antidepresanlar.
güzel terapi.
iyi dostluklar.
devamını gör...
dışarı çıkın bi hava alın..
devamını gör...
siz depresyondan çıkamazsınız, depresyon isterse sizden çıkar...
şaka yav bi uzmana görünün.
devamını gör...
sıkı dostlar, toprakla uğraşmak, çiçek böcek deyip geçmeyin. bahçe makasını elinize alıp bir budama yapın. görün bakın hiçbirşey düşünmediğimiz farkedeceksiniz.
devamını gör...
eğer hicbir şeye enerjiniz yoksa kendinizi bir şeyler yapmak için zorlamayın azıcık kendinize geldiğinizi düşündüğünüz zaman dışarı çıkın ,zaten böyle bir durumunuz varsa yolunda gitmeyen seyler vardır birkac saat dışarı çıkmak size bir şey kaybettirmez uzun uzun yürüyün mantıklı bir şekilde analiz yapın ama burada önemli olan gece boyunca yaptığınız sonu hicbir yere cikmayan analizler yerine karşınızda bir arkadaşınız var ve ona tavsiye veriyorsunuz gibi olmalı veya eski sen olsan nasıl düşünürdün o şekilde. bütün bunların ardından gökyüzüne bakın kedilerin yalanmasını izleyin arabalardan çıkan egzoz kokusunu almaya çalışın eve gidip güzel bir kahve için ve en önemlisi bu süreçte ozdegerinizi yeniden inşa etmeye çalışın.
devamını gör...
gerçek çaresizliktir. çaresiz hissettiğimiz çoğu zaman aslında gerçekten çaresiz değilizdir. fakat gerçekten dibe vurduğunuzda bunu net bir şekilde anlarsınız. seçeneklerinizin tükendiği hissiyatına kapılmazsınız. seçenek olmadığını bilirsiniz. ve artık hayatınızın bu olduğunu. işte ancak böyle bir tecrübe insanı çıkarır depresyondan. ancak hayatın sunabileceği acıları ve mutlulukarı iliklerine kadar tecrube edince bir tokat misali, kendine gelebilir insan. içinde bulunduğu hayalden uyanıp gözlerini açar.
bunun sebebi yaşamamaktan, kendi oluşturduğumuz güvenli balonların dışına çıkmamaktan, bakış açısını genişletmemekten. okumamaktan, tecrübe etmemekten, bahane bulmaktan, tembellikten, birinin gelip bizi kurtarmasını beklemekten.
iplerimiz bizim elimizde. bunu hatırlamalıyız.
kendi çizdiklerinden başka duvar yok aşılmayı bekleyen.
devamını gör...
(bkz: euro truck simulator) hiçbir ilaca ve terapiye gerek yok, adres belli.
devamını gör...
kendimde uyguladığım yöntemleri önericem.
aşırı depresifseniz aldığınız nefes bile size acı veriyorsa tabi anti-depresan şart, doktor önerisiyle tabi.
sonra ki şeyler işe bence depresyonun yoğun günleri var o günler başladığında yanı kendinizi kötü hissetmeye (kronik bir depresiyonerseniz zaten gelişini anlarsanız)
multivitamin vs. vitamin değeri yüksek sizi hafifi tutucak yicekler tüketin çünkü zaten ağırlık hantallık birşey yapmama isteği geldiği için bu yavaslamanizi önler ve hareket etme isteginizi arttirir enerji verecek besinler.
sonra boş vakit geçirmeyin o dönem boyunca kendinize düşünücek firsat birakmayin o yoğun depresif hal geçene kadar sevdiğiniz yapmak istediğiniz ne varsa yapın sanki yarın işe gitmek zorundaymış gibi yapın zaten sevdiğiniz şeyler olduğu için 1 haftada alisirsinzi zevkle yaparsınız kendinize bahane uydurmayin yok para yok nolucak ne biticek pekala belediyenin güzel etkilikleri kursları var
en fazla 3 hafta içinde dunyaya daha pozitif bakacaginiza eminim.
ıyi denemeler
devamını gör...
canim benim bak, şöyle: depresyon sana hiçbir şey kazandırmaz ama her şeyi kaybettirir. o yüzden ötürü dolayı umursama, eski aliskanliklarina dön, eskiden ne yapiyorsan yapmaya devam et. olmuyorsa da profesyonel destek al. ötesinde denilecek başka bir şey yok. unutma ki bu bir hastalık. düşündüklerin, zandan başka bir şey değil. o yüzden o tehlikeli intihar düşüncesinden de uzak dur.
devamını gör...
kısa süreli içinde olduğum ruh halim.bütün olumsuzluklar üst üste gelmişti. zaman sanki bitmeyecek herkes herşey üstüme geliyor gibiydi. şükür ikizler burcuyum bu ruh halimden sıkıldıdım çabucak rujumu sürdüm makyajımı yaptım doğru alışverişe. hayat kısa boşa mutsuzlukla bitirmemek gerek zamanı.
devamını gör...
hiç girmeyin ben yıllardır çıkmaya çalışıyorum
devamını gör...
beni bırakın siz devam edin, zira ben bu çukurda debelenmekten yoruldum.
devamını gör...
biraz uzun bir yazı olacak en başta belirteyim. ayrıca bu alanda uzman değilim yazdıklarımın hepsi kendi tecrübem, "aynı şeyleri yaşıyorum" diyorsanız eğer muhakkak bir uzmana danışın ve en kısa zamanda tedaviye başlayın. hiçbir şey sizden kıymetli değil, ne kadar zor olursa olsun hayatınızın sürücü koltuğuna geçmeniz gerekiyor.
3 seneden fazladır bu duygu hali içerisindeydim, hala da öyleyim. "bir şeyler yolunda değil ama ne?" diyordum kendi kendime. arkadaşlarım bütün hevesleriyle planlar yapıyorlar ve ben bunların hiçbirine gram heveslenemiyordum. "acaba arkadaşlarımı sevmiyor muyum?" diye düşünmeye başladım daha sonra. yalnız kalmaktan korkan biri değilim aksine çok severim, buna rağmen hala arkadaşlarıma vakit ayırmaya çalışıyorsam seviyorum demek ki diye düşündüm. ilerleyen zamanlarda kendime bile tahammülüm kalmamaya başladı. aynaya bakmak istemiyordum, sanki iğrenç biriymişim gibi geliyordu. evden çıkmak, kimse ile göz göze gelmek istemiyordum. sanki herkes içinden "bu kız ne kadar çirkin" diye geçiriyormuş gibiydi. hatta buna o kadar inanıyordum ki birileri iltifat edince direkt dalga geçtiklerine yoruyordum.
o karanlık 3 senenin son zamanlarına doğru kafamda intihar mektupları yazmaya başladım. intihar mektubu yazdığım zamanlar değişiyordu ama bir cümle hep aynıydı: "şu kocaman dünyaya bir beni sığdıramadınız." kafamda hep bu cümle dolanıyor, gözlerim doluyor, hemen intihar etmenin yollarına bakıyordum. fakat ilginçtir ki bunca düşünceye rağmen hiçbir intihar girişimim olmadı. ama ben pes etmeden kafamda mektup yazmaya devam ediyordum. çay içiyorum, zihnimde kağıt-kalem, film izliyorum yine zihnimde kağıt-kalem, bir türlü kurtulamıyordum bundan. sonra zihnimi susturmak için kendimi fazlaca meşgul etmeye başladım. mesela birisi ile sohbet ediyorum ve 5 dakikalığına yanımdan mı ayrıldı? aman yarabbi hemen meşgul olacak başka bir şey bulmalıydım çünkü kağıt-kalem orada hazır bekliyordu. bu çabam da sonuç vermedi.
bir anda ağlamaya başlıyordum veya çok tepkisizdim, düz bir şekilde duvara bakmak istiyordum mesela. ismimi duymak, birinin bana seslenmesi, gülüşmeler... her şey çok gürültülüydü, bir türlü dinlenemiyordum. hep uyumak istiyordum ama uykuya dalmak da bir o kadar zordu benim için. sabah uyanınca verdiğim ilk tepki, " yine mi sabah oldu?" oluyordu. "neyin var?" en nefret ettiğim soruya dönüşmüştü, zira kendisini cevaplamaya yetecek hiçbir cümlem yoktu. halının üzerinde uzanmış bir şekilde saatler geçirdiğimi de hatırlıyorum, yatağa çıkacak gücü kendimde bulamamıştım bir türlü.
ha etrafımdaki insanlara söylesem bunları şok geçirirler. "özözünedanışır sen ciddi misin? e çok neşeli birisin, kıpır kıpırsın." tarzında tepki verirler muhtemelen. işte zarf başka, mazruf başka sözünün vücut bulmuş haliyim* sonuç olarak benim için çok sancılı geçen üç senenin ardından doktora gitmeye kadar verdim ocak ayında. şimdi düşününce iyi ki gitmişim diyorum. nefes aldığımı hissediyorum, hatta ablam geçen gün cam silerken "dikkat et düşersin" dedi ve ben orada "aa pencerenin kenarındayım ve acaba atlasam mı diye düşünmedim hiç, hatta pencereden düşebilecek olduğum bile aklıma gelmedi" aydınlanması yaşadım kendi içimde.
deneyimlerimden edindiğim birkaç şeyi benimle aynı durumda olan andalarımla paylaşmak istiyorum. biliyorum bu söyleyeceğim şeylerin siz de farkındasınız, kendinize defalarca söylüyorsunuz ama faydası olmuyor diye düşünüyorsunuz, ama öyle değil. dipsiz bir kuyudasınız ve bu kuyudan sizi ancak siz kurtarabilirsiniz.
- ne kadar istemeseniz de sosyalleşin, eve 5 te giriyorsanız 7 de girin mesela.
- telefonunuzda saatlerce dönüş yapmadığınız çağrı ve mesajlara erken dönmeye çalışın. bakın önemsiz gibi duruyor ama bu bile çok rahatlatacak sizi.
- kendinizi iyi hissetmediğiniz kişi ve ortamlardan uzaklaşın. hiç kimseye katlanmak zorunda değilsiniz. kendi sırtınıza bile isteye yük bindirmeyin.
- evet insansınız, her şeyi kafaya takıyorsunuz ama sizin de gücünüz bir yere kadar. karşılaştığınız bütün sıkıntılarda kendinizi suçlamayı bırakın. bir şeyler de rayında gitmesin yani, hayat bu sonuçta.
- mutlu ve mutsuz anlarınızın geçici olduğunu sindirin. "hadi kötü bir şey olursa" diye kaygılandığınız zamanlarda yakın olduğunuz birisi ile paylaşıp rahatlamaya çekinmeyin.
- ha paylaşmak demişken arkadaşlarınızdan bir şey isteyeceğinizde ya da konuşmaya ihtiyacınız olduğunda "acaba onu sıkıyor muyum?" diye de düşünmeyin. dostlarınız bunun için varlar, siz ne kadar uzaklaşırsanız onlar da o kadar kötü hissederler.
- düşüncelerinizin altından kalkamayacakmış gibi olursanız müzik dinleyin demeyeceğim. çünkü ben öyle yapmayı denediğimde düşüncelerimin sesinden müzik açmayı unutmuşum ve bunu eve vardığımda fark ettim. siz direkt şarkıyı kendiniz söyleyin, tabi ortam müsaitse. ya da müsait değilse de söyleyin be, çoğu sanatçı bu şekilde keşfedilmiş sonuçta.*
- son olarak muhakkak bir doktora gidip ilaç tedavisine başlayın. eğer bu konuda ailenizden tepki görüyorsanız gizlice gidin. kendinizi insanlara anlatıp kabul görmek zorunda değilsiniz. unutmayın ne kadar çabarlarsanız çabalayın karşıdaki insanın anlamak istediği ölçüde anlaşılabilirsiniz.

hepimiz çok kıymetliyiz. farklı ilgilerimiz, farklı dünyalarımız ve bu dünyalarımızın içerisinde çok farklı dertlerimiz var. hepimiz bir şeylerle imtihan oluyoruz ve olmaya da devam edeceğiz. önemli olan bunu kabullenip en ufak şeyde bile güzelliği bulabilmek. ne zaman bunalırsanız, bir şeylerin içerisinden çıkamıyormuş gibi hissederseniz ya da direkt "azıcık konuşsam da rahatlasam be özözünedanışır" derseniz benim kapım her zaman açık. isteyene kımız isteyene türk kahvesi servisimiz de mevcut. hatta inanmazsınız ısıtıcılardan ayrı bir ücret almıyorum.* neyse efendim, yalnız değilsiniz bunu bilin. sizinle aynı sıkıntılarla uğraşan onlarca insan var. ben de ne zaman ihtiyacınız olursa elimden geleni yapmak için buradayım.

özünüzə yaxşı baxın.*
devamını gör...
(bkz: uzaklaşmak)
aynen. o anda ne varsa hayatını domine eden, uzaklaş ondan... sevdiğin biri ya da herhangi bir şey... hiç düşünme ve uzaklaş oradan.
sonra geri gel ama... kendini özletme.
devamını gör...
depresyona girmemişlerin* tavsiye vermemesi gereken başlık.

psikolojik destek şart.
devamını gör...
meşguliyet. sorumluluk altında kalmadan ama devamını da getirmek isteyeceğiniz şeyler bulun.
devamını gör...
gerçekten depresyondaysan istediğin kadar gez toz arkadaşlarınla takıl hiçbir şey farketmiyor profesyoneldestek şart
devamını gör...
her çeşit çikolata ve tatlı. mutlulukta bire bir.
devamını gör...
psikoloğa gitmek
devamını gör...
depresyon "ay bi' hobi edin, geçer." deyince biten bir şey değil. bırak hobiyi, yemek yiyecek hali olmaz bazen insanın. eğer kendinizden veya çevrenizdeki birinden şüpheleniyorsanız belirtilerini araştırın. kişinin bir psikologla veya psikiyatristle görüşmesi, gerekirse psikiyatristin önerdiği kadar antidepresan kullanması çok önemlidir. eğer çevrenizde depresyonda ya da başka bir mental hastalığı olan biri varsa onlara nasıl destek olduğunuz da önemli. internette bu konuyla ilgili bir sürü kısa ve açıklayıcı yazı var. okumanız yararlı olacaktır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"depresyondan çıkmak için öneriler" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim