41.
maalesef ki zulüm aygıtıdır.
devamını gör...
42.
hükümet ile karıştırılandır.
devamını gör...
43.
yediğinizden, içtiğinizden, kazandığınızdan çeşitli bahanelerle para kesen oluşum.
devamını gör...
44.
çok çok üzücü ama allah kimseyi devlete muhtaç etmesin düşüncesi içine giriyorum artık.
devamını gör...
45.
bahçelisi ve bahçesizi olanı vardır.
tavsiyem bahçesiz olanı alın.
tavsiyem bahçesiz olanı alın.
devamını gör...
46.
akp iktidarı deprem de cortlayinca devlet elestirilmez diye bir şey gelmiş.
devlet dediğin şey o ülkede yaşayan vatandaşlarin ayakta tuttuğu bir sirkettir yani hepimiz hissederiz dolayısı ile nasıl bir şirkette iyi yönetemeyen müdür ve yönetim kurulu kızağa çekilip işten atiliyorsa ülkeler dede istifaya çağırılabilir veya değiştirilebilir patron biziz çünkü.
son dönemde akp=devlet algısı yaratılmaya çalışılıyor akp devlet değildir! bürokrasi gelen her iktidarın şeklini anında alır.
son depremde yaşanan yetersizlik, rezillikler silsisliesini bir filmden örnekleyeyim tam olsun!
filmin adı v for vendetta
filmin sonlarına doğru v ile eve arasında şöyle bir diyalog geçer ;
- nasıl yapacaksın?
- bir gün yönetenler bir aptallık yapacak ve halk ayaklanacak. diye yanıtlar.
aradan bir zaman geçer bir istihbarat görevlisi v maskesi takan bir çocuğu öldürür halk üstüne yürür silah çeker ve linç ederler. sonrasında olaylar başlar ve halk meclise yürüdüğünde asker durmak zorunda kalır o kadar mermisi yoktur.
işte bizde de depremde olanlar filmde kız çocuğunun öldürulmesi ile asılan korku duvarını yıktı. islamcıların,tarikatcilari,akplilerin korkusu bundan.
gene v for vendetta fan gelsin.
halklar devletten değil devletler halklardan korkmalidir!
alan moore sen ne büyük adamsın vesselam!
devlet dediğin şey o ülkede yaşayan vatandaşlarin ayakta tuttuğu bir sirkettir yani hepimiz hissederiz dolayısı ile nasıl bir şirkette iyi yönetemeyen müdür ve yönetim kurulu kızağa çekilip işten atiliyorsa ülkeler dede istifaya çağırılabilir veya değiştirilebilir patron biziz çünkü.
son dönemde akp=devlet algısı yaratılmaya çalışılıyor akp devlet değildir! bürokrasi gelen her iktidarın şeklini anında alır.
son depremde yaşanan yetersizlik, rezillikler silsisliesini bir filmden örnekleyeyim tam olsun!
filmin adı v for vendetta
filmin sonlarına doğru v ile eve arasında şöyle bir diyalog geçer ;
- nasıl yapacaksın?
- bir gün yönetenler bir aptallık yapacak ve halk ayaklanacak. diye yanıtlar.
aradan bir zaman geçer bir istihbarat görevlisi v maskesi takan bir çocuğu öldürür halk üstüne yürür silah çeker ve linç ederler. sonrasında olaylar başlar ve halk meclise yürüdüğünde asker durmak zorunda kalır o kadar mermisi yoktur.
işte bizde de depremde olanlar filmde kız çocuğunun öldürulmesi ile asılan korku duvarını yıktı. islamcıların,tarikatcilari,akplilerin korkusu bundan.
gene v for vendetta fan gelsin.
halklar devletten değil devletler halklardan korkmalidir!
alan moore sen ne büyük adamsın vesselam!
devamını gör...
47.
toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık olarak tanımlanır.
gücünün bir kısmını vergilerden alır. yani insanlardan, bu yüzden de en az 3 çocuk şiarını benimserler.
devletin amacı;
toprak bütünlüğünü korumak, sosyal bir devlet olmak, halkının yanında olmak ve ülkeyi kalkındırmaktır.
gücünün bir kısmını vergilerden alır. yani insanlardan, bu yüzden de en az 3 çocuk şiarını benimserler.
devletin amacı;
toprak bütünlüğünü korumak, sosyal bir devlet olmak, halkının yanında olmak ve ülkeyi kalkındırmaktır.

devamını gör...
48.
karl marx'a göre devlet, tarihsel olarak ortaya çıkan sınıf mücadelelerinin bir sonucudur ve egemen sınıfın (kapitalistlerin veya burjuvazinin) çıkarlarını koruyan bir baskı aracıdır. devletin temel amacı, üretim araçlarına sahip olan sınıfın mevcut ekonomik ve sosyal düzeni sürdürmesini sağlamaktır.
devletin kuruluş amacı:
marx, toplumların tarih boyunca üretim ilişkileri ve sınıf mücadeleleri üzerinden geliştiğini savunur. devlet, bu bağlamda, egemen sınıfın diğer sınıflar üzerindeki kontrolünü ve sömürüsünü sürdürebilmesi için oluşturulmuş bir yapıdır. yasalar, kurumlar ve ideolojik mekanizmalar aracılığıyla devlet, mevcut üretim ilişkilerini ve sınıfsal ayrımları korur.
devlete ne zaman ihtiyaç duyulmaz:
marx'a göre, sınıfsız ve sömürüsüz bir toplum olan komünizme ulaşıldığında, devletin bir baskı aracı olarak varlığına ihtiyaç kalmaz. çünkü devlet, esasen sınıf çatışmalarını yönetmek ve egemen sınıfın çıkarlarını korumak için vardır. sınıfların ortadan kalktığı bir toplumda, devlet de "sönümlenerek" yok olur. bu süreç, komünist toplumun inşası sırasında gerçekleşir ve devlet yerini özgür bireylerin oluşturduğu bir toplumsal düzene bırakır.
devlet yozlaştığında ne yapılmalı:
marx, mevcut devlet yapısının zaten egemen sınıfın kontrolünde olduğu ve bu nedenle işçi sınıfının çıkarlarını temsil etmediği görüşündedir. devletin yozlaşması veya baskıcı hale gelmesi durumunda, marx'a göre işçi sınıfı örgütlenmeli ve devrimci bir eylemle mevcut düzeni değiştirmelidir. bu süreçte, proletarya diktatörlüğü adı verilen geçici bir devlet biçimi önerilir. bu aşamada, işçi sınıfı devleti ele geçirerek sınıfsız topluma geçişi hızlandırır ve eski egemen sınıfın direnişini kırar.
ancak, bu teorik yaklaşımlar tarihsel ve felsefi bir çerçevede değerlendirilmelidir. günümüz toplumlarında toplumsal değişim ve dönüşümler, demokratik ve barışçıl yollarla gerçekleştirilmelidir. her türlü toplumsal hareketin hukuki ve etik değerlere uygun olması, şiddetten uzak durması önemlidir.
devletin kuruluş amacı:
marx, toplumların tarih boyunca üretim ilişkileri ve sınıf mücadeleleri üzerinden geliştiğini savunur. devlet, bu bağlamda, egemen sınıfın diğer sınıflar üzerindeki kontrolünü ve sömürüsünü sürdürebilmesi için oluşturulmuş bir yapıdır. yasalar, kurumlar ve ideolojik mekanizmalar aracılığıyla devlet, mevcut üretim ilişkilerini ve sınıfsal ayrımları korur.
devlete ne zaman ihtiyaç duyulmaz:
marx'a göre, sınıfsız ve sömürüsüz bir toplum olan komünizme ulaşıldığında, devletin bir baskı aracı olarak varlığına ihtiyaç kalmaz. çünkü devlet, esasen sınıf çatışmalarını yönetmek ve egemen sınıfın çıkarlarını korumak için vardır. sınıfların ortadan kalktığı bir toplumda, devlet de "sönümlenerek" yok olur. bu süreç, komünist toplumun inşası sırasında gerçekleşir ve devlet yerini özgür bireylerin oluşturduğu bir toplumsal düzene bırakır.
devlet yozlaştığında ne yapılmalı:
marx, mevcut devlet yapısının zaten egemen sınıfın kontrolünde olduğu ve bu nedenle işçi sınıfının çıkarlarını temsil etmediği görüşündedir. devletin yozlaşması veya baskıcı hale gelmesi durumunda, marx'a göre işçi sınıfı örgütlenmeli ve devrimci bir eylemle mevcut düzeni değiştirmelidir. bu süreçte, proletarya diktatörlüğü adı verilen geçici bir devlet biçimi önerilir. bu aşamada, işçi sınıfı devleti ele geçirerek sınıfsız topluma geçişi hızlandırır ve eski egemen sınıfın direnişini kırar.
ancak, bu teorik yaklaşımlar tarihsel ve felsefi bir çerçevede değerlendirilmelidir. günümüz toplumlarında toplumsal değişim ve dönüşümler, demokratik ve barışçıl yollarla gerçekleştirilmelidir. her türlü toplumsal hareketin hukuki ve etik değerlere uygun olması, şiddetten uzak durması önemlidir.
devamını gör...
49.
insanlari baski altinda tutmak icin vardir.
devamını gör...
50.
bir hukukçu için,
1933 tarihli "devletlerin hak ve görevlerine ilişkin montevideo sözleşmesi" 1. maddesi'ne göre:
a) daimi nüfus,
b) [sınırları] belirli bir toprak parçası,
c) hükümet,
d) diğer devletlerle ilişki kurabilme kapasitesi
kriterlerini mündemiç yapılar uluslararası hukuka göre devlet niteliğine haizdir denilebilir. hukuki tanım dışında trilyonlarca tanımı mevcuttur. münci kapani rasyonel bir şekilde devlet'i formüle eder: "kuvvet kullanma tekeli + itaat".
buradan hareketle,
devletin kurumsallaşmış kısmı, yalnızca kuvvet kullanarak itaat sağlanamayacağını bilir ve bundan dolayı insanlara değer(ler) yaratır. burada iki gibi görünen; ama birincisi olmazsa ikincisi ol(a)mayacak (bkz: conditio sine qua non) tek amaç vardır: insanlığın(insan ırkının) devamı. kurumsal, devletin varlığının devamını sağlar (bkz: raison d'être) ki insanlığın devamı sağlansın.
iddiası şudur ki, kesişim kümesinde en çok değere hitap eden güruhu, kamusunun gücünü kullanmaya layık ilan ettirir, seçimlerle. kurumsal, kamusunun gücünü kullanmaya layık ilan ettireceği güruhu da kendisi yetiştirir.
sorgulanması gereken kısım burada. seçimlerin kamu gücünü kullanacak güruhun iş başına gelişini izah edebilmesi; ancak bu güruha neden itaat edilmesi gerektiğini açıklayamaması. işte devlet tam olarak burada. toplum sözleşmesinde. bunun da merkezindeki subjektif unsur olan "yönetme yetkisi sözleşmesi"nde. yani, bu sözleşmeyle, 'insanların toplu olarak kanunlara ve kurallara riayet etme iradesi'nde.
yani ve yani 'devlet': insanların toplu olarak kanunlara ve kurallara riayet etme iradesidir.
velhasıl, kurumsal'ın cerrahi hassasiyet derecesinde hesaplamalarla geliştirdiği politikalarını uygulatmak üzere yetiştirdiği ve kamusunun gücünü kullanmaya layık ilan ettirdiği güruh, bu politikaları hayata geçirdikten sonra, kendisine kalan kısımda meşruiyetini devam ettirebildiği ölçüde kamu gücünü kullanmaya devam edebilir, şahsi politikalarını işletebilir. işbu şahsi politikaları için "başarılı olduğu ölçüde kalıcı ve meşru olur" denilir.
edit: ytd.
edit 2: hatalar ve eksiklikler şahsıma aittir.
1933 tarihli "devletlerin hak ve görevlerine ilişkin montevideo sözleşmesi" 1. maddesi'ne göre:
a) daimi nüfus,
b) [sınırları] belirli bir toprak parçası,
c) hükümet,
d) diğer devletlerle ilişki kurabilme kapasitesi
kriterlerini mündemiç yapılar uluslararası hukuka göre devlet niteliğine haizdir denilebilir. hukuki tanım dışında trilyonlarca tanımı mevcuttur. münci kapani rasyonel bir şekilde devlet'i formüle eder: "kuvvet kullanma tekeli + itaat".
buradan hareketle,
devletin kurumsallaşmış kısmı, yalnızca kuvvet kullanarak itaat sağlanamayacağını bilir ve bundan dolayı insanlara değer(ler) yaratır. burada iki gibi görünen; ama birincisi olmazsa ikincisi ol(a)mayacak (bkz: conditio sine qua non) tek amaç vardır: insanlığın(insan ırkının) devamı. kurumsal, devletin varlığının devamını sağlar (bkz: raison d'être) ki insanlığın devamı sağlansın.
iddiası şudur ki, kesişim kümesinde en çok değere hitap eden güruhu, kamusunun gücünü kullanmaya layık ilan ettirir, seçimlerle. kurumsal, kamusunun gücünü kullanmaya layık ilan ettireceği güruhu da kendisi yetiştirir.
sorgulanması gereken kısım burada. seçimlerin kamu gücünü kullanacak güruhun iş başına gelişini izah edebilmesi; ancak bu güruha neden itaat edilmesi gerektiğini açıklayamaması. işte devlet tam olarak burada. toplum sözleşmesinde. bunun da merkezindeki subjektif unsur olan "yönetme yetkisi sözleşmesi"nde. yani, bu sözleşmeyle, 'insanların toplu olarak kanunlara ve kurallara riayet etme iradesi'nde.
yani ve yani 'devlet': insanların toplu olarak kanunlara ve kurallara riayet etme iradesidir.
velhasıl, kurumsal'ın cerrahi hassasiyet derecesinde hesaplamalarla geliştirdiği politikalarını uygulatmak üzere yetiştirdiği ve kamusunun gücünü kullanmaya layık ilan ettirdiği güruh, bu politikaları hayata geçirdikten sonra, kendisine kalan kısımda meşruiyetini devam ettirebildiği ölçüde kamu gücünü kullanmaya devam edebilir, şahsi politikalarını işletebilir. işbu şahsi politikaları için "başarılı olduğu ölçüde kalıcı ve meşru olur" denilir.
edit: ytd.
edit 2: hatalar ve eksiklikler şahsıma aittir.
devamını gör...
51.
türkiye de varlığını hissetmediğimiz kendi halkına düşman vekiller topluluğu.
devamını gör...
52.
devletten bir şey anlayan var mı?bu yaşına kadar yaşamış devleti anlamlandırabilen var mı?...
devlet ne işe yarar insan ilşkilerini mi düzenler,can güvenliğimizi mi sağlar varlığı niye yaşamsaldır...
vergi alır,sömürücü sınıfları korur,tecavüz eder,savaş çıkartır,düşünen insanları robotlaştırır,isyan edeni öldürür,insanları milliyetlere ayırır,yetmez fallik kültürünü pompalar,tek tipleştirir,öldür der,öl der,çocukları sınıflara hapseder başlarına gardiyan diker,farklı düşünenleri tımarhaneye tıkar çürü der,olmadı modernleşir ilaç ver sürekli uyu der,kadınsan iki kulağının arasını görmez,dünyaya değil vatana aitsin der sınırı geçme ha izinsiz,üret der üret ki dönsün bü dünya....
yani insanlar devletsiz gayet güzel yaşayabilir,bir komşu bir komşudan ekmek,tuz,şeker istemiyormu ihtiyaç duyduğunda bunu devlet var diye mi yapıyor,tam tersi devlet para illetini kullanıp insanlar arasına nifak tohumları ekiyor çektir,senettir,siz birbirinize güvenmeyin benim aracılığım kudrettir güvencedir...
yazık dünyanın en iğrenç,en berbat masalıdır bu ,insanlar devletsiz yaşayamaz masalı...
bir de şu versiyon vardır devleti iyiler kullanırsa devlet iyi olur,bir süre sonrada devleti kullanmamız gerekmez, ne diyim tarihe bakmak lazım hangi devlet iyi olmuştur ki...
ah anarşistler şu dünyanın azizleri cidden bir onlar çözümledi devletin ne olduğunu...
devlet ne işe yarar insan ilşkilerini mi düzenler,can güvenliğimizi mi sağlar varlığı niye yaşamsaldır...
vergi alır,sömürücü sınıfları korur,tecavüz eder,savaş çıkartır,düşünen insanları robotlaştırır,isyan edeni öldürür,insanları milliyetlere ayırır,yetmez fallik kültürünü pompalar,tek tipleştirir,öldür der,öl der,çocukları sınıflara hapseder başlarına gardiyan diker,farklı düşünenleri tımarhaneye tıkar çürü der,olmadı modernleşir ilaç ver sürekli uyu der,kadınsan iki kulağının arasını görmez,dünyaya değil vatana aitsin der sınırı geçme ha izinsiz,üret der üret ki dönsün bü dünya....
yani insanlar devletsiz gayet güzel yaşayabilir,bir komşu bir komşudan ekmek,tuz,şeker istemiyormu ihtiyaç duyduğunda bunu devlet var diye mi yapıyor,tam tersi devlet para illetini kullanıp insanlar arasına nifak tohumları ekiyor çektir,senettir,siz birbirinize güvenmeyin benim aracılığım kudrettir güvencedir...
yazık dünyanın en iğrenç,en berbat masalıdır bu ,insanlar devletsiz yaşayamaz masalı...
bir de şu versiyon vardır devleti iyiler kullanırsa devlet iyi olur,bir süre sonrada devleti kullanmamız gerekmez, ne diyim tarihe bakmak lazım hangi devlet iyi olmuştur ki...
ah anarşistler şu dünyanın azizleri cidden bir onlar çözümledi devletin ne olduğunu...
devamını gör...
"devlet" ile benzer başlıklar
devlet bahçeli
365