29 nisan 17 mayıs arası tam kapanma
dobarlan bıragma gendini.
devamını gör...
evleneceğiniz kişide aradığınız 3 özellik
anlayış
anlayış
anlayış
...
anlayış... diye uzar gider. anlayışlı insanın yeri ahanda bura; *.
anlayış
anlayış
...
anlayış... diye uzar gider. anlayışlı insanın yeri ahanda bura; *.
devamını gör...
köylü kadınların libidosunun daha fazla olması
ne saçma başlıklarınız var sizin. kadınlar şöyle, kadınlar böyle, kadın insan mıdır, kadın erkek bir arada olmak vs. hiç kültürünüz yok mu? hiç yazabileceğiniz bilgili olduğunuz bir konu yok mu? neden sürekli kadınlar? kime ne mesajı vermeye çalışıyorsunuz. ekşi'de şurda burda eleştirdiğimiz çöp konuların burda da olması insanı üzüyor.
devamını gör...
amfitriti
poseidonun zorla evlendiği denizlerin dibinin tanrıçasıdır. hades ve persephone ilişkisinin bir bir benzeridir. amfitriti, posedion ile evlenmek istemez ve atlasa kaçar ancak poseidon 'nun peşine taktığı yunuslar zavallı amfitriti'yi bulur ve onu poseidona geri getirir. hikayesi son derece üzücü olan amfitriti tüm bu yaşananlara rağmen poseidon için iyi ve sadık bir eş olmuştur. zeus ile; '' en çok çocuğu kim yapacak acaba * '' gibi ebleh bir sidik yarışına giren poseidon ile şuan türkiye sınırlarında bulunan imbroz türkçe ismi ile gökçeadada denizlerin dibinde görkemli bir şatoda yaşadığına inanılmıştır ve bu evlilikten triton'u doğurmuştur.
edit; çok iyi bir iş becereren yunus; poseidon tarafından bir takım yıldızına dönüştürülerek ölümsüzleştirilmiştir.
edit; çok iyi bir iş becereren yunus; poseidon tarafından bir takım yıldızına dönüştürülerek ölümsüzleştirilmiştir.
devamını gör...
divan nesri türleri
tezkire:
divan edebiyatında biyografi kitaplarıdır.
türk edebiyatında ilk tezkire, ali şir nevai tarafından yazılmış olan ‘’mecalisü’n nefais’’ isimli eserdir.
anadolu sahasında yazılmış olan ilk mesnevi ise sehi bey’in ‘’heşt behişt (sekiz cennet)’’ isimli eseridir.
siyer:
islam peygamberi hz. muhammed’in hayatını anlatmak amacıyla yazılmış olan eserlerin geneline verilmiş olan ortak isimdir.
türk edebiyatında ilk siyer, erzurumlu kadı mustafa darir tarafından yazılmış olan ‘’siretü’n nebi’’ isimli eserdir.
seyahatname:
gezginlerin gezi notlarını içeren eserlere verrilen ortak isimdir.
türk edebiyatında seyahatname türünde en önemli eser, evliya çelebi’nin ‘’seyahatname’’ isimli eseridir.
edebiyatımızda bir diğer önemli seyahatname ise seydi ali reis tarafından yazılmış olan ‘’miratü’l memalik’’ isimli eserdir.
sefaretname:
başka bir ülkeye elçi olarak gönderilen görevlilerin gezi notlarını, ülke hakkındaki izlenimlerini vs. topladığı eserlerin ortak adıdır.
türk edebiyatında bu türün en önemli örneği, yirmisekiz mehmet çelebi tarafından yazılmış olan ‘’fransa sefaretnamesi’’ isimli eserdir.
tarih:
geçmiş dönemlerde meydana gelmiş olan olayları, bu olayların sebep ve sonuçlarını anlatan nesir türüdür.
türk edebiyatında bu türün en önemli örneği, ilk resmi osmanlı tarihçisi olan naima tarafından yazılmış olan ‘’tarih-i naima’’ isimli eserdir.
habname:
bir olayı, bir kişiyi sanki rüyada görülmüş gibi anlatılarak yazılan eserlere verilen isimdir.
şeyhi’nin ve veysi’nin ‘’habname’’ isimli eserleri, bu türün en önemli iki örneğidir.
fütüvvetname:
ahilik teşkilatının esaslarını anlatan eserlerdir.
siyasetname:
devlet yöneticilerine ve yönetici adaylarına, devletin nasıl yönetileceği hakkında bilgi vermek amaçlı yazılan eserlerin ortak adıdır.
türk edebiyatının en önemli siyasetnamesi, yusuf has haci tarafından yazılmış olan ‘’kutadgu bilig’’ isimli eserdir.
anadolu sahasında yazılmış olan işk siyasetname ise şeyhoğlu mustafa’nın ‘’kenzü’l kübera’’ isimli eseridir.
münşeat:
mektupların ve resmi yazıların toplandığı eserlerin ortak adıdır.
menakıbname (velayetname):
tarikat kurucularının ve evliyaların hayatları hakkında bilgi veren biyografik eserlerdir.
gazavatname:
bir komutanın veya padişahın tüm savaşlarının veya bir savaşının destan gibi anlatıldığı, sade bir dilin kullanıldığı eserlerdir.
pendname:
insanlara öğüt vermek amacıyla yazılmış olan eserlerdir.
surname:
düğün, sünnet, evlenme gibi olayların anlatıldığı eserlerdir.
maktel-i hüseyin:
kerbela olayı’nı ve hz. hüseyin’in kerbela’da şehit edilmesini anlatan eserlerdir.
dibace (ön söz):
her şairin kullanmadığı bir nesir türüdür.
divanların başına konulur.
tanım: divan nesri türleri hakkında yükseköğretim kurumları sınavı'na yönelik bilgi içeren başlıktır.
kaynak: edebiyat notlarım.
divan edebiyatında biyografi kitaplarıdır.
türk edebiyatında ilk tezkire, ali şir nevai tarafından yazılmış olan ‘’mecalisü’n nefais’’ isimli eserdir.
anadolu sahasında yazılmış olan ilk mesnevi ise sehi bey’in ‘’heşt behişt (sekiz cennet)’’ isimli eseridir.
siyer:
islam peygamberi hz. muhammed’in hayatını anlatmak amacıyla yazılmış olan eserlerin geneline verilmiş olan ortak isimdir.
türk edebiyatında ilk siyer, erzurumlu kadı mustafa darir tarafından yazılmış olan ‘’siretü’n nebi’’ isimli eserdir.
seyahatname:
gezginlerin gezi notlarını içeren eserlere verrilen ortak isimdir.
türk edebiyatında seyahatname türünde en önemli eser, evliya çelebi’nin ‘’seyahatname’’ isimli eseridir.
edebiyatımızda bir diğer önemli seyahatname ise seydi ali reis tarafından yazılmış olan ‘’miratü’l memalik’’ isimli eserdir.
sefaretname:
başka bir ülkeye elçi olarak gönderilen görevlilerin gezi notlarını, ülke hakkındaki izlenimlerini vs. topladığı eserlerin ortak adıdır.
türk edebiyatında bu türün en önemli örneği, yirmisekiz mehmet çelebi tarafından yazılmış olan ‘’fransa sefaretnamesi’’ isimli eserdir.
tarih:
geçmiş dönemlerde meydana gelmiş olan olayları, bu olayların sebep ve sonuçlarını anlatan nesir türüdür.
türk edebiyatında bu türün en önemli örneği, ilk resmi osmanlı tarihçisi olan naima tarafından yazılmış olan ‘’tarih-i naima’’ isimli eserdir.
habname:
bir olayı, bir kişiyi sanki rüyada görülmüş gibi anlatılarak yazılan eserlere verilen isimdir.
şeyhi’nin ve veysi’nin ‘’habname’’ isimli eserleri, bu türün en önemli iki örneğidir.
fütüvvetname:
ahilik teşkilatının esaslarını anlatan eserlerdir.
siyasetname:
devlet yöneticilerine ve yönetici adaylarına, devletin nasıl yönetileceği hakkında bilgi vermek amaçlı yazılan eserlerin ortak adıdır.
türk edebiyatının en önemli siyasetnamesi, yusuf has haci tarafından yazılmış olan ‘’kutadgu bilig’’ isimli eserdir.
anadolu sahasında yazılmış olan işk siyasetname ise şeyhoğlu mustafa’nın ‘’kenzü’l kübera’’ isimli eseridir.
münşeat:
mektupların ve resmi yazıların toplandığı eserlerin ortak adıdır.
menakıbname (velayetname):
tarikat kurucularının ve evliyaların hayatları hakkında bilgi veren biyografik eserlerdir.
gazavatname:
bir komutanın veya padişahın tüm savaşlarının veya bir savaşının destan gibi anlatıldığı, sade bir dilin kullanıldığı eserlerdir.
pendname:
insanlara öğüt vermek amacıyla yazılmış olan eserlerdir.
surname:
düğün, sünnet, evlenme gibi olayların anlatıldığı eserlerdir.
maktel-i hüseyin:
kerbela olayı’nı ve hz. hüseyin’in kerbela’da şehit edilmesini anlatan eserlerdir.
dibace (ön söz):
her şairin kullanmadığı bir nesir türüdür.
divanların başına konulur.
tanım: divan nesri türleri hakkında yükseköğretim kurumları sınavı'na yönelik bilgi içeren başlıktır.
kaynak: edebiyat notlarım.
devamını gör...
bir işveren çakallığı yaz
hayır işleri yapıp vergiden düşmeleridir.
devamını gör...
big bang teorisi
1931 yılında fizikçi georges lemaitre tarafından ortaya atılmış teoridir.
teorinin temel düşüncesi, genişlemeye devam eden evrenin geçmişteki belirli bir zamanda sıcak ve yoğun bir başlangıç durumundan itibaren genişlemiş olduğudur.
teoriye göre evrenin ilk zamanlarında, günümüz aksine madde değil, ışınım baskındı.
birçok tartışmaya sebep olmuş teori farklı bilim adamlarının sunduğu katkılarla geliştirilip, yeni eklemeler yapılmış var olan düşüncelerden farklı tezler ortaya konmuştur.
fakat bazı bilim adamları bu teoriye karşı çıktı sabit durum teorisi adlı teoriyi big bang'e karşı savundular.
bu teoriye göre ise genişleyen evrende madde yağunluğunun sabit kalmasının sebebi, evrende kendiliğinden madde yaratılmasıydı.
fakat bu teori amerikalı astronomların kaza eseri kozmik mikrodalga arka plan ışınımı 'nı keşfetmesiyle big bang teorisine yenik düştü.
teorinin temel düşüncesi, genişlemeye devam eden evrenin geçmişteki belirli bir zamanda sıcak ve yoğun bir başlangıç durumundan itibaren genişlemiş olduğudur.
teoriye göre evrenin ilk zamanlarında, günümüz aksine madde değil, ışınım baskındı.
birçok tartışmaya sebep olmuş teori farklı bilim adamlarının sunduğu katkılarla geliştirilip, yeni eklemeler yapılmış var olan düşüncelerden farklı tezler ortaya konmuştur.
fakat bazı bilim adamları bu teoriye karşı çıktı sabit durum teorisi adlı teoriyi big bang'e karşı savundular.
bu teoriye göre ise genişleyen evrende madde yağunluğunun sabit kalmasının sebebi, evrende kendiliğinden madde yaratılmasıydı.
fakat bu teori amerikalı astronomların kaza eseri kozmik mikrodalga arka plan ışınımı 'nı keşfetmesiyle big bang teorisine yenik düştü.
devamını gör...
dünyanın en yakışıklı erkeği olduğu düşünülen erkekler
tom hardy.
devamını gör...
kıtlama çay
çayı şekerli içmesem de nasıl oluyor diye merak ettiğim, denediğim ama hiçbir zaman başarılı olamadığım eylem.
küp şekerin ısırılarak tüketilmesi ve üzerine çay içilmesi hadisesidir.
genelde doğu bölgemizde popülerdir bu tarz.
(bkz: erzurum şekeri) de deniyor fakat bilmiyorum hikayesini.
küp şekerin ısırılarak tüketilmesi ve üzerine çay içilmesi hadisesidir.
genelde doğu bölgemizde popülerdir bu tarz.
(bkz: erzurum şekeri) de deniyor fakat bilmiyorum hikayesini.
devamını gör...
30 ağustos zafer bayramı
‘özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.”
mustafa kemal atatürk
uzun uzun yazmak isterdim, ancak yeterli bulamadım yazdıklarımı.
savaşı, acıları, kayıpları, cepheye mermi taşıyan kağnıları yazmak istedim, sözcükler eksik kaldı.

yayılmacı, sömürgeci düşmanı geldiği gibi gönderen ; bu uğurda canını veren kahramanlarımıza, yurdumuzu savunanlara ve ulu önder atatürk ‘ e borcumu hiç unutmayacağım.
kadir, kıymet bilenlerin 30 ağustos zafer bayramı kutlu olsun!
mustafa kemal atatürk
uzun uzun yazmak isterdim, ancak yeterli bulamadım yazdıklarımı.
savaşı, acıları, kayıpları, cepheye mermi taşıyan kağnıları yazmak istedim, sözcükler eksik kaldı.

yayılmacı, sömürgeci düşmanı geldiği gibi gönderen ; bu uğurda canını veren kahramanlarımıza, yurdumuzu savunanlara ve ulu önder atatürk ‘ e borcumu hiç unutmayacağım.
kadir, kıymet bilenlerin 30 ağustos zafer bayramı kutlu olsun!
devamını gör...
kadın sünneti
kadın sünnetine uğrayan siyahi bir mankenin hayatını anlatan film:çöl çiçeği.
aynı şekilde kadın sünnetine uğrayıp köle olarak satılan bir kadının gerçek hayat hikayesini anlatan roman: mende nazer-köle.
aynı şekilde kadın sünnetine uğrayıp köle olarak satılan bir kadının gerçek hayat hikayesini anlatan roman: mende nazer-köle.
devamını gör...
90 yaşındaki emeklinin camiye 5.3 milyon tl bağışlaması
(bkz: bu bana biraz abartı geldi)
sma, kanser hastası küçük çocuklar yardım beklerken ne gerek vardı dedirten.
kaynak: www.sozcu.com.tr/hayatim/ya...
sma, kanser hastası küçük çocuklar yardım beklerken ne gerek vardı dedirten.
kaynak: www.sozcu.com.tr/hayatim/ya...
devamını gör...
29 nisan 17 mayıs arası tam kapanma
bir şeyi farkettim. belirtmeden geçemeyeceğim. 2020 mart ayından beri ne değişti? yine aynı yere geldik.
devamını gör...
sevsene beni
kedilerimin hergün bakışları ile anlatmak istediği olay. dayanamam hiç hemen otururum aralarına.
devamını gör...
kedinin gözleri
eğer ki dünyaya bir kedinin gözlerinden bakacak olsaydınız, şüphesiz geceleri olağanüstü bir görüş kabiliyetiniz olurdu. çünkü kedilerin gözlerinin arkasında tapetum adı verilen ve ayna vazifesi gören bir zar var. bu organ ışığın göz içinde yayılmasını ve nesnelerin daha parlak görülmesini sağlar. bu zar sayesinde, dışarıdan gelen ışık geri yansıtılır. aksi halde kedilerin gözlerinde herhangi bir ışık kaynağı yoktur. böylece kediler insanlara göre karanlık ortamlarda altı kat daha fazla rahatlıkla görebilir. ama gün ışığını görme konusunda o kadar iyi değillerdir. ancak en küçük bir kımıldamaya ani tepkiler verecek kadar sıkı refleks sistemi ile donatıldıklarından farelerin işi gündüz de zordur.
kedinin gözleri, ışık yoğunluğunun düşük olduğu koşullarda, gözün içine daha fazla ışık girebilmesi için kedinin gözbebekleri büyür. bunun dışında ışık gereksinimi olmayan zamanlarda kedilerin göz bebeklerinin büyümesi ruhsal durumlarından kaynaklıdır. gözleri, insanların gözlerine göre gece vakti altı kat daha güçlü ve net görüş sağlar. gece dolaşmak ve avlanmak için de keskin gözlere gereksinimi vardır. araba farı gibi parlayan gözleri sayesinde zifiri karanlıkta 20 metre ileride bir cismi rahatlıkla seçebilirler. gözleri ışığa doğru baktığında gece görüşü selektör gibi parlar.
kedinin gözleri, ışık yoğunluğunun düşük olduğu koşullarda, gözün içine daha fazla ışık girebilmesi için kedinin gözbebekleri büyür. bunun dışında ışık gereksinimi olmayan zamanlarda kedilerin göz bebeklerinin büyümesi ruhsal durumlarından kaynaklıdır. gözleri, insanların gözlerine göre gece vakti altı kat daha güçlü ve net görüş sağlar. gece dolaşmak ve avlanmak için de keskin gözlere gereksinimi vardır. araba farı gibi parlayan gözleri sayesinde zifiri karanlıkta 20 metre ileride bir cismi rahatlıkla seçebilirler. gözleri ışığa doğru baktığında gece görüşü selektör gibi parlar.
devamını gör...
annelerin garip huyları
cam sileceği gün sorar,hava yağmurlu mu diye,yağmurlu derim hiç duymamış gibi yapar ve camı siler.yağmur yağar isyanlara girer daha yeni sildim camları diye..e söyledik ya. bir türlü kabul etmez.
devamını gör...
özgür iradenin olmaması
dini açıdan bir çelişki gibi gelen, anlamlandıramadığım durum. konunun özü ise kader yaklaşımından çıkmakta.
şimdiye dek anladığım odur ki, kader hakkında iki görüş var. her şeyi tanrının belirlediği ve bizim tamamen figüranlar olduğumuzu savunan görüş, ki bu daha eski nesiller tarafından benimsenir genelde, ve daha modern olan, tanrının bizi yarattığı ancak özgür irade verdiği ve bu özgür iradeyle insanın seçimler yaparak sonrasında ise buna katlanacağıdır. ancak ikinci görüş açısından bakınca dahi, özgür iradenin aslında olmadığı ortaya çıkmaktadır. ya da ben bunu henüz içselleştirebilecek algı düzeyine sahip değilim.
sorunun kaynağı, tanrının sonsuz yücelikte oluşundan kaynaklanmaktadır. inanışlarımıza göre, bizi yaratan tanrıdır. burada meydana gelen temel problem, bizi yaratan tanrıysa, zaten bizi özgür bir iradeyle yaratmasının mümkün olmayışıdır. bir robot yaptığımızı düşünürsek, ancak her parçasına, her donanımına kadar bildiğimiz, çünkü bizim yarattığımız bir robot. bu robot en fazla bizim oluşturduğumuz yetiler düzeyinde özgür olabilecektir, yani hiç. biz robotu oluştururken, parçalarını eklerken, yazılımını yazarken o robotla ilgili her şeyi biliyoruz. o kadar sonsuz bir gücümüz var ki, robotun yazılımına ekleyeceğimiz bir kodun, robotta ne gibi sonuçlara neden olabileceğini, hangi özelliklerini bastıracakken hangisini daha da öne çıkarabileceğini zaten biliyoruz.
yani biz hangi parçayı koyarsak koyalım, robotun koyduğumuz bir parça sonucunda yapabileceği tüm tercihleri, tüm olasılıkları biliyoruz. hatta olasılık dahi değil, ne yapacağını biliyoruz. çünkü biz sonsuz güç ve kudret sahibiyiz. öyleyse bizim bu robotu özgür iradeye sahip olarak oluşturmamız imkânsızdır. çünkü biz yapısına neyi koyarsak, bir teli bile fazla eklemenin robotta nasıl bir değişikliğe neden olabileceğini biliyor ve bunun sonucunda hangi davranışları yapabileceğini, ne işle ilgileneceğini, nasıl öleceğini dahi onu yapmadan önce biliyoruz. bu durumda bu robotun özgür bir iradeye sahip olması durumu imkânsızdır.
aynı şekilde insanın da, tanrıdan bağımsız özgür bir iradeye sahip olması o hâlde imkânsızdır. biz yaptığımız seçimler sonucunda cehennemde yanmayız. biz oluşturulurken yapacağımız seçimlerin ne olacağına göre oluşturulduk zaten. yani bizi oluşturan, henüz oluştururken cehenneme gideceğimizi bilmekteydi ve bize bir parça daha eklese ya da çıkartsa cennete gideceğimizi de biliyordu. buna rağmen yapmadı. bu sebeple benim cehenneme gidişim ne kadar sorgulama yaparsam yapayım kaçınılmazdır. o zaman benim cehennemde yanmamın bir mantığı da yoktur. çünkü benim yaratıcım beni bu kararları alacak şekilde tasarlamıştır ve hiçbir şekilde ben bundan kurtulamam. yaratıcım beni cehenneme gidecek şekilde tasarladı, ben iyi olup cennete gideyim desem ve cennete gitsem dahi, bu yine benim yaratıcımın beni, bu kararı verecek şekilde yaratmasıdır. o sebeple ben hiçbir şekilde yaratıcımın iradesinden de kaçamam.
öyleyse, özgür irade diye bir şey de yoktur ve insanlar işlediği günahlardan da sorumlu değildir. çünkü işlediği günahları işleyecek şekilde yaratan o tanrıdır. tanrı beni yaratırken, benim bir yerlerde bunları sorgulayacağımı bilerek, hatta buna göre beni yaratmıştır. o hâlde ben ne karar verirsem vereyim, neyi seçersem seçeyim bu hep tanrının iradesindedir.
bu durumda özgür irade diye bir şey yoktur. ya da tanrı yoktur.
şimdiye dek anladığım odur ki, kader hakkında iki görüş var. her şeyi tanrının belirlediği ve bizim tamamen figüranlar olduğumuzu savunan görüş, ki bu daha eski nesiller tarafından benimsenir genelde, ve daha modern olan, tanrının bizi yarattığı ancak özgür irade verdiği ve bu özgür iradeyle insanın seçimler yaparak sonrasında ise buna katlanacağıdır. ancak ikinci görüş açısından bakınca dahi, özgür iradenin aslında olmadığı ortaya çıkmaktadır. ya da ben bunu henüz içselleştirebilecek algı düzeyine sahip değilim.
sorunun kaynağı, tanrının sonsuz yücelikte oluşundan kaynaklanmaktadır. inanışlarımıza göre, bizi yaratan tanrıdır. burada meydana gelen temel problem, bizi yaratan tanrıysa, zaten bizi özgür bir iradeyle yaratmasının mümkün olmayışıdır. bir robot yaptığımızı düşünürsek, ancak her parçasına, her donanımına kadar bildiğimiz, çünkü bizim yarattığımız bir robot. bu robot en fazla bizim oluşturduğumuz yetiler düzeyinde özgür olabilecektir, yani hiç. biz robotu oluştururken, parçalarını eklerken, yazılımını yazarken o robotla ilgili her şeyi biliyoruz. o kadar sonsuz bir gücümüz var ki, robotun yazılımına ekleyeceğimiz bir kodun, robotta ne gibi sonuçlara neden olabileceğini, hangi özelliklerini bastıracakken hangisini daha da öne çıkarabileceğini zaten biliyoruz.
yani biz hangi parçayı koyarsak koyalım, robotun koyduğumuz bir parça sonucunda yapabileceği tüm tercihleri, tüm olasılıkları biliyoruz. hatta olasılık dahi değil, ne yapacağını biliyoruz. çünkü biz sonsuz güç ve kudret sahibiyiz. öyleyse bizim bu robotu özgür iradeye sahip olarak oluşturmamız imkânsızdır. çünkü biz yapısına neyi koyarsak, bir teli bile fazla eklemenin robotta nasıl bir değişikliğe neden olabileceğini biliyor ve bunun sonucunda hangi davranışları yapabileceğini, ne işle ilgileneceğini, nasıl öleceğini dahi onu yapmadan önce biliyoruz. bu durumda bu robotun özgür bir iradeye sahip olması durumu imkânsızdır.
aynı şekilde insanın da, tanrıdan bağımsız özgür bir iradeye sahip olması o hâlde imkânsızdır. biz yaptığımız seçimler sonucunda cehennemde yanmayız. biz oluşturulurken yapacağımız seçimlerin ne olacağına göre oluşturulduk zaten. yani bizi oluşturan, henüz oluştururken cehenneme gideceğimizi bilmekteydi ve bize bir parça daha eklese ya da çıkartsa cennete gideceğimizi de biliyordu. buna rağmen yapmadı. bu sebeple benim cehenneme gidişim ne kadar sorgulama yaparsam yapayım kaçınılmazdır. o zaman benim cehennemde yanmamın bir mantığı da yoktur. çünkü benim yaratıcım beni bu kararları alacak şekilde tasarlamıştır ve hiçbir şekilde ben bundan kurtulamam. yaratıcım beni cehenneme gidecek şekilde tasarladı, ben iyi olup cennete gideyim desem ve cennete gitsem dahi, bu yine benim yaratıcımın beni, bu kararı verecek şekilde yaratmasıdır. o sebeple ben hiçbir şekilde yaratıcımın iradesinden de kaçamam.
öyleyse, özgür irade diye bir şey de yoktur ve insanlar işlediği günahlardan da sorumlu değildir. çünkü işlediği günahları işleyecek şekilde yaratan o tanrıdır. tanrı beni yaratırken, benim bir yerlerde bunları sorgulayacağımı bilerek, hatta buna göre beni yaratmıştır. o hâlde ben ne karar verirsem vereyim, neyi seçersem seçeyim bu hep tanrının iradesindedir.
bu durumda özgür irade diye bir şey yoktur. ya da tanrı yoktur.
devamını gör...
sınıfta başka kimseyle muhatap olmayan liseli itici çift
bütün sınıfın içten içe bilendigi, aynı zamanda gıcık tiplerdir.
devamını gör...

