801.
kavurup kavurup sonra serinleten şehir. bu da onun serseri serbest stili, yapacak bir şey yok.
devamını gör...
802.
bağlum kavşağında çevre yolunda 144 km/h ile hız cezası yediğim şehirdir. ilk kez çevre yolunda ceza yemekle birlikte 144 km hız ile yemem ayrıca üzmüştür (hız sınırı 120 sapma payıyla 132). gezen polis ekiplerine burdan tessüflerimi iletiyorum.
devamını gör...
803.
804.
havasını sevdiğim.
burada esiyor valla.
burada esiyor valla.
devamını gör...
805.
çok sıcak. dışarı cikilmiyor. işyerinde çay harareti alır diye sabahtan beri çay içiyorum "ulan o çay bu çay değil galiba" diye de düşünmüyor değilim hani.
devamını gör...
806.
havasını sevdiğim.
sürekli mis gibi esiyor. balkon şahane şu an. sineklik, cibinlik türünden bir şeyler olsa, içeride yatanı öpsünler!
sürekli mis gibi esiyor. balkon şahane şu an. sineklik, cibinlik türünden bir şeyler olsa, içeride yatanı öpsünler!
devamını gör...
807.
seviyorum ulen.
devamını gör...
808.
çok sıcak. uyuyamıyorum. sokakta düğün var. karakolu aradım açan yok. karpuz yedim kâr etmedi. ne biçim bir gün bugün yahu.
devamını gör...
809.
yenimahalle esiyor valla sıkıntı yok.
devamını gör...
810.
sacma sapan bi sehir niye var hic anlamiyorum.
devamını gör...
811.
bozkır başkenti dir. sevilir
devamını gör...
812.
813.
..
devamını gör...
814.
ah yağmur dönerken kara
yine yol var falımda
ister özle, yok istersen hiç hatırlama...
yine yol var falımda
ister özle, yok istersen hiç hatırlama...
devamını gör...
815.
bana göre anıtkabir'den başka bir numarası olmayan şehir.
devamını gör...
816.
817.
sevecekseniz ankaralıların ankara’yı sevdiği gibi sevin .
devamını gör...
818.
eski tadı yok ankara'nın kalabalık arttıkça benim kaçasım geliyor. gidecek başka yerde yok şimdilik birbirimizi idare ediyoruz
devamını gör...
819.
çocukluğum ve gençliğimin kenti. ama eski ankara.. ara sıra yine gidiyorum lakin o ankaradan çok az şey kalmış maalesef..
devamını gör...
820.
cemal süreya'nın kaleminden ankara...
"ankara;
iyi kalpli üvey ana...
bu şehri bu kadar yalın anlatan başka bir şey olamaz sanırım... sorumluluklarını bilen, asla kötü davranmayan ama sonuçta bir üvey ana olan ankara...
bu şehirde insanlar bekler...
emekliliği, askerliğin bitmesini, rüşvetin gelmesini, gönderdiğiniz evrakın cevaplanmasını, suskun devletin konuşmasını beklerler...
taşı çatlatacak bir sabırla bir şeyleri beklerler, kim bilir bekledikleri hayattır...
belki denizi görselerdi beklemezlerdi.
denizi su sanırlar.
suyu görmek için göllerin kıyısına gidersiniz ama su ufka uzanmaz.
bir suyu deniz yapan ufuk yoktur ankara’nın göllerinde.
oysa ne önemlidir suyun hiç bitmemesi ve uysal bir sevgili gibi gökyüzüyle birleşmesi...
o vaatkâr ufuk çizgisi, o nasıl güzeldir.
her zaman ötelerde bir şey olduğunu fısıldayan o şehvetli çizgi.
insanlar ankara’da beklerler, kim bilir bekledikleri hayattır...“
"ankara;
iyi kalpli üvey ana...
bu şehri bu kadar yalın anlatan başka bir şey olamaz sanırım... sorumluluklarını bilen, asla kötü davranmayan ama sonuçta bir üvey ana olan ankara...
bu şehirde insanlar bekler...
emekliliği, askerliğin bitmesini, rüşvetin gelmesini, gönderdiğiniz evrakın cevaplanmasını, suskun devletin konuşmasını beklerler...
taşı çatlatacak bir sabırla bir şeyleri beklerler, kim bilir bekledikleri hayattır...
belki denizi görselerdi beklemezlerdi.
denizi su sanırlar.
suyu görmek için göllerin kıyısına gidersiniz ama su ufka uzanmaz.
bir suyu deniz yapan ufuk yoktur ankara’nın göllerinde.
oysa ne önemlidir suyun hiç bitmemesi ve uysal bir sevgili gibi gökyüzüyle birleşmesi...
o vaatkâr ufuk çizgisi, o nasıl güzeldir.
her zaman ötelerde bir şey olduğunu fısıldayan o şehvetli çizgi.
insanlar ankara’da beklerler, kim bilir bekledikleri hayattır...“
devamını gör...