işin saçma tarafı bu floodlar yüzünde adam akıllı başlık açıp tanım yazan sözlüğe yakışır bilgi kazandıran başlıklar tanımlar görünmüyor. saçma salak forum edasında iş mi olur. aynı zamanda oylama yok. oylama nerede niye kimse hiç bjr şey okumuyor değerlendirmiyor?? böyle boktan dava mi olur yahu.
devamını gör...

128 milyar dolarımız yok deriz.*
devamını gör...

taksim, mecidiyeköy gibi yerlerde anketörlerin olmadığı saatler gibidir. aaa tesadüfe bak bizim anket başlıkları açanlar gidince sözlük taksim mecidiyeköy gibi yerlerin akşam saatleri gibi oluyor.
devamını gör...

saat 2:30'da ölümcül şarkılar playlistimle gireceğim yayın. madem ölümcül gece. o zaman ölümcül şarkılar. hadi bakalım.
devamını gör...

queen'in en sevdiğim şarkılarından biridir. panic at the disco bu şarkıya inanılmaz bir cover yapmıştır. freddie, "müziğimle ne isterseniz yapın sadece onu sıkıcı bir hale getirmeyin" demiş ve panic at the disco tam da freddie'nin dediğini yapmış yani sıkıcı hale getirmemiş. dinlemek isterseniz;

buradan
devamını gör...

dün öyle bir şaka yaptı ki hıık diye gidiyordum.
yaman şakacısın delikanlı.
devamını gör...

hiç bir biber "acı" değildir, yakıcıdır. acı tat bambaşka bir şeydir. örneğin, kabak çekirdeklerinden birinin çürük veya kurtlu çıkması, işte o tat acıdır.
(bkz: kapsaisin)
devamını gör...

bizim insanımızda maalesef, adam gibi konuşma, "ciddiyet" yada normal kavramı yok, yani dikkat ettiyseniz, insanların konuşmaları, ya "ciddiyetsiz" güya şakalı bir laubalilik, ya da sinirli bir şekilde kavga hali, ikisinin arası yok..

ciddi insanlar sevilmiyor zaten, soğuk bulunuyor, sanki hep sıcak olmak gerekiyormuş gibi, çünkü genelde, o şekilde orta bir ayara denk gelen seviye olmuyor, karşısındaki insanda...

o yüzden konuşmayı bilmeyen büyük bir kesim, söyleyeceği bir şey varsa, içinde tuttuğunu/tutamadığını.. bunu bir tek, bu şekilde iletmeyi öğrenmiş, öyle görmüş..

bir söz vardı,
"karşındaki insanın ahlakını en çok, sana senin eksikliklerinle, kusurlarınla şaka yapıp yapmamasından anlayabilirsin"
diye, kimin söylediğini, nerde okuduğumu hatırlamıyorum her zamanki gibi,
yani bu ahlaksızlık... kabalık bile daha masum kalır yanında, bildiğimiz ahlaksızlık bu.. bilimsel olarak böyle

zaten sizi rahatsız eden ne varsa, araştırdığınız zaman, aslında huy değil, o da öyle bir insan değil, bildiğin yaptığı şeyin ahlaksızlık olduğunu öğreniyorsunuz, yani o hoşumuza gitmeyen bazı soğuk espriler, o hissettiğimiz can sıkıntısı, hiç de boşuna değil, o kadar çok şey varki, bu şakalar gibi aslında "ahlaksızlık" olan, öğrenseniz bir dert, öğrenmeseniz ayrı dert, herşeyi farketmek de kötü, ama bilmek her zaman için daha net bir durum, nedenini bildiğin zaman daha az üzülüyorsun, neye üzüldüğünü ayırt edebiliyorsun,

geçmişte bir programda bir psikoloğu izlemiştim tabiiki ismini hatırlamıyorum, derin gamzeli bir kadın var onun programıydı galiba, onunda ismi yok :)

ama adamı hiç unutmuyorum, o kadar zorlandıki anlatırken, konu bir şekilde geleneklere bağlandı ve dediki
"bir çok şeyi gelenek adı altında ezbere yapıyor bizim toplumumuz, en klasik mesela, kişilerin bayramlarda barışmasında bile haksızlık var, kimsenin hakkı kimseye teslim edilmeden, sorun çözülmeden, hata kabul edilip, haklı olan kişiden özür dilenmeden, kimse kimseyle barışmak zorunda değildir, bayram diye birini affedemezsiniz, bunun bir bedeli olmalı, çoğu adetimizde "bedel" yok, sağlıklı bir barışma değil bu, gelenek adı altında insanlar istemediği şeyleri yapmaya zorlanıyor, ve bunun gibi bir çok geleneğimizi kimse sorgulamıyor, hatta sorgulamak da yadırganıyor, yani çoğu şeyin matematiği yok, yani nasıl desem değer sistemimiz yanlış, ahlaki değerlerimiz biraz... "
filan.. o kadar zorlandıki ama sonunda,
"toplum olarak ahlaki değerlerimiz maalesef biraz düşük" dediğini hatırlıyorum, ki bunu bu kadar söyleyebilirdi televizyonda..
bunu söyleyenler psikologlar, psikiyatristler, ve ispatlıyorlar da, ispatlamasalar ne olurki, bir köylü kurnazı gerçeğimiz var bunu hepimiz biliyoruz... komik olunca da kurnazlık yaptığını zannediyor uyanık, bir akıllı o çünkü...
ciddi ciddi söylemesi gereken şeyi, şaka gibi söyliycek, kim oturup insan gibi konuşacak, karşısındakini de dinleyecek filan.. çünkü normal olarak söylese kavga olacağından korktuğu bir şeydir kesin, çünkü ikisinin ortası yok iki tarafta da, öyle bir seçenek yaşanmıyor da zaten çoğunlukla, ya o şekilde duyunca sinirlenip kavga çıkar, yada yine şaka ile laf sokulur, hiçbir şey ciddi ciddi halledilmez, sonuç olarak "çözüm" yok bizde..
bizde olanlar, şaka, laf sokmak, kavga...

herkesi kastetmiyorum tabiiki ama çoğunluk böyle, hatta oy oranlarından anlıyoruzki akıldan, zekadan, ahlaktan ölecekler...
belki de gerçekten ölecekler kimbilir...

edit :
kişinin, şaka dışında, düşündüğü şeyi,
karşısındaki kişi anlayacak şekilde
"ifade" edebilecek, derdini anlatmaya yetecek, kelime dağarcığı, yeterli bilgisi, fikri yoktur, bir şekilde derdini anlatmak için, görererek, ona yaşatılarak öğrendiği laubalilik bilincini kullanır.
devamını gör...

gıybet, acizlerin uğraşıdır.
devamını gör...

temin edilmesi ve faydalı olabilmesi için aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gereken vitamin:

- güneşin uvb ışınlarından elde edilir. bu yüzden uvb ışınlarının cildimize ulaşabilmesi için güneş ışınlarının 50 dereceden daha dik açıyla geldiği öğlen saatlerinde (gölgemizin uzunluğunun boyumuzun uzunluğundan kısa olduğu saatlerde) güneşlenmeliyiz. güneşlenme süresinin uzaması, uva ve uvb ışınlarının kanser yapıcı etkileri nedeniyle zararlı olabilir. bu yüzden güneşin en dik olduğu saatlerde 15-20 dakika güneşlenerek optimum fayda sağlanabilir.
güneş ışınlarının bugün şehrinizde en dik geldiği saatleri hesaplamak için buradan
- d vit için güneşlenirken güneş kremi sürmeyin, güneşlendikten sonra mümkün olduğu kadar uzun süre ıslatmayın, en azından sabunlamayın.
- camın arkasından güneşlenmeyin.
- d vit ile birlikte k vitamini almak gerektiği için günde 3-4 yaprak çiğ ıspanak, koyu yeşil yapraklı bitkiler, yumurta, et, sakatat vb tüketmeye çalışın. d vitamini kalsiyumun kandaki seviyesini yükseltir, k vitamini ise kalsiyumun kemekler tarafından kullanılmasını sağlar, damarlar ve böbreklerde çökmesini engeller.*
- açık tenliyseniz daha kısa, koyu tenliyseniz daha uzun güneşlenin. bronzlaştıkça da güneşlenme süresi uzuyor.

bilgilerin bir kısmı için kaynak: buradan
edit: yeni iyi bir kaynak buldum: buradan burada d vit seviyesi kaçsa günlük ne kadar kullanılması gerektiği gibi önemli bilgiler var. ayrıca d vit gece kullanmamak gerekiyormuş, çünkü melatonin seviyesini azaltıyormuş.
devamını gör...

değerli kurucumuzun kalbindeki güzel.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

1993 yılında yayıma giren savaş / drama konulu bir filmdir. konusu gerçek bir hayat hikayesine dayanmaktadır. filmin ambiyansı, oyunculukları ve en önemlisi duygusal müziği filmi adeta üst noktalara taşıyan unsurlardır. yönetmenliğini steve stelberg'in üstlendiği 2. dünya savaşı ve sonrasında geçen olayların anlatıldığı bir filmdir. filmde dikkat çeken bir diğer unsur ise, geneli siyah - beyazın hakim olduğu ama sadece bir yerde kırmızı paltolu küçük bir kızın geçtiği yerdir. bu film, umutların ve acıların birbiriyle beraber olduğunu gösteriyor. ilk izlediğim zaman gerçekten belki saatlerce ağlamışımdır. ilk başta bu filmi bilmiyordum ve müziğini dinliyordum. müziği o kadar güzel ve hüzünlüydü ki bunun bir film müziği olduğunu öğrendim. öğrenir öğrenmez de direk schindler's list yazarak filmi açıp izledim. biraz uzun olsa da o kadar akıcı ve güzeldi ki bir çırpıda izleyip bitirdim. hala etkisinde kaldığımı söylemeliyim. izlemeyenler varsa mutlaka izlesin derim.

filmin ayrıntılı konusuna gelecek olursak; 2. dünya savaşı yıllarının nazi almanyasında bir girişimci olan oscar shindler, askeri alanda malzemeler üreten ve geliştiren bir fabrika kurar ve burada yahudileri çalıştırarak sermayesine sermaye katar. ilk başlarda her ne kadar bu insanlara karşı çok ılımlı olmasa da, gün geçtikçe ve savaşta ölen insanları gördükçe vicdanı sızlamaya başlar. bunları çok görmezden gelmeye çalışsa da vicdanı rahat etmez ve yahudileri bu savaştan kurtarabilmek ve onları yaşatmak amacıyla, ne kadar kişi varsa hepsinin bir listesini çıkarttırır. bununla görevli kişi ise yine bir yahudi olan, aynı zamanda oscar schindler'in arkadaşı itzhak stern'dir. birlikte ne kadar yahudi varsa isimlerini alırlar ve ellerinden geldikçe onları fabrikaya alarak canlarını kurtarırlar. ama bu fabrikada çalışmayan insanların çoğu öldürülmüştür ve sadece oscar schindler'in fabrikasında çalışan 1100 polonyalı yahudi kurtulabilmiştir. en sonunda oscar'ın konuşması ve insanların ona bu yaptıklarından dolayı minnettar olduklarını göstermesiyle duygusallaşır ve pişman olur. ama iş işten geçmiştir. sadece 1100 polonyalı yahudi kurtulmuştur ve onun sayesinde soyları tükenmemiştir. ve oscar öldüğünde soyları tekrar artan polonyalı yahudiler, her yıl onu anmak amacıyla mezarına gelerek bir taş koyarlar ve onun için dualar okurlar.


son olarak oscar'ın son sahnede konuştuğu anlam ve hüzün dolu cümleleri sizler için buraya yazacağım.


daha fazla insanı kurtarabilirdim. bu araba. satsam, goeth bu arabayı alırdı. arabayı neden satmadım ki? on kişi ederdi. on kişi. on kişi daha. bu iğne, iki kişi. bu altın. iki kişi. buna karşılık bana iki kişi verirdi. en azından bir. bana bir kişi verirdi, bir kişi daha. bir insan daha. bir insan, stern. bunun için… daha fazlasını kurtarabilirdim. kurtarmadım! kurtarmadım!

her kim bir hayat kurtarırsa, bütün dünyayı kurtarmış sayılır.

schinder: kuvvetli bir iraden var. irade güç demektir. evet, işte buna güç denir, bu yüzden de bizden korkuyorlar. onları istediğimiz gibi gebertebildiğimiz için korkuyorlar. onları öldürme hakkına sahip olduğumuz için bizden korkuyorlar. suç işleyen birini cezalandırabiliyoruz, adamı öldürüp kendimizi iyi hissedebiliyoruz. aslında buna güç denmez adalet denir, güç farklı bir şeydir. öldürme yetkisine sahip olup da öldürmüyorsan güçlüsündür.
goeth: demek sence güç bu?
schindler: evet güç bu amon, güç buna denir.


bir de filmin müziğinin bir başka versiyonu olanı dinlemeniz için aşağıya bırakıyorum. dinleyin, pişman olmazsınız.

https://youtu.be/nwsfa0ixnu8
devamını gör...

beynin sağ ve sol lobunu aynı anda çalıştırdığı için çok faydalı olan eylem. özellikle roman okumak.
devamını gör...

pandemi döneminde türkiye’nin ruh sağlığı %61 bozulmuş. o kadar çok etken var ki ruh sağlığını kaybetmek için pandemi bunlardan sadece bir tanesi.
hobiler falan akıl sağlığını korumamıza yardımcı olur diyecek oluyorum ama bu da aslında ekonomik durumla da alakalı. insanlar eve ekmek götüremeyecek hale geldi. hobilere ayıracak para da yok. ne yapmak gerek bilemiyorum. herkese akıl ve beden sağlığı dilerim.
devamını gör...

ben yapıyorum böyle. sahiden kırılınca değil ama nazlanasım gelince yapıyorum. hatta davranışlarımdan baktım anlamıyor, ya küstüm derim ya da mesajla kendisine iletirim küsmüşlüğümü, gönlümü almaya çalışıyorsa bu sefer boşversene çoktan küstüm derim, yüz vermem.

civciv; samimiyetle soruyorum, ruh hastası mısın diye soracak arkadaşlar için cevap veriyorum. evet. kabataş meydanında üstü çıplak deri eldivenli 20-30 erkek tarafından kırbaçlandığım günden beri böyleyim. bir şeyler değişti o günden sonra.

bi de herkesin bir tarzı vardır. kardeşimin kedisi kendisini sevdirmek istediği zaman odanın ortasında durup miyov diye epey bağırıyor, gelip sevince gidiyor. benim kedim 5 kiloluk vücuduyla seni ezer, yüzünü yalar, vücudunda gezer, yüzüne oturur ve en sonunda kendisini fark ettirir, seversin, gider. biz de nazlanarak kendini sevdirmeye çalışan kedileriz. öyle kolay olmuyor demek kendimizi sevdirmemiz. biraz mücadele istiyor.

çünkü biraz düşünün. neden olmasın?
devamını gör...

(bkz: kafa sözlük diye bir yer varmış üye olucam lan)
gözüm hep seni arıyor neredesin sen ?

hiç mi umut yok be eyy yönetim?

t: özlenen yazarlara af çıkması olayıdır.
devamını gör...

hem otomatik hem de manuel olan iki çeşidi mevcut olan meyve sıkacağıdır.

açıkçası otomatk olanını pek tercih etmem, manuel candır.
devamını gör...

evet ben de buradayım, hep istedik artık belli bir topluluğa oluşalım diye taptaze yepisyeni grubumuz.(bkz: swh)
devamını gör...

ters çaba kuralı, herhangi bir şeyi yapmayı ya da o şeyden kaçınmayı çok istediğimiz durumlarda istediğimiz şeyin tam tersinin olması durumudur. bu duruma verilecek en iyi örneklerden birisi uykusuzluktur. uyku tamamen bilinçaltı tarafından yönetilen bir süreçtir. uyumak adına bilinçli bir şekilde çaba sarf etmek genellikle kendimizi daha ayık hissetmemize sebep olur ve uyumamız zor hale gelir.
devamını gör...

iko belediyesi çalışıyor yine. fotoğraf gibi tanımlar yazarız umarım.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim