geceye yaşamak için bir sebep bırak
çünkü henüz karşılaşmadık.
devamını gör...
çoban ile aydın bir kişinin oyu bir mi sorunsalı
yıllarca dağlarda çobanlık yapmış ilkokul mezunu dedem ve babaannem, sözde okumuş etmiş üniversite mezunu yaşıtları fetö gibilerine hocaefendi derlerken benim minnoşlar fetöş diyordu. çoğu zaman belgesel izlerler, babaanem gılgamış destanı hayranı, bu yaşından sonra tarih kitabı okuyan bir kadın. ikisini alıp kitap fuarına saçlarımı savura savura göğsümü gere gere giderim. yıllarca eğitim müfettişliği yapmış kardeşi kaymakam olan sözde "eğitimli" komşumuz felsefeye safsata diyen, eşini hizmetçisi gibi gören birisidir. işte cumhuriyetin ve demokrasinin güzelliği devleti kimsenin tekeline bırakmaması, sırf sosyo-ekonomik durumundan ötürü vatandaşların fikrini ayrıştırmamasıdır.
devamını gör...
birçok yazarın siyasi başlıklara değinmemesi
ben zaten ülkenin halinden ve siyasetten sıkılmış buraya girmisim, açılan başlıkları görmem bile canımı sıkmaya yeterken bir de tanım girip, o başlığın altındaki tanımları okuyup sinirlenmek istemediğim için hiç bakmıyorum.
devamını gör...
havari kayzer
sözlüğün gizli değerlerinden.
devamını gör...
kardeşin bankası olmak
bazen beni acayip kizdirsada canımı cok sıksada her zaman icinde bulundugum durum bu. o da her zaman bana gelir zaten. sadece bankasi da degil anneme karşı idare ederim onu, tartıştıklari zaman yatıştırırım. keske benimde boyle bi ablam olsaydi diyorum hep içimden..
devamını gör...
yazarların küçükken allah sandıkları şeyler
iskambil kağıdındaki papazı allah sanıyordum. tanrı affetsin.
devamını gör...
şehla
halk arasında 'yalancı şaşılık' olarak tanımlanan göz bozukluğudur.
devamını gör...
azra gülendam haytaoğlu
kayboldugu ilk andan itibaren ah dedirten, katledilen gencecik kiz cocugu.
bu ulkede, hicbir kadin icin “belki kafasini dinlemek icin cekip gidesi gelmistir” cumlesi kurulamiyor artik. haber alinamayan her kadin olduruluyor.
her kayip ilani dusen kadinin, isin sonunda fotografini siyah beyaz yapip #xxolumsuzdur hashtagi atmaktan biktim, tukendim, imdat ya.
aklimi kaciracagim.
bu ulkede, hicbir kadin icin “belki kafasini dinlemek icin cekip gidesi gelmistir” cumlesi kurulamiyor artik. haber alinamayan her kadin olduruluyor.
her kayip ilani dusen kadinin, isin sonunda fotografini siyah beyaz yapip #xxolumsuzdur hashtagi atmaktan biktim, tukendim, imdat ya.
aklimi kaciracagim.
devamını gör...
virginijus praskevicius
benim için komplike sporcu tabirinin vücut bulmuş halidir. onlarca basketbolcu izledim, iş ahlakı bu kadar yüksek çok az oyuncu gördüm. kendisini iki sene boyunca canlı izleme fırsatına eriştiğim için de kendimi şanslı addediyorum. praskevicius'un lakabı ''buz adam''dı ve bu lakabı sonuna kadar hak ederdi. sahada o kadar net bir duruşu vardı ki, sinirleri alınmış zannederdiniz. hiç renk verdiğine şahit olmadım. çok ufak, bir kaç itiş kakışı olmuştur belki ama onlarda da artık iyice sabrı taşmıştır. kendisine yapılan sert faullerde bile rakibe tepki vermeden, sakince faul çizgisine doğru yürürdü. oysa kodumu oturtacak cinsten bir abimizdir. yani muhatabını tek yumrukta yere serer ama asla işin çirkefliğine bulaştığını görmedik. 98-99 sezonunda yumuşak ve ince bir pivot olan kevin thompson'la birlikte oynamışlardı. thompson'ın boyalı alandaki savunma açıklarını makine intizamında kapatırdı bizimki. thompson hücum atraksiyonları iyi olan ama savunması zayıf bir pivottu. praskevicius sayesinde hep daha dinç kalmış ve hücum verimliliği artmıştır. o sene oyun kurucumuz da zıpır andre woolridge'di. oynatan bir oyun kurucu değildi, skorer yönü yüksekti ama bu da buz adam abimizin ve kevin'in performansını olumsuz etkiliyordu. ritim buldu mu uçar giderdi ama takım oyununa uygun değildi. kaldır at tipi bir zıp zıptı ve bizi kanser ederdi.
praskevicius'un ortalamaları vasat gibi gözükse de, oyun verimliliği çok yüksek bir dört numara olduğunu söyleyebilirim. kendisi benim beşiktaş'ta izlediğim en iyi 4 numaraydı. hatta o sezon tofaş serisinde resmen vitesi 5'e taktı ve inanılmaz bir performans sergiledi. buz adamın izlediğim en iyi saha içi performanslarından biriydi o seri. ertesi yıl andre ve kevin gittiler. onların yerine bud elley ve james blackwell takıma katıldılar. bud, kevin'in tam tersi bir pivottu ve buz adamla birlikte boyalı alanı resmen kararttılar. ama onun da disiplin sorunları vardı artı ölü balık gibi bakardı kerata. o yüzden çok içim ısınmamıştır kendisine ama sergilediği performans üst düzeydi. play off'larda efesi ezdiğimiz maçta efesli oyuncular tabiri caizse boyalı alana girememişlerdi. özetle iyi bir ikili olmuşlardı diyebiliriz. james'e gelirsek andre gibi savruk bir gard değildi. bu sayede daha takım gibi bir takım izlemiştik. bir basketbol sever için buz adamı'ı, gönül verdiği takımda izlemek müthiş bir keyifti ve ben bu keyfi bizzat yaşamış oldum. beşiktaş'tan ayrıldıktan sonra tekrar türkiye'ye ülker forması ile döndü. ona olan sevgimden ötürü ülker maçlarını da gidip izlemişliğim vardır.
basketbolcunun hasıydı vesselam...
praskevicius'un ortalamaları vasat gibi gözükse de, oyun verimliliği çok yüksek bir dört numara olduğunu söyleyebilirim. kendisi benim beşiktaş'ta izlediğim en iyi 4 numaraydı. hatta o sezon tofaş serisinde resmen vitesi 5'e taktı ve inanılmaz bir performans sergiledi. buz adamın izlediğim en iyi saha içi performanslarından biriydi o seri. ertesi yıl andre ve kevin gittiler. onların yerine bud elley ve james blackwell takıma katıldılar. bud, kevin'in tam tersi bir pivottu ve buz adamla birlikte boyalı alanı resmen kararttılar. ama onun da disiplin sorunları vardı artı ölü balık gibi bakardı kerata. o yüzden çok içim ısınmamıştır kendisine ama sergilediği performans üst düzeydi. play off'larda efesi ezdiğimiz maçta efesli oyuncular tabiri caizse boyalı alana girememişlerdi. özetle iyi bir ikili olmuşlardı diyebiliriz. james'e gelirsek andre gibi savruk bir gard değildi. bu sayede daha takım gibi bir takım izlemiştik. bir basketbol sever için buz adamı'ı, gönül verdiği takımda izlemek müthiş bir keyifti ve ben bu keyfi bizzat yaşamış oldum. beşiktaş'tan ayrıldıktan sonra tekrar türkiye'ye ülker forması ile döndü. ona olan sevgimden ötürü ülker maçlarını da gidip izlemişliğim vardır.
basketbolcunun hasıydı vesselam...

devamını gör...
domuz şeklindeki kumbara
az önce pink floyd'un pigs şarkısını dinleyip malum domuzlara söverken aklıma gelen itici kumbaralardır.
müslüman olmayan çoğu ülkede kumbaralar genellikle domuz şeklindedir, dizilerde filmlerde görmüşsünüzdür. peki neden domuz şeklinde? bununla ilgili birden fazla teori var;
1. orta çağda ingilizler, değerli eşyalarını ve paralarını pygg kilinden yapılan pygg jarlarda yani pygg kavanozlarında saklarlarmış. 18.yy'dan sonra kumbaralar cam ve plastikten yapılmaya başlayınca pygg jarlar tarihe karışmış ama ismi kalıcı olmuş. cam ve plastik kumbara üreticileri pazarlama taktiği olarak kumbaraları domuz şeklinde üretmiş ve bu kumbaralara "pygg banks" denmeye başlamış taa günümüze kadar.
2. bazı tarihçiler ilk kumbaraların endonezya'da üretildiğini iddia eder. endonezya ve cava dilinde "celengan" kelimesi para biriktirmek anlamında kullanılır. aynı zamanda bu kelime; para, kumbara ve yaban domuzu anlamlarına gelir. bu iddiayı destekleyen bulgu ise 14.yy'da bu bölgelerde domuz şeklinde kumbaraların bulunmasıdır.
3. çin'de qing hanedanlığı döneminde domuzlar; zenginliğin ve bereketin simgesi olarak görülüyormuş. bu nedenle insanlar değerli eşyalarını ve paralarını domuz şeklindeki kumbaralarda saklarlarmış.
müslüman olmayan çoğu ülkede kumbaralar genellikle domuz şeklindedir, dizilerde filmlerde görmüşsünüzdür. peki neden domuz şeklinde? bununla ilgili birden fazla teori var;
1. orta çağda ingilizler, değerli eşyalarını ve paralarını pygg kilinden yapılan pygg jarlarda yani pygg kavanozlarında saklarlarmış. 18.yy'dan sonra kumbaralar cam ve plastikten yapılmaya başlayınca pygg jarlar tarihe karışmış ama ismi kalıcı olmuş. cam ve plastik kumbara üreticileri pazarlama taktiği olarak kumbaraları domuz şeklinde üretmiş ve bu kumbaralara "pygg banks" denmeye başlamış taa günümüze kadar.
2. bazı tarihçiler ilk kumbaraların endonezya'da üretildiğini iddia eder. endonezya ve cava dilinde "celengan" kelimesi para biriktirmek anlamında kullanılır. aynı zamanda bu kelime; para, kumbara ve yaban domuzu anlamlarına gelir. bu iddiayı destekleyen bulgu ise 14.yy'da bu bölgelerde domuz şeklinde kumbaraların bulunmasıdır.
3. çin'de qing hanedanlığı döneminde domuzlar; zenginliğin ve bereketin simgesi olarak görülüyormuş. bu nedenle insanlar değerli eşyalarını ve paralarını domuz şeklindeki kumbaralarda saklarlarmış.
devamını gör...
sözlüğün kalitesinin çok düşmesi
ben birkaç gün çok yazamadım sözlükte ondandır.
devamını gör...
aamir khan
gece yarısı bir gecekondu mahallesinde buğday unu dağıtmak için bir kamyon geldi. her bir kişi için bir kg un olduğu söylendi, un miktarı çok az olduğu için birçok insan unu almaktan vazgeçti. sadece gerçekten açlıktan ölmek üzere olan ihtiyaç sahipleri gittiler ve 1 kg un paketi aldılar. ancak paketi evlerinde açtıklarında, içinde 15 bin rupi olduğunu gördüler”
bu yardımı yapan kişidir amir khan.
pk filmi de bütün dini mabetlerde namaza niyaza gelenlere zorla izletilmelidir.
hatta kimse kaçmasın diye kapılara kilit vurulmalıdır.
bu yardımı yapan kişidir amir khan.
pk filmi de bütün dini mabetlerde namaza niyaza gelenlere zorla izletilmelidir.
hatta kimse kaçmasın diye kapılara kilit vurulmalıdır.
devamını gör...
islam'ı bilmeyen yazarların islam'ı kötüleyici başlıklar açması
iyi ki tek sayfasını okumadım. yoksa ataist törör örgütükurardım.*
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
"bıktım, o yok olsun, bir kere bile elim değmeyecek" dedi, yüzünü pencereye döndürdü, genç denemeyecek, bir çok seneyi peşinde üzmüş biriydi. gününde bir şeylerinin eksik olduğunu bilen kişilerden biriydi, eksiği neydi bile bilemeyen, onun izinden giden, dinlenmeden yürüyen, düşen, yeniden ölen, yeniden dirilen biri.
yüzünü bu sıkıntılı günlerinde içinden gelerek bir şeyler döktürdüğü eski denemelerine çevirdi, eksik her ne ise önündeydi, okudu, okudu, okudu...
gece iyice yeryüzüne inince oturduğu yerde su gibi içtiği viskinin de etkisiyle sızdı. eksiği her ne ise gizlenmişti, şişesi ve kendi tükenene dek üstelik.
yeni güne doğru ilerleyen gecenin içinden o eksik belirdi, onun denemelerinde en önde gitmesi gereken neferlerden biriydi, o ise bunu bilmiyordu?
eksik bir a harfiydi.
yüzünü bu sıkıntılı günlerinde içinden gelerek bir şeyler döktürdüğü eski denemelerine çevirdi, eksik her ne ise önündeydi, okudu, okudu, okudu...
gece iyice yeryüzüne inince oturduğu yerde su gibi içtiği viskinin de etkisiyle sızdı. eksiği her ne ise gizlenmişti, şişesi ve kendi tükenene dek üstelik.
yeni güne doğru ilerleyen gecenin içinden o eksik belirdi, onun denemelerinde en önde gitmesi gereken neferlerden biriydi, o ise bunu bilmiyordu?
eksik bir a harfiydi.
devamını gör...
yazar mahlaslarının öteki dünya versiyonu
herseykarardı. *
devamını gör...
metro turizm'in insan kaçakçılığı yapması
iyi hizmet dışında her şeyi yaptın be metro turizm..
devamını gör...
azula
yanılmıyorsam en güçlü ateş bükücüdür.
canavarımsı kişiliğinin oluşmasında, ağabeyi zuko'yu kayırıp kızına yeterince sevgi göstermeyen annesinin oldukça büyük bir payı vardır.
psikopat da olsa severiz kendisini.*
ayrıca kendi ağzından annesiyle ilgili şunları söylemiştir:
annem benim bir canavar olduğumu düşünüyor. haksız da sayılmaz ama insan yine de kırılıyor.
canavarımsı kişiliğinin oluşmasında, ağabeyi zuko'yu kayırıp kızına yeterince sevgi göstermeyen annesinin oldukça büyük bir payı vardır.
psikopat da olsa severiz kendisini.*
ayrıca kendi ağzından annesiyle ilgili şunları söylemiştir:
annem benim bir canavar olduğumu düşünüyor. haksız da sayılmaz ama insan yine de kırılıyor.
devamını gör...
dağıttın formatı eyledin viran
göz gıcıklayan formatlara geliştirilen küfürsüz (bkz: bkz) hizmeti.
sözlük kullanmayı henüz keşfeden yazarlar alınmasın, öğrenmemek ayıp *.
sözlük kullanmayı henüz keşfeden yazarlar alınmasın, öğrenmemek ayıp *.
devamını gör...