hayat burulmak için çok kısa dostlar, hepimiz kaybettik ciğerimizin bir parçasını veya bir şeyleri ama bu kahpe dünya böyle! koyun alüminyumuna rahvan gitsin!
devamını gör...

öğretmen falan değilim ama şunu diyen tayfa cidden sıktı. biraderim adam eşşek gibi çalışmış olmuş öğretmen mis gibi. sende lisede yaban eşeği gibi yan gelip iki seksen uzanıp milletin üstüne atlayan, millet üni sınavına hazırlanırken kafasına şaplak atıp "lan inekler puhhaswasadf mal mısınız olm çalışmayın aw" diyen, futbolda takım kurarken adam seçen pembe kramponlu hırçın tembel çocuk olmasaydın sen de şuan öğretmen olmana gerek kalmamakla beraber bulunduğun kurum ya da şirkette yattığın yerden paranı çalışmasan dahi alıyor olurdun. ama sen hayatının o döneminde yatmayı seçtin.
devamını gör...

takip ettiğim yazarlar için benim bu
takip sekmesinde oluyorum çünkü, çünkü orada takip ettiğim yazarlar ile kendi sözlüğümü oluşturdum. akıştaki her başlığa bakmak yerine takip ettiğim yazarların yazdığı başlıklara bakıyorum çünkü o yüzden takip ediyorum. ama beğendiğim tüm tanımları okurum, hatta beğenmediğimi geçip bir sonrakini beğenirim.
ayrıca: #973570 sonuna kadar hak veriyorum.
devamını gör...

7 kasım 1867’de varşova polonya’da dünyaya gelmiştir. rusya hakimiyetindeki polonya’da kadınların üniversiteye gitmesi yasaktır dolayısıyla marie curie ve ablası fransa’ya gidip orada eğitim alabilmek için çalışıp para biriktirmeye başlamışlardır. bir süre sonra parayı biriktirebilip fransa’ya eğitim için gitmişlerdir. ablası tıp, kendisi ise paris üniversitesi’nde fizik okumuştur. bir laboratuvarda çalışmaya başlamış ve o laboratuvarın sahibi pierre curie ile evlenmiştir. uranyumla yaptığı deneyler sonucunda radyoaktiviteyi keşfetmiş, bulduğu elemente memleketini anmak için polonyum ismini vermiştir. birkaç başarısı ise şöyle:
nobel ödülü alan ilk kadındır.
avrupa'da doktora yapmış ilk kadındır.
paris üniversitesi'nde ders veren ve aynı üniversitede profesör unvanı alan ilk kadındır.
iki farklı alanda nobel ödülü almış tek insandır.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

modum yüksek, şarjım dolu, kulaklığımı alıp yürüyüşe gitmemek için hiç bir bahanem yok.
devamını gör...

amerikanın bu zamana kadar çıkardığı en yetenekli, yahudi asıllı, deha satranç oyuncusudur. henüz 13 yaşında gm* donald byrne'ü yendiği maç "yüzyılın maçı" (bkz: the game of century) adını almıştır. sovyetlerin takım halinde dünyayı domine ettiği satrançta izlanda'nın başkenti reykjavik'te boris spassky'i yenerek 1972-75 yılları arasında sürdürdüğü 11. dünya şampiyonu ünvanını kazanmıştır. soğuk savaş döneminde bütün sovyet takımını darmaduman eden tek amerikalı olarak tarihe geçmiştir. şampiyonluğundan sonra ilerleyen şizofreni ve paranoya rahatsızlıklarından dolayı kayıplara karışmıştır.
devamını gör...

keşke ben de sizler gibi cansu dere, ne bileyim bir monica belluci gibi isimlere benzetilseydim. naz mila olmamalıydı.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

''beğeni bağımlısı genç yazarlar yürekleri dağladı''

evet son güncellemede gelen seri beğeni kısıtlaması sonrası birçok seritanımat bağımlısının yoksunluk semptomları gösterdiği gözlemlendi. bunlar arasında 3 bildirimden sonra devam gelmemesi sebebiyle oluşan titreme, sağ gözün uyarı zilinde takılı kalması sonucu geçici şaşılık, sabah kalktığında 3 haneli bildirim göremeyince ateş basması ve soğuk terleme en sık görülenler. modların ve benjamin'in gelen kutularında kilitlenme olduğu, lütfen sadece 50 seri beğeni, yalvarırım bir kerelik seri beğeni, lanet olsun atom fiziğine de seri beğenisine de gibi isyankar mesajlardan hesaplarına girmeye korktukları ve iko'nun çözüm için bazı anahtar kelimeler içeren mesajların mod.ların kutusuna düşmesini engelleyecek kodlar yazdığı da gelen duyumlar arasında. şimdiden seritanem isminde bir rehabilitasyon merkezi kurma çalışmalarının başlayacağı da henüz dedikodu olmasına rağmen çoktan kulaklara düşmüş durumda... kafahaber istanbul!
devamını gör...

çünkü hayatında spor ve seks yok. bu iki temel insanı ihtiyaç bile ülkemizde hala lüks olarak görülüyor. misal evlenmek aslında nedir ? biz seks yapacağız bunu da resmi olarak belgeliyoruzdan öte birşey değildir. ama ülkemizde evlenmek insan sırtına öyle yükler bindiriyor ki insanlar evlenince bunları düşünmekten seks hayatı olmuyor.

ikincisi spor arkadaşlar spor hatta ilk birincil insani ihtiyaçtır. insan mesaiden sonra ağırlık kaldırması boks yapması ne bileyim koşması günlük stresini azaltacaktır zaten bunlar bilimsel olarak kanıtlanmış şeyler ama ülkemizde spor hala zengin hobisi olarak görülüyor. 90 milyonluk nüfuslu ülkede olimpiyat madalyası 1 elin parmağını geçmiyor.
devamını gör...

haklı yazar beyanıdır efendim. çok haklı... baya haklı. çocuk parkına dönüyor akış.
devamını gör...

arkadaşlar saçmalamayın ben benim, benjamin benjamin. yani benjamindir herhalde :d ama benim ben olduğumdan eminim.
devamını gör...

''1 koyun, 1 keçi, 3 kuzu tarafından esir alınmış bulunmaktayız. evet, tarafından.'' böyle belediyeleri seviyoruz.*
buradan.
devamını gör...

kırgınlığım yok kimseye!
kendime de kızmıyorum, kızamıyorum artık...
öyle bir zamandayım öyle bir demle acıyor ki yüreğimin köşeleri hislerimin hissizliğiyle sınanıyorum...
keşke birilerine kızabilsem, keşke üzülebilsem bana şunu da şunu da yaptılar diyebilsem, keşke kendime söylenebilsem hep senin eserin bu, hanımefendi diyebilsem... ama yok nafile tek bir duygu kırıntısı bile yok içimde... özleyebilsem mesela, mesela ağlayabilsem, mesela saatlerce gevezelik yapabilsem yine telefonlarda, mesela umut etsem yeniden, mesela... bu hissizlik mahvediyor beni... boğazımda bir düğüm, kalbimde bir sızı, nefes alırken içime içime saplanan bir neşter gibi...
yeniden nefret edebilsem birilerinden, yeniden özlem duyabilsem sevdiklerime, yeniden umut edebilsem yarınlara... bu hissizlik günden güne siliyor beni... günden güne yeni bir ben doğuyor belkide bilemiyorum... hayatın hem ne kadar değerli hem ne kadar değersiz olduğunu öğretti bu hissizlik bana. takıldığımız, gece boyu düşündüğümüz şeylerin ne kadar anlamsız olduğunu işaret etti. hele ki kırgınlıklarımızın, küskünlüklerimizin ne boş ne faydasız olduğunu gösterdi. bize nefretin, kırgınlıkların yarardan çok zarar verdiğini ve çok klasik olacak ama üç günlük dünyada bunlarla uğraşıp yüreğimizde bunları taşıyarak bunları yük ederek zaten zor olan hayatlarımızı daha da zorlaştırdığımızı gösterdi. ben tüm sırların çözüldüğü, perdelerin aralandığı zamanlardayım dostlar. ben yarına erememenin, kaybetmenin, sevdiklerime ulaşamamanın kaygısındayım. ben nefes almayı bile unutturan gerçekle bir kez daha yüzleştim! #ölüm siz siz olun kapınıza dayanmadan, canınızdan can almadan, tüm hislerinizi kaybetmeden fark edin bazı şeylerin kıymetini. ruhunuzu hafifletin, kalbinizi temizleyin, bedeninize huzur verin, yüklerinizden arının...
sevin, sevilin, sevdiğinizi söyleyin. özür dileyin, affedin... sevgiyle, huzurla, hoşça... kalın...
devamını gör...

edit 2: nelere, ne adı altında soruşturma açıldığını görmeniz için; buradan.
sanırım yeterince açık.

edit akbayram: tatlısu liberalleri de damlamış. gerçekleri görmek için ortalama bir idrak ve muhakeme yeteneği yeterli. kendisine suç isnat edilememiş ama uydurulmuş bir sürü insan gözaltında ya da tutuklu olabiliyor burda heeey, bir uyansanız mı artık! 'hikirit itmidin kindinizi ifidi idibilirsiniz' evet hakaret etmiyoruz zaten eleştiriyoruz. bu sistemin en ufak bir eleştiriye bile katlanamadığını anlamak için bakmaktan vazgeçin ve görün artık!

evet z kuşağı söz sizde.. burda mısınız, ses verin bakalım.
buradan



öğrencilerin yurtta barınabilmesi için uyması gereken şartlara yenileri eklendi. yeni şartlar arasında "cumhurbaşkanına hakaret etme suçundan mahkum olmamak" şartı da var.



nasılsa yargıyı, olayı, söylemi, adaleti istediğiniz gibi manipüle edebiliryor, eğip bükebiliyorsunuz. aferin size.
devamını gör...

asabiyim ben.
devamını gör...

pandeminin en patlak dönemlerinde fahrettin koca'yı görmüştüm. birlikte vaka sayılarını nasıl azaltabiliriz diye tartışıyorduk. taktik veriyordum. sanırım pek işe yaramamış benim tavsiyeler üzgünüm.
devamını gör...

one flew over the cuckoo's nest - jack nicholson
misery-kathy bates
split -james mcavoy
the machinist-christian bale
şahsiyet-haluk bilginer.
devamını gör...

mikis theodorakis ve maria farantouri
o antonis
muazzam şarkıdır.

devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim