günaydın sözlük, neredeyse hiç uyumadığım bir gecenin sabahından.

ne demiş şair; en karanlık geceyi düşün yine sabah olmadı mı? gerçi her yer karanlık hâlâ ama konumuz o değil tabi.

neyse tatavayı kesecek olursam, hepimize iyi haberler alabileceğimiz güzel bir gün diliyorum.
devamını gör...

az önce başardığım eylemdir. en son 2002'de ilhan mansız senegal'e altın gol attığında bu kadar gürültülü sevinmiştik.

sırf bu mukaddes vazifeyi yerine getirmek için mahalle fırını muhammet abi'ye gidip en fiyakalısından mayalı bir hamur çekmesini söyledim. annem evde karbonat tozlarını hazırladı, fırını iyice temizledi, ortamda herhangi bir kırılma durumu oluşmaması için evi vakumladı.

ben de bir hafta önceden frankfurt'tan çağırdığım timuçin eniştem ve kuzenim svetlana'yı havalimanında karşıladım. enişte gelirken sana zahmet bir kutu isveç çikolatası getir dedim, getirmemiş p...k

neyse eve doğru gittik. o sırada aklımda dört düşünce var:

1. düşünce: acaba milföy hamurlu böreği hiçbir kırıntı dökmeden yiyip, hayatımdaki en büyük hedefi gerçekleştirebilir miyim?
2. düşünce: acaba karacabey son ayakta birinci gelebildi mi? gelemediyse sıkıntı 6'lı iptal alimiyumm...
3. düşünce: acaba merve boluğur neden hem bu kadar seksi, hem bu kadar gizemli, hem de bu kadar medyatik??
4. düşünce: yemin ederim on dakika düşündüm bunu ama bulamadım. maksat dört sayısına ulaşayım. çok seviyom ben dördü, favorim..

neyse eve geldik. annem hazırlamış milföy hamurlarını.

babam: timuçin, sizin bu merkel bizi kıskanıyormuş diyorlar doğru mudur, sen iyi bilirsin.
eniştem: valla enişte es ist lustig ya hahaha. enişte yauğğv bu almanlar hep böyle işte napacan yauğvv.
annem: bırakın şimdi siyaseti. hadi sofraya.
anneannem: nimeti celilullah bereketi halilullaahhh!
svetlana: papa, oma ne yapıyor??
eniştem: yemek duası kızım.

svetlana'ya komikli olsun diye ne desem diye düşünüyom iki saattir. anadolu lisesi almancamı da unuttum, eğer translate'e bakarsam kız anlar komikliği kaçar.

ben: wie gehts kuzenn?? heheh
svetlana ja wirklich? du hast ein paar tricks für mich gelernt. lolol

o anda "s*çtık" gülüşü yaptım. benim almancam bitti tabii, bu kadar komplike bir cümleyi anlayamadım ve kendisine çemberlitaş'ın yol tarifi sorulmuş dönerci mahmut usta gibi "bacım gogogo sırtını ver turn rayt!" diyecek gibi oldum..

neyse o anda herkes benim milföy hamurlu böreği yiyişimi bekliyor. anneannem salavat zinciri getirmiş ve "hırt" diye bir ısırık aldım, çiğneyip çiğneyip yuttum. o anda herkes "ollleeeeyyy" diye bağırdı. dışarıda bekleyen gitarını en son kanuni sultan süleyman döneminde akort etmiş sokak müzisyeni flamenko çalmaya başladı. salonda hepimiz dans etmeye başladık. anneannem buzdolabından f1 grandprix'te hamilton kazandığında patlattığımız özel şampanyalardan zulalarından bir tane çıkarıp patlattık. yıllardır bu anı bekliyordum, mutluluktan ağlamıştım.

bu sevincimi sizlerle paylaşmak istedim kafa sözlük. seviyorum sizleri, hayatı, başarma duygusunu ve mutluluğu (gülen surat)
devamını gör...

sapşal ve sevimli köpeğin bizdeki ismi. yabancı versiyonu ise rantanplan. bizdeki daha sempatikmiş.
devamını gör...

insanın önce kendini sevmesi gerektiğini idrak etmesi. kendini sevmeyen kişi başka hiçbir şeyi tam anlamıyla sevemez. sevemeyen insan da bir kez değil, yaşadığı her an ölendir.
devamını gör...

durduk yere "mamaaaa" diye bağırmanıza sebep olur.
devamını gör...

sago' nun halatının 27 boğum olduğu zamanlar, o zamanlar yaptığı şarkılarda gençlik dinamizmi, adalet arayışı hüküm sürerken şimdiki şarkılarında yalnızca yorgun bir adam görmek üzüyor. türkçe rap' in rap olduğu zamanlar. sago' nun halatı artık 44 boğum. inanılır gibi değil...
devamını gör...


namık kemal, 2 aralık 1888 tarihinde sakız adası’nda hayatını kaybetmiştir. yaşamı boyunca edebi tür olarak fransız edebiyatı’nın etkisinde kalırken, edebiyat dili olarak divan edebiyatı’nı kullanmıştır. namık kemal, “sanat halk içindir” görüşünü savunmuştur.
[[alıntı]]
namık kemal
tanzimat edebiyatının en hareketli ve heyecanlı ismidir.
vatan şairi olarak tanınır.
edebiyatta hürriyet kavramını ilk kullanan şairdir. şiirlerinde “hürriyet,
vatan, kanun, hak, adalet” kavramlarını işlemiştir. hürriyet kasidesi, vatan
şarkısı ve vatan mersiyesi bu konuları içerir.

fakat o da sonradan divan edebiyatını eleştirmiştir.
[[alıntı]]
ziya paşa’nın harabat’ına
karşı tahrib-i harabat’ı yazarak eskiye olan tepkisini ortaya koymuştur.
şinasi’nin kurduğu tasvir-i efkâr’ı, şinasi paris’e kaçınca namık kemal
çıkarmaya başladı.
daha sonra kendisi de ziya paşa ile paris’e kaçarak orada
hürriyet gazetesini çıkardı. istanbul'a döndükten sonra ibret gazetesini
çıkardı.
eserlerinde romantizmin etkisi görülür.


" vatan şairi" olarak ün yapmış vatanın salahiyetini batı teknolojik ilerlemisinde aramış, bunun için çok çalışmış ve sürgünler ile mükafaatlandırılmıştır. vatan şairi olmasına rağmen vatandan uzak bir yerde ölmüş( sakız adası) daha sonra çankkale' ye getirilmitir.


namık kemal, 2 aralık 1888 tarihinde sakız adası’nda hayatını kaybetmiştir. yaşamı boyunca edebi tür olarak fransız edebiyatı’nın etkisinde kalırken, edebiyat dili olarak divan edebiyatı’nı kullanmıştır. namık kemal, “sanat halk içindir” görüşünü savunmuştur.

türk edebiyatında ilk tarihi roman "cezmi"
ilk edebi roman "intibah
ilk oynanan piyes "vatan yahut silistre
ilk eleştiri "tahrib-i harabat ve onun devamı takip" gibi eselerlerle edebiyatımızdaki birçok yeniliğin öncüsü olmuştur.


namık kemal eserleri:

• vatan yahut silistre

• gülnihal

• akif bey

• zavallı çocuk

• kara bela

• celaleddin harzemşah

• cezmi

• intibah

• devr-i istila

• barika-i zafer

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

her kim ise yaktıkları canlar kadar dilerim gönülleri de yanar.
manavgat'a kilometrelerce uzakta bile denizde kül parçaları ve gökyüzüne uzanan duman tabakası var.
kiminin karıncayı incittim diye üzüldüğü kiminin de hak iddia etmek için canları ateşe verdiği bir dünyayı aklım da yüreğim de almıyor.
devamını gör...

hareket hastalığının bir çeşitidir. diğer çeşitleri uzay tutması, havayolu tutması, deniz tutması ve sanal gerçeklik uygulamaları sırasındaki simulator tutmasıdır.

ucemak adlı yazar çok doğru bir noktaya parmak bastı.* provokatör uyaranlara sıklıkla maruz kalmak, hastalığın semptomlarını ciddi derece azaltır.

temel patofizyolojisi ve semptomları için (bkz: hareket hastalığı) (bkz: mal de debarquement sendromu)
devamını gör...

tarhana çorbası.
küçükken sevmezdim hiç. çok güzelmiş aslında ya tadı.
devamını gör...

bi kedi alırım, dileyen de anasını çağırsın artık napam.
devamını gör...

karşılık beklemeden yapılan her türlü erdemli davranış, hoş sohbet ve yardımdır.
bu nesil karşılıksız bir şeyler yapmayı unutalı çok oldu ne yazık ki... işte samimiyetimiz, saflığımız o an bozuldu.
devamını gör...

türkiye ilaç ve tıbbi cihaz kurumu'nun çinli farmasötik araştırmalar şirketinin ürettiği coronavac aşısı için “acil kullanım onayı” vermesi.

--- alıntı ---

türkiye ilaç ve tıbbi cihaz kurumundan yapılan açıklamada, dünya sağlık örgütü ve sağlık bakanlığı tarafından bulaşıcı hastalıklar kapsamında kabul edilen ve halk sağlığını ciddi olarak tehdit eden kovid-19 pandemisiyle mücadele kapsamında kullanılması planlanan "coronavac 600 su/0.5 ml ım enjeksiyon süspansiyon içeren flakon" isimli aşının, halka hızlı erişiminin sağlanması için acil kullanım onayı kapsamında değerlendirildiği belirtildi.

açıklamada, şunlar kaydedildi:

"bu kapsamda bilimsel veriler değerlendirilirken, bir yandan da ülkemize ulaşan numuneler kurumumuz laboratuvarlarında 14 gün boyunca incelenmiştir.

bilimsel değerlendirmeler ve incelemeler sonucunda, sağlık bakanlığı türkiye ilaç ve tıbbi cihaz kurumunca ilgili aşı için acil kullanım onayı verilmiştir."

--- alıntı ---

kaynak: bundle.app/x5zHuQRs
devamını gör...

soru soran kişiyi, sorularla yönlendirerek cevaba ulaştıran zeka.

--- alıntı ---

öğrenci:
 eğer demokrasi çoğunluğun kararını kabul etmekse, adil olan da bu değil midir? mesela yüz kişinin oy kullandığı bir yerde elli bir kişinin kararına mı uymak daha adil ve doğru olur yoksa kırk dokuz kişinin kararına uymak mı? hem çok mümkündür ki daha çok insanın daha az insandan yanılma ihtimali daha azdır. şu halde sizin demokrasiye karşı çıkmanız doğru olmadığı gibi haklı da sayılmaz.

bunun üzerine sokrates her zaman olduğu gibi soru cevap yöntemini kullanarak o öğrencisine önce sorar.

¦ bize söyler misin bilge olmak mı daha zordur yoksa cahil olmak mı daha zordur?

öğrenci:

¦ elbette ve hiç şüphesiz bilge olmak daha zordur. bilge olmak için çok okumak araştırmak ve yorulmak gerekirken cahil olmak için bir şey yapmaya gerek yoktur.

sokrates:

¦ peki o halde bize yine söyler misin toplumlarda cahil insanların sayısı mı çok olur yoksa bilge insanların sayısı mı çok olur?

öğrenci:

¦ elbette ve hiç şüphesiz cahil insanların sayısı fazla olur.

sokrates:

¦ peki bize yine söyler misin bir gemide yüz yolcu bulunsa geminin nerede-nasıl ve hangi yönde yelken açması gerektiğini kaptan mı daha iyi bilir yoksa o yüz yolcu mu?

öğrenci:

¦ eğer yolcular içinde denizcilik bilgisi olan yoksa pek tabi en iyi bilen kaptandır.

sokrates:

¦ peki o halde diyebilir miyiz ki herkes her konuda karar veremez, herkes bildiği yerde konuşmalı ve her iş ehline verilmeli?

öğrenci:

¦ pek tabi olması gereken budur.

sokrates:

¦ peki o halde bize yine söyler misin kimin hangi konuda bilgili olup olmadığını bilmeden sadece çoğunluk oldukları için kararlarını doğru bulmak adil ve doğru olabilir mi? hem sen de kabul ettin ki bir toplumda cahillerin sayısı bilgelerden hep daha çok olur… ''


--- alıntı ---
devamını gör...

devlet büyüklerimizin bulduğu ve benim de canı gönülden inandığım çözüm;duadır.
devamını gör...

''meriç'' lakabıyla kafayı bozmuş yazar. birilerine öfkelenip açıyor efendim başlıkları, durduramıyoruz.
devamını gör...

oturduğum ev, sokak lambasının tam önünde olduğu için odam hiçbir zaman zifiri karanlık olmuyor veya sadece ay ışığıyla dolmuyor. bu yüzden elektrik kesintisini hep sevmişimdir. özellikle yaz geceleri yaşanan elektrik kesintilerinde minderimi yastığımı alıp koşa koşa balkona çıkarım. kulağımda hafif bir müzik, etrafta görülen tek ışık ay ışığı. ama o hafif müzik etraftaki sessizliği bozmuyor, ay ışığı ise karanlığı delip geçemiyor. sessizlik ve karanlık her şeyden baskın. işte böyle bir an bana çok huzur veriyor.
devamını gör...

bir gülmemize karışmamıştınız yahu! çekin o pis zihniyetinizi cağnım kadınların üzerinden. kadın onu yapmaz ,kadın bunu yapmaz. sanane be dangalak. kahkahalar patlatın kızlar, evet evet koro halinde

ha ha hahh haah hhaaa
devamını gör...

yer yer kırmızı - beyaz boyalar ile işaretlenen yerleri takip ederek yürüyeceğiniz trekking yoludur. bu yola başlamadan önce wikiloc uygulamasını telefonunuza indirmenizi şiddetle tavsiye ederim.
devamını gör...

(bkz: tani buncho) ya kimin daha iyi sanatçı olduğunu belirleyecek bir yarışma için meydan okumuştur. başlar başlamaz hokusai, büyük bir kağıt parçası üzerine maviyi boydan boya sürer, sonra bir tavuk ayağını kırmızı boyaya daldırır ve kağıt üzerinde rastgele dolaştırır. sonuçta ortaya çıkan şeye bir nehir üzerinde akçaağaç yaprakları adını vermiştir.

yıllar içinde hokusai, 500 çizim kitabında toplanan 30.000’den fazla çizim yaptmıştır. 1814 ile 1878 yılları arasında, geniş bir tarz çeşitliliğinde gerçek ve hayali konuların dağılımından müteşekkil mangaların (çalakalem resim) on beş cildini basmıştır.. bu serinin son parçası, ancak 1878’de, ölümünden yirmi dokuz yıl sonra ortaya çıkmıştır.

hokusai en çok, tokyo kökenli bir teknik olan (bkz: ukiyo-e) tekniği ile tanınır. “akan dünyanın resimleri” anlamına gelen ukiyo-e, farklı renklerin art arda akışı için kullanılan bir dizi farklı tahta kalıp üzerindeki renkli baskılardır. hokusai tarafından yapılan en ünlü ukiyo-e, onun fuji dağı’nın 36 farklı görünüşü albümünden kanawaga’ya çarpan büyük dalga isimli olanıdır. doğa güçleri ile savaşan balıkçıları tasvir eden baskı –geleneksel bir japon konusu sayılmaz– japonya’ya kadar giden hollanda gravürlerinden oldukça etkilenmiş görünmektedir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim