81.
sabah sabah kargalar bokunu yemeden dondurma yenmemesi gerektiği.
küçükken yazın yazlıkta sabah 7 gibi uyanır hemen bakkala giderdim. tek amacım aç karnına hemen dondurma yemek. yaş oldu 31-32 aç karnına hala dondurma yiyorum sabahları. alışkanlıklar kolay kolay bırakılmıyor.
yine bir sabah koştur koştur gittim bakkala. aldım çilekli cornet ve ekmeğimi eve geldim. anneannem köpürdü tabi. ne lan o her sabah kargalar bokunu yemeden dondurma yiyorsun dedi. salak değiliz anladım hemen durumu.
bir gün sonra sabah uyandım. saat 07:00, 08:00, 9:30 derken daha dondurma yememiştim. ara ara bahçeye çıkıyorum etrafta karga yok, bokunu yiyen karga görsem hemen bakkala doğru koşup gideceğim ama ortada karga yok anasını satayım.
en son dayanamadım, kahvaltı masasında anneanneme kargalar bokunu yediyse dondurma yiyebilir miyim diye sordum. bütün aile fertlerimin o bakışını unutamıyorum. babamın suratında inanılmaz bir pişmanlık vardı. babam hariç herkes güldü.
yıllar geçti üzerinden. her sabah olmasa bile yine sabahları aç karnına dondurma yemeye bayılıyorum. ne zaman sabahları dondurma yesem anneannem geliyor aklıma. tabii babamın o mükemmel bakışı.
artık zamanını tam tutturuyorum. saat 10:00 gibi kargalar işini halletmiş oluyor. bilimsel kardeşim, yıllarca gözlemleyip deneyimledim.
küçükken yazın yazlıkta sabah 7 gibi uyanır hemen bakkala giderdim. tek amacım aç karnına hemen dondurma yemek. yaş oldu 31-32 aç karnına hala dondurma yiyorum sabahları. alışkanlıklar kolay kolay bırakılmıyor.
yine bir sabah koştur koştur gittim bakkala. aldım çilekli cornet ve ekmeğimi eve geldim. anneannem köpürdü tabi. ne lan o her sabah kargalar bokunu yemeden dondurma yiyorsun dedi. salak değiliz anladım hemen durumu.
bir gün sonra sabah uyandım. saat 07:00, 08:00, 9:30 derken daha dondurma yememiştim. ara ara bahçeye çıkıyorum etrafta karga yok, bokunu yiyen karga görsem hemen bakkala doğru koşup gideceğim ama ortada karga yok anasını satayım.
en son dayanamadım, kahvaltı masasında anneanneme kargalar bokunu yediyse dondurma yiyebilir miyim diye sordum. bütün aile fertlerimin o bakışını unutamıyorum. babamın suratında inanılmaz bir pişmanlık vardı. babam hariç herkes güldü.
yıllar geçti üzerinden. her sabah olmasa bile yine sabahları aç karnına dondurma yemeye bayılıyorum. ne zaman sabahları dondurma yesem anneannem geliyor aklıma. tabii babamın o mükemmel bakışı.
artık zamanını tam tutturuyorum. saat 10:00 gibi kargalar işini halletmiş oluyor. bilimsel kardeşim, yıllarca gözlemleyip deneyimledim.
devamını gör...
82.
hava kararmaya başladığı andan itibaren perdeleri birkaç saniye bile geç kapatsam çıldıran bir sülaleye sahibim, başı da anneannem çekiyor. yine böyle bir gün çıktım anneanneme ''millet oturup bizi izlemiyor anneanne, en üst kattayız zaten sakin ol kapatıyorum.'' demiş bulundum. o da iç çekip dedi ki ''açık g*te herkes bakar.'' bunu öğrendim. evet.
devamını gör...
83.
aklıma gelmedi valla. yok herhalde ya. düz köylü işte, öğrendim diyebilmek için ya sahtekar ya da epey cahil olmalı insan. köy yaşamına aşinalığı yoksa kişi çokça şey öğrenebilir tabii ama bizimkiler (anneannemler) çoktan kente yerleşmişlerdi doğrusu. ben babaannemle büyüdüğümden her şeyimi ona borçluyum, bunun da etkisi büyük. anneannem hep uzaktı bize.
devamını gör...
84.
allah'ın doksan dokuz ismini ezberlemişti, geceleri beraber uyurken hepsini sayardık ve onun sayesinde ben de öğrenirdim. çoğu duayı öğretmişti, dini sevmemin en büyük sebebi oydu çünkü ben hayattaki herkesin onun kadar mükemmel olduğunu düşünürdüm; sanıyordum ki herkes onun gibi doğrudur, herkes dini böyle güzel yaşıyordur, herkes seviyordur çocuk sevindirmeyi... ama hiç kimse anneannem gibi değilmiş, o çok başka bir boyutmuş ve onun sevgisi diğer sevgilerle yarışamazmış.
anneannemi kaybettiğimde on bir yaşındaydım ve o günden sonra ne eskisi gibi dini inancım oldu, ne de eskisi gibi neşem. ben on bir yaşında büyümek zorunda kaldım sonra da ne kadar sevdiğim varsa hepsini toprağa gömdüm. elimde sadece çekirdek ailem kaldı ve onları da kaybetmekten çok korkuyorum.
o zamanlar kendi kendime milyon tane bahaneler uydurup ölümün iyi olduğunu düşündüm ama ölüm hayalimdeki kadar iyi olmadı hiç çünkü ölüm sadece boşluktan ibaretmiş ve ben en sevdiklerimi bir daha hiç görememek üzere boşluklara göndermişim. lütfen cennet olsun, lütfen sevdiklerimi yine göreyim...
anneannemi kaybettiğimde on bir yaşındaydım ve o günden sonra ne eskisi gibi dini inancım oldu, ne de eskisi gibi neşem. ben on bir yaşında büyümek zorunda kaldım sonra da ne kadar sevdiğim varsa hepsini toprağa gömdüm. elimde sadece çekirdek ailem kaldı ve onları da kaybetmekten çok korkuyorum.
o zamanlar kendi kendime milyon tane bahaneler uydurup ölümün iyi olduğunu düşündüm ama ölüm hayalimdeki kadar iyi olmadı hiç çünkü ölüm sadece boşluktan ibaretmiş ve ben en sevdiklerimi bir daha hiç görememek üzere boşluklara göndermişim. lütfen cennet olsun, lütfen sevdiklerimi yine göreyim...
devamını gör...
85.
anneanne kelimesini duyunca kalbimi deşmişler gibi hissediyorum.
devamını gör...
86.
nerde çokluk orda bokluk.
devamını gör...
87.
ataerkil toplumu oluşturan kişi anneannem olduğu için kadının kocasız bir hiç olduğu , kocasına köle olursa her şeyin çok güzel olacağına inanıyor ve koca bulmamız için bütün taktikleri öğretiyor. bir de müge anlıyı öğretmişti hala takip ediyorum kadını.
devamını gör...
88.
hak aramayı. anneannem lise mezunu bir kadın ama mahkemeye işi düştüğünde ve hukuk kitaplarını okuyarak davayı avukat tutmadan kazandı.
devamını gör...
89.
"aynaya baktığın zaman senin kendini güzel bulman yeterli, başka bir erkeğin bunu söylemesine ihtiyaç duyma."
devamını gör...
90.
namaz sureleri.
hamur yuğurmak.
örgü örmek.
hamur yuğurmak.
örgü örmek.
devamını gör...
91.
üstüne kuma geldiğinde kahrından kanser olup vefat etmeyi.
devamını gör...
92.
ahh... başlık beni kabimden vurdu. açan yazara @zugra çok teşekkür ediyorum. bebekliğim, ne şanslıyım ki anneannemin elinde geçti. daha sonra ise farklı tarihlerde tam beş yıl anneannemle yalnız yaşadım. ahh ne günlerdi yahu :) bana kendi annemden daha iy baktı. üzerime titrerdi adeta. ''sen emanetsin başına bir şey gelirse ben ne yaparım'' der beni dışarıya arkadaşlarımla oynamaya bile çıkarmazdı bazen. yalvar yakar izin alırdım :) evet ondan bir emanete nasıl sahip çıkılması gerektiğini öğrendim. hayır, öğrenmekten de öte içime işledi tam olarak.
bir de fedakarlığı öğrendim kendisinden. defalarca dedem rahmetli olduktan sonra 5 çocuğunu nasıl insan üstü bir çabayla tek başına okuttuğunun hikayesini dinledim. haa tüm bu çabayı gösterirken de evini çiçek gibi temiz tutmayı ihmal etmemiş hiç. öyle de bir temizlik hastasıdır kendileri :d diğer yandan bana bakması da yine ne kadar fedakar olduğunu gösteriyor. bu kadar büyük bir sorumluluğu üstlenecek kadar sevgi dolu olması ona bu fedakarlığı yaptıran motivasyon olmuş sanırım.
bir de fedakarlığı öğrendim kendisinden. defalarca dedem rahmetli olduktan sonra 5 çocuğunu nasıl insan üstü bir çabayla tek başına okuttuğunun hikayesini dinledim. haa tüm bu çabayı gösterirken de evini çiçek gibi temiz tutmayı ihmal etmemiş hiç. öyle de bir temizlik hastasıdır kendileri :d diğer yandan bana bakması da yine ne kadar fedakar olduğunu gösteriyor. bu kadar büyük bir sorumluluğu üstlenecek kadar sevgi dolu olması ona bu fedakarlığı yaptıran motivasyon olmuş sanırım.
devamını gör...
93.
aşırı cimri, paragöz ve sinsi bir kadın olmasıdır.
devamını gör...
94.
aci biberi şeker gibi yemek.
devamını gör...
95.
baba tarafını pek şey etme
devamını gör...
96.
bir erkek için kahrından yataklara düşüp kanser olup akli dengeni kaybetmek ve can çekişerek ölmek.
devamını gör...
97.
toton anneannem şimdi rahmetli tabi. velhasıl küçüktüm, yaz tatillerinde beni kuran kursuna göndermek istedi ben kabul etmedim bir süre böyle devam etti sonrasında baktı ben gitmiyorum bu arada ailemde bu yönde teşvik hiç olmadı, neyse ben kabul etmemekte direnince kendisi öğretmek istedi onuda kabul etmedim. bizim toton bir gün geldi seninle konuşmam lazım oğlum gel bakalım dedi tabi bu konuşma sırasında ben 7 veya 8. sınıfa gidiyorum, gittim yanına oturdum oğlum senin durumun nedir açıkca söyledim her hangi bir din veya yaratıcının olduğunu düşünmüyorum ve kabul etmiyorum ( sebepleri burada anlatmıyorum ) o an bizim tonton hiç uzatmadan saygı duyarım oğlum ama sende bunu unutma senin peygamberinde yaradanında vicdanın olsun onu her zaman hisset demişti..
o gün bu gündür hiç aklımdan çıkmaz.
- senin peygamberinde, yaradanında vicdanındır.
o gün bu gündür hiç aklımdan çıkmaz.
- senin peygamberinde, yaradanında vicdanındır.
devamını gör...
98.
torunlar arasında da ayrım yapılır.
devamını gör...
99.
öldükten 7 yıl sonra bile hala ben x'in torunuyum, çocuğuyum vs denildiğinde hemen kendinden o da şöyle yapardı diye iyi anlamda bahsedilecek kadar iyi olmak. özellikle torunları olarak bizim pek bir alakamız olmayan kişiler anneannemin adını duyar duymaz başlıyorlar, çoğu iyiliğini daha yeni yeni duyuyorum. öyle de iyilik yapıp denize atan bir insandı yani.
devamını gör...
100.
birlikte pek vakit geçiremedik farklı şehirlerde yaşadığımız için. 10 gün önce ölüm yıldönümü idi. bir burukluk hissettim, geçen sene öldüğü güne gittim. en son ben yıkamıştım kıyafetlerini, en son ben yedirmiştim yemeğini hastanede. beni tanımamıştı ilk başta, binbir çabam sonucu tanıdıktan sonra, kürtçe “kurban olurum” deyip sağ yanağıma dokundu güç bela. hep doktor olmamı isterdi ama beni kan tutar, doktor olmam imkansızdı. hep okulla ilgili konuşurduk, derslerimin nasıl olduğunu sorardı, başarılı olmamı çok isterdi. yaşamı boyunca köyünden ve sonrasında oturduğu şehir merkezindeki mahalleden pek çıkmadığı için türkçe konuşamazdı, ben de kürtçe pek konuşamıyordum. eğer ona bu kadar erken veda edeceğimi bilseydim kürtçe öğrenirdim onunla sohbet edebilmek için. üç cümleden öteye gitmezdi konuşmalarımız ama konuşunca “prensesim, sultanım “ derdik karşılıklı birbirimize. ben mesafelere rağmen yürekte beraber olmayı, idealist olmayı onunla konuştuğum birkaç cümle ile öğrendim.
mekanın cennet olsun mavişim.. *
mekanın cennet olsun mavişim.. *
devamını gör...