şive değil ağız.
devamını gör...

yavaş dalga uykusunun hafiflediği, uykunun başlangıcından 45-90dk sonra oluşan hızlı göz hareketleriyle karakterize olan uykudur. dinlendirici değildir. kişi tıpkı uyanıkken olduğu gibi yüksek bir beyin aktivitesine sahiptir. heyecan verici rüyaların görüldüğü ve hatırlandığı kısımdır. rem uykusu sırasında bilgilerin uzun süreli hafızaya aktarılması gerçekleştiği için oldukça önemlidir. 5-30 dk arasında değişmekle birlikte, kişi yorgunken azalır dinlenmiş iken artar.
devamını gör...

üslup güzelliğidir. beğenmediğimiz, karşı durduğumuz ya da eleştirdiğimiz noktaları birine nasıl ifade etmeliyizin etkili bir örneğidir.
devamını gör...

--- alıntı ---

türkiye deri sanayii işverenleri sendikası (tüdis) genel sekreteri olan akansel koç, 1971 yılında sivas’ta doğdu. öğrenim hayatını müteakip uzman olarak işe başladı.

1993 yılından itibaren milli prodüktivite merkezi genel sekreterlik görevini yürütmekte olup bunun yanı sıra halen; asgari ücret tespit komisyonu üyeliği (1997-…..),tobb deri ve deri ürünleri meclis üyeliği, istanbul il istihdam ve mesleki eğitim kurulu denetleme kurulu üyeliği, uşak il istihdam ve mesleki eğitim kurulu üyeliği, tuzla kent konseyi üyeliği görevlerini devam ettirmektedir. 7, 8 ve 9. kalkınma planlarında deri sektörü temsilcisi olarak görev almıştır. 1997 yılından itibaren de ılo tisk heyeti içerisinde yer almaktadır.

ıv. izmir iktisat kongresinde de görev almanın yanı sıra ve deri sektöründe çeşitli projelere koordinatörlük yapmıştır.

endüstri ilişkileri ve çalışma hayatı başta olmak üzere ekonomik ve sosyal konularda çeşitli dergi, gazete ve yayın organlarında araştırma, inceleme ve makaleleri yayınlanan akansel koç’un “çalışma hayatında yeni dönem” adlı bir kitabı da bulunmaktadır.

akansel koç, milli prodüktivite merkezi’nin 20 mart 2009 tarihinde gerçekleştirilen 48. genel kurulu’nda yönetim kurulu başkanı seçilmiştir.

--- alıntı --- buradan

bu adamın adını en son 2019 yılında ki asgari ücret toplantıları esnasında duyduk, hatırlayanlarınız vardır. merak ettim adamı biraz araştırdım ve iş çevrelerinde işveren fedaisi lakabı ile anıldığını öğrendim. o zaman bir platformda yazmıyoruz tabi ama ekşi sözlük okuyorum hep dedim oraya bir bakayım e kutsal bilgi kanağı malum illa ki birşeyler yazıyordur. girdim şahsın adını yazdım ama oda ne aman tanrım didim sjsjsjsj. hakkında açılmış bir başlık ve girilmiş bir entry de yoktu.

tabi sonra biraz daha araştırınca ve malum ekşide reklam olayları vs. çoktan patlamıştı o dönem dedim adamın kesin ortaklardan veyahut patronlardan biriyle organik bir bağı kesinlikle var. asgari ücret ile alakalı birkaç haber gözüme ilişince aklıma geldi bu zat, bende girip tekrar ekşiye baktım varmı birşey diye ama tabiki yoktu şaşırmadım. kafa sözlükte başlığını ben açayım bari diye niyetlenerek bu başlığı açtım. ilgili bir haberi ve malum şahsın fotoğrafını buraya bırakıyorum.

ilgili haber:www.evrensel.net/haber/7731...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

pisuvara işerken yandaki arkadaşı izlememek ve içten içe kıyaslama yapmamak.
devamını gör...

(bkz: nickaltı)
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

omurgasız bu kadın. gerçekten yeter yani bu kadarı da pes. senin anan suçlu ablacım insan doğurmayı unutmuş!

bu insanlar maddi problemler yüzünden atanamayıp inşaatta çalışırken, intihar ederken( sayı açıklandığı gün o kadar çok ağladım ki, annem babam sağlık olsun kızım demese kendimi atabilirdim bir yerden.) neredeydin?
bu sene yapılan etkinliklerden, eylemlerden, yaşanan mağduriyetlerin hiçbirini neden dillendirmedin?

fox tv yayınlarken yandaş medya, siz tarafsız gazeteciler.
devamını gör...

felsefi tanımı “tasarlanmış ideal devlet düzeni” sözlük tanımı “gerçekleştirilmesi imkânsız tasarı veya düşünce” olan kelimedir. aynı zamanda thomas moore’nin kitabıdır.

peki neden ütopyalar gerçekleştirilemeyecek bir hayal ürünüdür?
çünkü insan her ne kadar kendisine homo sapiens yani düşünebilen insan dese de aslında pek rasyonel değildir. dolayısıyla komün bir sistem özellikle dış rekabet etkisiyle birlikte uzun süre ayakta kalamaz.

çünkü insan yapı itibariyle bencildir. insanlık milyonlarca yıllık bir evrimsel süreç sonucunda üstün özellikler kazanabilmiştir ve bu süreç sonucunda kendi çıkarlarını duygusal bir neden olmadığı sürece her şeyin üzerinde tutmuştur. dolayısıyla mutlak mutluluğu sağlamak amacıyla bir kişiye veya kuruma verilen yetki en nihayetinde kötüye kullanılacaktır. bu yüzden denetleme mekanizması zayıf sosyalizm, faşizm gibi ideolojiler ideal olmaktan çok uzaktır.

çünkü mutlak mutluluk sağlanamaz. elbet çıkarların çatışacağı bir durum olacak ve mutlak mutluluk bozulacaktır. örneğin üremenin kontol edilmediği, eğitim seviyesi düşük devletlerde devlete artı değer katmayan ve suç potansiyeline sahip çocuk fabrikası haline gelir aileler. kontrol edildiği devletlerin kötü yanlarını pek saymama gerek yok sanırım. kısaca tamamen özgürlük sonucu da sistem bozulur sıkı denetim altında da.

velhasıl kelam insan yapısı gereği ideal düzen yoktur, her ütopya adayı potansiyel bir distopyadır.
devamını gör...

yerli aşıyı bulmaya çalışan bilim insanıdır.
yahu bu adam en son aşı buluyordu ne oldu o iş bilen biri varmı?
devamını gör...

hayatında hiç ıslak köpek kokusu koklamamış yazarları piste çıkaran koku.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sebebi tam olarak bilinmeyen ama kişide görülüyorsa çocuğunda da %50 ihtimalle görülecek olan alerji türü.
devamını gör...

ordululara kurban olun.. unyesi.. fatsasi.. vonasiyla.. sehir merkezine zaten methiyeler dosenir.. sehri guzel halki guzel.. memleketimdir.. giresunlular.. sivaslilar kosun kosun.. hakkimiz da atip tutamayanlar var..
devamını gör...

kendime hastalık tanısı koyup duruyorum, ah şu internet olmasa benim sahte doktorluk maceram ne yapardı*.
şaka bir yana, insanı strese sokmaktan başka bir şey değil, artık büyük ölçüde azalttım bu huyumu. buradan kamu spotumu yapayım, hastalık hastası olmayın, internette genelleme içeren her yazıya itibar etmeyin.
devamını gör...

(bkz: kemal varol) romanıdır.
artık bir hayli yaşlanmış bir kadının, rüyasında duyduğu '' ben öldüm, gel ağıdımı yak'' diyen yüzü olmayan sesin çağrısı üzerine, gençliğinde ateşine yandığı ve kapanmayan yarası, kara sevdasının peşinde arguvandan başlayacak sonu belirsiz bir yolculuk.. şehir şehir dolaşıp, her an ona bir adım daha yaklaştığı düşüncesi.. ölü veya diri bulmak umuduyla deli divane olup, canlı cansız her varlığa onu sormak.. heves ali.. sevdasını bulup son görevini yapmak, belki gözlerine son bir kez bakmak.. yazarın akıcı dili, lirik bir söylem ve okurken anbean yaşatan, her olayı gözünüzde canlandıran tam bir anadolu romanı.. anadolu'da bir gelenek olan ve ölünün arkasından bir yas töreni merasimini tertipleyen, ölen kişilerin yakınlarının ağlayarak matem tutmaları için ağıtlar yakan, mesleğinin son erbabı ağıtçı kadın.. ve onun acı hikayesi..
kitabın en büyük detayı ile devamı diyebileceğimiz (bkz: aşıklar bayramı) sevgili kemal varol'un diğer kitapları şu şekilde: temmuzun on sekizi, yas yüzükleri, kin divanı, jar, haw, sahiden hikaye, aşıklar bayramı, ouaf, kara sis
keyifle okumanız dileğiyle..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kebapçının camına ekmek banan kemal sunal misali baktığım akıllı saattir.
devamını gör...

üst edit: an itibarıyla liste tamamlandı.
listedeki bütün yazarlara ödül ulaştırıldı.

(bkz: kocaman alkış)


800'ler kulübüne dahil olan yazarlarımızı kutlarız.
100 arkadaşımız da 800 tanımı doldurduğunda ödüllerin çıkışını tek seferde ve toplu olarak yapacağız.

yalnızca 800 adet tanıma ulaşmak için; 1-2 kelimelik tanım girişleri, flood vb. şeklinde girişimde bulunan, kafa sözlüğe zararı dokunabilecek hesaplar için herhangi bir ödül söz konusu değil.
biz isteriz ki her şey doğal akışında olsun.

haftada bir düzenli olarak kafa sözlük sermaye düşmanı yazarlar listesi güncellenecektir.
aramızda 800 tanımı geçtiği halde hesapları henüz inceleyemediğimiz için listeye eklemediğimiz 10-12 kadar hesap daha bulunmakta.
en kısa sürede bu hesapları da inceleyip listeye ekleyeceğiz.


ilkokuldamasaaltındaunutulanresimcantasi
delirmiş_psikolog
hame
reddedilemeyen teklif
kafası kendinden güzel
ıvanmılınskı
barsel
boşbirisibnce
oylebirileri
kendiniarayanbireyimsi
düşünüyorum öyleyse yokum
örnek vatandaş
tolgame
sek
celâli
atamabekleyenastronot
zülal_kalender1
flames
psg
kafakirankopek
lol
obsesif psikolojik danisman
demdeme
armysuzy
kalender
100 numaralı adam
yitzhar
lilyum
greengr
yalnızgezenrusso
dünyanıneniyibesbininciyazari
sırpski film
usiv
lemmy a fiver
lucifer
meja
systemfailed
kuzguncuktaki vişne
normalmisin
merdivenaltı_müzisyen
babayani
işimbu
görünmezadam
kayıp balık memo
lilithinkızı
nickimicalmislar
kızıl nelson
kaynamış sütün üzerindeki ince kaymak tabakası
patateslitost
turşu
fatsa
darkwingsoul
prusyaduku
ucemak
vanderwaals
daddy
larktwain_123_
hidir amca
dostoyevskininsuçune
trevor philips
visal
dance w ur ghost
personanongrata
siyahceketliadam
relax
whisper
zevk irsaliyesi
elbarto
quinn
kelenderis
ölmedim ama hafif sürünüyorum
muris
sanane ulan
son feci mars
rainbow
osasuna tribün reisi
odunherif
arolium
may we meet again
atibahacinsin
chessgramerpislikherif
the matrix isn't real
lodos86
gelecek nesile nick kalmadı
abdulseyidbincabbar
is düşüm
alpine
freshandnatural
mike
ice
sannhetens_vei
oglalalakota
aristokrates
sarsa
hi my i run
patagonyalı
helios
haklıyım ama mutlu değilim
eraa
karambol
devamını gör...

müslüman olan ilk sahabilerden biri. ayrıca servet birikimi hakkındaki görüşleriyle ünlenmiştir. günümüzde en ünlü sahabilerden biridir. hz. ebu zer, diğer sahabelerin aksine kur'an-ı kerim'deki serveti biriktirip de allah yolunda sarfetmeyenleri bir azap bekliyor gibi ayetlere dayanarak, ihtiyaç fazlası olan malın allah yolunda harcanması gerektiğine inanırdı. fakat diğer bazı sahabeler bu görüşü reddeder ve az önce söylediğim tipte ayetlerin, zekât ayetlerinin indirilmesiyle beraber neshedildiğini söylerdi. fakat çoğunluk sahabeler ise, az önce söylediğim tipte ayetlerin, zekât vermeyenleri kastettiğini söylüyordu. fakat bazı rivayetlere göre, hz. ebu zer, resulullah'ın da kendisi gibi düşündüğünü söylüyordu. muaviye, ilgili ayetlerde kastedilenin ehli-kitap olduğunu söylerken, hz. ali, ilgili ayetlerin 4.000 dirhemden fazla malı olan kimsenin allah yolunda harcamayıp biriktirenler hakkında indiğine inanırdı. ki bu konu daha fazla araştırılmalıdır, bu anlattıklarım, konunun sadece bir kısmıdır.

günümüzde, hz. ebu zer, pek çok insanın dikkatini çeken bir sahabedir. ki kendi zamanında da dikkatleri üzerine çekmişti, bundan olsa gerek, bazen hakkında bazı haberler de uydurulmuştu.

resulullah'ın, hz. ebu zer'e, dünyaya hiç değer vermediği için, elinde bulunanla yetine bildiği için, "mesîh-ül-islâm" lakabını verdiği söylenir. hz. ebu zer, fakir ve yalnız yaşardı. resulullah, tirmizi ve ibn mace hadisine göre şöyle buyurmuştur:

"gökkubbenin altında ve yeryüzünün üstünde ebu zer'den daha doğru sözlü kimse yoktur." (tirmizi bu hadis'in hasen, yani sahih hadisle zayıf hadis arasında, fakat sahih'e daha yakın olan bir hadis olduğunu söylemiştir).

resulullah, tirmizi hadisine göre şöyle buyurmuştur:

"konuşma tarzı (lehçe) sahibi olarak, meryem oğlu isa'nın benzeri, ebu zerr'den daha doğru ve daha vefalı birini ne gök kubbesi altında barındırmış ne de yeryüzü sırtında taşımıştır." hz. ömer, imreniyormuşcasına, "ey allah'ın rasulü! onu bu şekilde tanıyor musun?" dedi. bunun üzerine resulullah, "evet" dedi ve ardından, "siz de onu öylece tanıyın." buyurdu. -- tirmizi bu hadis'in hasen garip olduğunu söylemiştir, fakat "hasen garip" ne demek, bunu açıklamamıştır, daha fazla bilgi için bkz.

bir tirmizi hadisine göre, resulullah şöyle buyurmuştur:

"ebu zer, yeryüzünde meryem oğlu isa'nın zahidliği gibi yaşayıp gitmiştir."

ayrıca tebük seferi ile ilgili şöyle bir olay da anlatılır,

"hz. ebu zer anlatıyor:

"devem yaşlı olduğu için, tebük seferinde arkada kaldım. onu biraz besledikten sonra resulullah'a yetişirim diye düşünmüştüm. birkaç gün besledikten sonra yola devam ettim. fakat yolda iyice benimle inatlaştı. yerinden hiç kımıldamadı. eşyalarımı sırtıma atıp şiddetli sıcaklara rağmen yaya olarak yoluma devam ettim. birgün öğle vakti resulullah'a yetişebildim. susuzluğumun son haddine varmıştım. gözcülerden biri beni görünce, resulullah'a şöyle dedi:

"ya resulullah! bir adam yol üstünde tek başına yürüyor!"
resulullah şöyle buyurdu: "ebu zer mi? ebu zer olmasını isterdim."
dedi: "ya resulullah! vallahi, ta kendisi!"
resulullah buyurdu: "allah ebu zer'e rahmet etsin! o yalnız başına yürür, yalnız başına ölür, yalnız başına diriltilir!"

resulullah'ın yanına vardım. neden geciktiğimi sordu. devemin durumunu anlattım. bana, "ey ebu zer! bana gelip kavuşuncaya kadar allah, senin attığın her adımına karşılık bir günahını bağışlasın!" diye dua buyurdu."
devamını gör...

çok kitap okumaya başlamanın sebepleri kitaplardır. çoğu kimseye tavsiye ettiğimde çok sıkıcı olacağını söylerler ama bence gerçek kitap zevki olan kişiler ancak bu tadı alabilirler. hangi dönemde okursanız o döneme göre kafanızda farklı dünyalar oluştururlar. hem modern klasikler hem de geçmişten günümüze gelen diğer klasikler oldukça güzeldir.
devamını gör...

bazen güzel şeylere sebep olan , tebessüm ettiren bazen de kötü sonuçlara yol açıp söylediğinize pişman ettiren sesleniş , ünlem.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli portakal radyo renk modu sözlük kütüphanesi online yazarlar kulüpler yazarak kitap kazan puan tablosu sıkça sorulan sorular yönetim kadrosu istatistikler iletişim