hafızadan çıkmayan reklam jingleları
noldu tutamadın mı tüylü bamya.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
normalde sinir bozucu derecede pozitif bir insanken yakın geçmişimde hayatın bana ''aynen aynen'' diyerek vurduğu sillelerle biraz sendelemiştim. bugün çok da saçma bir sebepten uzun bir gülme krizine girdim. hiç gülmediğimden falan değil ama gülmeyi özlemişim. böyle bir şey olabilir mi. oluyormuş.
devamını gör...
yazarların ilk izlediği yabancı dizi
two broke girls
devamını gör...
dua ederken telaffuz önemli midir sorusu
dün gece korkudan dua ederken aklıma takılmış sorudur. google'da bir cevap bulamadım.
şimdi bildiğimiz gibi dualar arapça. (türkçesini okuyunca kabul olunuyor mu o konuyu bilmiyorum). arapçanın telaffuzu türkçeye pek uygun değil. yanlış telaffuzlar yanlış anlamlara yol açabilir. açıyordur da bence.
var mıdır bunun bir çözümü diye merak ettim. illa arapça telaffuz mu öğrenmek zorundayım ben. önemli olan sadece niyet mi yoksa. kafam çok karışık..
ya ayetel kürsi'yi yıllardır yanlış okuyor ve cinleri kendimize çekiyorsak?
şimdi bildiğimiz gibi dualar arapça. (türkçesini okuyunca kabul olunuyor mu o konuyu bilmiyorum). arapçanın telaffuzu türkçeye pek uygun değil. yanlış telaffuzlar yanlış anlamlara yol açabilir. açıyordur da bence.
var mıdır bunun bir çözümü diye merak ettim. illa arapça telaffuz mu öğrenmek zorundayım ben. önemli olan sadece niyet mi yoksa. kafam çok karışık..
ya ayetel kürsi'yi yıllardır yanlış okuyor ve cinleri kendimize çekiyorsak?
devamını gör...
mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özellikleri
çok düşünmek. ya geçmişi ya geleceği. bir yerde saplanıp kalmak. arabanın çamura saplanması gibi patinaj çekmek. anı kaçırmak. haliyle yol alamamak. ne demişler yarını düşünmek için erken, dünü düşünmek için geç ama anı düşünmek için tam zamanı. haliyle mutluluk bakış açısı ile alakalı. beyindeki sızlayan düşünceleri susturabilmekle. kolay değil. kimisi bastırır bir şekilde kimisi desteğe ihtiyacı vardır. çaresi olmayan dertler var ama bu gibi sorunlarda bakış açısını değiştirmek,kendini öz varlığının farkında olmak gerekir. dönüşüme başlamak, mutlu olacağım mutluluk benim hakkım demekle,kafada başlar.
devamını gör...
evine yazıcı alan insanlara ne olduğu sorunsalı
yazıcı evde yatıyor,ben yine kırtasiyeye gidiyorum işim olunca.
para çıkarmayı seviyorum sanırım.
para çıkarmayı seviyorum sanırım.
devamını gör...
normal sözlük - yedikule hayvan barınağı yardım kampanyası
sözlüğün yarattığı sinerjinin ve birlikteliğin yalnızca dijital ortamdan ibaret olmaması beni çok mutlu ediyor. gerçek dünyaya dokunuşlarla başka bir kimliğe bürünüyor sözlüğümüz. hakikatin bu kadar çarpık, hayatın bu denli kurgulardan ibaret olduğu bir çağda; sevgiyi, iyiliği, güzelliği ayakta tutabilmek için emek harcayan ve bu organizasyonun altyapısını oluşturan herkese teşekkürler.
devamını gör...
evdekilere küsüp kızınca yapılanlar
göz teması kurmadığımı farkettim
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının okumakta olduğu kitaplar
mark twain - insan nedir?.
devamını gör...
olmak istenen cansız varlık
sulu boya fırçası olmak isterdim. ressamın hayal dünyası sonucu çıkan sanat eserinin bir parçası haline gelmek, her bir renkle bütünleştiğimi ve de ressamın ahenkli vuruşlarla kağıdı şenlendirdiğini hissetmek...
devamını gör...
vietnam taşlamaları
ataol behramoğlu ve özdemir ince'nin rusya'dan brezilya'ya kadar uzanan, pek çok şair'in şiirlerini derlediği iki ciltlik dünya şiir antolojisinin ilk cildinde yer alan başyapıt. alman şair ve müzisyen karl wolf biermann'ın birbirini tamamlayan 3 kısa şiirinin yer aldığı vietnam taşlamaları'nın orijinal metinlerini bulabilirsem tanıma edit geçeceğim ama çevirileri ilk cildin* 141. sayfasında yer alıyor. general ky'nin her sabah söylediği, general ky'nin düşü ve saldırının sınırlı etkisi isimli üç şiir de yüksel pazarkaya tarafından dilimize kazandırılmıştır. özellikle general ky'nin düşü isimli şiir guerra sucia zamanlarında baskıcı yönetimin politikalarını o kadar anımsatır cinstendir ki ne zaman okusam sevimsiz bir gülümseme beliriyor suratımda. farklı zamanlar, farklı isimler ve farklı ülkeler... hiç önemli değil. diktatörler savaşı körüklerken şairler kalemlerinin en keskin ucu ile bu çığırtkanlığı eleştirmeye devam ettiler. wolf biermann'a ilk defa rudi dutschke hakkında okurken rastlamış daha sonra bertolt brecht' e saygı duruşu niteliğinde yazılmış olan realismus bei brecht'ini okuma fırsatı bulmuştum ama bana kalırsa en etkileyici işlerinden birini bu şiirlerinde çıkarmış biermann. düşünülerek okunursa vietnam taşlamalarında çıkarılacak pek çok ders var.
vietnam taşlamaları
general ky'nin her sabah söylediği
halktan başka
korkusu olmayan bir hükümet
çok yaşar, çok
hükümetten başka
korkusu olmadıkça halkın
general ky'nin düşü
ve sonunda bir yasa çıkardı hükümet
bütün insanlar mutludur
diye
karşı koymalar
ölümle cezalandırıldı
hemen ardından
gerçekten yalnızca
mutlu insanlar vardı
saldırının sınırlı etkisi
zorbalık yeterince büyükse
çokları susar
zorbalık ama en büyük ise
gene
yalnızca
çokları susar.
vietnam taşlamaları
general ky'nin her sabah söylediği
halktan başka
korkusu olmayan bir hükümet
çok yaşar, çok
hükümetten başka
korkusu olmadıkça halkın
general ky'nin düşü
ve sonunda bir yasa çıkardı hükümet
bütün insanlar mutludur
diye
karşı koymalar
ölümle cezalandırıldı
hemen ardından
gerçekten yalnızca
mutlu insanlar vardı
saldırının sınırlı etkisi
zorbalık yeterince büyükse
çokları susar
zorbalık ama en büyük ise
gene
yalnızca
çokları susar.
devamını gör...
diyarbakır köy okulu yardımımızın ulaşması
biz büyükler neyse de çocukları sevindirmek lazım. bir çocuğun gülüşü dünyaya bedel demişler. şu kötü günlerde birilerinin yüzünü güldürmeyi, bugününü, yarınını güzel yapmayı başarmışsınız. çok kafa adamlarsınız ellam.
devamını gör...
bol giyimli kukla
sözlükte kimliği bilinmeyen kimseler tarafından tacize uğrayan yazarım.
bilinmesini isterimki kimselere yedirmem*
bilinmesini isterimki kimselere yedirmem*
devamını gör...
sınıf grubu
normal zamanlarda ortasından kovboy filmlerindeki çalının geçtiği, sınav dönemindeyse adeta bir metropole dönüşen, iletişim kurulması amacıyla kurulmuş ama kesinlikle iletişim kurulamayan bir platform.
devamını gör...
bir defa aldattık diye hemen terk eden sevgili
cidden soruyorum salak mısınız ? kişinin kendisine azıcık saygısı varsa , karşıdakini aldatmaz. kişinin kendisine azıcık saygısı varsa , aldatanı affetmez. ya adam gibi sevmeyi öğrenin ya da boş yapmayın.
devamını gör...
sözlük yazarlarının sözlük hesaplarının şifresi
o az gelir tc kimlik numarası verelim bence.
devamını gör...
oldeuboi
özgün adı: oldeuboi
ingilizce adı: oldboy
türkçe adı: ihtiyar delikanlı
başrollerini min-sik choi ve ji-tae yu'nun paylaştıkları, karşı-intikam temelli sıra dışı ve anti-moralist konusu, son ana dek izleyicide merak unsurunu ve konsantrasyonu canlı tutmayı başarabilen gizem dolu işleyişi ve izleyici tarafından tahmin edilemeyecek biçimde bir sona giden çözüm bölümündeki vuruculuğuyla, tüm zamanların gelmiş-geçmiş en iyi sinema yapıtlarından biri olan 2003 yılı güney kore yapımı sinema filmi.
senaryosu, jo-yun hwang, joon-hyung im, chun-hyeong im ve filmin yönetmeni chan-wook park tarafından garon tsuchiya'nın yazıp nobuaki minegishi'nin çizdiği "oldboy" isimli japon mangasından uyarlanmıştır.
park chan-wook'un "intikam üçlemesi" serisinin ikinci ve en başarılı filmidir.
quentin tarantino referanslıdır.
tür olarak, içinde bilinmezlik unsurunu barındırarak izleyicide merak uyandıran "gizem" ve izleyiciye antipatik kahramanların sunulduğu "modern kara film" (neo-noir) tarzlarına hitap etmektedir.
başta 2004 yılında 57'incisi düzenlenen ve jüri başkanlığını birleşik amerikalı yönetmen quentin tarantino'nun yaptığı cannes uluslararası film festivali olmak üzere, sinema ödüllerinin dağıtıldığı birçok organizasyonda büyük ödüle lâyık görülmüştür.
spoiler içerir!
"hayat daha büyük bir hapishaneymiş..." "günaha bulanmış bir hayvan olsam da yaşamaya hakkım yok mu?"
ahlaki normlara ters düşecek bir karmaşıklığın (ya da bir uyumsuzluğun) yol açtığı trajedinin, insan hayatında bir düzen hâline gelebilirliği üzerinden; "hayat bir düzen midir, yoksa karmaşayı düzene ya da uyumsuzluğu uyuma sokma çabası mıdır?" diye düşündüren şahane bir film.
spoiler bitti!
ingilizce adı: oldboy
türkçe adı: ihtiyar delikanlı
başrollerini min-sik choi ve ji-tae yu'nun paylaştıkları, karşı-intikam temelli sıra dışı ve anti-moralist konusu, son ana dek izleyicide merak unsurunu ve konsantrasyonu canlı tutmayı başarabilen gizem dolu işleyişi ve izleyici tarafından tahmin edilemeyecek biçimde bir sona giden çözüm bölümündeki vuruculuğuyla, tüm zamanların gelmiş-geçmiş en iyi sinema yapıtlarından biri olan 2003 yılı güney kore yapımı sinema filmi.
senaryosu, jo-yun hwang, joon-hyung im, chun-hyeong im ve filmin yönetmeni chan-wook park tarafından garon tsuchiya'nın yazıp nobuaki minegishi'nin çizdiği "oldboy" isimli japon mangasından uyarlanmıştır.
park chan-wook'un "intikam üçlemesi" serisinin ikinci ve en başarılı filmidir.
quentin tarantino referanslıdır.
tür olarak, içinde bilinmezlik unsurunu barındırarak izleyicide merak uyandıran "gizem" ve izleyiciye antipatik kahramanların sunulduğu "modern kara film" (neo-noir) tarzlarına hitap etmektedir.
başta 2004 yılında 57'incisi düzenlenen ve jüri başkanlığını birleşik amerikalı yönetmen quentin tarantino'nun yaptığı cannes uluslararası film festivali olmak üzere, sinema ödüllerinin dağıtıldığı birçok organizasyonda büyük ödüle lâyık görülmüştür.
spoiler içerir!
"hayat daha büyük bir hapishaneymiş..." "günaha bulanmış bir hayvan olsam da yaşamaya hakkım yok mu?"
ahlaki normlara ters düşecek bir karmaşıklığın (ya da bir uyumsuzluğun) yol açtığı trajedinin, insan hayatında bir düzen hâline gelebilirliği üzerinden; "hayat bir düzen midir, yoksa karmaşayı düzene ya da uyumsuzluğu uyuma sokma çabası mıdır?" diye düşündüren şahane bir film.
spoiler bitti!
devamını gör...
çocukluk dönemi sanrıları
ben denizlerin, mavi oluşunu mürekkep balığına bağlar dım ,ahtapotlar mürekkepleri ni denize boşaltıyor deniz ondan mas mavi oluyor,zannederdim.
devamını gör...

