kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
yokluğuna katlanamadığınız, yanınızda olmasını istediğiniz, özlediğiniz andır. her yerde onu ve onu hatırlatacak bir şeyler görürsünüz. geçmiş olsun. hastasınız artık.
devamını gör...
aga bunu sorguluyorum bu ara. çok fena eriyorum karşısında. çok hoşlanıyorum öyle böyle değil. aşık oldum olucam gibi. aşık mıyım bilmiyorum değilim sanırım. bir adım atsa, yarım bir adım dahi olsa aşık olmaya hazırmışım ve anında olurmuşum gibime geliyor. çok ufak bir şansı bir kapı aralığını, bir umudu bekliyorum. azıcık hissetsem tüm bunları koşarak gelicem sana söz.
devamını gör...
bir zamanlar aşık olmuştum. ve kendine saygısı olan her insanın yapması gerekeni yapıp toksik olduğu zaman geride bırakıp yoluma devam ettim. şimdi bu başlığı gördüğümde o günü hatırlıyorum. takside uyuklamak için sırtımı ona yasladığım o anı. sonra aklıma huzurlu hissettiğim son an diye paylaştığım fotoğrafın geçtiği gün geliyor. "sen köpekten korkuyorsun di mi ? " minik bir gülüş "her türlü hayvadan korkarım."
şapşal anılar biriktirin. koşun ve aşık olun. ama bitme zamanı geldiğinde bitirin. gülümseyerek hatırlanacak anılarınız kalabilsin.
devamını gör...
onu kendimden çok düşündüğüm an
devamını gör...
onu ilk gördüğünüzde, başınızdan girip ayağınızdan çıkan elektriği, yıldırım çarpmışcasına vücudunuzda ki tüm hücrelerinizde hissettiğiniz o özel andır.

sonra onunla değil de gider yanında ki bir başkasıyla çıkarsınız.
hayat bazen böyle de garip.
devamını gör...
kütüphanenin 3. katında trabzanlara yaslanmış telefonla konuşuyordum. tam arkamı döndüğüm anda son basamağa adımını atmış ,dönmemle göz göze gelmiştik. derin bir nefes verdiğini duydum. o saniye o nefes ciğerlerime doldu, kanıma karışıp bütün hücrelerime yayıldı sanmıştım. gözlerinden başka hiçbir şey görmüyordum. telefondaki sesin birkaç defa seslendiğini duydum fakat cevap veremedim. bir saniye mi sürdü yoksa bir asır mı bilmem.. onu hiç görmemiştim, bir daha görür müyüm onu da bilmiyordum ama o andan sonra bana dair ne varsa, artık biraz da o'ydu..
devamını gör...
kapıyı çarpıp evden çıktığımda kapıya fırlattığı vazonun sesini duyduğum an.

fransız sanat filminin içinde yaşıyorduk evet.
devamını gör...
lisede ayrılmak üzere olduğum kız arkadaşımın gözlerine bakarken nefes alamadigimi hissettiğim an.


sonrasında hayat boyu akıl, şartlar, olasılıklar ve beklentiler derken çok şey devreye girdi. bu sebeple artık aşık olmak bu kadar kolay değil. ya da gereksiz bir şey. bir süre sonra fiziksel ihtiyacın kelimelerde bıraktığı izdüşüm oluyor.
devamını gör...
yüzüğünü evimde unutmuş. "bulursan getirebilir misin?" diye sordu. yüzüğü aramadım. kaotik bir insanımdır ve evimde sürekli bir şeyler kaybederim. bahanesi bir yana, açıkcası pek umursamadım da. o zamanlar daha farklı bir insandım, sanırım. böyle şeyler pek umrumda olmazdı. birkaç gün sonra, yüzüğü odamdaki masanın üzerinde buldum. yüzüğünü elime aldığım an, içimde böyle garip bir his uyandı. yüzüğünü ona geri vermemek istedim. bende kalsın istedim. ondan bir parça hep yanımda olsun istedim. o andan itibaren, ondan başka hiçbir şey düşünemez hale gelmiştim.

ben, hiçbir zaman, bir anda aşık olunabildiğini düşünmüyorum lakin bazen, bazı nesnelerin insana bir insan hakkında neler hissettiğini hatırlatma gibi bir gücü oluyor. mesela babamın bana hediye ettiği bir kitabı ya da eski bir dostun ödünç verip unuttuğu bir tişörtü elime aldığımda, onlarla yaşadıklarım aklıma gelir. ben de, o gün, o yüzüğü masamın üzerinde gördüğümde, daha çok kısa bir süredir onu tanıyor olmama rağmen, bu kısa sürede bana neler hissettirdiğini farkettim. o his, aşktan başka bir şey olamazdı. yıllar ve insanlar sonra, aşk denince halen o anı hatırlıyorum.
devamını gör...
kalbim küt küt atıyordu.
devamını gör...
beni heyecanlandıran aşk değil yaşayacağım saçmalıklarmış. keşke sonunu da farkedebilseydim. nerede buranın karalama defteri dertlendimm...
devamını gör...
zekamı o kişiye karşı çok net kullanmadığımı fark ettiğim an..
devamını gör...
1 hafta boyunca ağzıma lokma koyamamıştım. aç hissediyordum ama ruhum toktu herhalde...
devamını gör...
kaçmak istemiştim..ama gidip sarıldım.
devamını gör...
yaşarken ne yaşadığımın bilincinde değildim. daha doğrusu içimde ilk kez anlamlandırmaya çalışmadım. sonra 25 yaşında anneme aşkı sordum. bir sigara yakıp; "işte şimdi s*çtık dedim. oturup üzerine sayfalarca yazdım. sürdürülemedi bu üzücüydü yine de böyle bir deneyim yaşamak muazzamdı.
devamını gör...
çok uzaktaydı, hiç yüz yüze görüşmemiştik, kalbim ona yıllardır kırıktı ama ben her üzüldüğümde, sevindiğimde, korktuğumda ona anlatmak istiyordum her şeyi. sonra elime bir fırsat geçti ve bambaşka bir konuda soru sormak için iletişime geçtim kendisiyle. cevabımı aldıktan sonra teşekkür edecektim, ben daha teşekkür etmeden "en son konuşmamızda kalbini bir hayli kırmıştım yanlış hatırlamıyorsam. bu yüzden üzgünüm, bu arada. o zamanlar benim yıkılış dönemimdi" dedi. ben vedalaşmayı planlarken kalbimin çalındığını fark ettim.
devamını gör...
kakam gelmişti.
devamını gör...
ilk görüştü. sanki yıllardır tanıyormuşum gibi. hiç tanışmadan.
devamını gör...
keşbiş olsun anıdır.

şimdi sevgilisi, kocası bi bir şeeyi vardır, o yoksa sevdiği, beklediği, unutamadığı vardır, illa bir ib..lik çıkar.

ozetle sevdiginiz biri kesin harikadır ve sizden once kesfetmislerdir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"aşık olduğunuzu fark ettiğiniz ilk an" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim