yazarların unutamadığı film replikleri
“ölenler için üzülme harry, yaşayanlar için üzül; en çok da sevgisiz yaşayanlar için.”
-albus dumbledore
(bkz: harry potter)
-albus dumbledore
(bkz: harry potter)
devamını gör...
diyetisyen
en çok para yedirdiğim sağlık çalışanı gurubu.
devamını gör...
pame radyo yayını
sinemada siyah beyaz film izlenen bir anmış gibi hissettiren bir yayın oluyor, yavvv senin yaşattığın gelgitlere sağlık*
devamını gör...
gibson
gitarlarından birine temas edince , başka bir gitara enstrüman gözü ile bakamayacağınız marka. 1902 yılında amerika'da kurulmuştur. ürettikleri gitarların tonu , kullanım rahatlığı ve kalitesi üst düzeydir . les paul modeli bir çok gitarı , müzik dünyasının efsane isimlerinin ellerinden en az bir kere geçmiş hatta çoğu ile özdeşleşmiştir . joe perry , jimmy page , eric clapton , tony iommi ve şuan aklıma gelen isimler yalnızca.
daha önce les paul studio , les paul jr ve flying v kullanan bir insan olarak , şahsi önerim les paul studio . flying v sahne kullanımı rahat olsa bile otururak çalmak için uygun değil .
edit: hendrix için ekstra not düşmem gerekirken bu marka ile özdeşlemiş olan isimlerin arasına pat diye yazmış bulunmaktayım bu bir alkollüyken tanım girmeyiniz kamu spotudur. uyaran yazar arkadaşımız kelenderis' e teşekkürler.
daha önce les paul studio , les paul jr ve flying v kullanan bir insan olarak , şahsi önerim les paul studio . flying v sahne kullanımı rahat olsa bile otururak çalmak için uygun değil .
edit: hendrix için ekstra not düşmem gerekirken bu marka ile özdeşlemiş olan isimlerin arasına pat diye yazmış bulunmaktayım bu bir alkollüyken tanım girmeyiniz kamu spotudur. uyaran yazar arkadaşımız kelenderis' e teşekkürler.
devamını gör...
uyutmayan sorular
uyutmayan sorular değildir.kafandaki soruların belirsiz olduğu veya belirsizleşmeye başladığı zamanlardır.
devamını gör...
kolonya cumhuriyeti
başrolünde çağlar çorumlu ve büşra pekin’in olduğu 1 saat 50 dakikalık türk yapımı uzaylı komedi filmi.
çerezlik izlenir.
çerezlik izlenir.
devamını gör...
güzelleşen kadın
kendini mutlu etmeyi öğrenmiş kadındır.
devamını gör...
kuşlara ziyafet
fıstık, ufalanmış kek parçaları, yulaf ve kurutulmuş meyvelerden kuş keki yaparak kuşlara ziyafet verebilirsiniz.
- sıcağa dayanıklı bir kabın içine yukarıda bahsedilen besinlerden toplam 500 gr. kadar koyun.
- 250 gr. kadar katı yağı bir tavada düşük ısıda eritin. yağı dikkatlice karışımın üzerine dökün ve keki soğumaya bırakın.
- soğuduğunda keki kaptan çıkarın ve bahçeye, sokaklara vs. yerleştirin.*
- sıcağa dayanıklı bir kabın içine yukarıda bahsedilen besinlerden toplam 500 gr. kadar koyun.
- 250 gr. kadar katı yağı bir tavada düşük ısıda eritin. yağı dikkatlice karışımın üzerine dökün ve keki soğumaya bırakın.
- soğuduğunda keki kaptan çıkarın ve bahçeye, sokaklara vs. yerleştirin.*
devamını gör...
3 mayıs türkçülük günü
allah size akıl fikir versin, bir de çıkmış yok buna karşı çıkan teröristtir diyor hele bak haspama, ırkçılığa karşı çıkmak ne zamandan beri teröristlik oldu.
devamını gör...
sherlock holmes
iskoç yazar ve hekim sir arthur canon doyle tarafından yaratılmış keskin zekalı, asosyal ve kusursuz gözlem gücüne sahip ingiliz dedektiftir. (bkz: ingiliz diplomasisi) harika işlemiş (bkz: çıkarım bilimini) üzerine tasarlanmış enfes bir senaryo, oyunculuklarıyla, senaryosuyla gelmiş geçmiş en iyi dizilerden biri. özellikle benedict cumberbatch'in çok iyi bir oyuncu olmasına rağmen yeni yeni keşfedilmesini sağlayan roldür. çok yetenekli bir oyuncu ve sherlock sayesinde onu daha çok görme şansımız oluyor. tek problem onu daha çok görürken sherlock'u görmenin zorlaşması.
dizi aslında amerikalıların ve ingilizlerin televizyon ve dizi kültürüne yaklaşımları arasındaki farkları da çıkartıp masaya vuruyor. malum amerikalıların da sherlock'un ekmeğini yemek için piyasaya sürdüğü bir dizi var elementary diye. aslında dizi güzel dizi de, bir buna bakıyorum bir de her bölümü sinema filmi tadındaki sherlock'a. ingilizler bir kez daha amerikalıları nakavt ediyor.
"imkansızları elediğinde geriye kalan, ne kadar umulmadık olduğu önem arz etmeksizin, hakikatin kendisi olmalıdır."
aynı zamanda polisiye bir romandır. eğer dizisini izlemesem okumayı çok isterdim. ingilizlerin de diplomasi ve politik zekası ortada ve bunu çok iyi işleyen bir akışa ve dataylara sahip. benim gibi fantastik kurgulara bayılanlar için kaçınılmaz bir öneridir.
dizi aslında amerikalıların ve ingilizlerin televizyon ve dizi kültürüne yaklaşımları arasındaki farkları da çıkartıp masaya vuruyor. malum amerikalıların da sherlock'un ekmeğini yemek için piyasaya sürdüğü bir dizi var elementary diye. aslında dizi güzel dizi de, bir buna bakıyorum bir de her bölümü sinema filmi tadındaki sherlock'a. ingilizler bir kez daha amerikalıları nakavt ediyor.
"imkansızları elediğinde geriye kalan, ne kadar umulmadık olduğu önem arz etmeksizin, hakikatin kendisi olmalıdır."
aynı zamanda polisiye bir romandır. eğer dizisini izlemesem okumayı çok isterdim. ingilizlerin de diplomasi ve politik zekası ortada ve bunu çok iyi işleyen bir akışa ve dataylara sahip. benim gibi fantastik kurgulara bayılanlar için kaçınılmaz bir öneridir.
devamını gör...
ah sen bilmedin
zafer güler'in ayrılık zamanları derbeder olmak için dinlenen şarkısıdır.
şükrü erbaş'ın cam ile taş şiirinden bir kuple okunduğu kısmı iç parçalar cinstendir.
bizden büyük tanrısı yok yalnızlığın
getirdiğin hevesi götürdüğün imkanı seviyorum
şükrü erbaş'ın cam ile taş şiirinden bir kuple okunduğu kısmı iç parçalar cinstendir.
bizden büyük tanrısı yok yalnızlığın
getirdiğin hevesi götürdüğün imkanı seviyorum
devamını gör...
sosyal medya kullanmayan insan
kafası rahattır..
devamını gör...
bir insanla araya mesafe koyayım derken hayatından çıkartmak
az geri az daha geri git kadraja girmiyorsun derken kadrajdan çıkılmasına sebebiyet vermenin tanımıdır. kadrajdan çıkan kişiye yazık olmuş.
devamını gör...
sevilen kişiye bulunulabilecek ricalar
ellerimi ısıtabilir misin?
devamını gör...
şalvar bank
1986 yılında yayınlanan yönetmenliğini ve senaristliğini hulki saner’in yaptığı bir filmdir. filmin başrol oyuncusu şakayla karışık sadri alışık ustadır. film 1965 yapımı olan ve senaryosunu safa önal’ın yaptığı ve aram gülyüz’ün yönettiği pantolon bankası filminin yeniden çekimidir. bu filmde de başrolde yine sadri alışık vardır.

filmin konusu oldukça orijinaldir aslında. elini cebine her attığında para çıkartan bir adamın hikayesidir bu. zaman içinde anlaşılır ki çıkan bu paraların kerameti şalvardan gelmektedir. ve elbette kahramanımız bu özellik sayesinde zengin olur ama zenginleştikçe insanların açgözlülüğünün ve doyumsuzluğunun da hedefi olarak insanların gerçek yüzünü görmeye başlar.

bu filmi izlediğimde 7-8 yaşlarında idim. olur mu olmaz mı diye denemeye karar verdim. annemin ipten yeni aldığı şortumu giyip okulun bahçesine top oynamaya giderken elimi cebime attım büyük bir inançla. ve mucize. cebimden 5 milyon lira çıktı. yaşlı olduğum için 5 milyon, aslında 5 lira şu anki parayla.
muhtemelen bakkalla gönderildiğim bir günün arta kalanı idi o para. yumuşamış, rengi biraz solmuş ve buruşmuştu ama zengindim. hemen bakkala koşup top aldım. hayatımda ilk kez okul bahçesindeki topun sahibi olan çocuktum. o para o gün bitti. ve bir daha da cebimden öyle bir para çıkmadı.
ama hala satın aldığım bazı kitapların içine para saklarım. unutup daha sonra bulunca mutlu olmak için. çünkü o paranın bana hissettirdiği şeyi bir kez daha hissetmeye değer. hayatımda ilk defa proletarya değil burjuva idim.

filmin konusu oldukça orijinaldir aslında. elini cebine her attığında para çıkartan bir adamın hikayesidir bu. zaman içinde anlaşılır ki çıkan bu paraların kerameti şalvardan gelmektedir. ve elbette kahramanımız bu özellik sayesinde zengin olur ama zenginleştikçe insanların açgözlülüğünün ve doyumsuzluğunun da hedefi olarak insanların gerçek yüzünü görmeye başlar.

bu filmi izlediğimde 7-8 yaşlarında idim. olur mu olmaz mı diye denemeye karar verdim. annemin ipten yeni aldığı şortumu giyip okulun bahçesine top oynamaya giderken elimi cebime attım büyük bir inançla. ve mucize. cebimden 5 milyon lira çıktı. yaşlı olduğum için 5 milyon, aslında 5 lira şu anki parayla.
muhtemelen bakkalla gönderildiğim bir günün arta kalanı idi o para. yumuşamış, rengi biraz solmuş ve buruşmuştu ama zengindim. hemen bakkala koşup top aldım. hayatımda ilk kez okul bahçesindeki topun sahibi olan çocuktum. o para o gün bitti. ve bir daha da cebimden öyle bir para çıkmadı.
ama hala satın aldığım bazı kitapların içine para saklarım. unutup daha sonra bulunca mutlu olmak için. çünkü o paranın bana hissettirdiği şeyi bir kez daha hissetmeye değer. hayatımda ilk defa proletarya değil burjuva idim.
devamını gör...
en çok gülünen başlık
(bkz: )e-nabız'da yanlışlıkla bütün organları bağışlamak!
devamını gör...