tomris uyar’a platonik aşık olan sadık dost. edip cansever’in tomris uyar’a platonik aşkı hep cemal süreya ve turgut uyar’dan daha çok dikkatimi çekmiştir. karşılıksız olduğunu bile bile hem de en yakın dostunun karısına.
tomris uyar, edip cansever’in ölümünün arkasından çok etkilenmiş ve aşağıdaki sözleri itiraf etmiştir.


sevgililik ya da aşk duygusu zamanla yara alabiliyor, örselenebiliyor, bitebiliyor. bitmeyen tek aşkın gerçek ve lirik bir dostluk olduğunu edip cansever öğretti bana.”


tonris uyar tanımıyla;” “daha çok anlatan, daha süslü ve imgesi bol. tekrarı seven bir şair…”

tomrisuyar’a her doğum gününde şiir yazar ve bunları yayımlayarak aşkını ilan edermiş. tam bir romeo:)

tomris uyar’a yazdığı şirinden bir bölümü alıntılıyorum aşağıya.


ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç yağmurlar altında gördüm, kadeh tutarken gördüm de
bir kıyıya bakarken, bakarkenki ağlayan yüzünle
ve yarışırsa ancak monet’nin
kadınlarına yaraşan giysilerinle
gördüm de
ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.
devamını gör...

aylak adam-yusuf atılgan , zeki demirkubuz çekse fena olmazdı diye düşünmez değilim.
devamını gör...

ey cemaat ilker kaleliyi nasıl bilirdiniz?
-başkalarının hatalarından ders çıkarmazdı.
devamını gör...

türkiye'de doğan herkesin aday olduğu bağımlılık çeşidi. sevmesen bile, çay illa içirilir.
devamını gör...

fahrettin koca'nın maske takmaya özendirmek için kafa sözlüğe girip gizlice açtığı başlıktır.
devamını gör...

emniyet genel müdürlüğünün resmî twitter hesabından ülkemizdeki kadın ölüm rakamlarını “istanbul sözleşmesi yürürlükteyken “ ve “istanbul sözleşmesi feshedildikten sonra” gibi muazzam bilimsel bir gerekçeyi baz alarak “%26 azalış” şeklinde açıklamasıdır.
ülkede bütün aklı başında insanların tımarhanelik olması için, iktidarın çapsız, yandaş ve vasat yalakaları yetkili yaparak esir aldığı devletin belli başlı hayati kurumları canla başla çabalıyor.
aklımıza mukayyet olmalıyız
mukayyet olmalıyız aklımıza
olmalıyız aklımıza mukayyet.
sakince tıklayınız
al bu da gelmiş tipini sevdiğim:
sakin ve usulca açınız
devamını gör...

hiç star wars izlemedim.

eğer izlersem oldukça işime yarayacak olan bir listedir.

bilgi veren tüm yazar arkadaşlarıma teşekkür ederim.
devamını gör...

vikinglerin ve keltlerin miğferlerinin aslında boynuzlu olmaması... gerek çizgi filmler, gerek filmler, gerek oyunlarda hep karşımıza boynuzlu miğferleri ile çıkan vikinglerin ve keltlerin, thames nehrinde bulunan bir adet *evet, sadece bir* boynuzlu miğfer dışında boynuzlu miğferlerine rastlanmaması...

bunu nereden mi öğrendim? elbette ki kaynağı şurada:
carolyn howitt - antik dünyada bilinmesi gereken 500 şey
devamını gör...

o son birayı içmeyecektik.
devamını gör...

illa söylemek zorunda değilsin. olmaz seninle bir ilişki düşünmüyorum falan dersin. kadına çirkin olduğunu profesyonel şekilde ima ettin diyelim, eline geçecek? saçma sapan bir ego masturbasyonu.
devamını gör...

en başta akrabalık. türk erkeği için anne fetişliği. türk kızı için koca.
devamını gör...

anlamlandırılamayan şeylere karşı geliştirildiği taktirde nefrete dönüşebilen duygu.
devamını gör...

-dunyanin yuzolcumu en buyuk ulkesi olmasi (yayla gibi ulke)
-vladimir putin
-tolstoy,dostoyevski
-silahlar, tarayicilar, fuzeler.
-s 400 leri bize kakalamalari, s500'e sahip olmalari
-disisi, erkegi sari irk
-berbat aksanli ingilizce...
- r harfi
devamını gör...

hayat tecrübesi + zeka canım.
devamını gör...

mö. 6. yüzyıla tarihlenen ve sidon (sayda) kralı tabnit'e ait olan, istanbul arkeoloji müzesi'nde bulunan lahit.
osman hamdi bey'in yürüttüğü sayda kral nekropolü'nden çıkan lahitlerin en eskisidir. diğerleri için (bkz: iskender lahdi) ve (bkz: ağlayan kadınlar lahdi)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel kaynak: wikimedia

lahit üzerindeki mısır hiyeroglif yazısı bize bu lahdin daha önce başka birine, penephtah isimli bir mısır komutanına ait olduğunu söylüyor. lahdin ikinci sahibi sayda kralı tabnit. lahdin ayak ucunda bu lahdi çok ilginç kılan, fenike alfabesiyle yazılmış olan tabnit'in beddua yazıtını görüyoruz.

“ben astarte rahibi ve sidonluların kralı tabnit, bu lahdin içinde gömülüyüm. ey benim mezarımı bulan kimse her kim olursan ol benim lahdimi açma ve benim huzurumu bozma. çünkü yanımda ne gümüş ne altın ne de define vardır. bu lahitte yalnızca yatmaktayım. bana mezar olan bu lahdi açma, bu türlü hareket astarte'ye karşı büyük bir hakarettir. eğer tembihimin aksine bu lahdi açarsan ve benim huzurumu kaçıracak olursan, yaşayan insanlar arasında ve güneş altında nesilden ve nesepten mahrum kal ve ölüler arasında yatacak yer bulma!"

kral tabnit'in mumyası müzede cam fanus içerisinde sergilenmekte. bu bedduayı okuyup yine de mumyayı lahitten çıkarmak gerçekten ironik ama kimsenin başına bir şey gelmemiş, kimse lanetlenmemiş. yine de mumyaları açık olarak sergilemek gerçekten etik mi, düşündürücü.

kaynak: istanbul arkeoloji müzesi'nde bulunan eser etiketi.
devamını gör...

ya başlığı açan yazar sanki durumun tam tersi olmadığını bilmiyor.* kuyuya taş atmış işte, uzun uzun yazmaya gerek yok. parmaklarınıza yazık.
devamını gör...

bu sefer önce yakışıklımızı görelim.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel burada bir insanın boyuyla kıyaslama yapabilirsiniz. sturmgeschütz iii [stug iii] gibi tepesi düz, yaklaşık olarak bir insan boyunda yüksekliğe sahip bir tank.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bu da deutsches panzermuseum'dan bir kare. sanırım replika.

gelelim tanımaya. öncelikle jagdpanzer iv, tıpkı stug iii gibi tank avcısı sınıfındaki anti-tank tanklarından biri. stug iii'den daha üst model.

adından ise başlayalım. jagd [hunt] ve panzer [tank] kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur. iv ise roma rakamıyla 4, fakat neden 4? panzer iv şasesi üzerine inşa edildiği için iv.

resmi adı sd. kfz. 162. aslında 3 ana varyant şeklinde üretilen tankın bu şekilde (fixed turret anti-tank) üretilmesini isteyen kişi general der panzertruppe (zırhlı birlikler generali) heinz guderian. adam demiş ki, "ulan biz zaten savaşta çok büyük cephelerde çarpışıyoruz, tankları da zamanla geliştiriyoruz (panzer i, panzer ii, panzer iii...), üretimi tekrar bölmeye gerek yok. panzer iv üretimini zaten yapıyorken bunu da stug iii mantığıyla yapalım, panzer iv şasesi üzerine oturtturalım." akıllıca düşünmüş bence. peki neden illa fixed turret, neden anti-tank olacak; çünkü general guderian'a göre stug iii ve stug iv zaten görevlerini güzel yapıyorlardı fakat yeni ve daha güçlü versiyonlarla değiştirilmeleri gerekiyordu.

stug iii tam bir fiyat/performans tankı idi, çok geniş cephelerde, çok büyük mücadele verirken kaynak yönetimi inanılmaz önemlidir. maus gibi devasa tanklarla kaynak israf edemezsiniz. panzer iii şasesi üzerine inşa edilen stug iii, panzer iii sınıfı tanklarla karşılaştırılınca nasıl ki çok daha ucuz fakat etkili bir araç ortaya çıkıyorduysa; jagdpanzer iv ile panzer iv sınıf tanklar kıyaslanınca da jagdpanzer daha ucuz ve etkili görünüyordu. işte bu yüzden anti-tank sınıf bir model üretimi yapılmasını istemişti general guderian.

stalingrad muharebesi'nden sonra, eylül 1942'de wehrmacht'ın ar-ge birimi waffenamt, yeni bir proje üzerinde çalıştığını duyurdu: önden 100mm yanlardan 40-50mm kalınlığında bir zırh, daha geniş paletler ve en düşük ateş pozisyonuna (düşmanların zarar verebileceği minimum pozisyon) sahip yeni bir saldırı tankı. bu yeni panzerjäger [tank hunter], jagdpanther ile aynı 75mm topa sahip olacaktı: pak42 l/70.

tasarım olarak bakarsak, marder serisinden bu yana anti-tank denemelerinin küçük şasiye büyük top monte etme çalışmaları stug iii ile birlikte değişime uğramıştı. marder'in mürettebatı tamamen kapatmayan zırhının aksine stug iii tamamiyle kapalı bir kutuydu. jagdpanzer iv de stug iii gibi tamamiyle kapalı bir tasarıma sahiptir. bununla birlikte, üzerine inşa edildiği panzer iv şasesinin özelliklerini büyük oranda korurken ön zırh yapısı daha eğimli hale getirilmiştir. eğimli ön zırh kaplaması, atılan tank mermileri ve roketatar mermilerinin zırhı delmektense sekmesini sağlar.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
marder iii

zırhın eğimli hale getirilmesiyle birlikte tankın iç hacminde meydana gelen yer yetersizliğinden dolayı yakıt tankı ve mühimmat raflarının yeri değiştirildi, onun dışında panzer iv dizaynını neredeyse bire bir korudu (zırhın eğimli hale getirilmesi dışında ana gövde, hareketli aksam, motor, elektrikli aksam vs). yakıt tankı ana silahın altına, radyo operatörünün yakınına konumlandırıldı, ek bir yakıt tankı da ana silah motoruna yakın bir noktaya konuşlandırıldı. mühimmat rafları da zeminden yukarı alındı.

bunun dışında ufak tefek birkaç değişiklik daha yapıldı, mesela mürettebat için havalandırma sistemi büyük oranda motor soğutma sistemine bağlandı. kaçış kapağı, silah operatörünün üzerine konumlandırıldı, ilk başta 100mm olarak tasarlanan ön zırh, 60mm* kalınlığa düşürüldü ve 40 derece eğimli olacak şekilde ayarlandı (ki bu da 90mm kalınlıktaki bir zırhla hemen hemen aynı efektif korumayı sağlıyor). 1944 yılında aracın önüne 14 parça yedek palet eklendi fakat yılın ilerleyen zamanlarında bu yedek paletler tankın arkasına alındı, ön süspansiyonlara düşen ağırlığı azaltmak için. ayrıca bu düzenlemeyle birlikte bir çift yedek makara da eklendi. tüm bunlara rağmen, tankın önünde bulunan devasa namlunun ağırlığına ek olarak sürücü ve radyo operatörünün ağırlığını dengelemek için motor arkaya yerleştirilmişti fakat 11800 litrelik, 265 beygir gücündeki devasa motor bile ağırlık merkezini ortaya çekmeye yetmemiş.

* vikipedide 80mm zırh kalınlığı olduğu yazıyor fakat ben 60mm olduğuna dair iki farklı kaynaktan okuyorum şu an. hatta kaynaklardan biri upper hull 60mm, lower hull 50mm zırh kalınlığındaydı diye yazmış.

gelelim tarihsel öyküsüne. waffenamt stug iii'lerin yerini alacak daha gelişmiş tankını duyurdu, adını da sturmgeschutz neuer art mit 7.5cm pak l/48 auf fahrgestell pzkpfw iv (sd. kfz. 162) olarak açıkladı fakat jagdpanzer e 39 ya da bizim daha çok bildiğimiz ismiyle jagdpanzer iv olarak da anılıyor bu tank. hatta yanlış hatırlamıyorsam jagdpanzer ismi bizzat hitler tarafından verilmiş.

1943ün başlarından mayısına kadar vomag [vogtländische maschinenfabrik] proje üzerinde çalıştı, eylül 1943'te tahtadan bir model üretip hitler'in huzuruna çıkardı. izni kapan firma 1 ay sonra ilk çelik modeli de üretmişti. aralık 1943'te son çelik prototipi de üretip hitler'in onayını alan firma siparişi aldı, çalışmaya başladı.

ilk üretilen jagdpanzer serisi, jagdpanzer iv 0-serie, daha yuvarlak hatlara sahipti ve ana silah olarak 75mm pak 39 l/43 taşıyordu, ve namlunun ucunda muzzle break adı verilen delikler yoktu.

ocak 1944'te ilk jagdpanzer iv (0-serie değil artık. 0-serie olanlar prototip gibi bişey), pzkpfw iv ausf f şasesi üzerine yerleştirildi. daha hafif bir panzer iv ürettikleri için jagdpanzer iv ausf f (sd.kfz.162) olarak isimlendirdiler. 75mm pak 39 l/48 ana silaha ve namlusunun ucunda muzzle break deliklerine sahipti. daha sonraki tasarımlarda muzzle break yavaş yavaş kaldırıldı, ya da tankın mürettebatı tarafından söküldü, çünkü namlunun görece yere yakın olmasından ve güçlü top atışından dolayı yerdeki bütün tozu toprağı havaya kaldırıp hem tankın yerini belli ediyor, hem de tankın görüşünü kapatıyordu. bu ilk jagdpanzer ayrıca 2 adet 7.92mm mg42 makineli tüfeğe de sahipti. 75mm ve 70 kalibre (75mm pak 42 l/70) toplarla üretimi zor olduğu için geçici olarak 48 kalibre toplarla üretime başlandı.

yavaş üretimi ve acil anti-tank tanklarına ihtiyaçtan dolayı stug iii tanklarının yapıları da bir yandan modifiye edilmeye başlanıp stug iv tanklarının ortaya çıkmasını sağladı. panzer iv şasesi üzerine oturtulan stug iii modelleriyle ortaya çıkan stug iv tankları, aynı kardeşi stug iii gibi, saldırı amacıyla kullanıldı [blitzkrieg].

ana silah olarak pak 42 l/70 ile üretilmesi planlanan tank, top sayısının yetersizliği dolayısıyla öncelikle 75mm pak 39 l/43 ile pre-production (0-serie), 75mm pak 39 l/48 ile de ilk üretim aşamasına alındı. pak 42'den daha kısa ve daha güçsüz olan bu topların yerini zamanla pak 42 l/70 aldı ve tankın yeni bir modeli ortaya çıkmış oldu: jagdpanzer iv/70(v) veya jagdpanzer iv/70(a). buradaki 70, 70 kalibrelik pak 42 topunu kullandığını gösterir. (v) ve (a) tasarımcılarının isimlerini refere eder, vomag ve alkett

pak 42 ile çok daha yüksek atış ve yok etme gücüne ulaşan tank, topun aşırı ağırlığından dolayı bozuk arazilerde kullanılması çok zor bir hal almaya başladı. bu sebeple tank mürettebatları tarafından guderian-ente (guderian'ın ördeği) ismi takılmaya başlandı :) hatta bu ağırlık o kadar can sıkıcı olmaya başlamıştı ki, lastik tekerlekli makaralar sonraki modellerde kayıp yerlerinden çıkmasın diye çelik olanlarla değiştirildiler.

düz yolda 40km/h, arazide 15km/h hıza ulaşabilen tank, 25 ton civarındadır. 4 kişilik mürettebatı vardır [sürücü, radio operatör/makineli tüfekçi, silah operatörü -gunner- ve yükleyici -loader-]. 79 tane 75mm top mermisi ve 1200 tane 7.92mm makineli tüfek mermisinden oluşan bir cephaneye sahiptir.

hayatta kalan jagdpanzer iv görmek isterseniz eğer,
- jagdpanzer iv 0-serie için deutsches panzermuseum (münster almanya),
- jagdpanzer iv l/48 için yine deutsches panzermuseum, musée des blindés (saumur, fransa), thun tank museum (isviçre) (bunun 80mm zırhı var, daha yeni modellerden), bi tane de bulgaristanda varmış ama akıbeti pek belli değil. savunma bakanının emriyle müzeye koyulması ya da koleksiyoncu birine satılması yönünde karar çıkmış.
- panzer iv l/70 (v) için national museum of military history (sofya, bulgaristan), kubinka tank museum (rusya), united states army ordnance museum (aberdeen, maryland, amerika), patton museum (fort knox, kentucky, amerika), canadian war museum (ottawa, canada)
- ve panzer iv l/70 late (a) için musée des blindés (saumur, fransa) ziyaret edilebilir.

bir tane de hurda halde armoured warfare museum (poznan, polonya) sergiliyormuş, fakat hurdası nasıldır bilemiyorum.
devamını gör...

eğitimsiz ve cahil insanların mizah anlayışı ancak bu kadar olur. gerçi ortada bir mizahta göremiyorum. aynı hakaret farklı insanlara yapılsa anında gece baskınıyla evinden alırlardı adamı. her neyse.
(bkz: welcome to turkey)
devamını gör...

gözlüksüz gözlerinizi kısarak ileriyi görmeye çalışmaktır. merdiven çıkıyorsanız basamağa bastım sanıp sarsılırsınız.
devamını gör...

su uyur- şeyh galip ezginin günlüğü
o şarkı- ahmet muhip dranas derya petek
sıyrılıp gelen- ahmet telli grup yorum
şimdi sevişme vakti- sait faik abasıyanık ezginin günlüğü
kavaklar-metin altıok sezen aksu
buğdayın türküsü- pablo neruda yeni türkü
sisler bulvarı- atilla ilhan grup dinmeyen
cin- paul valery ezginin günlüğü
anı- melih cevdet anday zülfü livaneli
bilinmeyen ülke- puşkin ezginin günlüğü
pencere-arkadaş zekai özger sadık gürbüz
beni kör kuyularda -ümit yaşar oğuzcan münir nurettin selçuk
fırtına-murathan mungan yeni türkü
destina-murathan mungan yeni türkü
olmasa mektubun-murathan mungan yeni türkü
kostantin simenov-bekle beni ezginin günlüğü
otuz üç kurşun- ahmed arif fikret kızılok
de be aslan karam- ahmed arif grup ekin
haberin var mı?- ahmed arif manuş baba
kavak-nazım hikmet ran selda bağcan
gülüşün eklenir kimliğime-ahmet telli selda bağcan
aldırma gönül- sabahattin ali edip akbayram
gün olur- orhan veli kanık zülfü livaneli
anlatamıyorum-orhan veli kanık hümeyra
ayrılış- orhan veli kanık ezginin günlüğü
hürriyete doğru- orhan veli kanık ezginin günlüğü
vapur-nazım hikmet ran zülfü livaneli
gibi gibi.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim