
yaptıktan sonra kötü hissettiren şeyler
t: olay bittikten sonra insana kötü hissiyat veren eylemlerin tamamı.
sigara içtikten sonra bu hisse kapılıyorum. her defasında işte bu defa bıraktım diyorum beş dakika sonra yeniden içiyorum. içtikten sonra bırakamamanın verdiği kötü hissiyat berbat birşey.
sigara içtikten sonra bu hisse kapılıyorum. her defasında işte bu defa bıraktım diyorum beş dakika sonra yeniden içiyorum. içtikten sonra bırakamamanın verdiği kötü hissiyat berbat birşey.
devamını gör...
lgbt bireylerin evlat edinme hakkı
desteklediğim haktır.
anne ya da babası eşcinsel olan çocuk yok mu sanki? neyini garipsiyorsunuz anlamıyorum. tam olarak size ne onu da anlamıyorum. herkes kendi işine baksa ne güzel olacak.
anne ya da babası eşcinsel olan çocuk yok mu sanki? neyini garipsiyorsunuz anlamıyorum. tam olarak size ne onu da anlamıyorum. herkes kendi işine baksa ne güzel olacak.
devamını gör...
normal sözlük'ten sevgili bulmak
sözlük formatı bugün yayınlandı bu ne hız.
devamını gör...
deniz kenarında yaşayan insanların daha mutlu olduğu gerçeği
deniz kenarına oturup bir süre denizi seyretmenin stresi azalttığı gerçeğidir belki de. kıyısına oturup saatlerce sohbet edebilirsiniz, size vakit ayırır, sizi dinler karşılıksız. tüm stresinizi atar öyle kalkarsınız kıyısından. bu da insanı mutlu eder dolaylı olarak.
devamını gör...
sırdaş trompet
leonora carrington kitabıdır.
bu bir nevi alice harikalar diyarında kitabı. ama daha acımasız ve alice harikalar diyarındadan daha ahlaklı. ( (gbkz: lewis carol)’un pedofili düşkünlüğünden bahsediyorum ama bunu daha sonra konuşuruz.) kitabımızda küçük bir kız yok. onu yerine 92 yaşında bir kadın var. ağacın içinden düşülen bir harikalar diyarı yerine ise yaşlı kadının duyma trompetini yanına alıp sığındığı ya da sığınmak zorunda bırakıldığı, sadece yaşlı kadınların bulunduğu bir huzurevi var. sadece yaşlı kadınlar dediğime bakmayın, nedendir bilinmez yaşlı kadın kılığına girmiş bir adam da var bu yerde. huzurevi dediğime de bakmayın, burası garip görünüşlü evlerin olduğu, tuhaf bir kasaba. aslında alice harikalar diyarında’ya benzetmeme de bakmayın, bu bambaşka bir hikaye.
bir tablonun içinden göz kırparak bakan rahibenin hikayesi kanınızı dondurabilir. zira o hikayenin anlatıldığı mektuplar bana çok gerçekmiş gibi geldi. yaşlı kadınların sığındığı bu kasabayı yöneten dr. gambit ve eşinin yöntemleri ise sanki günümüzde bile uygulanabilecek saçmalıkta. yaşlı kadınların tuhaf takıntıları ise hepimizde var olan takıntılar, sadece daha çok hayal gücü gerektiren cinsten.
siz yukarıda anlattıklarıma bakmayın. alın okuyun bu kitabı. belki sizi benim anlattığımdan çok farklı bir hikaye bekliyor olabilir.
bu bir nevi alice harikalar diyarında kitabı. ama daha acımasız ve alice harikalar diyarındadan daha ahlaklı. ( (gbkz: lewis carol)’un pedofili düşkünlüğünden bahsediyorum ama bunu daha sonra konuşuruz.) kitabımızda küçük bir kız yok. onu yerine 92 yaşında bir kadın var. ağacın içinden düşülen bir harikalar diyarı yerine ise yaşlı kadının duyma trompetini yanına alıp sığındığı ya da sığınmak zorunda bırakıldığı, sadece yaşlı kadınların bulunduğu bir huzurevi var. sadece yaşlı kadınlar dediğime bakmayın, nedendir bilinmez yaşlı kadın kılığına girmiş bir adam da var bu yerde. huzurevi dediğime de bakmayın, burası garip görünüşlü evlerin olduğu, tuhaf bir kasaba. aslında alice harikalar diyarında’ya benzetmeme de bakmayın, bu bambaşka bir hikaye.
bir tablonun içinden göz kırparak bakan rahibenin hikayesi kanınızı dondurabilir. zira o hikayenin anlatıldığı mektuplar bana çok gerçekmiş gibi geldi. yaşlı kadınların sığındığı bu kasabayı yöneten dr. gambit ve eşinin yöntemleri ise sanki günümüzde bile uygulanabilecek saçmalıkta. yaşlı kadınların tuhaf takıntıları ise hepimizde var olan takıntılar, sadece daha çok hayal gücü gerektiren cinsten.
siz yukarıda anlattıklarıma bakmayın. alın okuyun bu kitabı. belki sizi benim anlattığımdan çok farklı bir hikaye bekliyor olabilir.
devamını gör...
aile evinden bir kez çıkınca tekrar oraya ait hissedememek
aile evine hicbir zaman ait hissedememek?
devamını gör...
un helvası
güzel yapılmamış bir un helvası yerken, “recep ivedik”in un helvası yerken verdiği tepki aklıma gelir.
devamını gör...
sevmediğiniz birini görünce telefonla oynamak
görmezden gelmenin, sizi görünce de "aaa pardon ya görmedim" demenin etkili bir yolu. sizi henüz görmemişse, hemen telefon çıkarılır ve holding patronu taklidi yapılır. yanından geçilip tehlike atlatıldığında da telefon bırakılır.
devamını gör...
şarkı isimlerini 128 milyar dolar ile değiştiriyoruz
losing my 128 milyon dolar
that's me in the ayakkabı kutusu (bu da ayrı...)
bu şarkı siyasi espiri yapılsın diye mi yazıldı yahu.
that's me in the ayakkabı kutusu (bu da ayrı...)
bu şarkı siyasi espiri yapılsın diye mi yazıldı yahu.
devamını gör...
sözlük yazarlarının yaptığı mesleğin en zor yanı
randevuya dişlerini fırçalamadan gelen insanlar ve onları dişlerini fırçalamadıklarına inandırmak.
-amcacım dişlerini fırçalamıyorsun bari şu protezi çıkarıp yıka.
+kızım ben her hafta yıkıyorum onu.
-??!!
-amcacım dişlerini fırçalamıyorsun bari şu protezi çıkarıp yıka.
+kızım ben her hafta yıkıyorum onu.
-??!!
devamını gör...
spontane radyo yayını
duyduğumda çokça heyecanlandığım, akşamı iple çektiren yayındır*.
devamını gör...
normal sözlük şikayet hattı
şimdi mesela* kuzguncuktaki vişne ile mesajlaşırken mesajının sonuna mahlasına uygun olarak vişne emojisi ekliyor, hoş da oluyor güzel oluyor.
ama ben salatalık emojisi koyunca direkt tacizci ve sapık oluyorum, bu reva mıdır?*
ama ben salatalık emojisi koyunca direkt tacizci ve sapık oluyorum, bu reva mıdır?*
devamını gör...
debra morgan
dexter morgan'ın üvey kız kardeşi. koşu bandında koşarken klasik müzik dinlemişliği vardır.
söylentiye göre koşarken chopin - nocturne no. 2 in e-flat dinliyormuş.söylenti
en sevdiğimiz özelliği ise aşağıdaki videoda da görebileceğimiz üzere elbette nezaketi.*
söylentiye göre koşarken chopin - nocturne no. 2 in e-flat dinliyormuş.söylenti
en sevdiğimiz özelliği ise aşağıdaki videoda da görebileceğimiz üzere elbette nezaketi.*
devamını gör...
galileo galilei
avrupa' nın en karanlık dönemlerinden biri olan engizisyon zamanında dünyanın güneş etrafında döndüğünü söylediği için yargılanan bilim insanı. o dönem güneşin dünyanın çevresinde döndüğü iddia ediliyordu. engizisyon mahkemeleri tarafından yargılandıktan sonra savından geri adım atsa da, mahkemeden çıkarken kısık sesle " her şeye rağmen dünya dönüyor" demiştir.
insanı ve dünyayı merkeze koyan görüşün yıkılmasında önemli bir adım atmıştır.
insanı ve dünyayı merkeze koyan görüşün yıkılmasında önemli bir adım atmıştır.
devamını gör...
erkeklerin güzel göründüğünü sandığı şeyler
nargile içerken atılan dumanlı story.
devamını gör...
bahailik
monoteist bir din. tüm dinlerin aynı tanrıdan geldiğini ve insanların eşitliğini savunur. bahailikte, insanın amacı allah'ı tanımayı öğrenmek, dua, tefekkür gibi şeylerdir. bu dinin kurucusu mirza hüseyin ali ya da bilinen adıyla "bahaullah"tır. bahailikte de, önemli şahsiyetler, bahaullah falan "hazreti" diye anılır. ayrıca onlar da yaratıcılarına "allah" der. bahailikte en son gelen elçiler, bab (ya da gerçek adıyla ali muhammed şirazi) ve bahaullahtır. bahailik, hz. muhammed'in peygamberliğini kabul eder fakat son peygamber olduğunu inkâr eder. bahailikte son peygamber yoktur ve gelecekte insanların ihtiyaç duyduğu zamanlarda ve insanların kapasitesine göre peygamberler gelmeye devam edecektir.
devamını gör...
çocukken sahip olmak isteyip sahip olamadığınız şeyler
ağaç ev.
hep o hollywood filmlerinin etkisi işte. olmadı. biz de paletlerden apartmanın kenarına derme çatma bir kulübe yapıp içinde oynamak zorunda kaldık. hem de hasan amcaya rağmen. insafsız bütün gün sağdan soldan topladığımız o paletleri, küçük bedenlerimize kocaman gelen sopaları taşımak için kan ter içinde kaldık, o her akşam yıkmaktan vazgeçmedi.
büyüdüm, kocaman evim oldu da bir ağacın tepesindeki minicik bir alanın özlemi dolmadı be sözlük.
hep o hollywood filmlerinin etkisi işte. olmadı. biz de paletlerden apartmanın kenarına derme çatma bir kulübe yapıp içinde oynamak zorunda kaldık. hem de hasan amcaya rağmen. insafsız bütün gün sağdan soldan topladığımız o paletleri, küçük bedenlerimize kocaman gelen sopaları taşımak için kan ter içinde kaldık, o her akşam yıkmaktan vazgeçmedi.
büyüdüm, kocaman evim oldu da bir ağacın tepesindeki minicik bir alanın özlemi dolmadı be sözlük.
devamını gör...
herkes mahlasına yakışanı yapsın
yüzüğümü verin.
devamını gör...