çoğu bağlama eşliğinde olduğu için gerçekten güzeldir. zazaca bilmeyen birisi bile defalarca dinleyebilir.
devamını gör...

'anabilim dalı'nın güzel sanatlar fakülte ve enstitülerindeki karşılığıdır. ilk duyduğunda insan biraz şaşırıyor ama sonradan düşününce çok mantıklı olduğunu da anlıyor. sanatı ve bilimi birbirinden ayrı tutmak gereklidir çünkü.
devamını gör...

torakusu yamaha bir müzisyen ve ilginç bir girişimle 1887 yılında bir şirket kuruyor. müzik aletlerinden motor sanayisine kadar geniş bir segmentte bir yükseliş yakalıyor ve günümüzde en kaliteli motor ve müzik aletlerini üretmeyi bile başarıyor. japon zekası, girişimciliği, çalışkanlığı, disiplini böyle bir şey sanırım.

türkiye'de yoğun ilgi görüyor hem motorları hem müzik aletleri. piyano üretimindede önemli başarılara imza atmış bir firma. gitarları da bizim ülkemizde kapış kapış gidiyor.

üretim yaptığı alanlar; motosikletler, tekne motorları, araçlar (çok az sayıda), piyanolar,
gitarlar (özellikle bas gitarlar), üflemeli çalgılar, orglar, bateriler, ses sistemleri şeklinde sıralanabilir.

bende bir adet yamaha c 80 mevcut. muhteşem kızım benim. kendileriyle yüksek volumde aşk yaşıyoruz. o zamanlar nişanlım ve gitar hocam olan beyefendi 'c 40 al c 40 al' diye tuttursa da ben diretip c 80 almıştım. gitar geldiğinde kendisinin dibi düşmüştü. kıyas yaptı yaptı yaptı efsane ya bu dedi. hah 'herhalde oğluuummm biz bu işi biliyoruz' dedim hahah.

gerçi uzun bir ara verdim hala çalabiliyor muyum emin bile değilim. bir ara tekrardan başlayacağım derslere. bu sefer ki hocam online olacak tabi malum nişanlı ex oldu püfff.

yamaha c 80'i şiddetle tavsiye ederim. bakın bir müzik dehasının onayını almıştır kendileri. youtube'de videoları var zaten. izleyip daha rahat karar verebilirsiniz. ben orada vurulmuştum minik kelebeğime hah.
devamını gör...

öğlen yemeği sırasında akşam ne yiyeceğimi düşünüyorum .
devamını gör...

kendilerini eleştiren her insana 'terörist' damgası yapıştıran yöneticilerimiz var. asıl sebebi bu olan durumdur.

eğer eleştirilere açık olsalar, yanlış yaptıklarını kabul etseler ülkemiz bu hale gelmezdi.

ülkemiz çok güzel bir ülke, çok verimli topraklara sahibiz.

bu topraklarda itibardan tasarruf olmaz deyip saray yapılacağına tarım yapılmalı, hayvancılık yapılmalı; fabrikalar kurulmalıdır.

aksi halde çok daha fazla fakirleşeceğiz.
devamını gör...

herkesin annesinin anneler gününü kutlarım, anneler bir gün yok, her gün ve hep varlar.

abartmadan, şova dökmeden yaşayalım. annesi vefat etmişlerin de başları sağ olsun, allah rahmet eylesin.
devamını gör...

başta kalite zannedersin ve profiline girersin. bomboş 10 tanım yapmıştır, toplam 40 kelime bile kullanmamıştır ama 400 fav almıştır. bir de bunların nickaltları vardır, sayfalarca "ay çok ponçik, çok tatlı, çok şeker" falan yazılmıştır. gülünçtür, zavallıcadır. enes batur'un bilmem kaç milyon takipçisinin olduğu yerde çok takılmayın böyle şeylere. bu toprakların kaderi bu. burada doğru ya da kalite değil hamaset, popülizm ve çiğlik iş yapar.
devamını gör...

bu başlığa koyduğum her foto bana "galiba gerçekten iyi foto çekiyorum haberim yok" dedirtiyo... en çok buradan puan kasabiliyorum galiba, tüm destekleriniz için teşekkürleeeer teşekkürler
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yapıldı yapıldı. o da yapıldı. bu gözler neler gördü. sonra ben cevap verince beğenilerini geri aldılar. yerler mi baby? cıks.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

geçtiğimiz yıl ekim ayında, "türkiye bir amele kaybetti, ukrayna bir diş hekimi kazandı." notuyla havaalanından fotoğraf paylaşan bir türk vatandaşı, rusya'nın ukrayna'ya askeri müdahale gerçekleştirmesiyle geri dönmek için harekete geçti.

sosyal medya da dalga konusu olan ve aldığı tepkiler üzerine twitter hesabından açıklama yapan genç kız, "yaklaşık yarım saattir uğradığım saldırıyı asla hak etmiyorum. ülkeme, bayrağıma laf etmedim. tweet'te bahsettiğim şahsımdır, aksini iddia edemezsiniz. yarım saattir bakanlığa bıraktığım numara üzerinden bir sürü saldırı mesajı alıyorum. bütün numaraları, bütün tweet'leri kaydedeceğim. yaptığınız insanlık dışı. mizah, ölümle, savaşla yapılamaz. herkes görüşünü sadece belli bir saygı çerçevesinde bildirebilir. sizin yaptığınız psikolojik şiddetten başka bir şey değil." ifadelerini kullandı.

devamını gör...

geberik kuşak... yeni bir kuşak tanımı herhalde.
-siz hangi kuşaksınız?
+biz geberikgillerden.

türkiye cumhuriyetinin bu döneminde büyüyen ve bu talihsizliğin üstüne bir de neredeyse sosyal medya ile yaşıt olan bir kuşak için normal durum. sokakta oynamadan büyüyen bir nesil bu.
devamını gör...

cinsel içerikli başlıklar başta olmak üzere, diğer yazarlar hakkında kendi üzerlerine vazifeymiş gibi eleştirilerin ya da uydurmaların yer aldığı ve sadece ortalığı karıştırıp insanları birbirine düşürme amaçlı tanımları olan bir grup. ilginç olan da; isteseler herkesin ne yaptığını ortaya çıkarabileceklerini iddia ediyorlar. iddia kuponlarınız kazandırmıyor kusura bakmayın.
kendi yaptıklarınızdan da bihabersiniz...

üzücü olan da bu grubun yazdıklarına inananların olması...

bir söz vardır unutmamalarını hatırlatmak isterim; “bir parmağın önü karşıyı işaret ederken diğer üç parmak sizi yani kendinizi gösterir.”

sanırım bu da sözlükteki son tanımım...
devamını gör...

az insan, çok huzur.
devamını gör...

yapar. kendimden biliyorum .
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir tek hayalimiz olmadığından ve bu hayallerin gerçekleşmesi zamana yayıldığından kaynaklanır. kısa ve uzun vadeli planları bir kenara bırakırsak hayal ettiğimiz çok şey var. ortaokul - lisede hayat tarzı hayal ederdim. mesela; şöyle bir ailem olsun, böyle yaşayayım, şunları yapabileyim... gibi. daha sonraki yıllarda varmak istediğim noktayı ve sahip olmak istediğim şeyleri hayal ettim bir süre. o ara hayat çok hızlandı zaten. farkına varamamışım. yavaş yavaş duruluyorum. geri dönüp baktığımda da hayallerimin bir çoğuna ulaşmışım. bu durumu bir kaç yıl önce fark ettim. yani hayallerimin gerçekleştiğini. ulaşamadıklarım varsa da hatırlamıyorum. şimdi yeni hayallerim var*.
devamını gör...

bir arkadaş söylemiş ama bende birşeyler eklemek istiyorum, evet net olarak, bir tarafın istememesidir, tek başına "istememek" geçerli bir sebeptir aslında, bunun sorgulanmasınıda anlamıyorum,
"niye istemiyorsun" ne demekse..
bir aydır flört bile etmediğim, bir şekilde tanıştığım ve arkadaş olarakda kendisinden hoşlanmadığımı, hiçbir şekilde görüşmek istemediğimi kibarca söylediğim biriyle uğraşıyorum, ya kabus gibi, engelliyorum, arıyor yazıyor, birde kızmak için hemde, "sen niye benimle konuşmuyosun" filan diye kızıyor bana telefonu açar açmaz, en son yasal yollara başvurucağımı söyledim, bu sefer mesaj atıyor, oturduğum yeri biliyor ve çok korkuyorum, bildiğiniz kabus yani, öyle bir tipki, reddettikçe hırslanıyor, artık nasıl travmaları varsa, nasıl bir kompleksse..
işin kötüsü niye yaptığını ondan iyi biliyorum.. böyle insanları gördükçe insanın hiç umudu kalmıyor erkeklerden gerçekten, ben bir erkeği rahatsız eden bir kadın görmedim hiç, istisnalar alınmasın ama, varsa tabi.. yoksa isteyince her türlü zamanda yaratılır etkinlikde bulunur vs. başta oluşan ilgiyi maalesef azaltarak öldürecek hareketler yapılmıştır bence..
devamını gör...

ellerim donmaya başladığı zaman anlıyorum ki winter is coming...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

aslen hollanda kökenli olup, birinci dünya savaşı sırasında dansözlük ve seks işçiliği aracılığıyla almanya lehine istihbarat toplayan meşhur kadın casus.

bilindiği gibi, istihbarat teşkilatlarının iki ana görevi bulunur: espiyonaj (haber alma) ve kontrespiyonaj (karşı haber alma). bu kavramlardan yola çıkarak türetilen sekspiyonaj ifadesi*, cinsel dürtüler aracılığıyla haber almayı ifade eder. önemli erkek ya da kadınlar, hoşlandıkları cinslerden seçilen* işveli cilveli yetiştirilmiş güzel ya da yakışıklı casuslar tarafından bir şekilde etkilenir ve bu yolla bilgi alınmaya çalışılır. bal tuzağı (honey trap) ya da bel altı istihbarat olarak da bilinir.

işte mata hari de, bu kavramın en bilindik icracılarından biridir.

asıl adı margaretha geertruida zelle'dir. mata hari ismi kendisine çok sonradan, fransızlar tarafından, sahne adı olarak takılacaktır. erken hayatında, bir subayın gazeteye verdiği ve evlenmek istediğini beyan ettiği ilanı görmesi üzerine o subayla evlenir ve bir kızı, bir de oğlu olur. bu evlilik sırasında, eşinin görevi icabı gittiği cava adası'nda yerel, egzotik dansları öğrenir. yaşadığı bir iki trajedi ve hayatının yolunda gitmemesi üzerine önce hollanda'ya geri döner, ardından da paris'e geçer. burada dansıyla ünlenmeye, herkesi kendine hayran bırakmaya başlar.

derken, tam da bu zamanlarda savaş başlar. mata hari şüpheli davranışlar sergiliyordur. gün geçtikçe fransız istihbaratının daha çok dikkatini çeker. çünkü almanlarla çok içli dışlıdır. zaman savaş zamanıdır, fransızlar tabiricaizse cadı avı gibi casus avına çıkmışlardır. entrikalar döner, kararlar verilir ve mata hari 15 ekim 1917 günü kurşuna dizilerek idam edilir.

hatta idamıyla ilgili bir de şehir efsanesi var:

söylenen o ki; kendisinin idamıyla görevlendirilmiş askerleri ölmeden önce selamlamış, onlara öpücükler yollamış, işveler yapmış. her ne hikmetse 12 kişilik manganın 8'i (hatta daha abartılı bir söylentiye göre 9 kişilik manganın 8'i) mata hari'yi ıskalamış. öyle güzel, öyle etkileyici bir kadınmış ki askerlerin tetiği çekmeye gönülleri razı gelmemiş.

şöyle bir hanımefendi kendisi:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

duyan da barbara palvin sanar.* güzellik algısı tabii, bir şey diyemeyiz.*

ayrıca bizim de tarihin tozlu sayfalarında kaybolmuş bir dansöz casusumuz var: (bkz: emine adalet pee). hem de çok daha güzel, fıstık gibi. asın bayrakları!

---

bir tutankamonun laneti ukdesi idi.
devamını gör...

yorumbilim olarak bilinir günümüzde. disiplinin teşekkülü aslında hristiyan kutsal metinlerinin anlaşılmasıyla ilgili sorunlarla ilgilidir. temeli tamamen teolojik tartışmalarla döşenmiştir. günümüzde en genel kavram olarak geisteswissenschaften (beşeri bilimleri bilimler olarak çevrilir ama metafizik arkaplanı türkçeye çevrilirken buharlaşır) hermeneutik disiplinin odak noktasıdır. disiplinin amacı, pozitif bilimler gibi nesnel olguları saptamak değil, öznenin araştırma esnasında yakaladığı anlamların tarihsel,toplumsal ve kültürel yapıyla bağlantısını açıklamaya çalışmaktır. kıyası kullanır.
türkçeye yorumsamacılık olarak çevrilir daha çok.( öztürkçeci anlayışın berbat çevirileri böyle gereksiz bi lügat parçalamaya sebep oldu bu ülkede. adam newton kitabı çevirmiş. moment'i, kıpı diye çevirmiş.
erken dönem tarih felsefecilerinin(u: benedetto croce etc) hermeneutikten disiplin olarak bahsetmese de, kuramlarında değindikleri söylenir. ancak bunu formüllendiren kişi friedrich schleirmacher'dir.* teoriye fazla girmeden özet geçip kapatıyorum konuyu.
daha sonra bütün disiplinlerin başına geldiği gibi eklektizme kurban gidecek hermenötik. pozitivizmli(tarihselci) yorumsamacılık mı ararsın,* romantik yorumsamacılık mı ararsın, eleştirel yorumsamacılık mı ararsın, hepsi var.
geç modern dönemde dilthey'la beraber çizgisini buluyo nihayet disipin. pozitif bilimlere alternatif bir okuma geliştirebiliyo. dilthey'den sonra gelen heidegger'ler gadamer'ler habermas'lar her biri bi ucundan tutup farklı yerlere götürüyolar.*.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim