boğaziçi üniversitesi felsefe hocalarından yıldız silier'in kitabıdır. kitapta marx ve rousseau bağlamında özgürlük sorunu inceleniyor. aslında rousseau ve özellikle marx'ın fikirleri öne çıkarılarak burjuva özgürlük anlayışına eleştiri getiriliyor. bu özgürlük anlayışının bir yanılsama olduğu ifade ediliyor. rousseau "insan özgür doğar ama her yerde zincire vurulmuştur" demişti. rousseau doğa durumundaki insanın kendine yeterli, mutlu ve özgür olduğunu iddia ediyordu. uygarlık ise insanı bozmuştur. uygarlık ile birlikte doğa durumundaki insan zorunlu ihtiyaçlarının ötesine geçip açgözlü olmuştur. diğer insanlarla sürekli bir rekabet hâline giren insan özgürlüğünü ve mutluluğunu kaybetmiştir. rousseau doğal duruma dönmenin imkansız olduğunu bilmektedir, o bunun yerine ideal bir toplum tasavvur etmiştir. tamamen ütopik ve günümüzde pek çok bakımdan saçma sapan gelecek uygulamalara sahip bir toplumdur bu. özellikle eğitim anlayışı ilkeldir. çocuğu toplumdan ve uygarlıktan uzakta eğitmeyi amaçlayan fantastik bir fikir. marx'a daha yakın duruyor yıldız silier. rousseau uygarlığı, gelişme ve ilerlemeyi insan doğasını yozlaştırıcı buluyordu. oysa marx böyle düşünmez. ilerleme ve gelişmenin insanlığın geleceği için zorunlu olduğunu ifade eder. insanın özgürleşebilmesi için de uygarlığın nimetlerini olmazsa olmaz görür. marx'ın karşı olduğu şey kapitalist özgürlük anlayışıdır. dış müdahalelerin olmayışı yönündeki bir negatif özgürlük anlayışına karşı çıkar. ona göre pozitif özgürlük yani kişinin kendini gerçekleştirebilmesidir önemli olan. yoksa ekonomik veya başka bağlamlarda dış müdahaleden âzâde olmak değildir özgürlük. kapitalist toplumda işçiler kaçınılmaz olarak yabancılaşırlar. kendi emeklerine, ürünlerine, doğaya ve diğer insanlara yabancılaşırlar. bu durumda hakiki bir özgürlükten söz etmek mümkün değildir. kendisinin efendisi olamayan insan özgür de olamaz. liberal anlayışın yasalar önünde eşitlik anlayışı da yeterli değildir. özgürlük olmadan eşitlik de olamaz. bunlar birbirine bağlıdır. marx'a göre kapitalist sistem sadece işçilerin kol emeklerini değil aynı zamanda aydınların zihin emeklerini de sömürür. genel olarak insanların kafalarını da sömürür. bu çeşitli bağımlılık ilişkileri yani zincirler yoluyla olur. bu durumda da özgürlük bir yanılsamadan öteye gidemez.
devamını gör...

okuyunca ağzıma geleni saymak istediğim ama bu durumda adaletin bana kesin işleyeceğini düşününce vazgeçtiğim karar.

taciz bir suç olduğundan işin o kısmını tartışmayacağım. bu hareket resmen taciz çünkü. eğer bunu suç olarak görmezsek ne olur kısmını tartışabiliriz ama. bundan yüz bulan tacizci, bir sonraki adımında mesela tenhada gördüğü insanlara orasını burasını gösterebilir * ve bir ihtimal onu da suç olarak görmeyenler çıkınca tacizin dozunu adım adım artırabilir ve sonuç yine tecavüze, hatta cinayete kadar gider. bu nedenle yılanın başını küçükken ezeceksin ki bu tipler meydanı boş bulup da at oynatmasın. iyice sapıttı millet artık. bunlara dur diyen bir babayiğit elbette çıkar.
devamını gör...

hepimizin "insanlık konusunda bir kez daha hayal kırıklığına uğradığı" kahreden karşılaşmada sarf edilen sözlerdir. yazılacak, söylenecek hiçbir şey kafi gelmez. dilek'in mekanı cennet olsun. bu devlet kanser hastası yardıma muhtaç bir vatandaşının derdine derman olamamıştır. marifet, insanı yaşat ki devlet yaşasın diye nutuk atmak değildir. siyaset, ceplerinizi daha çok doldurmak için değil halkına daha müreffeh, insanca bir yaşam sunmak için yapılır. ama bu sözlerin de bir karşılığı yoktur. yazar şunu iyi bilmektedir ki ülke sathında siyaset yapmak isteyen insanların pek çoğunun bu isteğinin arkasında yatan yegane şey, köşeyi dönmektir. nasıl olursa olsun ama bir şekilde şeytanın bacağını kırmaktır.
devamını gör...

devamını gör...

kafa sözlük moderatörlerinin valhallası olan mekandır. en soldaki ben.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kimisi bilgi ve ilim dolu tanımlarıyla, kimisi trollük yaparak; kimisi herkesi övüp, öpüp, yanaşarak, kimi ota boka sataşarak veyahut başka bir şey...

herkes bir şekilde dikkat çekmeye çalışır. insan doğası böyledir. aksini iddia eden samimiyetsizin önden yürüyenidir, kendisini pek kâle alamayız maalesef...
devamını gör...

trafik kazasında hayatını kaybetmiştir. yaşarken bir röportajında ‘trafik kazası en saçma ölüm şekli’ demişliği vardır.
kaderin cilvesi.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

aklını din, imanla bozmuş bir yere illa bunu sıkıştırmak için olay kovalayan yazar beyanı. yok artık lebron james ya. namazda gözü olmayanın ezanda kulağı olmaz hesabı (pardon imansızlar için din temalı örnek verdim ama) * insanın canı anlamak istemezse illa ki bir kılıf bulur.

marşta şöyle bir dize var.

“garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar” garb ne? batı. türk milleti zaten ezelden beri batı ile savaşmıştır. hani türk’e “barbar” diyen batı. bu batı medeni midir? batı özentilerine göre medeniyetin allah’ıdır be! üfff!
oysa batı tek dişi kalmış canvarın ta kendisidir.

ayrıca marşta, al sancak, nazlı hilal şeklinde türk bayrağına ithafen sıfatlar kullanılmıştır. bu mükemmel şaheserdeki edebi sanatların ne olduğunu anlamak isteyen gitsin lise yılları edebiyat kitaplarını okusun. belli ki o derslerde okulu asmışlar. zaten burada al sancak ve hilal’den kasıt kesin üzerinde kılıç ve kelime-i tevhid olan yeşil arabistan bayrağıdır. net!

ha, bir de kırmızı zeminle hilal ve yıldızlı bayrağın 1844’te resmen kabul edildiğini biliyor isek, marşın da 1921’de, yani tam tamına 77 sene sonra vuku bulduğunu idrak edebilecek dimağlara sahip isek fantezi dünyasında yaşamıyoruz demektir.

aklı hür, vicdanı hür her türk bunu kavrayabilir. arada kalanlara allah selamet versin. allah dedik ama artık idare etsinler. *
devamını gör...

leman sam'dan da dinlemeyi sevdiğim fakat umut kaya'nın efsane coverını daha çok sevdiğim güzel şarkı.
dinleyelim madem
devamını gör...

kedi paparazzisi
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

malum mitinglerdir.
devamını gör...

bir kaç hafta önce koyu kahve olan sehpalarımı boyamaya niyetlendim. ama ne tür boya kullanacağımı bilmiyordum. sehpaların modelini bulamadım ve fotoğraflarını çekmedim ama şuna benzer:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

youtube'a sehpa boyama yazınca herkesin aynı akrilik boyayla boyadığını gördüm bu boyanın adı cadence hibrit multisurface'di.* su bazlı bir boya ve kokmuyor.boyanın özelliği her yüzeye zımparasız tutunabilmesiymiş. ben de bu boyanın 500 ml antik beyaz olanından ve 250 ml su bazlı yarı mat vernik aldım. bir de şu şekilde bir boya seti: *
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
yazı kötü oldu*

sünger rulo ve iz bırakmayan ipek zemin fırçası set içeriğinde var.

önce bir plastik kaba boya döküyoruz. boyaya su karıştırmadan astar olarak ilk katı atıyoruz. su karıştırırsanız sünger rulo fırça baloncuk yapar ve zor kapanır. ilk kez boyuyorsanız görünmeyen kısımlardan başlayın. astarda önemli olan her tarafa boyayı atabilmek. küçük fırçalarla rulo girmeyen yerleri boyayın. büyük fırçayla büyük yüzeyleri. boyarken ruloyu bastırmıyoruz ve çıkan hava kabarcıklarına üflüyoruz ve gidiyor.* ilk katta boya çok kapatmaz ve dalgalı olur panik yapmıyoruz* diğer katlarda düzelir. fırçaya kesinlikle fazla boya almıyoruz alırsak fazlasını boya tabağımıza sürüyoruz. ilk katta hep aynı yöne boyamanıza gerek yok. boyama işlemi bitince 24 saat kurumaya bırakıyoruz.

2. kata geçiyoruz. astar yaparken nasıl boyandığını biraz öğrendik. bu katta boyaya su katmıyoruz ve hep aynı yöne boyuyoruz. eğer boyadığımız alan açık renkse bu katta kapanır kapanmazsa 24 saat bekler ve aynı 2. katta ki gibi 3. katı atarız. her kat arası 24 saat bekleyin.

tüm işlemler bittikten sonra verniği atacağız. verniğin amacı boyayı korumak ve parlatmak. vernik atmadan boya tırnakla çıkarken vernikten sonra bıçak sürtünce çıkmaz. kalın sır vernik ve oldukça sağlam olan taş vernik gibi çeşitler var ama ben ince olan su bazlı yarı mat vernik kullandım. verniği ilk kez yapıyorsanız parlak almayın çünkü eşit yapamayınca bazı yerler mat bazı yerler parlak gözüküyor ve çok saçma oluyor. mat veya yarı mat alın.

kalın sır vernik veya taş vernik kullanıyorsanız bir kat yeter ama su bazlıysa 2 veya 3 kat kâfidir. verniği kadife ruloyla ve yukarıdaki sette ki gibi ipek zemin fırçalarıyla tek yön ve her tarafa eşit olarak atıyoruz. katlar arası 24 saat bekliyoruz. verniği tek yöne doğru atmamızın nedeni toz ve pislik yapışmasını azaltmak.

tüm işlemler bittikten sonra 24 saat bekliyoruz ve malzeme kullanıma hazır ama yaklaşık 20 gün dikkatli kullanalım boya iyice otursun.

youtube'de bir çok kanaldan izleyin benim önerim açelya damdelen diğerleri reklam için yaparken o tarafsız biri diye düşünüyorum fırça kullanımı mobilya nasıl boyanır?. aldığınız yere soru sorun büyük ihtimal cevaplarlar.

çöpe atma değerlendir!*

sehpaların son hali:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

tarafımızca hazırlanan ve bu akşam prömiyere çıkan, sözlük radyosu'ndaki sert müzik eksikliğine deva olacağını düşündüğümüz, zaman zaman headbang'i, yer yer pogosu, arada sırada clean tonlarda olacak yayınımız muhtelif zamanlarda yayınlacak olup ilk bölümü ile bu akşam 22:45'te sözlük radyosu'nda!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

“o kendisi olmak için beni unutmaya belki muhtaç!fakat ben ancak onun sayesinde biraz kendim olabiliyorum “

“o benim kaderimi bitmiş biliyor.fakat ben onun kaderi üstüne acz içinde titriyorum “

saatleri ayarlama enstitüsü
devamını gör...

(bkz: yok)
devamını gör...

günde 2 paket zıgara içen kaynım aşı kanser yapiii diyor. böyle başlıkların yasaklanması lazım bu ülkede, iki satır bilimsel makale okumaya eğrinen yurdumun güzel insanları, hayatı futbol maçları, diziler ve kadın “proğramıyla” geçen güzel yurdum insanları, araştırmak öğrenmek istemeyen akşama kadar aptal kutusunun önünde oturup her söylenene inanan sevgili yurdum insanları.
kendimi büyük resmi görenler kursunu hızlandırılmış olarak bitirmiş diplomamı almış gibi hissediyorum, tişikkirler.
devamını gör...

emin olun belirli olsaydı daha çok korkardınız.
devamını gör...

joaquın phonexin kendinden geçtiği filmdir. uzun süredir böyle bir oyunculuk performansı izlememiştim. benim yükselme seviyemi karşılamış bir filmdir. joker karakterinin bu yönünü görmek ilgi çekiciydi. müzik kullanımını falan da beğendim güzel bir filmdi. kült bir film olur mu diyecek olursanız bence hayır.
devamını gör...

iki kişi seven iki defa ölürmüş bir kalp yalnız bir kalbi düşünürmüş
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim