ahlak bekçisi rehber öğretmeni
bizim ingilizce hocamız aynı böyle ahlak bekçisiydi. derste sürekli kız öğrencilere “siz yemek yapmayı bile bilmezsiniz, bir makarna yapın desem yapabilir misiniz? anca süslenip püslenin böyle yapmaya devam ederseniz ilerde kocanız/erkek arkadaşınız sizi döver sonra da terk eder.” gibi şeyler söylerdi. 8. sınıftaydık ve dediklerine gülüp geçmeyi bir şekilde öğrenmiştik ama kendisinden nefret ediyorum.
devamını gör...
ombudsmanlık
kişi ile devlet organları arasında çıkan anlaşmazlıklarda arabulucuk yapan bağımsız bir kurumdur.
devamını gör...
türkiye'de radyasyon var diyen dinsizdir
26 nisan 1986’da sscb’de meydana gelen ve o zamana dek dünyanın gördüğü en yıkıcı nükleer felaket olan çernobil’in türkiye’ye etkilerindeki yönetim zafiyetini gizlemek amacıyla dönemin sanayi bakanı tarafından söylenmiş, sonra ise klişe olmuş bir ifade.
çernobil nükleer kazasının ardından 3 mayıs 1986’da radyasyon yüklü bulutlar türkiye’ye girince önce tüm tedbirlerin alındığı havası yaratıldı. "halk arasında panik yaratmamak, turizm ve ticareti aksatmamak vb.” gerekçeler ile bu buluta karşı yetkililer üç maymunu oynadı. türkiye’nin avrupa’ya ihraç ettiği ürünler sınırda radyasyon testlerine takılınca türkiye’ye geri gönderilmeye başlandı.
halktaki endişenin artması üzerine dış güçlerin radyasyon lobisi oluşturduğu dönemin iktidarı tarafından halka anlatıldı. sanayi bakanı yüreklere su serpen "türkiye'de radyasyon var diyenler dinsizdir" açıklamasını yaptı.
bir süre sonra "mızrak çuvala sığmadı". 27 ocak 1987 günü odtü raporunda “sadece çaydan alınacak radyasyonun bile gelecek nesillerde birçok çocuğun ölü ve sakat doğmasına sebep olabileceği" açıklandı. gerek yurt içi gerekse yurt dışı bilimsel raporların açıklanması sonucu sanayi bakanı "beni yanılttılar" dese de görevden alındı.
siyasette eskimeyen taktiksel bir ifadedir. "bunu diyen dinsizdir" söylemleri sıkça görülür.
çernobil nükleer kazasının ardından 3 mayıs 1986’da radyasyon yüklü bulutlar türkiye’ye girince önce tüm tedbirlerin alındığı havası yaratıldı. "halk arasında panik yaratmamak, turizm ve ticareti aksatmamak vb.” gerekçeler ile bu buluta karşı yetkililer üç maymunu oynadı. türkiye’nin avrupa’ya ihraç ettiği ürünler sınırda radyasyon testlerine takılınca türkiye’ye geri gönderilmeye başlandı.
halktaki endişenin artması üzerine dış güçlerin radyasyon lobisi oluşturduğu dönemin iktidarı tarafından halka anlatıldı. sanayi bakanı yüreklere su serpen "türkiye'de radyasyon var diyenler dinsizdir" açıklamasını yaptı.
bir süre sonra "mızrak çuvala sığmadı". 27 ocak 1987 günü odtü raporunda “sadece çaydan alınacak radyasyonun bile gelecek nesillerde birçok çocuğun ölü ve sakat doğmasına sebep olabileceği" açıklandı. gerek yurt içi gerekse yurt dışı bilimsel raporların açıklanması sonucu sanayi bakanı "beni yanılttılar" dese de görevden alındı.
siyasette eskimeyen taktiksel bir ifadedir. "bunu diyen dinsizdir" söylemleri sıkça görülür.
devamını gör...
ruh eşini bulamamak
yandaki koltukta bizim bızdıkla oyun oynadığı için bu başlığı pas geçiyorum.
şanslı mıyım ? master degree..
şanslı mıyım ? master degree..
devamını gör...
avokadonun tadı
olgun olanı iyice ezip içine sarımsak, zeytinyağ, limon ekliyor tuz ekip iyice karıştırıyoruz....
kahvaltıda sürümlük , akşam yemeğinde yancı, rakı sofrasında lezzetli bir meze, şarap yanı iyi bir aparatif
misssss miss ...
kahvaltıda sürümlük , akşam yemeğinde yancı, rakı sofrasında lezzetli bir meze, şarap yanı iyi bir aparatif
misssss miss ...
devamını gör...
üç kelimeyle üniversite hayatı
daha sonra tekrar deneyiniz
dört oldu ya la tüh hahah.
t: o karanlık dönemi aydınlatan birtakım şeyler. (şey dedim ama kusura bakmayasın kank.)
dört oldu ya la tüh hahah.
t: o karanlık dönemi aydınlatan birtakım şeyler. (şey dedim ama kusura bakmayasın kank.)
devamını gör...
medeniyetsizlik göstergesi küçük detaylar
halkın sokakta sarılan ya da el ele tutuşan genç bir çift görünce cinayetlere bile vermedikleri tepkiyi vermeleri.
devamını gör...
alev tahtakurusu
bir de kırmızı japon böceği var. o da bu böceğe benzer. fakat onun rengi kırmızı siyah, bununla karıştırmayın. o da fotoğraftaki gibi.
devamını gör...
ucuz bir şey kalmaması
2 yıl önce litresi 5 olan ayçiçek yağının kilosu 12 tl'den başlıyor. güzel bir örnek.
devamını gör...
küşleme
zor bulunan bir ettir. kuzunun sırt kısmında bulunan bonfilesidir.
küşlemeyi kalın jülyen şeklinde doğrarız ardında bir kap içine koyarız. kabın içine süt, tuz ve kabuğu soyulmamış sarımsakları ezerek atarız.
1 gün beklettikten sonra harlı bir ateşte en fazla 1 - 1.5 dk çevirerek pişiririz. ben az pişmiş tercih ederim doğal olarak ama zevke göre pişirilebilir. servis ederken de tane kekik ile tabaklanır. yanında da taneli hardal varsa güzel bir lezzet sizi bekliyor demektir.
afiyet olsun...
küşlemeyi kalın jülyen şeklinde doğrarız ardında bir kap içine koyarız. kabın içine süt, tuz ve kabuğu soyulmamış sarımsakları ezerek atarız.
1 gün beklettikten sonra harlı bir ateşte en fazla 1 - 1.5 dk çevirerek pişiririz. ben az pişmiş tercih ederim doğal olarak ama zevke göre pişirilebilir. servis ederken de tane kekik ile tabaklanır. yanında da taneli hardal varsa güzel bir lezzet sizi bekliyor demektir.
afiyet olsun...
devamını gör...
evlenmek
bağımsız ve yalnızlığı seven insan için bir tür intihar etme şeklidir.
çünkü türkiye'de biriyle evlenince ailesi ile de evleniyorsun. parası onlardan çıkmasa bile mesela gelinlik alırken orada oluyorlar. iç çamaşırı alışverişi sırasında bile oradalar. kız arkadaşların ile bu alışverişe çıkmak istersen anında kötü gelin ilan ediliyorsun. eşya alışverişi sırasında yine gelmek isterler çünkü sen onların gözünde adamın eşi değilsin, adamın parasını sonuna kadar harcamaya gayret eden birisin. pahalı şeyler seçmemen için başında beklemeyi uyanıklık zanneden tipler çoğu. kendi eşyalarına bile sen karar veremiyorsun. kendi paranla alabildiğin eşyalar konusunda söz sahibisin bi. onu da bak bak ucuzuna kaçmış diyip dedikodu malzemesi yaparlar.
düğün istemezsen ve diretirsen sırf bunca zamandır düğün düğün gezip taktıkları altınlar ve paralar geri gelmeyecek diye bir şekilde oğullarını doldurup sizi ayırma hakkını kendilerinde bulabilirler mesela. çünkü sen onlara göre 30 bin değerinde bile değilsin. 30 bin daha önemli. aşk, sevgi, doğmamış çocuklar falan öyle çok önemli değil onlar için. evlilik eşittir para. hatta düğün günü bile damadın parasından kapmaya çalışır çoğu. gelini evden çıkarmak ve pasta yedirmek için bile para vermek zorundadır damat.
evlenmeyi bir şekilde başarabilirsen geçmiş olsun. o güne kadar anasından teyzesine kadar söz hakkı olduğunu düşünen bunca insan beraber yaşamaya başlıyorsunuz çünkü. en ufak ses çıkarıp dişlerini gösterirsen işleri çok korkunç noktalara götürüp oraya baba evinden tatile gelmişsin gibi rahatça seni boşanmaya bile zorlayabilirler.
ha tabii çoğunluk islerin bu kadar korkunç olmadığını iddia edecektir. ben görüyorum mesela arkadaşları, 40 kişiyle takı, gelinlik ve eşya alışverişine gidiyor, ses çıkarmıyor, sorun haliyle yaşamıyor. ama benim gibi arkadaş siz kimsiniz de bu kadar benim hayatımın içindesiniz ben anlamıyorum diye en başta noktayı koyan insanlar çok rahat görüyor evlilik denen kabusu. evlilik türkiye şartlarında bireysel algılanmıyor, hatta iki kişilik yine yaşanmıyor.
daha fenası iyi bir meslek sahibi olan, iyi okullarda eğitim almış, maaşı ile gurur duyan tipler ne zaman işler evlilik yoluna gitse ortadoğulu tarafını ortaya çıkarıyor. benim annem o tabii alışverişe gelecek seninle diyor. kayınvalidenin yanında kırmızı ipli don falan bakarken buluyorsun kendini. kayınpeder oturup koltuk rahat mı falan bakıyor, yoh diyor bunu alma, şu daha iyi.
bu yüzden civciv evlensek mi denildiği zaman saçma saçma konuşma diyorum. çünkü saçma.
çünkü türkiye'de biriyle evlenince ailesi ile de evleniyorsun. parası onlardan çıkmasa bile mesela gelinlik alırken orada oluyorlar. iç çamaşırı alışverişi sırasında bile oradalar. kız arkadaşların ile bu alışverişe çıkmak istersen anında kötü gelin ilan ediliyorsun. eşya alışverişi sırasında yine gelmek isterler çünkü sen onların gözünde adamın eşi değilsin, adamın parasını sonuna kadar harcamaya gayret eden birisin. pahalı şeyler seçmemen için başında beklemeyi uyanıklık zanneden tipler çoğu. kendi eşyalarına bile sen karar veremiyorsun. kendi paranla alabildiğin eşyalar konusunda söz sahibisin bi. onu da bak bak ucuzuna kaçmış diyip dedikodu malzemesi yaparlar.
düğün istemezsen ve diretirsen sırf bunca zamandır düğün düğün gezip taktıkları altınlar ve paralar geri gelmeyecek diye bir şekilde oğullarını doldurup sizi ayırma hakkını kendilerinde bulabilirler mesela. çünkü sen onlara göre 30 bin değerinde bile değilsin. 30 bin daha önemli. aşk, sevgi, doğmamış çocuklar falan öyle çok önemli değil onlar için. evlilik eşittir para. hatta düğün günü bile damadın parasından kapmaya çalışır çoğu. gelini evden çıkarmak ve pasta yedirmek için bile para vermek zorundadır damat.
evlenmeyi bir şekilde başarabilirsen geçmiş olsun. o güne kadar anasından teyzesine kadar söz hakkı olduğunu düşünen bunca insan beraber yaşamaya başlıyorsunuz çünkü. en ufak ses çıkarıp dişlerini gösterirsen işleri çok korkunç noktalara götürüp oraya baba evinden tatile gelmişsin gibi rahatça seni boşanmaya bile zorlayabilirler.
ha tabii çoğunluk islerin bu kadar korkunç olmadığını iddia edecektir. ben görüyorum mesela arkadaşları, 40 kişiyle takı, gelinlik ve eşya alışverişine gidiyor, ses çıkarmıyor, sorun haliyle yaşamıyor. ama benim gibi arkadaş siz kimsiniz de bu kadar benim hayatımın içindesiniz ben anlamıyorum diye en başta noktayı koyan insanlar çok rahat görüyor evlilik denen kabusu. evlilik türkiye şartlarında bireysel algılanmıyor, hatta iki kişilik yine yaşanmıyor.
daha fenası iyi bir meslek sahibi olan, iyi okullarda eğitim almış, maaşı ile gurur duyan tipler ne zaman işler evlilik yoluna gitse ortadoğulu tarafını ortaya çıkarıyor. benim annem o tabii alışverişe gelecek seninle diyor. kayınvalidenin yanında kırmızı ipli don falan bakarken buluyorsun kendini. kayınpeder oturup koltuk rahat mı falan bakıyor, yoh diyor bunu alma, şu daha iyi.
bu yüzden civciv evlensek mi denildiği zaman saçma saçma konuşma diyorum. çünkü saçma.
devamını gör...
kısmet şov
kaan sezyum, deniz özturhan ve deniz alnıtemiz’in 2011 yılında açık mikrofon tarzında kurdukları stand-up kulübüdür. youtube kanallarını da bırakayım, muazzam konuşmacıları izleyebilirsiniz.
devamını gör...
inançsız olduğu halde kötü alışkanlıkları olmayan insan
inanç kavramının kötü alışkanlıklarla alakası yok.
devamını gör...
uykusuzkahve
3 işçinin yaptığı işi tek başına yapan , 10 kata kadar daha uzun ömürlü duracell mod.
sözde değil özde uykusuz. zevkle okunan entry'lere imza atan, baş tacı yapılası değerli şahsiyet ve kişilik sahibi. elinde kolonya ile yeni gelen yazarları karşılayan, arkadaş canlısı, insanları kırmaktansa kendini yaralayan, yardımsever, sempatik nickli, hoş sohbetli iyi insan.
sözde değil özde uykusuz. zevkle okunan entry'lere imza atan, baş tacı yapılası değerli şahsiyet ve kişilik sahibi. elinde kolonya ile yeni gelen yazarları karşılayan, arkadaş canlısı, insanları kırmaktansa kendini yaralayan, yardımsever, sempatik nickli, hoş sohbetli iyi insan.
devamını gör...
normal sözlük'e katkı sağlamak için yazarların yapabilecekleri
(bkz: bilgi içerikli tanım girmek)
devamını gör...
ak parti'nin z kuşağının aileleriyle iletişime geçmesi
siyasal islamın bu son çırpınışları arkadaşlar. çeyrek asırlık bir süreç içinde siyasal islam bu topraklarda tarihin çöplüğüne doğru , adımlarını koşar adıma getirir. z kuşağı ve sonraki kuşaklarda siyasal islam ve oyunları "tutmaz"(hepsi büyük harflerle)
din inanış kulla tanrısının arasındadır. arada bu inanış sömüren , bundan kendine siyasi maddi kazanç elde edenler en büyük munafiklardir.
din inanış kulla tanrısının arasındadır. arada bu inanış sömüren , bundan kendine siyasi maddi kazanç elde edenler en büyük munafiklardir.
devamını gör...
the break-up
başrollerinde vince vaughn ve jennifer aniston'ın oynadığı 2006 yapımı film. romantik komedi olarak nitelendirilse de bence komedi değil, dram filmi gibi bir şey. isminden de anlaşıldığı üzere film ayrılığı anlatıyor. ayrılık ve ayrılıkta kadın ve erkek tarafının neler yaşadığını anlatıyor diye özetlenebilir hatta.
filmin konusu için,
chicago’da yaşayan brooke meyers, yeterince olgun olmayan erkek arkadaşı gary grobowski tarafından hak ettiği saygıyı görmediğini ve ihmal edildiğini hissetmektedir. ondan ayrılarak, kendisini özletmeyi planlar. ancak evden kim gidecektir? her ikisi de bu noktada direnç gösterince ev bir savaş alanına döner. yaşantıları çekilmez hale gelince aileleri de müdahele etmeye başlarlar.
filmde ayrılığın hem kadın hem erkek gözünden nasıl göründüğü iyi işlenmiş. tabii eski film, yine romantik film klişelerini barındırsa da diğer romantik komediler gibi değil çünkü ayrılığın gerçekçi yanını göstermeyi başarmış gibi.
erkeklerin ilgisiz halleri, kadınların tüm ilgiyi kendi üzerine çekmek istemesi... erkeklerin ev işlerine laf söylenmedikçe yardım etmemesi ama kadınların ev işlerinin ortak yapılması gereken işler olarak görmesi...*
birtakım anlaşmazlıklar ve hop, ayrılık!
ayrılık sonrası muhakkak birilerinin geri döneceğine inanılıyor tabii ki bu filmde de gerçek hayatta olduğu gibi ama yine gerçek hayatta olduğu gibi bazı girişimler olsa da herkes yoluna gidiyor sonunda.
her zamanki romantik film önerilerim gibi bunu da boş vaktinizde izlemenizi önerebilirim. bu arada filmin imdb puanı 5,8 ve bence jennifer aniston çok güzel bir kadın.*
filmin konusu için,
chicago’da yaşayan brooke meyers, yeterince olgun olmayan erkek arkadaşı gary grobowski tarafından hak ettiği saygıyı görmediğini ve ihmal edildiğini hissetmektedir. ondan ayrılarak, kendisini özletmeyi planlar. ancak evden kim gidecektir? her ikisi de bu noktada direnç gösterince ev bir savaş alanına döner. yaşantıları çekilmez hale gelince aileleri de müdahele etmeye başlarlar.
filmde ayrılığın hem kadın hem erkek gözünden nasıl göründüğü iyi işlenmiş. tabii eski film, yine romantik film klişelerini barındırsa da diğer romantik komediler gibi değil çünkü ayrılığın gerçekçi yanını göstermeyi başarmış gibi.
erkeklerin ilgisiz halleri, kadınların tüm ilgiyi kendi üzerine çekmek istemesi... erkeklerin ev işlerine laf söylenmedikçe yardım etmemesi ama kadınların ev işlerinin ortak yapılması gereken işler olarak görmesi...*
birtakım anlaşmazlıklar ve hop, ayrılık!
ayrılık sonrası muhakkak birilerinin geri döneceğine inanılıyor tabii ki bu filmde de gerçek hayatta olduğu gibi ama yine gerçek hayatta olduğu gibi bazı girişimler olsa da herkes yoluna gidiyor sonunda.
her zamanki romantik film önerilerim gibi bunu da boş vaktinizde izlemenizi önerebilirim. bu arada filmin imdb puanı 5,8 ve bence jennifer aniston çok güzel bir kadın.*
devamını gör...
celebrant sorularınızı yanıtlıyor
1-) hep sen mi ağladın?
2-) hep sen mi yandın?
3-) sen beni gönlünce mutlu mu sandın?
sevgili celebrant cevaplarsa sevinirim.
2-) hep sen mi yandın?
3-) sen beni gönlünce mutlu mu sandın?
sevgili celebrant cevaplarsa sevinirim.
devamını gör...
zorla tesettüre sokulan kız çocukları
şu islam toplumları kadınla uğraştığı kadar bilimle uğraşsa mars'a ayak basardı dedirten zorlama.
devamını gör...