381.
bu gece sağanak yağış beklediğimiz il.
devamını gör...
382.
hayatımın en ciddi travmalarını yaşadığım ve de kendisinden alacaklı olduğum, benim için her mevsim gri ve donuk olan, asla yaşamak istemeyeceğim ülkedeki yegane şehirdir.
devamını gör...
383.
vega'nın da şarkısında dediği gibi
"sokaklar dolusu şekerli kar kokusu"
doğdum, büyüdüm, öleceğim yine de şekerli kar kokusu ankara.
"sokaklar dolusu şekerli kar kokusu"
doğdum, büyüdüm, öleceğim yine de şekerli kar kokusu ankara.
devamını gör...
384.
denizi var ama kıyısı yok
devamını gör...
385.
seviyoruz seviyoruz da yıllardır seviyoruz diye diye bırakıp gidemedim bu amkum şehrini. artık gitsem mi istanbul'a? ben de mi o kervana katılsam? belli ki yurtdışına kaçamayacağız. bu ara da yeri gelmişken lütfen " ankara şiirdir, şaraptır. nazlı bir kadındır vs" gibi "rakı içen kadın.." bayağılığında edebiyat(!) yapmayın lütfen. tamam biz de seviyoruz kardeşim. ayrıca ankara olsa olsa suratsız, huysuz bi ihtiyar olurdu. bunu yazarken bile iğrendim kendimden bak. nasıl düşüyosunuz yavrum bu boş muhabbetlere?
devamını gör...
386.
sadece efendi taksi şöförleri ve o’nun uyuduğu yerin gölgesinde olmak için gitmek istediğim yer.
devamını gör...
387.
tam 100 yıl önce bugün, 20 ekim 1921'de, tbmm hükümeti ve fransa arasında ankara antlaşması imzalandı. ankara antlaşması ile itilaf devletleri cephesi bozulmuş̧ ve yeni türk devleti, ilk defa fransa tarafından tanınmıştı. bu anlaşma sonunda güney cephesi’ndeki savaş̧ resmen sona ermiş̧ ve türkiye’nin güney sınırı belirlenmişti. anlaşmaya göre fransa, çukurova ve güneydoğu anadolu’da işgal ettiği yerleri boşaltacak; suriye’de kalan “süleyman şah mezarı”nın bulunduğu caber kalesi de türk toprağı sayılacaktı. bugünkü hatay iline karşılık gelen iskenderun sancağı'ysa fransa’ya bırakılacak, ancak ankara’nın isteği doğrultusunda, çok sayıda türkün (nüfusun %39’u) yaşadığı ve toprak mülkiyetinin büyük bölümünün türklerin elinde bulunduğu bölgeye ayrı bir statü tanınacak; resmî dil türkçe olacaktı.
devamını gör...
388.
telaşı sessiz sedasız olan bir şehirdir. uğul uğul uğuldamayan, üzerinize doğru gürül gürül akmayan bir sakinliktir. ağır oturaklı, resmi bir havası vardır. gri şehir diye de eşi benzeri olmayan bir benzetmeye tabidir. bu griliğin yanına bir de granitliği eklemek gerekir. şehir sonradan kurulduğu için ahşap ve kerpiçten değil, etrafı granit ile çevrilidir. ankara için granit şehir benzetmesi yapmak da isabet olur.
devamını gör...
389.
şu anın kara olduğunu hatırlattı bana ankara.. zamansız ayrılıklar, soğuk ve donuk bir gökyüzü, etrafta telaşla bir yerlere yetişmek için çırpınan beyaz yakalı topluluğu.. yorgunluğun başkenti sen misin ankara ?
devamını gör...
390.
kalbimin yarısını bıraktığım şehir. gençliğimin en güzel yılları, anılarımın en güzelleri, hatalarımın en büyükleri, her şeyiyle benim olan şehir. en kısa zamanda tekrar kavuşmayı hayal ettiğim şehir.
devamını gör...
391.
hayal kırıklıklarının başkenti!
devamını gör...
392.
ankara’yı sevmek diğer şehirleri sevmekten farklıdır. belki biraz zordur da, ankara’ yı sevmek. ankara bazı şehirler gibi size deniz, orman, tabii güzellikler ya da sanayi sunmaz ve bunun karşılığında sevginizi istemez. o kimseyi çağırmaz. kimseye büyük düşler vaad etmez, görkemli sarayları ya da tarihe meydan okuyan, yıllanmış yapıları da yoktur.
bir boş tuval, bir beyaz kağıt, pırl pırıl bir nota defteri, henüz sayfaları açılmamış yeni baskı bir roman gibidir, ankara. siz çaba gösterirsiniz; adım adım, nefes nefes, dakika dakika ankara’nın güzelliklerini ortaya çıkarır, onları sever ve ankara’ya alışırsınız. bu alışkanlık zamanla bir tutku, bir tiryakilik olur, bırakamazsınız. bir yaşam tarzı olur, vazgeçemezsiniz.
bir boş tuval, bir beyaz kağıt, pırl pırıl bir nota defteri, henüz sayfaları açılmamış yeni baskı bir roman gibidir, ankara. siz çaba gösterirsiniz; adım adım, nefes nefes, dakika dakika ankara’nın güzelliklerini ortaya çıkarır, onları sever ve ankara’ya alışırsınız. bu alışkanlık zamanla bir tutku, bir tiryakilik olur, bırakamazsınız. bir yaşam tarzı olur, vazgeçemezsiniz.
devamını gör...
393.
konya’dan tek farkı başkent olması hasebiyle devletin çeşitli birimlerine evsahipliği yapması ve memur azınlığı.. yoksa konya’dan eksiği var fazlası yok..
devamını gör...
394.
çocukluğumun geçtiği şehir.
beştepe'de ikamet ederdik. o dönemler gecekondu olduğu için kimse yüzüne bakmazdı.
sonra akp geldi, yıktı bütün mahalleyi bir de saray kondurdu.
bütün anılar, hayaller silindi gitti...
yine de özlenir ankara..
beştepe'de ikamet ederdik. o dönemler gecekondu olduğu için kimse yüzüne bakmazdı.
sonra akp geldi, yıktı bütün mahalleyi bir de saray kondurdu.
bütün anılar, hayaller silindi gitti...
yine de özlenir ankara..
devamını gör...
395.
türk tarih kurumu konferansı nedeniyle 2018 yılında yolumun düştüğü şehir. insanları soğuktu ya da karşılaştığım tipler öyleydi.
devamını gör...
396.
asker ve üniforma görebileceğin tank çıkabilir tabelaları olduğu bir yer...
ayazı adamı hasta eder.. ağustosta hırka giyersin.. kuru topraklı dağların olduğu bir yer..
ayazı adamı hasta eder.. ağustosta hırka giyersin.. kuru topraklı dağların olduğu bir yer..
devamını gör...
397.
çok kötü inanılmaz kötü bir şehir.
devamını gör...
398.
binalar kravat takmış gibi hissettiren şehir.
devamını gör...
399.
sabahının ayazı, öğleninin sıcağı bizi bitirdin be ankara.
devamını gör...
400.
gözlerimi dünyaya açtığım; ara sıra birkaç sene kopsam da, yine dönüp dolaşıp geri geldiğim şehir. seviyorum seni ankara.
devamını gör...