tatlı başlardı.
demek bunun için gittiler hikâyelerden.
ne güzel insanlar vardı eskiden.
ne güzel şarkılar vardı eskiden.
gençliğimizi donatırlardı.
hep iyi şeyler hatırlatırlardı
geçip gitmiş devirlerden.
sevgi ve ümid yaratırlardı.
o zaman her şey uzaktı ölümden.
yanık şarkılar bile neşeli başlardı.
ister istemez saadet taşardı
gamsız günlerimizden.
ne güzel zamanlar vardı eskiden.
ne güzel şarkılar vardı eskiden.
hayâl içinde yaşatırlardı.
güldürür ağlatırlardı
duymadan biz, düşünmeden.
her an bir asır kadardı.
o zaman herkes uzaktı ölümden.
candan sevdiklerimiz vardı.
hepsi başka güzeldi, bizi tanımazlardı.
bütün yollarımız geçerdi gül bahçelerinden.
ne güzel zamanlar vardı eskiden.
devamını gör...
abdulseyidbincabbar
başlığı görür görmez diyorum ki bu, kesin o. ve tahminim doğru çıkıyor. bugün çoştukça çoştu ama sıktı artık. daha yaratıcı ve temiz içerikler bekliyorum. yok ayakmış yok b.kmuş falan da filan... ı-ıh sıktı.
devamını gör...
buff
nerfle aynı mantığa sahip adaleti sağlamak ve dengesizliği önlemek amacıyla bir ekipmanın ya da karakterin gücünün arttırılması.
devamını gör...
lezginka dansı
kafkasya’daki lezgi bölgesinden çıkan büyük bir beceri ve ustalık isteyen bir danstır. zaman içinde tüm kafkas halkarı bu dansı kendi dansları olarak benimsemişlerdir. çeçenlerce lovzarg, kabardeylerce ıslamey, osetlerce zilga, azerilerce qaytağı, inguşlarca halhar ve türkiye’de şeyh şamil dansı olarak anılır. diğer ülkelerde ise lezginka dansı olarak bilinir.
rivayete gelince…ruslarla savaş esnasında şeyh şamil ve askerleri oldukça zor durumdadır. ablukaya alınmışlardır, ya teslim olacaklardır ya da çarpışarak öleceklerdir. şeyh şamil askerlerine kılıçlarını kınlarına sokma emri verir ve hızlı biçimde lezginka dansına başlar. askerleri de ona uyum gösterip lezginka dansı yapar. rus askerleri keyif içinde dansı seyrederken şeyh şamil ruslara epey yaklaşmıştır. aniden kılıcını çekip saldırır, askerleri de onun arkasından ruslara saldırır. rus askerleri afallarken, şeyh şamil ve askerleri kuşatmayı yarıp çıkarlar. karlar üzerinde lezginka dansı ve çevik hareketler ile ruslara kılıç saldırısında bulunmak cesaret ister. “sonunu düşünen kahraman olamaz” sözü de şeyh şamil’e aittir.
rivayete gelince…ruslarla savaş esnasında şeyh şamil ve askerleri oldukça zor durumdadır. ablukaya alınmışlardır, ya teslim olacaklardır ya da çarpışarak öleceklerdir. şeyh şamil askerlerine kılıçlarını kınlarına sokma emri verir ve hızlı biçimde lezginka dansına başlar. askerleri de ona uyum gösterip lezginka dansı yapar. rus askerleri keyif içinde dansı seyrederken şeyh şamil ruslara epey yaklaşmıştır. aniden kılıcını çekip saldırır, askerleri de onun arkasından ruslara saldırır. rus askerleri afallarken, şeyh şamil ve askerleri kuşatmayı yarıp çıkarlar. karlar üzerinde lezginka dansı ve çevik hareketler ile ruslara kılıç saldırısında bulunmak cesaret ister. “sonunu düşünen kahraman olamaz” sözü de şeyh şamil’e aittir.
devamını gör...
yalnız yaşamak
bulunmaz bir nimet.
şu hayattaki en büyük arzum. yalnız olayım ben, kendi kendimle mutlu olurum kafasındayım. ederim de. yıllarca ettim yine ederim. ne aile,eş dost vs hiçbir şey umurumda değil. yalniz kalayım kafamı dinleyeyim, canımın istediğini yapayım. ınzivama çekileyim. mis gibi ya mis gibi.
şu hayattaki en büyük arzum. yalnız olayım ben, kendi kendimle mutlu olurum kafasındayım. ederim de. yıllarca ettim yine ederim. ne aile,eş dost vs hiçbir şey umurumda değil. yalniz kalayım kafamı dinleyeyim, canımın istediğini yapayım. ınzivama çekileyim. mis gibi ya mis gibi.
devamını gör...
intihar etmemek için sebepler
bu tip başlıkların intihar güzellemesi alt mesajı verdiği kanısındayım. aslolan varolmaktır, hayatta kalmaktır, yaşamaktır. hayatımızı ölümü bekleyerek, intihar etmemek için kendimizi ikna ederek filan geçirmiyoruz. intihar etmek; bir çözüm yolu, tercih edilen bir son, yaşamını kontrol etmek filan değildir. bu bir seçenek değildir. bir takım felsefi ve edebi süslemeler bu gerçeği değiştirmez. gerçekten intihar etmemek için nedene ihtiyacı olduğunu düşünen varsa mutlaka tam kan-hormon tahlili yaptırmalı ve psikiyatriste gitmelidir.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
bir dönem andy warhol sergisinde çalışır iken gelen insanların "andy beyefendi nerede sahi?" demeleri sonrası üzülerek yıllar önce hayatını kaybettiğini anlatırdım.
bir zamandan sonra gelen on kişiden en az sekizi bu soruyu sorunca ben de detaylıca ölümünü anlatmaya başladım ama adamı her seferinde farklı öldürüyordum. bi gün kendisinin samsun'da araba kazasında öldüğünü söyler, tüm eserlerini lösev'e bağışladığını söylerdim, ilk zamanlar balkondan düştü, araba çarptı, ikinci kez vuruldu, dostu tarafından bıçaklandı gibi şeyler söylüyordum.
sonraları bi tık daha farklı sallayayım bakayım dedim, "warhol'u cıa öldürdü, kgb adına casusluk yapmış...", "abi adamı kubrick gibi gizli örgütler yok etti, çorba konservelerine bakınca *burada her seferinde latince bir şey sallardım...* yazıyormuş, anlamı da bizi hep izlediler, bizi kontrol ediyorlarmış." diye gelişigüzel sallardım. bizim milletin bu kadar komplo teorisi aşığı olduğunu o dönem daha detaylı öğrendim, o zamana kadar kenarda köşede eserleri anlatan bi garibandan çok daha farklı bi yere terfi ettim, yaşlı amcalar, teyzeler, beyaz yakalı takım falan, kime anlatsam "ya başka neler biliyorsunuz? kafeteryada çay ısmarlayayım sizlere" demeye başladılar. çıkarken yüzünüze tiksinir gibi bakan bu insanlar çok daha nazik olmaya başladılar, çok şaşırıyordum. galerinin müdürüne gidip, "şu arkadaş çok güzel anlattı, size de ona da teşekkür ederiz..." diyen insanlar vardı.
neyse ki aks müdürü olayı fark etti de kandırma milleti günah dedi.
daha sonra kalben'in don kişotlu illüstrasyonunu soran insanlara "jeanne d'arc, orleans kuşatmasında en önde savaşıyor." diye anlatmışlığım da vardı. ne güzeldi aks'de çalışmak ya...
bir zamandan sonra gelen on kişiden en az sekizi bu soruyu sorunca ben de detaylıca ölümünü anlatmaya başladım ama adamı her seferinde farklı öldürüyordum. bi gün kendisinin samsun'da araba kazasında öldüğünü söyler, tüm eserlerini lösev'e bağışladığını söylerdim, ilk zamanlar balkondan düştü, araba çarptı, ikinci kez vuruldu, dostu tarafından bıçaklandı gibi şeyler söylüyordum.
sonraları bi tık daha farklı sallayayım bakayım dedim, "warhol'u cıa öldürdü, kgb adına casusluk yapmış...", "abi adamı kubrick gibi gizli örgütler yok etti, çorba konservelerine bakınca *burada her seferinde latince bir şey sallardım...* yazıyormuş, anlamı da bizi hep izlediler, bizi kontrol ediyorlarmış." diye gelişigüzel sallardım. bizim milletin bu kadar komplo teorisi aşığı olduğunu o dönem daha detaylı öğrendim, o zamana kadar kenarda köşede eserleri anlatan bi garibandan çok daha farklı bi yere terfi ettim, yaşlı amcalar, teyzeler, beyaz yakalı takım falan, kime anlatsam "ya başka neler biliyorsunuz? kafeteryada çay ısmarlayayım sizlere" demeye başladılar. çıkarken yüzünüze tiksinir gibi bakan bu insanlar çok daha nazik olmaya başladılar, çok şaşırıyordum. galerinin müdürüne gidip, "şu arkadaş çok güzel anlattı, size de ona da teşekkür ederiz..." diyen insanlar vardı.
neyse ki aks müdürü olayı fark etti de kandırma milleti günah dedi.
daha sonra kalben'in don kişotlu illüstrasyonunu soran insanlara "jeanne d'arc, orleans kuşatmasında en önde savaşıyor." diye anlatmışlığım da vardı. ne güzeldi aks'de çalışmak ya...
devamını gör...
saleen s7
amerikalı el yapımı spor araçlar üreten saleen tarafından 2000-2009 yılları arasında üretilen süpersport otomobil.. amerika menşeili 5. üretilmiş ortadan motorlu araç olarak da geçer.. motoru komple alüminyumdan saleen tarafından bizzat yapılmış, (ford'un kullandığı small block isimli motor serisinden) üst kapakta ciddi modifiyelerle 427 kübik inç (7.0 litre) olarak geliştirilmiştir ki, bu oldukça büyük bir başarıdır çünkü bu kadar yüksek hacimlerde genellikle ford fe-big block isimli büyük motor serisi kullanılır.. saleen bu modifiyelerle 7.0 litre gibi büyük bir hacime rağmen boyutları küçük bir motor geliştirmiştir ki, aracın ağırlı 1300 kg'dur.. 7.0 litre motordan turbosuz 550 hp güç elde edebilmişlerdir.. 2005 yılında, garrett marka ikiz turbo kullanarak, 750 hp gücünde s7 twin turbo modelini çıkarmışlardır..


aracın şase komple karbon fiber'den üretilmiştir.. aerodinamisi o kadar iyidir ki, saatte 160 mph yani 260 km/h'ın üstünde araç, kendi ağırlığı kadar yere basma kuvveti uygular.. yani teorik olarak bu araç, 260 km/h'ın üzerinde bir hızla, bir tünelin tavanında, yere düşmeden gidebilir..*
atmosferik motorlu modeli'nin 0-100'ü, 2.8 saniyedir.. son hızı ise 386 km/h'tır..
twin turbo'lu modelinin ise son hızı 400 km/h'tır..


s7 lm isimli çinli motor sporları ekibi jiangsu secco automobile technology corporation ile ortak olarak 2017 yılında geliştirilmiş bir modeli vardır.. aerodinamik güncellemeler, komple yarış odaklı iç kısım yapılmıştır.. (yarış koltukları dijital gösterge vs..) bu modelde 1300 hp güç alınmıştır.. 2019 yılında aracın gücünün 1500 hp'ye çıkarıldığı duyurulmuştur.. 0-100'ü 2.2 saniye son hızı ise 480 km/h olduğu iddia edilmektedir..

s7r isimli çeşitli motor sporları için yapılmış yarış odaklı modeli de vardır.. le mans gibi, gt yarışları gibi organizasyonlarda başarılar elde etmiştir..


aracın şase komple karbon fiber'den üretilmiştir.. aerodinamisi o kadar iyidir ki, saatte 160 mph yani 260 km/h'ın üstünde araç, kendi ağırlığı kadar yere basma kuvveti uygular.. yani teorik olarak bu araç, 260 km/h'ın üzerinde bir hızla, bir tünelin tavanında, yere düşmeden gidebilir..*
atmosferik motorlu modeli'nin 0-100'ü, 2.8 saniyedir.. son hızı ise 386 km/h'tır..
twin turbo'lu modelinin ise son hızı 400 km/h'tır..


s7 lm isimli çinli motor sporları ekibi jiangsu secco automobile technology corporation ile ortak olarak 2017 yılında geliştirilmiş bir modeli vardır.. aerodinamik güncellemeler, komple yarış odaklı iç kısım yapılmıştır.. (yarış koltukları dijital gösterge vs..) bu modelde 1300 hp güç alınmıştır.. 2019 yılında aracın gücünün 1500 hp'ye çıkarıldığı duyurulmuştur.. 0-100'ü 2.2 saniye son hızı ise 480 km/h olduğu iddia edilmektedir..

s7r isimli çeşitli motor sporları için yapılmış yarış odaklı modeli de vardır.. le mans gibi, gt yarışları gibi organizasyonlarda başarılar elde etmiştir..
devamını gör...
evrene mesaj yollamak
ben sanırım o mesajları kenan evren'e yolluyorum. bunların başka açıklaması olamaz.
devamını gör...
that '70s show
himym , friends gibi aşırı overrated sitcom dizilerinden keyif alamayan ben bu diziyi inanılmaz başarılı bulmuştum.
ayrıca dizide rol alan mila kunis ve ashton kutcher şu an evli.
ayrıca dizide rol alan mila kunis ve ashton kutcher şu an evli.
devamını gör...
anayurt oteli
bir oteli yönetmek bir ülkeyi yönetmekle aynı şeydir.(anayurt oteli,yusuf atılgan).
yalnızca arkasında ki yazıyı okuduğum okumaya henüz vaktimin olmadığı kitaptır.
yalnızca arkasında ki yazıyı okuduğum okumaya henüz vaktimin olmadığı kitaptır.
devamını gör...
kibarlık
"her bir nezaket, kibarlık ve incelikle yapılmış eylem yankılanarak muazzam uzakları ve zamanı aşar ve bu yankıyı başlatan cömert ruhun hiç tanımadığı insanların yaşamlarını etkiler. yankılar halinde yayılan bu nezaket ve incelik her paylaşıldığında büyüyerek uzun zaman sonra ulaşacağı hedefine vardığında nefsinden arınmış bir cesaret örneğine dönüşür"
- dean koontz
kibarlık aslında çok önemlidir ama günümüzde kibarlık yapınca, kibar bir insan olunca sizi zayıf görüyorlar. ama zayıflığın bununla hiçbir ilgisi yok. yine de varsın zayıf zannetsinler olabildiğince kibar ve nazik olmaya devam.
- dean koontz
kibarlık aslında çok önemlidir ama günümüzde kibarlık yapınca, kibar bir insan olunca sizi zayıf görüyorlar. ama zayıflığın bununla hiçbir ilgisi yok. yine de varsın zayıf zannetsinler olabildiğince kibar ve nazik olmaya devam.
devamını gör...
islam
tarre vizsla yazarımız değişik bir açıdan bakmış ama hicri takvim kullandığı için yıkıldığını söylediği osmanlı devleti 600 yıl yaşadı.
yazar, hristiyanlığın yayılmasını güneş takvimine bağlamış ama roma imparatoru konstantin hristiyanlığı resmi din ilan etmese, avrupa'da bu kadar yayılırmıydı. avrupa'nın yarısı öldürülerek hristiyan yapılmış.
bugün en çok hristiyan yaşayan latin amerika ise, ispanyol sömürgesinin hristiyan olmayan kızılderilileri öldürmesi yüzünden bu dine girmiş.
sahraaltı afrika bile avrupalı sömürge devletlerin baskısıyla hristiyan olmuştur. afrika'da gönüllü hristiyanlar mısır ve etiyopya'dadır.
yazar, hristiyanlığın yayılmasını güneş takvimine bağlamış ama roma imparatoru konstantin hristiyanlığı resmi din ilan etmese, avrupa'da bu kadar yayılırmıydı. avrupa'nın yarısı öldürülerek hristiyan yapılmış.
bugün en çok hristiyan yaşayan latin amerika ise, ispanyol sömürgesinin hristiyan olmayan kızılderilileri öldürmesi yüzünden bu dine girmiş.
sahraaltı afrika bile avrupalı sömürge devletlerin baskısıyla hristiyan olmuştur. afrika'da gönüllü hristiyanlar mısır ve etiyopya'dadır.
devamını gör...
müşteriyi gölge gibi takip eden tezgahtar
o günkü satış hedefini tutturma derdinde olan tezgahtardır veyahut da kibar tabirle müşteri danışmanı.
devamını gör...
kurallar aslında ne için vardır sorunsalı
kurallar niye var? bunun cevabını bulabilmemiz için, kuralların çıktığı yere bakmamız lazım.
neresi orası?
din olabilir,
mesela yerleşik hayata geçişte iklim değişikliği ve nüfus artışının etkili olduğu yönündeki genel kanaatin aksine dinin önemli bir payı olduğu göbekli tepe kalıntılarından yola çıkılarak ifade ediliyor. göbekli tepe'de bildiğiniz üzere bir tapınak var ve etrafında başka bir yerleşim yeri yok. ve bu tapınaklarda yapılan törenlerde çok fazla et tüketildiği, bu kadar et tüketiminin sadece avcılık ve toplayıcılık ile karşılanamayacağı bu sebepten tarım ve hayvancılığa geçildiği anlatılıyor.*
yani hem yerleşik hayata geçişte hem de kural dediğimiz şeyin kaynağında din olgusu yatıyor olabilir, sonuçta din dediğimiz şey de bir kurallar bütünü.
tabii ki bu yaratılışçı görüşü destekleyen bir bakış açısı.
ticarettir belki de mal canın yongası sonuçta. parayı bulmamıza gerek yok takas yaptığımızı düşünelim, işin içinde menfaat var. ve illa ki birimiz daha güçlüyüz. aramızda bir uyuşmazlık çıksa nasıl çözeriz? kaba kuvvet de bir yere kadar sonuçta.
kaynağına ister din diyelim; semavi dinlerde insanın doğası öngörülerek bir takım kurallar getiriliyor. şunu yapma bunu yapma. neden? çünkü insan doğası gereği günah işlemeye meyilli ve doğru yol ona gösteriliyor peygamberler aracılığıyla. gücünüzü kötüye kullanmayın diyor yani.
istersek de insanın tarihsel süreçte tekamülünü kendi başına gerçekleştirdiğini kabul edelim; böyle bir durumda da yine insanı insan yapan değerler, bilgi, güç, menfaat ilişkileri gibi kavramlar karşımıza çıkıyor. insan bir kurala ihtiyaç duyuyor nihayetinde.
kişilerden olaylardan bağımsız, eğilip bükülemeyen herkesin kabul ettiği bir kural arıyor ki huzuru kaçmasın.
(bkz: adalet)
sonuç olarak bize verilmiş bir güç var ve bu gücün kötüye kullanılmaması lazım ama kural koyanlar da uygulayanlar/uygulamayanlar da güç sahibi. yani bu gücün bir karanlık tarafı bir de aydınlık tarafı var.
may the force be with you!
edit: yazım hatası.
neresi orası?
din olabilir,
mesela yerleşik hayata geçişte iklim değişikliği ve nüfus artışının etkili olduğu yönündeki genel kanaatin aksine dinin önemli bir payı olduğu göbekli tepe kalıntılarından yola çıkılarak ifade ediliyor. göbekli tepe'de bildiğiniz üzere bir tapınak var ve etrafında başka bir yerleşim yeri yok. ve bu tapınaklarda yapılan törenlerde çok fazla et tüketildiği, bu kadar et tüketiminin sadece avcılık ve toplayıcılık ile karşılanamayacağı bu sebepten tarım ve hayvancılığa geçildiği anlatılıyor.*
yani hem yerleşik hayata geçişte hem de kural dediğimiz şeyin kaynağında din olgusu yatıyor olabilir, sonuçta din dediğimiz şey de bir kurallar bütünü.
tabii ki bu yaratılışçı görüşü destekleyen bir bakış açısı.
ticarettir belki de mal canın yongası sonuçta. parayı bulmamıza gerek yok takas yaptığımızı düşünelim, işin içinde menfaat var. ve illa ki birimiz daha güçlüyüz. aramızda bir uyuşmazlık çıksa nasıl çözeriz? kaba kuvvet de bir yere kadar sonuçta.
kaynağına ister din diyelim; semavi dinlerde insanın doğası öngörülerek bir takım kurallar getiriliyor. şunu yapma bunu yapma. neden? çünkü insan doğası gereği günah işlemeye meyilli ve doğru yol ona gösteriliyor peygamberler aracılığıyla. gücünüzü kötüye kullanmayın diyor yani.
istersek de insanın tarihsel süreçte tekamülünü kendi başına gerçekleştirdiğini kabul edelim; böyle bir durumda da yine insanı insan yapan değerler, bilgi, güç, menfaat ilişkileri gibi kavramlar karşımıza çıkıyor. insan bir kurala ihtiyaç duyuyor nihayetinde.
kişilerden olaylardan bağımsız, eğilip bükülemeyen herkesin kabul ettiği bir kural arıyor ki huzuru kaçmasın.
(bkz: adalet)
sonuç olarak bize verilmiş bir güç var ve bu gücün kötüye kullanılmaması lazım ama kural koyanlar da uygulayanlar/uygulamayanlar da güç sahibi. yani bu gücün bir karanlık tarafı bir de aydınlık tarafı var.
may the force be with you!
edit: yazım hatası.
devamını gör...
normal sözlük kelimelik turnuvası
kelimelik turnuvası a grubu tüm oyuncularına teşekkür ediyorum. toplam 16 oyun. 11 galibiyet 5 yenilği 38 puan
ozgur1ey 290 - lakleklik 289 (3p)
ozgur1ey 310 - lakleklik 240 (3p)
ozgur1ey 312 - dhıyar 275 (3p)
ozgur1ey 58 - dhıyar 27 (3p)
ozgur1ey 268 - mrwhoareyou 371 (1p)
ozgur1ey 334 - mewhoareyou 376 (1p)
ozgur1ey 299 - yıldırım-16 316 (1p)
ozgur1ey 354 - yıldırım-16 314 (3p)
ozgur1ey 305 - koronasız 325 (1p)
ozgur1ey 360 - koronaız 256 (3p)
ozgur1ey 150 - neogenesis 49 (3p)
ozgur1ey 0 - neogenesis 0 (3p)
ozgur1ey 336 - bensenoha 352 (1p)
ozgur1ey 331 - bensenoha 318 (3p)
ozgur1ey 329 - sir came a lot 282 (3p)
ozgur1ey 300 - sir came a lot 188 (3p)
edit: finale kimler çıkar henüz belli değilken, organizeyi yapan arkadaşlara bir öneri. final maçı kesinlikle 2 dk. oyun olmalı. önceden saati belirlenebilir. sebebi ise, neeeyseeeee!
ozgur1ey 290 - lakleklik 289 (3p)
ozgur1ey 310 - lakleklik 240 (3p)
ozgur1ey 312 - dhıyar 275 (3p)
ozgur1ey 58 - dhıyar 27 (3p)
ozgur1ey 268 - mrwhoareyou 371 (1p)
ozgur1ey 334 - mewhoareyou 376 (1p)
ozgur1ey 299 - yıldırım-16 316 (1p)
ozgur1ey 354 - yıldırım-16 314 (3p)
ozgur1ey 305 - koronasız 325 (1p)
ozgur1ey 360 - koronaız 256 (3p)
ozgur1ey 150 - neogenesis 49 (3p)
ozgur1ey 0 - neogenesis 0 (3p)
ozgur1ey 336 - bensenoha 352 (1p)
ozgur1ey 331 - bensenoha 318 (3p)
ozgur1ey 329 - sir came a lot 282 (3p)
ozgur1ey 300 - sir came a lot 188 (3p)
edit: finale kimler çıkar henüz belli değilken, organizeyi yapan arkadaşlara bir öneri. final maçı kesinlikle 2 dk. oyun olmalı. önceden saati belirlenebilir. sebebi ise, neeeyseeeee!
devamını gör...
kaygı bozukluğu
kişinin nedenini bilmediği ve gerçek bir sebebe bağlı olmayan, kendisinin veya yakınlarının başına bir şey geleceği, gelecekte yaşayacağı bir durum ve zorlukla baş edemeyeceğine dair yoğun kaygı ve bunun yol açtığı manevi ve fiziksel emarelerle kendini gösteren ruhsal bir sorun.
devamını gör...
tehlikeli oyunlar
"bir yaşantıyı tam bitirmeli. hiçbir iz kalmamalı ondan. yeni yaşantılar için. yeni yaşantılar için... bunu önceden bilseydim, yaşantı milyoneri olmuştum."
devamını gör...
