kadınların seks yapmayı bir ödül olarak kullanması
kadınların kendilerini cinsel obje olarak sunma durumu.
devamını gör...
ay'daki bayraklar
hakkındaki, büyük teleskoplarla bile neden göremediğimiz sorusunu az sonra yanıtlayacak olduğum, ay görevleri sonrasında ay yüzeyinde bırakılan bayraklar. bu arada sadece amerika birleşik devletleri'nin apollo görevlerinden geriye kalan 6 bayrağı değil, mesela çin'in de bayrağı bulunuyor ay'da. hatta hindistan, japonya ve avrupa uzay ajansı'nın da fiziksel olarak olmasa da, sembolik olarak bayrakları var ay üzerinde.
her ne kadar insanlı ilk görev ve fiziksel bakımdan ilk bayrak abd'ye ait desek de, teknik olarak ay'da bulunan ilk ülke bayrağı aslında sovyetler birliği'ne ait. sovyetler birliği'nin, 1959 yılında ay'a çarptırdığı bir roketinin üzerinde ülkenin bir bayrağı bulunuyordu çünkü. yukarıdaki listeye bu ülkeyi de ekleyebiliriz bu nedenle.
bayraklar hâlâ orada mı, renkleri radyasyon nedeniyle soldu mu gibi tartışmalar bir yana, konuya ilişkin en sık sorulan soru bayrakları neden göremediğimiz. her ne kadar "koskoca" hubble uzay teleskobu çok uzakları görürken burnumuzun dibini neden göremiyor sorusu ilk bakışta çok mantıklı gibi görünse de, cevap işin teknolojik boyutunda yatıyor.
uzun yazı okumak istemeyenler için kısa cevap: teleskopların açısal çözünürlüğü ve gözlenen cismin uzayda kapladığı alan nedeniyle ay'daki bayrağı göremiyoruz.
***
meraklıları için uzun ve detaylı cevap;
bu arkadaş sombrero galaksisi ve bu fotoğraf hubble ile çekildi:

görselin kaynağı
bu galaksinin uzayda kapladığı alandan bahsedeyim önce. galaksinin bir uçtan diğer uca olan mesafesine çap diyoruz ve çapı, galaksinin bizden olan uzaklığına böldüğümüzde, onun görünen boyutunu bulabiliyoruz ki bu basit matematiksel bir hesap sadece.
sombrero'nun uzayda görünen boyutu için bu hesap 0,0017 radyan çıkar.
şimdi konuyu ay'daki bayrağa getirmeden önce, iyi bir kıyaslama yapabilmek için plüto için de benzer hesapları yapacağım.
bu, new horizons ile çekilmiş olan plüto fotoğrafı:

(görsel, cdn.mos.cms.futurecdn. net'ten alıntıdır.)
plüto'nun gökyüzünde kapladığı alan da 0,00000053 radyandır.
sombrero'nun kapladığı alanı plüto'nun kapladığı alana bölersek 3208 çıkar. yani sombrero galaksisi'nin gökyüzünde kapladığı alan, plüto'nun kapladığı alandan 3208 kat fazladır.
teleskoplarda açısal çözünürlük dediğimiz bir nicelik var. aslında neyin detayını ne kadar görebileceğimizi belirleyen başlıca etkenlerden biri bu. hubble için bu sayı 0,05 yay saniyesi. yay saniyesi ve radyan gibi değerler, çok küçük açılarla uğraşırken işimize yarayan birimler. fizikte bir işlem yapılacağı zaman, benzer büyüklüklere ait birimler arasında dönüşüm yapmak gerekir. metre ile işlem yapacaksak formüldeki her şeyi metre cinsinden yazmamız gerekir örneğin. burada da yay saniyesi - radyan dönüşümü yaptığımızda, 0,05 yay saniyesi = 0,00000024 radyan olur.
şimdi sırada, bu iki cismin dedektör üzerinde kaplayacağı alanı hesaplamak var. bunun için gökyüzünde kapladıkları alanı, hubble'ın açısal çözünürlüğüne bölüyoruz:
0,0017 radyan / 0,00000024 radyan = 70.833
0,00000053 radyan / 0,00000024 radyan = 2
geldik zurnanın zırt dediği yere... yukarıdaki iki işlem der ki; sombrero galaksisi dedektör üzerinde 70.833 piksellik bir alanı kaplarken, plüto sadece 2 piksellik alan kaplar.
bu arada piksel dediğimiz şeyi de bilgisayarlarınızdan tanıyorsunuz aslında. örneğin monitörünüzün çözünürlük değeri 1024 × 768 ise bunun anlamı şudur: monitörün geniş kenarı boyunca 1024 piksel, yüksekliği boyunca 768 piksel var. monitör dikdörtgen olduğundan, tüm monitörde ise bu iki kenarın çarpımı kadar piksel var ki bu sayı 786.432...
monitörünüzün yaklaşık 11'de 1'ini düşünün. işte sombrero galaksisi gibi devasa bir yapının, dedektör üzerinde kaplayacağı alan, monitörünüzde bu kadar olurken, plüto'yu monitörünüzde göremezdiniz bile. mesela bu fotoğraf bozuk bir pikseli gösteriyor. yani bir pikselin boyutu bu kadar. bundan 2 tane düşünün ve plüto'yu buna sığdırmaya çalışın. olmuyor, değil mi?
şurada plüto'nun, yanılmıyorsam 15 piksellik bir görüntüsünün büyütülmüş halini görüyorsunuz (ki bu da hubble'ın şu anda kullanılmayan sönük nesne kamerası ile çekilmişti):

(görsel, ichef.bbci.co. uk'tan alıntıdır.)
yukarıdaki ilk plüto fotoğrafının bu kadar net olmasının nedeni, new horizons'ın, plüto'nun burnunun dibinden geçerken çekmiş olmasıydı bunu. hubble ise dünya yörüngesinde dolanıyor ve plüto ile arasındaki mesafe oldukça fazla.
***
gelelim ay'daki bayrağa...
bir uçtan diğerine olan uzunluğu yaklaşık 125 cm kadar olan bu cisim için bu hesapları yaptığımızda elde edeceğimiz sonuç 0,013 piksel. düşünün ki koskoca bir gezegene ait 2 piksellik bir görüntü bile, hubble'ın dedektörleri üzerinde hiçbir şeye benzemiyorken, bunun yaklaşık 153'te 1'i kadar olan bir cismi kesinlikle dedektör üzerinde ayıramazsınız.
peki bayrağın büyüklüğü en az ne kadar olmalıydı, onu hubble ile görebilmemiz için? bir futbol sahasından biraz daha büyük!.. işte bu sınırları çizen şey açısal çözünürlüktür ve hubble'ın açısal çözünürlüğü, ay'daki bayrağı net bir şekilde ayırt etmek için yeterli değildir. bir gün çok farklı bir teknoloji ile donatılmış bir teleskop yapmayı başarırsak, bayrağı da görebileceğimizden emin olabilirsiniz.
edit: anlatım bozukluğu düzeltildi.
edit 2: görsel linki düzeltildi. uyarı için sandman'e teşekkürler.
her ne kadar insanlı ilk görev ve fiziksel bakımdan ilk bayrak abd'ye ait desek de, teknik olarak ay'da bulunan ilk ülke bayrağı aslında sovyetler birliği'ne ait. sovyetler birliği'nin, 1959 yılında ay'a çarptırdığı bir roketinin üzerinde ülkenin bir bayrağı bulunuyordu çünkü. yukarıdaki listeye bu ülkeyi de ekleyebiliriz bu nedenle.
bayraklar hâlâ orada mı, renkleri radyasyon nedeniyle soldu mu gibi tartışmalar bir yana, konuya ilişkin en sık sorulan soru bayrakları neden göremediğimiz. her ne kadar "koskoca" hubble uzay teleskobu çok uzakları görürken burnumuzun dibini neden göremiyor sorusu ilk bakışta çok mantıklı gibi görünse de, cevap işin teknolojik boyutunda yatıyor.
uzun yazı okumak istemeyenler için kısa cevap: teleskopların açısal çözünürlüğü ve gözlenen cismin uzayda kapladığı alan nedeniyle ay'daki bayrağı göremiyoruz.
***
meraklıları için uzun ve detaylı cevap;
bu arkadaş sombrero galaksisi ve bu fotoğraf hubble ile çekildi:

görselin kaynağı
bu galaksinin uzayda kapladığı alandan bahsedeyim önce. galaksinin bir uçtan diğer uca olan mesafesine çap diyoruz ve çapı, galaksinin bizden olan uzaklığına böldüğümüzde, onun görünen boyutunu bulabiliyoruz ki bu basit matematiksel bir hesap sadece.
sombrero'nun uzayda görünen boyutu için bu hesap 0,0017 radyan çıkar.
şimdi konuyu ay'daki bayrağa getirmeden önce, iyi bir kıyaslama yapabilmek için plüto için de benzer hesapları yapacağım.
bu, new horizons ile çekilmiş olan plüto fotoğrafı:

(görsel, cdn.mos.cms.futurecdn. net'ten alıntıdır.)
plüto'nun gökyüzünde kapladığı alan da 0,00000053 radyandır.
sombrero'nun kapladığı alanı plüto'nun kapladığı alana bölersek 3208 çıkar. yani sombrero galaksisi'nin gökyüzünde kapladığı alan, plüto'nun kapladığı alandan 3208 kat fazladır.
teleskoplarda açısal çözünürlük dediğimiz bir nicelik var. aslında neyin detayını ne kadar görebileceğimizi belirleyen başlıca etkenlerden biri bu. hubble için bu sayı 0,05 yay saniyesi. yay saniyesi ve radyan gibi değerler, çok küçük açılarla uğraşırken işimize yarayan birimler. fizikte bir işlem yapılacağı zaman, benzer büyüklüklere ait birimler arasında dönüşüm yapmak gerekir. metre ile işlem yapacaksak formüldeki her şeyi metre cinsinden yazmamız gerekir örneğin. burada da yay saniyesi - radyan dönüşümü yaptığımızda, 0,05 yay saniyesi = 0,00000024 radyan olur.
şimdi sırada, bu iki cismin dedektör üzerinde kaplayacağı alanı hesaplamak var. bunun için gökyüzünde kapladıkları alanı, hubble'ın açısal çözünürlüğüne bölüyoruz:
0,0017 radyan / 0,00000024 radyan = 70.833
0,00000053 radyan / 0,00000024 radyan = 2
geldik zurnanın zırt dediği yere... yukarıdaki iki işlem der ki; sombrero galaksisi dedektör üzerinde 70.833 piksellik bir alanı kaplarken, plüto sadece 2 piksellik alan kaplar.
bu arada piksel dediğimiz şeyi de bilgisayarlarınızdan tanıyorsunuz aslında. örneğin monitörünüzün çözünürlük değeri 1024 × 768 ise bunun anlamı şudur: monitörün geniş kenarı boyunca 1024 piksel, yüksekliği boyunca 768 piksel var. monitör dikdörtgen olduğundan, tüm monitörde ise bu iki kenarın çarpımı kadar piksel var ki bu sayı 786.432...
monitörünüzün yaklaşık 11'de 1'ini düşünün. işte sombrero galaksisi gibi devasa bir yapının, dedektör üzerinde kaplayacağı alan, monitörünüzde bu kadar olurken, plüto'yu monitörünüzde göremezdiniz bile. mesela bu fotoğraf bozuk bir pikseli gösteriyor. yani bir pikselin boyutu bu kadar. bundan 2 tane düşünün ve plüto'yu buna sığdırmaya çalışın. olmuyor, değil mi?
şurada plüto'nun, yanılmıyorsam 15 piksellik bir görüntüsünün büyütülmüş halini görüyorsunuz (ki bu da hubble'ın şu anda kullanılmayan sönük nesne kamerası ile çekilmişti):

(görsel, ichef.bbci.co. uk'tan alıntıdır.)
yukarıdaki ilk plüto fotoğrafının bu kadar net olmasının nedeni, new horizons'ın, plüto'nun burnunun dibinden geçerken çekmiş olmasıydı bunu. hubble ise dünya yörüngesinde dolanıyor ve plüto ile arasındaki mesafe oldukça fazla.
***
gelelim ay'daki bayrağa...
bir uçtan diğerine olan uzunluğu yaklaşık 125 cm kadar olan bu cisim için bu hesapları yaptığımızda elde edeceğimiz sonuç 0,013 piksel. düşünün ki koskoca bir gezegene ait 2 piksellik bir görüntü bile, hubble'ın dedektörleri üzerinde hiçbir şeye benzemiyorken, bunun yaklaşık 153'te 1'i kadar olan bir cismi kesinlikle dedektör üzerinde ayıramazsınız.
peki bayrağın büyüklüğü en az ne kadar olmalıydı, onu hubble ile görebilmemiz için? bir futbol sahasından biraz daha büyük!.. işte bu sınırları çizen şey açısal çözünürlüktür ve hubble'ın açısal çözünürlüğü, ay'daki bayrağı net bir şekilde ayırt etmek için yeterli değildir. bir gün çok farklı bir teknoloji ile donatılmış bir teleskop yapmayı başarırsak, bayrağı da görebileceğimizden emin olabilirsiniz.
edit: anlatım bozukluğu düzeltildi.
edit 2: görsel linki düzeltildi. uyarı için sandman'e teşekkürler.
devamını gör...
yorgunluk birası
eskidendi o oğlum, şimdi bir bira olmuş 15 lira nereye yorgunluk atıyon! bundan 8-10 sene evvel iş çıkışı kızılay'da puba giderdik, 5 litrelik biraveri devirirdik, işte o günler biranın tadı tuzu vardı. şimdi o kadar bira içsen, ödeyeceğin hesabı düşünmekten işin keyfine varamıyorsun! ulan şu siyasal islamcılar neler kopardılar bizden neler!
devamını gör...
carl von clausewitz
1 haziran 1780, burg - 16 kasım 1831. kendisi savaşı "çok geniş bir düellodan başka bir şey değildir" olarak tanımlar ve magnum opus'u olan "savaş üzerine" eseri okuması ve anlaması bir hayli ilgi isteyen bir iş olsada, günümüzde neredeyse her ordunun akademik açıdan temelini oluşturur. büyük moltke (bkz: büyük moltke helmuth von), erich ludendorrf, gibi kişileri etkilemiş ve alman ordularını buna göre reform ettirmiştir. kendiside napolyon savaşlarında yer almış bir subay olarak, prusya ordusunun 1806 jena-auerstedt muharebesinde aşşağılayıcı bir yenilgiye uğramasını görmüş ve ayrıca bu muharebede fransızlara esir düşmüştür. prusya'ya geri döndükten sonra kendisini diğer reformcu generaller (yakın arkadaşı ve öğretmeni olan scharnhorst göz önünde bulundurlması gereken bir kişidir) ile prusya ordusunu reform etmeye adamıştır. 1812'de prusya napolyon'un rusya işgaline fransız tarafında katılmak zorunda kalınca, clausewitz vatanseverliğinden dolayı prusya ordusundan istifa etmiştir ve rus ordusuna napolyona karşı savaşmak için katılmış ve borodino muharebesinde yer almıştı hatta savaş ve barışta bile söz edilir. napolyon rusyadan geri çekilirken grand armée'ye dahil olan prusya krallığının gönderdiği prusyalı kolordusu, tauroggen antlaşması ile savaştan çekilmesinde clausewitz'in rolü büyüktür. napolyon rusya'dan geri çekilince rus-prusyalı lejyonu prusya ordusuna 1815'de entegre olunca prusya ordusuna albay olarak yeniden girmiştir. 1815 seferinde thielmann'ın kurmayı olmuş ve wavre muharebesinde bulunmuştur. 1818'de generalliğe terfi etmiştir. hayatının geri kalanın'da savaş üzerine eserini tamamlamıştır ama bu eserin ölümünden sonra karısı marie von clausewitz tarafından düzenlenip yayımlanmasını istemiştir. çağdaşlarından antoine henri jomini fransız ordusunun clausewitz'i olarak görülebilir ve bu iki kişi kitaplarında birbirlerinin teorilerine değinir ve eleştirirler. jomini'nin baş yapıtı olan savaş sanatı, clausewitz'in savaş üzerine eseriyle karşılaştırıldığında, jomini, genellikle orduya taktik ve kendisinin ortaya attığı grand taktik düzeyinde tavsiyeler verirken clausewitz'in eseri, savaşı felsefi açıdan inceler ve savaşa her türlü savaş biçimine uyarlanabilecek bir sistem vermeye çalışır.
devamını gör...
gömülmek yerine yakılmak isteyen yazarlar
ben istiyorum yakılmayı. gömecekler de ne olacak? bayramdan bayrama belki gelecekler. hem gelseler ne değişir?
yaksınlar ve savursunlar küllerimi anamur sahilinden. sonsuzluğa karışsın istiyorum küllerim. benden geriye hiçbir şey kalmasın..
yaksınlar ve savursunlar küllerimi anamur sahilinden. sonsuzluğa karışsın istiyorum küllerim. benden geriye hiçbir şey kalmasın..
devamını gör...
makas almak
benim gibi hunharca yapıyorsanız ve bunun farkında değilseniz muhatabınızın canı acır.o yanaklar kırmızı ve yumuşacıksa aldığınız keyif artar.üstelik savunmasız bebek,çocuksa daha rahat alırsınız makasınızı.
devamını gör...
che
(bkz: ernesto che guevara)
devamını gör...
kristof kolomb'un amerika'yı keşfettiğinde bir kere bile check-in yapmamış olduğu gerçeği
üzücü bir gerçektir dostlar...
yüksek lisansımı koloniyalizm, doktoromı da amerika'nın keşfi üzerine yaptığım için bu acı gerçeği fark ettiğimde yumruklarımı sıkarak "adalet bu mu be!" demiştim.
ve dostlarım bu zat-ı muhterem check-in yapmadığı için amerika'yı keşfettiğini kimseye ispat edememiştir. "ucundan kıyısından döndüm abi" diyebilmiştir. gelgelelim amerigo vespucci tıpkı edison gibi şark kurnazlığı yapıp "amerika'yı ben buldum" ayaklarına girmiştir. bugün amerigo koskoca kıtaya ismini verirken, kolomb bir tek çilekeş kolombiya'ya isim babalığı yapabilmiştir.
gerçekten modum düştü arkadaşlar.. yüzüme peeling yapıp sabah erkenden şirkete gidecektim, bu saatte viski içeceğiz artık...
yüksek lisansımı koloniyalizm, doktoromı da amerika'nın keşfi üzerine yaptığım için bu acı gerçeği fark ettiğimde yumruklarımı sıkarak "adalet bu mu be!" demiştim.
ve dostlarım bu zat-ı muhterem check-in yapmadığı için amerika'yı keşfettiğini kimseye ispat edememiştir. "ucundan kıyısından döndüm abi" diyebilmiştir. gelgelelim amerigo vespucci tıpkı edison gibi şark kurnazlığı yapıp "amerika'yı ben buldum" ayaklarına girmiştir. bugün amerigo koskoca kıtaya ismini verirken, kolomb bir tek çilekeş kolombiya'ya isim babalığı yapabilmiştir.
gerçekten modum düştü arkadaşlar.. yüzüme peeling yapıp sabah erkenden şirkete gidecektim, bu saatte viski içeceğiz artık...
devamını gör...
edebiyat dedikoduları
edip cansever, turgut uyar'ın eşi tomris uyar'a çok aşıkmış. tomris'in her doğum gününde (15 mart) bıkmadan yeni bir şiir yazıp yayımlarmış. bir gün de tomris ile baş başa oturdukları bir rakı masasında cansever, peçeteye: "tomris rakıyı çok severdi, bense onu…” yazmış.
devamını gör...
fotoğrafçılıkta üçler kuralı
ilgi çekici fotoğraf çekmenin garantili bir yolu da üçler kuralıdır. bu kural çektiğiniz sahneyi iki yatay ve iki dikey çizgiyle dokuz kareye ayırma esasına dayanır. bazı kameralar üçler kuralını lcd ekranları üzerinde gösterirler. sizin makineniz göstermiyorsa bile biraz uğraşarak hayalinizde bu kuralı kolayca canlandırabilirsiniz. böylece, bu kuralı farklı şekillerde kullanarak değişik kadrajlar yakalayabilirsiniz. bu kuralın en basit uygulaması, ana objenizi, kesişen çizgilerin üzerine yerleştirmektir. böylece ana cismin ortada öylece durmasından çok daha ilginç resimler yaratabilirsiniz. eğer doğal manzara fotoğrafı çekiyorsanız ufuk çizgisini yatay çizgilerden birine paralel hale getirerek kompozisyonu oluşturabilirsiniz. üçler kuralıyla biraz oynayarak çok daha ilginç görüntüler de elde edebilirsiniz. mesela cisimleri bir çizgi üzerinde toplayabilir ya da iki cismi karşılıklı kesişim noktalarında hizalayabilirsiniz. portre resimlerdeyse gözlerin aynı çizgi üzerine oturmasını sağlayarak kompozisyon yaratabilirsiniz.
bu kural fotoğraf çekmenizi daha da kolaylaştırır eğer profesyonel fotoğrafçı olacaksınız ve ya fotoğraflarınızın güzel çıkmasını istiyorsanız bu kuralı az çok bilmelisiniz çoğu kişi aslında uyguluyor ama böyle bir kuralın olduğunu bilmiyor. kuralları iyi bildikten sonra kuralları da yıkabilirsiniz ve başka kurallar oluşturabilirsiniz bu sizin elinizde ama öncelikle işin nasıl yapıldığını ve temel kurallarını bilmeniz gerekiyor.
devamını gör...
kadın cinayetlerinde yanlış tercih gerçeği
bu katillerin çocukluğuna inip yetiştirilme şekillerini incelemek gerekiyor topu her zamanki gibi kadına atıp ''yanlış seçim'' demektense. aile içi şiddeti görerek ya da cinsiyet rolleri kendisine yüklenerek (erkekler ağlamaz, erkekler silahla, arabayla oynar gibi) büyütülen erkek çocuklarında, ileride karşısındaki güçsüz birine kaba kuvvet uygulama olasılığı çok yüksek. neden? çünkü şiddeti görerek veya deneyimleyerek büyüdü.
aile içi şiddet deyince sadece erkekler suçlanmamalı. evet, erkeğin kadına ya da çocuğa uyguladığı şiddet oranı fazla fakat kadının da erkeğe şiddet uyguladığı ya da çocuğuna şiddet uyguladığı örnekleri de yok değil. bu konuda cinsiyetçi olmamak gerekiyor ve çocuğun yetişmesinde anne ve babaya eşit sorumluluk yüklenmeli.
aynı şekilde sosyolojik faktörler de çok önemli. örnek vermek zor değil; bir amca, yeğenine tecavüz ediyor ve ceza almadı diye ailesi kutlama yapıyor. bu ailenin tecavüzcüden bir farkı var mı? ya da ''kocamdır, döver de söver de'' gibi bir anlayışın doğruluk payı olabilir mi? bir kadın neden kendisini döven birine ''kocamdır'' der ki? nedenini hemen söyleyeyim: çünkü bu şekilde yetiştiriliyor! çevresinden bu mesajları alıyor ister istemez.
aile içi şiddet deyince sadece erkekler suçlanmamalı. evet, erkeğin kadına ya da çocuğa uyguladığı şiddet oranı fazla fakat kadının da erkeğe şiddet uyguladığı ya da çocuğuna şiddet uyguladığı örnekleri de yok değil. bu konuda cinsiyetçi olmamak gerekiyor ve çocuğun yetişmesinde anne ve babaya eşit sorumluluk yüklenmeli.
aynı şekilde sosyolojik faktörler de çok önemli. örnek vermek zor değil; bir amca, yeğenine tecavüz ediyor ve ceza almadı diye ailesi kutlama yapıyor. bu ailenin tecavüzcüden bir farkı var mı? ya da ''kocamdır, döver de söver de'' gibi bir anlayışın doğruluk payı olabilir mi? bir kadın neden kendisini döven birine ''kocamdır'' der ki? nedenini hemen söyleyeyim: çünkü bu şekilde yetiştiriliyor! çevresinden bu mesajları alıyor ister istemez.
devamını gör...
yunus
yapılan bazı çalışmalar neticesinde, alet kullanma becerisine sahip olduğu görülen sevimli hayvan.
ilk kez 1997'de şişe burunlu yunuslarla keşfedilmiş bu durum. görülmüş ki yunuslar, denizdeki süngerleri kopararak uzun gagalarına koruyucu birer eldiven gibi takıyor ve bu şekilde avlanarak gagalarını yaralanmalardan koruyor. yakın zamanda da yine aynı türün farklı bir becerisi görülmüş: dev deniz salyangozlarına ait boş kabukları alıp küçük balıkları bunların içerisine hapseden bu yunuslar, sonra kabukları suyun üzerine çıkararak sallıyormuş. böylece hapsolan balıkların ağızlarına düşmesini sağlayarak besleniyorlarmış.
ilk kez 1997'de şişe burunlu yunuslarla keşfedilmiş bu durum. görülmüş ki yunuslar, denizdeki süngerleri kopararak uzun gagalarına koruyucu birer eldiven gibi takıyor ve bu şekilde avlanarak gagalarını yaralanmalardan koruyor. yakın zamanda da yine aynı türün farklı bir becerisi görülmüş: dev deniz salyangozlarına ait boş kabukları alıp küçük balıkları bunların içerisine hapseden bu yunuslar, sonra kabukları suyun üzerine çıkararak sallıyormuş. böylece hapsolan balıkların ağızlarına düşmesini sağlayarak besleniyorlarmış.
devamını gör...
saçı kazıtmak
çok nadir olan babayiğitlerin yaptığı olay. tabi bir de bir anlık gazla yapılan sonra habeş maymunundan hallice olup çıkan ve saklanacak yer arattıran bir eylem olduğu da hatırlatılır. babayiğitlerin dikkatine.
devamını gör...
ekrem imamoğlu vs mansur yavaş
bir insandan asalet akar mi mansur yavas'tan akiyor iste. su ana kadar gereksiz hic bir diyaloga girdigi gorulmemis,tartisilir bir karari yok, gozden dusecek bir haraketi yok.farkli bir adam, yalaka degil oncelikle.
bana kalirsa turkiye'de an itibariyle bu ulke icin bir seyler yapabilecek tek adam o.
ekrem ımamoglu' na gelince, bazen sahalara oynuyor yalan degil. yaptiklarini ve yapacaklarini bir kenara birakayim, selahattin demirtas sempatizani olmasi nedeniyle benim gozumde bitmistir. birilerine yaranmak icin veya sirf birilerine karsi durmak icin birisini savunuyorsan eger o "birisinin" kim olduguna dikkat etmek gerek. belki savunulan, bu ulkenin gencecik sehitlerinin katilidir.
ı
bana kalirsa turkiye'de an itibariyle bu ulke icin bir seyler yapabilecek tek adam o.
ekrem ımamoglu' na gelince, bazen sahalara oynuyor yalan degil. yaptiklarini ve yapacaklarini bir kenara birakayim, selahattin demirtas sempatizani olmasi nedeniyle benim gozumde bitmistir. birilerine yaranmak icin veya sirf birilerine karsi durmak icin birisini savunuyorsan eger o "birisinin" kim olduguna dikkat etmek gerek. belki savunulan, bu ulkenin gencecik sehitlerinin katilidir.
ı
devamını gör...
agora meyhanesi radyo yayını
"ben tek başıma çok kalabalığım gelemem" diyerek n'apacağımı bilemediğim yayın.
ama gelirim ya, çünkü uçağım ben*
iyi yayınlar, kolay gelsin.
ama gelirim ya, çünkü uçağım ben*
iyi yayınlar, kolay gelsin.
devamını gör...
sokak lambası
küçük bir çocuğun, gece yarısı usul usul yağan karlar eşliğinde iki elini çenesine götürerek fakir gecekondusunun buğulu penceresinden ışıklarına baktığı yerdir.
devamını gör...
oruç tutmamak için bahaneler
“çok acıkıyorum ondan tutamıyorum” demişti bir kere kuzenim. daha gerçekçi bir bahane duymadım ben şu ana kadar.
devamını gör...
islam'ı bilmeyen yazarların islam'ı kötüleyici başlıklar açması
kurandan veya hadislerden iki kelime koparıp onu da çarpıtarak sözlüğe yansıtan klasik cahil ateistler yapıyor bunu genelde.
devamını gör...
barış özcan'ın amerika'da yaşama nedeni
ağzının tadını bildiği için. benim yaşama şansım olsa bende amerika da yaşarım. hatta tc vatandaşlığından vazgeçmeye razıyım.
devamını gör...
allah yazsam kaç kişi beğenir diyen kişi
atatürkü seven 1 milyon kişi arıyoruz diye atatürkçüleri sömürenlerin, dinci versiyonudur.
sadece bizdede yok güney afrika da "eğer isa'yı seviyorsan amen yaz" diyorlar ve milyon yorum alıyorlar.
sadece bizdede yok güney afrika da "eğer isa'yı seviyorsan amen yaz" diyorlar ve milyon yorum alıyorlar.
devamını gör...