kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

steve parkhouse ve peter hogan'ın grafik roman serisinden uyarlanan ve prömiyeri 27 ocak 2021'de syfy'de yapılan, amerikan bilim kurgu, gizem, komedi dizisi olup, henüz izlememiş olan komedi severlere (kara mizahtan hoşlanıyorsanız bilhassa) tavsiyemdir.

beni güldürdü efenim evet, bu dizi kaknem suratlı beni güldürmeyi başardı.
başrolü oynayan alan tudyk'ın bu rol için yaratıldığına yemin edebilirim, bir insan bu kadar mı yakışır uzaylı rolüne allaam deli çıkacağım.

dizinin konusundan bahsedeyim hemen:
gaddar, zalim bir uzaylımız var efenim ve galaksiler ötesinden dünyaya melun bir görev için gönderilen bu uzaylımız, tam da görevini icra edecek iken, kaza geçirerek uzay gemisiyle birlikte dünyaya, hemen hemen herkesin birbirini tanıdığı colorado’da küçük bir kasabaya düşer. uzaylı haliyle hemen yakalanıp deney masalarına meze olacağından, kılık değiştirerek, öldürdüğü patoloji doktoru harry'nin kimliğini alır ve onun hayatını yaşamaya başlar. sonrası curcuna, sonrası olaylar olaylar efenim...

"sen biraz daha anlat hele, öyle izlerim" diyenleriniz için:

ufosunda durduğu gibi durmayan uzaylı harry, ifşa olmamak için insanoğluna ayak uydurmak konusunda kararlıdır. bir yandan insanlarla sosyalleşerek istemsizce insani duygular edinen harry, bir yandan da uğruna geldiği görevini gerçekleştirebilmek için uzay gemisinden kalanları arayıp-toplamakla uğraşmaktadır. ayrıca başına bela olan, evlat olsa sevilir (ben severim ehehe) bir velet de vardır ki harry'yi uzaylı formunda görebiliyordur.

tüm bu süreçte, harry, artık o eski harry değildir.
dünyada tecrübe ettikleri ile ahlaki ikileme düşmüş, kendi içinde bir meydan muharebesi de çıkmıştır efenim.



izlemeyen kalmasın.
keyifli seyirler.
devamını gör...

o kadar üzüldüm ve gerildim ki maç boyunca anca bir şeyler yazabilecek duruma geldim.

teknik, taktik, beceri, tecrübe her anlamda fersah fersah üstün olduğumuz bir takıma karşı tek set voleybol oynayabildik; gerçekten inanılmaz... çok, çok üzücü...

4 sene lisanslı voleybol oynadım. türkiye'de voleybol altyapısının, kültürünün ne kadar doğru yönetildiğinin de gayet farkındayım. biz voleybol ülkesiyiz son derece doğru, yerinde bir slogan. zaten takımlarımızın aldığı sonuçlar da ortada uluslararası liglerde...

ancak gelin görün ki milli takım için iş başka.
voleybol iyi savunma yapanın, soğuk kanlı olanın kazandığı bir branş. biz takım olarak hem elemelerde, hem gruplarda ne kadar iyi savunma yapabildiğimizi defalarca kez kanıtlamış bir takımız. işler yolundayken bir sıkıntımız yok. olamaz da. iyiyiz abi. bitti, bu kadar basit. bu kızlar çok rahat bir şekilde madalyaya yürüyecek kadar yetenekli ve donanımlı sporcular. ancak ne yazık ki stres yönetimi, spor psikolojisi, konsantrasyon bunlar çok başka dinamikler gerektiriyor ve bizde de bu dinamikler doğru işletilemiyor. hal böyle olunca çeyrek final stresi, ülke gündemi, baskı, atipik bir voleybol anlayışı karşısında manşet alamayan, servis karşılamayan bir türkiye izledik. akdeniz insanları sizi! ne gezer bizde soğuk kanlılık abi... istatistiklere bakmadım, ama 2 set güney kore 50 sayı eder, tie break ile 65 diğer setlerden de 40 desek; 105 sayı'nın çok eminim ki en az 30'u bizim hata sayılarımızdır. etkili servis bile olmayan atışlardan ace verdik, inanılmaz... bizim en iyi yaptığımız şey savunma arkadaşlar. bu kızların oynadığı oyun kendi oyunları olmadı/olamadı maç boyunca. çok, çok yazık.

bakın çok net bir şey söyleyeyim, kuradan güney kore çıkmamış olsaydı dünkü oyunla o sahada rezil rüsva olurduk. allah korudu. bu, kızların rakipleriyle aralarındaki güç farkından, kötü yönetimden falan sebep değil. çünkü böyle bir güç dengesizliği yok takımlarla aramızda. biz stresi yönetmedik. çok yetenekli, iyi yetiştirilmiş ama sporcu gibi yaşatamadığımız oyuncularımız olduğu sürece de yönetememeye devam edeceğiz. sonuçlar da bu şekilde gelmeye devam edecek takım sporlarında.

hepimize geçmiş olsun. ne diyebilirim ki. gerçekten çok yazık oldu.
devamını gör...

mutluluk satılmayacak kadar değerli, paha biçilemez. dünyayı dolaşıp da bulunamayacak kadar zor, bulunduğunda ise elde duran serçe misalidir, kaybedilmesi her an '' an meselesi '' dir.
mutluluğu yürekte hissetmek çok güzel bir duygudur elbet. ama birbirine eş çarpan iki kalp olunca da insan ister ki '' şu vuslata sarılayım, sarılayım da bir daha hiç benden gitmesin '' der yüreğin en derin, en unutulmuş, en yalnız kalmış yerinden.
bulabilene ne mutlu demekten başka gerek yoktur.

kimse satamıyor yani. kimse de alamıyor elbet. mutluluk insanı buluyor, hiç şüphesiz hem de...
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

tarihteki ilk kadın filozof olarak tanımlayabileceğimiz diotima'nın, rahibe ve kahin olduğu varsayılır.
ismi etimolojik olarak zeus-onurlu anlamına gelir.

sokrates ondan hocası olarak bahseder. platon'un şölen adlı eserinde diotima'yı andığı diyaloglar var. bazı kaynaklar diotima'yı platon'un hayal ettiği bir karakter olarak tanımlar. platon bir kadın figürü kullanarak felsefe'deki değişmeyi temsil etmiştir. burası tartışmalı işte, kişi gerçek mi yoksa kurgusal mı ikilemi çıkar karşımıza. fakat platon'un diyologlarında genelde gerçek karakterlere yer vermesi diotima'yı olası kılar.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
sokrates, aşk felsefesi konusunda diotima'dan eğitim gördüğünü belirtir.

bu felsefe'de aşağıdaki gibi bir sorgulamaya gidilir.

önemli olan merdiveni tırmanırken kadın-erkek, iyi-kötü, güzel-çirkin, bilge-cahil vb. şeklindeki karşıtlıklara vurgu yapmak değildir. bundan ziyade önemli olan her bir adımda neye ilerlediğimizi ve neyi geride bıraktığımızı sorgulamaktır.


diotima'nın aşk merdiveni:
birinci basamak:
fiziksel özelliklere duyulan bir arzudur.
ikinci basamak:
tüm güzel bedenlerin sevgisidir.
üçüncü basamak:
nefs sevgisidir.
dördüncü basamak:
kanunlara ve kurumlara duyulan aşktır.
beşinci basamak:
bilgiye duyulan aşktır.
altıncı basamak:
aşkın kendisine duyulan aşktır.

ister gerçek ister kurgusal bir karakter olsun zamanın en gizemli köşelerinde bilgi ışığıyla ortaya çıkarılan bir öğretinin kahramınıdır kendisi. konu aşk olunca erkek filozoflar temsili bir kadın figürü üzerinde düşüncelerini mi anlatmış yoksa gerçek bir kadın karakteri üzerinde öyle biri yok dedikodusu mu yaratılmış bilemiyorum. sokrates'in bile kurgusal bir karakter olduğunun söylendiği bazı yerler var. hiç buralara girmeden ne yazmışlar bu güzellikler onlara bakacağım.
devamını gör...

insanları çocuk diyerek aşağılamak çok kötü bir şeydir!
devamını gör...

sözleşmeye bakış açım her zaman ismi vardı işlevi yoktu artık ismi de yok şeklindedir.
evet arkadaşlar çok abartıyoruz n’olmuş her yıl ölüversin 500 kadın(!) gerçekten içler acısı bi durumdayız.
devamını gör...

tadelle
kendine has aroması olan ve cüzdandaki paranın yarısıyla anca alınabilen çikolata .
devamını gör...

diline takıldığında kolay kurtulamadığın şarkı nakaratı
devamını gör...

yan yana gelince zaman yolculuğuna çıkıldığı, hey gidi hey ne günlerdi be söylemlerinin havada uçuştuğu ortamların, en kaliteli sohbetlerin, sıcak samimi kahkahaların insanıdır çocukluk arkadaşı. yapılan yaramazlıklar, komik anılar konuşulmaya başlanıldı mı keşke daha fazla mı biriktirseydik demek gelir insanın içinden..
bitmeyen çocukluk yapılsaydı keşke yanında da arkadaşların bonus.
devamını gör...

harbiden neden herkes ağlıyor? benden gizli bir espri mi yaptı biri anlamadım. ühühhüüh.
devamını gör...

yumucuk ağızlı vahabileri kudurttukları için benim gibi asosyal, apolitik birinin bile ömrü boyunca kayıtsız şartsız destekleyeceği ulusal kadın voleybol takımı.
devamını gör...

uzunlar şarkısı pek bir güzel olan grup.
devamını gör...

dolma biber diye de anılan ve çok emin olmamakla birlikte dolmada kullanılması dışında gastronomi aleminde çok da ciddiye alınmayan ve bana bir çocukluk travması yaşatmış olan bir karikatürün yardımcı oyuncusu olan biber çeşididir.

biber dolmasını severim, o çok ayrı bir konu. sevmek biraz iddialı bir duygu oldu. şöyle düzelteyim önüme konursa homurdanmadan yerim. kesinlikle pırasaya verdiğim saldırgan tepkiyi vermem kendisine. olmasa da aramam. biber dolması olsa da yesek sözünü ilk kez şimdi kullanmış oldum mesela.

dünyanın en saçma çocukluk travmalarını yaşamış biri olarak bana hiçbir travma akıldışı ya da mantığa aykırı gelmiyor. sonuçta bu dünyada kaç kişi dolmalık biber yüzünden travma geçirmiş olabilir ki. hayal gücü doğru ellerde mükemmel bir yaratıcı güç olabilirken bazı insanlarda kişinin kendine yönelmiş bir silaha dönüşebilir.

travmaya neden olan karikatürü bir türlü bulamadım internette çünkü üzerinden çok uzun bir zaman geçti. konusu şöyle idi; bir gün evin babası tıraş olup eve geldiğinde kafasının üzerinde dolmalık biberlerin ucu gibi bir çıkıntı belirir. bunun ne olduğunu soran eşine ise berberin saçlarını biraz fazla kısalttığını, artık bu sırrını saklayamayacağını söyler. sonra da yukarıdaki saptan tutup üzerindeki kabuğu soyar ve aslında kendisinin bir dolmalık biber olduğunu söyler.

belki de dünyanın en saçma karikatürü ama ben bu karikatürü okuduğum zaman 6 yaşında idim. o günden sonra babam ne zaman saç tıraşı olup eve gelse bir yolunu bulup kafasının üstüne bakmaya çalıştım. kapıdan girince babamın tıraş olduğunu anladığım an içimde bir korku başlıyordu her seferinde “ya babam dolmalık biberse” diye.

bu korkuyu atlattığımı sanıyorum ama hala berbere gidince üstleri fazla kısaltmamasını söylüyorum. her zaman tedbirli olmakta fayda var.
devamını gör...

konuşacak kimse yoktu ben de fındıkla konuştum.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu insan ben oluyorum. hatta tek şifre kullansam bile onu unutabiliyorum.

anlayamadığım şey şu; beynimin içinde hiç yoksa yüzlerce şarkı sözü, film repliği, geçmişte oynanmış tonla maç var bunlar sığıyor ama 6 haneli bir şifreyi bir türlü aklımda tutamıyorum.

açıklayabilen varsa beri gelsin.
devamını gör...

ayrışma ve çözünme anlamına gelmektedir. özellikle jeoloji alanında kayaçların fiziksel, kimyasal ve organik yolla ayrışması için de kullanılan bir kelimedir.
kayaçların ayrışması üzerinde sıcaklık, yağış ve organik canlılar etkili olmaktadır.
devamını gör...

cahil bir insanın paylaşımı, paylaştığı yer bile tutarsız.
devamını gör...

kızımın kokusudur... evlat kokusu cennet kokusudur.
devamını gör...

bu başlık kadar devrik olmaması yeterli.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim