sinema tarihinin en iyi anti-kahramanlarından birini barındıran filmdir. luke film boyunca tanrı, iktidar ve karşısına çıkan her otoriteye kendi tarzında başkaldırır. kısa sürede luke'un diğer mahkumların idolü haline gelmesinin sebebi de onun bu karşısına çıkan her otoriteye karşı takındığı kayıtsızlıktır. her seferinde kaçmaya çalışması, yönetimin ona bir türlü boyun eğdirememesi bir şekilde onu özgürlüğün sembolü haline getirir. filmin başlarında dragline ile olan dövüş sahnesindeki tutumunu filmin sonuna kadar sürdürür.
kaçma girişiminden sonra hapishane müdürünün luke'a söylediği "what we've got here is failure to communicate" sinema tarihinin en iyi repliklerinden biri olmuştur. ayrıca guns n' roses - civil war'ın girişinde bu konuşma yer alır.

--- alıntı ---

luke: i can eat fifty eggs.
dragline: nobody can eat fifty eggs.
convict: you just said he could eat anything.
dragline: did you ever eat fifty eggs?
luke: nobody ever eat fifty eggs.

--- alıntı ---

devamını gör...

benimdir . aynı zamanda hoşa gider , bağımlılık yapar , sigara içmeyen birisini bile o çakmağı elinden düşürmeyecek noktaya getirebilir .
edit: aynı zamanda zipponun orijinal olduğunun göstergelerinden birisidir.
devamını gör...

olmamasının verdiği huzursuzluktan emin olunmalıdır ki daha azdır. bir kaç örnek verelim...
okulu bitirirsiniz fakat bunu sadece annenizle paylaşabilirsiniz. kendisiyle paylaşmak için bir çok mermer yığınının olduğu bir yere gitmeniz gerek.
işe girersiniz ama heyecanınızı ona anlatamazsınız.
yeni bir tarif denersiniz... kötü de olsa eline sağlık kızım diyecek biri yoktur...
bir sağlık sorununuz olur artık sizi hastaneye götürecek biri yoktur kendiniz gidersiniz.
evde kumanda kavgası yapmak artık tatsızdır.
pazar günleri trt de yayınlanan kovboy filmlerine maruz kalma durumunu dahi özlersiniz.
gibi gibi şeyler işte... emin olun baba babadır. her ne olursa olsun olması daha iyidir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
afrika kıt'asının güney kısmında yer alan bir ülke. on bir tane resmî diliyle dünyada en fazla resmî dile sahip ülkesidir. kendi isteğiyle nükleer silahlarını bırakan ilk ve tek devlettir.

en yaygın diller hollandalı göçmenler tarafından getirilen ve hollandacanın bir lehçesi olan afrikaans, zuluca ve hosacadır*. ingilizce nüfusunun az bir kısmı tarafından anadil olarak konuşulmasına rağmen herkesçe bilinir ve ingilizce'nin güney afrika aksanı diye kendine has bir aksanı bile vardır.

demografik yapı olarak ülkenin %80'inden fazlası siyah, %8'inden fazlası 17.yy'den sonra hollanda, almanya gibi ülkelerden gelen beyazlar, %8'inden fazlası siyahlarla beyazların evlenmesinden doğan renkliler*, geri kalanı da filipinler gibi güney doğu asya ülkelerinden gelen göçmenlerden meydana gelmektedir.

apartheid denen siyah çoğunluğun bırakın insan yerine konmasını, hayvan yerine bile konmadığı; siyahların hiç bir sosyal ve politik haklarının olmadığı, beyazların mutlak tahakkümünün olduğu karanlık bir dönem geçirmiştir. apartheid dönemde güney afrika nükleer silah sahibiydi.* nelson mandela'nın başını çektiği anti-apartheid afrika ulusal kongresi hareketi bu döneme son vermiştir.
devamını gör...

devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: daddy ucemak kızıl nelson üçlüsü)
birer birer masadan eksiliyor dostlar....
devamını gör...

insanların delirmişçesine birilerinin fanı olup, organize olma çılgınlığı.
önceleri twitter'da dikkatimi çekmeye başlamıştı bu çılgınlık. giriyorsun twitter'a gündemde "#yanındayızaliveli" diye bir şey. ulan diyorsun, siyasi bir durum mu oldu ne oldu? bi bakıyorsun acun'un ada programından bir eleman. aradan bir süre daha geçiyor yine sağda "ayşefatmayıyedirmeyiz" diye bir şey. kesin bi şey var bu sefer diye giriyorsun acun'un yemek programından bir kadın *

sokak röportajı esnasında arkadan geçen adamın bile instagramda fan club'ı var sanırım. inanılmaz bir adanmışlık, "anam, bacım, çoluğum-çocuğum yoluna feda olsun!!!" tarzı bir bağlılık, değişik bir tapınma kafası.

sosyolog ve psikolog arkadaşlar muhakkak doğrusunu bilirler ama nedir abi bunun sebebi? bir gruba ait olma güdüsü mü? köle-tebaa olma fantezisi mi? bir iletişim kurma yolu mu?

#öldeölelimtelevizyonyarışmacısı
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

pek farkları yok bence. zaten halkın çoğunluğu mecburiyetten bunlardan birisini seçmek zorunda. ne olduğu belirsiz şeyleri yiyoruz maalesef.
devamını gör...

kızımın kokusudur... evlat kokusu cennet kokusudur.
devamını gör...

sadece ölen şahıslara üzülüyorum, allah rahmet eylesin.
diğeri ? yok! yok! o çıkar çatışması idi darbe en son 1980 yılında olmuştu.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

entrilerimi durduk yere şuku yağmuruna tutarak beni şaşırtan yazar.

teşekkürler ama ben yazılarımı seri beğeni için değil okunması için yazıyorum. okuması beğenmesinden daha önemli.
devamını gör...


temperleme, alaşımın sertliğini azaltarak daha fazla tokluk elde etmek için çelik veya dökme demir gibi demir alaşımlarına uygulanan bir ısıl işlem tekniğidir. temperleme genellikle, metalin en sert durumuna getirmek için hızlı bir şekilde soğutulması olan söndürme işleminden sonra gerçekleştirilir. çelik sertleştiğinde aşırı derecede kırılgan ve sert hale gelebilir. bununla birlikte, sertleştirilmediğinde, çelik amaçlanan uygulama için gereken mukavemete veya aşınma direncine sahip olmayabilir. temperleme ayrıca sertleştirilmiş bir çeliğin işlenebilirliğini ve şekillendirilebilirliğini arttırır ve iç gerilimler nedeniyle çeliğin çatlaması veya kırılma riskini azaltabilir.
devamını gör...

favorim olan korku filmi serisi. toplam 4 filmi vardır. korku seansında oynamış olan patrick wilson'ı insidious'da da görüyoruz.*

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


bu sahnesi çok korkutucu. az önce bildiğim sahneyi tekrar tekrar izlememe rağmen kalbim küt küt atıyor. kesinlikle izlemelisiniz. şiddetle tavsiye ediyorum.

filmin en sevdiğim müziğini de ekliyorum buraya. bağımlısı olacaksınız.



ay bana bir korku geldi. ben kaçtım. *
devamını gör...

hedefe odaklanmış erkektir.

timsah gibi sinsi ve sessizce yaklaşır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

"sen de iyi niyetlisin!"

bu bir ayrılık cümlesi değildi, rastgele gelişen diyolog sonucunda karşımdakinin vardığı bir sonuçtu sadece. belli ki insanları niyetlerine göre ayırıyordu ve söylemine bakarak benim "iyi" olmama sevinmişti. bu kadar engamenin ve kalabalığın içinde belki güvenmişti bana. sanıyorum düşündükleri bu idi.

bende ise durumlar farklıydı. iltifat karşısında bir tarafım* tepeleme huzur dolarken hissetmek istemesem de bir yanım* "insanlara bu kadar iyi davranmasana saf!" minvalinde uyarılar veriyordu.
devamını gör...

trakyalı sayılırım rakı şişeleri ile bağ evime duvar yaptık, vatandaşlık başvurusunu nereye yapıyoruz.
devamını gör...

bu iki ismi aynı başlık altında görmek bile ne kadar fantastik bir ülke olduğumuzun kanıtı resmen. ece erken kimdir ki celal hoca hakkında konuşabiliyor?
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim