kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

benim cevabım buna, faşizm kısaca ne demek diye aratan kullanıcıya..

faşizm devrimini yapamamış işçi sınıfına verilen cezadır..
yanlış hatırlamıyorsam rosa luxembourg 'un sözüydü..
devamını gör...
en çok eleştirenleri ve kelimeyi bir hakaret olarak kullananları komünistlerdir fakat faşizm komünizm'den kopmuştur, mussolini eski bir komünisttir. iki ideolojinin ayrıldığı en önemli nokta insanları yoldaş yapan şeyin farklı olmasıdır**, komünizm'de bu sınıftır* fakat faşizm'de bu millettir*. onun dışında otoriterlik aynı otoriterliktir*.
devamını gör...
bazı insanlarda baş gösteren amansız bir ruh hastalığıdır.
devamını gör...
şunu söylemeliydiler yada iyice belletmeliydiler: dinde, huhukta bir yaptırım gücü, zorlayıcılık doğasından gelerek vardır. yani hayat böyle bir şeydir. ondan sonrası faşizim herşey olmaktan çıkardı. diken pamuk sarmalında bir kavram.
devamını gör...
"en çok eleştirenleri ve kelimeyi bir hakaret olarak kullananları komünistlerdir fakat faşizm komünizm'den kopmuştur, mussolini eski bir komünisttir " diyen #2388269 @ahpte pateh büyük entelektüelleri bize gösteren bir ideolojidir.
neresinden tutsanız elinizde kalan bir cehalet örneği olmuş. italyan sosyalist partisi (ısp) komünist değil sonraki tanımı sosyal demokrasi olan sol eğilimin partisidir. italyan komünist partisi ikp çok farklı bir oluşumdur. mussolini ısp'nin yayın organı avanti gazetesinde yazmış ve kendisine sosyalist demiştir. ta ki fırsatını bulup faşist partiyi kuruncaya dek. ülkemizden örnek aramak isterseniz en iyi örnek bülent ecevit'tir. chp 1965'te "ben artık faşist bir parti olmaktan vazgeçtim sosyal demokrat maskesi takacağım" deyip sola(!) geçince ecevit de ben bu partinin başkanı olurum dedi. kendisi su katılmamış bir faşistti. hatta mussolini'nin en sıkı takipçisiydi.
faşizm, kısaca, ülke kaynaklarının bir avuç sermayedara aktarılması, sermaye biriktirmeleri için yığınların baskı ve zulümle ezilmesi demektir. bir başka tanımı da "susma değil konuşma mecburiyetidir". tabi burada konuşma deyince devletin sloganlarını söyleme mecburiyeti.
size bir şey hatırlatıyor mu bu söyleme mecburiyeti lafı?
devamını gör...
ben faşist olduğumu saklamiyorum sizin kadar konusmuyorum lan.

bir salin bizi istirham ediyorum.

faşizm artık ırkçılık temelli değil bilimsel olarak ırk diye bir şeyin olmadığı ispatlanali kaç yıl olacak istirham ediyorum 1920 lerde kalmış faşizm söylemleri ile kafa açmayın.

yurtdışında bazı forumlarda modernleşmeye modern faşist sistemler üzerinde tartışmalar dönmeye başladı artık ırk/millet ekseninden toplum/azgın azınlık kafasına evrildi. kabaca çoğunluğun iyiliği için azınlık yok edilebilir gibi bir kafaya evrildi.

kısaca artık faşistler bile sizin düşündüğünüz gibi değil anlayacağınız. faşizm bile teorik bazda evrim geçirmeye başladı siz hala aynı yerdesiniz bence dönün bunu tartışın aranızda bizi de rahat bırakın artık.
devamını gör...
latince facere kelimesinden türetilmiş bu öcü sözcük. o zamanlardaki kullanımı "yapmak" fiilinin şimdiki hali. daha sonra bu yapıcılar devlet kademesinde herhangi bir etik metik dinlemeden önüne geleni yaptıklarından faşizme dönüvermiş.

tuhaftır, bu kelimenin kökü olan roma imparatorluğu'nun mirasçısı olduğunu 2. dünya savaşı sırasında ifade eden italya'da bu çok tutmayan bir akım olmuş. almanya'da "almanya almanlarındır!" denilirken, hitler ciyak ciyak bağırır ve kitleleri gaza getirirken mussolini gaza getirmeye çok uğraştıysa da edindiği şey vespasıyla giden italyanların "çaaav!" demesi olmuş. bittabi normal, çünkü bir diktatör olmak için korku eşiğinizin çok düşük olması lazım. ortada bir düşman, bir öteki kavramı olmalı ki onun haricinde kalanlardan bir "biz" yaratılabilsin. ve bu ötekinin öyle cani, öyle şeytanca bir yaratım olması gerekiyor ki herkes korksun ve kendini savunma için her şeyi mubah görsün. ve en önemlisi bu ötekinin insan olmaması, öyle algılanmaması gerekiyor ki öldürüldüğünde veya yok edildiğinde onun da bir ana babasının olduğu unutulsun.
devamını gör...
besim dellaloğlu der ki: "faşizm, hem diğer modern ideolojiler gibi bir ideoloji hem de her siyasal ideolojinin kolaylıkla kendisine dönüşebileceği bir şey."
devamını gör...
dünyada yükselen trend.
devamını gör...
bilinenin aksine ırk ve kan bağı ile hiç alakası yoktur. sadece üstün kavmi vasıflı kandaşların yaşama ve adil yönetilme hakkına sahip olduğunu savunan görüş faşizm değil nasyonel sosyalizmdir.

faşizm bir kültür milliyetçiliğidir. ortak dil , din, tarih ve varlık öğretisi etrafında birleşen insanların yönetme hakkına sahip olduğunu iddia eder ki bu yönüyle sosyalizme en yakın görüştür. he hepsi de insan haysiyet ve onurunu ayaklar altına alan bir sistemdir o ayrı mevzu .
devamını gör...
cahil insanların kafasını safsatalar ile doldurup, nefret suçu işlemek ayaklarına devlet modeli rantçılık peşinde koşan 'siyasi' grupların sponsor ideolojisi.
devamını gör...

bugünkü gözaltılar başka bir evreye geçtiğimizi gösteriyor. savcılık “suça” esas teşkil eden eylemler arasında, “legal görünümlü protesto yürüyüşü, basın açıklaması vs yoluyla toplumsal alanı örgütlemek” gibi şeyler sıralamış. anayasal hak olan fiiller “legal görünümlü” deyince suç mu oluyor?


banu güven


gazeteci elif akgül haber için sık sık adliyeye giden biri. çağırsalar gidip ifade verecek elif’in evini sabaha karşı 5’te özel harekat polisleri ve ağır silahlarla basmışlar, sesleri duyup kapısını açan komşularına silah doğrultmuşlar. elif’i ters kelepçeyle gözaltına almışlar.


canan coşkun


biraz iç karartıcı olacak ama benim gördüğüm şu:

rejim bileşenleri muhalefeti taman kontrol altına almak için iç ve dış koşulları oldukça müsait görüyor. gayet koordineli gidiyorlar.

bir yandan yargı eliyle chp üzerinde (ve tabi ekrem imamoğlu etrafında) ince ince (pardon kalın kalın) bir operasyon yürüyor. adeta yeni bir tahkikat komisyonu kuruldu.

diğer yandan kürt hareketi “bin yıllık kardeşlik” ilacı ile yavaş yavaş hipnoza sokuldu. rejimin projesinin “devlet aklı ile öcalan’ın perspektifi birleşti” diyerek pazarlanması sonucu hipnoz başarı ile yürütüldü. (hüda par çalıştayı ilacın dozunu ayarlama açısından oldukça ilginçti ama van’da eş başkanlara gelen tepki de ilacın tabanda çok işlemeyebileceğini gösterdi)

önümüzdeki dönem iş insanlarına soruşturmaları, şirketlere ve işçi sendikalarına kayyım atamalarını görünce şaşırmayalım.

muhalif basın ya dolaylı yoldan satın alınacak ya da yargı sopası ve cezalar ile iyice sindirilecek. (bu zaten bildiğimiz bir hikaye)

“ekonomik buhran rejimi dizginler” tezinin bu yeni koşullarda çok geçerliliği yok. tam tersi, rejimin ekonomik buhranı çözememesi onu daha agresif hale getiriyor, getirecek.

bu girdaptan çıkış var. ama bu çıkış en az rejimin aklı kadar olağan üstü ve koordineli bir akıl, çok sıra dışı bir cesaret ve halkla buluşmak için gerçek bir kapasite artışı (artık sadece chp için söylüyorum) istiyor.


ali yaycıoğlu


sağ popülizm ve son yıllarda taraftar bulan alt-right partiler ile eskinin klasik faşizmi arasındaki en önemli farklardan biri. popülizmde şiddet bir araçtır. amaç geri kalanlara gözdağı vermektir. 1 mayıs için meydana çıkmaya çalışan işçileri ya da 8 mart'ta yürümek isteyen kadınları gazlayıp coplamak, sonra da eylemcilerin küçük bir grubunu yakalayıp ardından salmak bu kişilere şiddet uygulamaktır elbette, ancak faşist bir rejimde bu kadarına bile izin verilmez. faşizmde şiddet amaçtır. faşizmde sizi örgütleyip sokağa çıkartacak öncüler vahşice öldürülür, siz de şiddetin fiziki ve psikolojik tüm yöntemleriyle baskılanırsınız ve gıkınızı bile çıkartamazsınız. ayrıca faşizmi destekleyenler de örtük şiddete maruz kalırlar. bazen kendilerini engellemek zorundadırlar, bazen de konuşmak ve onaylamak zorunda... sonuçta faşizm konuşma yasağı değil söyleme mecburiyetidir.


şiddeti yerine göre bir enstrüman olarak kullanmak: #3195501

*** *** ***

21. yy.'daki en canlı örnekleri rusya, türkiye, iran gibi ülkelerde görülmekte.
devamını gör...

ancak “siyasal alevilik”, aleviliğin başına eklediği “siyasal” sıfatıyla alevileri de aşacak bir şekilde bütün muhalif kesimlere yönelik bir adlandırma, seslenme ve parmak sallama aracıydı. hedefte sadece aleviler değil, siyasal islamcı projeye angaje olmayan bütün toplum kesimleri vardı.

nasıl ki siyasal alevi kavramının ortaya atılışının zamanlaması tesadüf değilse, kavramın ortaya atılmasının hemen ardından yargı sopasının siyaseti dizayn etmek ve siyasal alanı daraltmak için kullanılmaya başlanması da bir tesadüf değildi. suriye’de kazanılan “zafer”in içeriye yansıması, muhaliflere yönelik yargı merkezli ve süreklileşmiş bir operasyon dönemine girişimiz oldu. kayyım atamaları, operasyonlar, imamoğlu’nu tasfiye girişimleri vs. hepsi bu konjonktürün ürünü olarak karşımıza çıktı.

peki aynı günlerde bahçeli eliyle ve öcalan üzerinden yeni bir sürecin başlatılması bir tesadüf müydü? elbette ki hayır! halep kalesine asılan bayrakla yükseltilen “fetih” söylemi, siyasal alevilik kavramının icadıyla birlikte başlayan yargı merkezli operasyonlar ve adı “terörsüz türkiye” olarak konulan yeni süreç birbirinden ayrıştırılabilir değildi ve hepsi tek bir hedefe ulaşmak için kullanılan enstrümanlardı.


kaynak

türkiye'de son aylarda dillendirilen "siyasal alevilik" ve son yıllarda uydurulan "siyasal atatürkçülük" zırvaları, belirli kitleleri soykırımla ortadan kaldırmayı amaçlayanların hedef aldıkları kurbanlarını işaretleme araçlarından. zamanında alevilerin evlerine çarpı işareti koymak gibi, nazilerin yahudi işletmelerin camekanına uyarı yazısı koyması gibi...

çoğu insan nazizm de dahil faşizmi kitaplardan, makalelerden okudu; filmlerde, dizilerde, belgesellerde izledi. canlı olarak yaşanıyor şu anda o geçmiştekilerin tıpkısının aynısı.
devamını gör...
faşizmin 14 karakteristik özelliği

"6. kitle iletişim araçlarının kontrol altına alınması: kimi zaman medya hükümet tarafından doğrudan kontrol edilirken, diğer durumlarda dolaylı olarak diğer genelgeler, mevzuatlar, sempatik medya temsilcileri ya da yöneticileri tarafından kontrol edilir. sansür, özellikle savaş dönemlerinde oldukça yaygındır."

***

"maalesef ülkemizde basın özgürlüğü rtük başkanı ebubekir şahin tarafından askıya alınmıştır!
mevzuata aykırı bir şekilde rtük bürokratları eliyle televizyon kanallarının yöneticileri aratılarak canlı yayınlarını durdurmaları aksi halde lisanslarının iptal edileceği tehdidinde bulunulmaktadır.
bu tamamen kanunsuz bir talimattır rtük başkanının süren yayınlarla ilgili herhangi bir yetkisi yoktur…" ilhan taşçı

"rtük'ün 'lisans iptali' açıklaması üzerine muhalif kanallar dahil tüm kanallar meydanlardan yaptıkları canlı yayınları durdurdu." link

"chp milletvekili ali mahir başarır:

- çin tv'si burada canlı yayın yapıyor ama halk tv, sözcü tv, tele 1 yapamıyor.

- rtük, büyük bir suç işliyorsun." link
devamını gör...
faşizm sadece bir yönetim biçimi değil, insanları tek tipleştiren, özgürlüğü boğan, bireyi hiçe sayan bir ideoloji. ve bunu en iyi hayata geçirenlerden biri benito mussolini’ydi.

mussolini’nin hikayesi, faşizmin nasıl güç kazandığını anlamamı sağladı. gençliğinde sosyalistti ama sonra fikirlerini değiştirdi. birinci dünya savaşı’nın ardından italya’da kaos hâkimdi ve o da bu kaosu fırsata çevirdi. 1922’de kara gömleklileri roma’ya yürüttü, halkın korkularını ve milliyetçi duygularını kullanarak iktidara geldi. işin ilginç yanı, bunu bir darbeyle bile yapmadı. insanlar onun güçlü bir lider olduğuna inandı ve ona teslim oldular. o andan itibaren, faşizm sadece bir fikir değil, bir yaşam biçimi oldu.

mussolini’nin kurduğu sistemde birey hiçbir şeydi, devlet her şeydi. basın susturuldu, okullarda faşist ideoloji öğretildi, farklı düşünenler yok edildi. o, italyan halkına büyük bir imparatorluk nostaljisi sundu, roma’nın eski ihtişamına döneceklerini vaat etti. ama gerçekte olan, özgürlüklerin birer birer yok edilmesi ve muhalefetin tamamen susturulmasıydı.

faşist rejimler her zaman bir düşman yaratır. mussolini de bunu yaptı. halkı birleştirmek için korku yaydı, ötekileştirme politikaları izledi. ama bu yöntemler, uzun vadede halkı susturmanın ve sindirmenin ötesine geçemedi. faşizm, insanlara bir süreliğine güçlü olduklarını hissettirebilir ama bir noktadan sonra baskı dayanılmaz hâle gelir.

mussolini’nin en büyük hatası, hitler’le ittifak kurarak ikinci dünya savaşı’na girmesiydi. o güne kadar propagandayla ayakta tuttuğu rejimi, savaş meydanlarında gerçek yüzünü gösterdi. italya zayıflamaya başladı, halk desteğini kaybetti. 1943’te iktidardan düştü, sonra almanlar tarafından kurtarıldı ama eski gücüne kavuşamadı. 1945’te kaçmaya çalışırken italyan direnişçiler tarafından yakalandı ve öldürüldü. bir zamanlar ülkeyi demir yumrukla yöneten adam, sonunda sokakta sürüklenen bir cesede dönüştü.

mussolini’nin sonu, faşizmin kaderini gösteriyor. ne kadar güçlü görünse de temeli korkuya ve baskıya dayalı bir sistem eninde sonunda çöker. gücünü halkın korkularından alan bir rejim, sonunda o korkuların içinde kaybolur. mussolini’yi anlamak, faşizmin ne olduğunu anlamak demek. ve ben artık biliyorum ki, böyle bir sistemde gerçek güç değil, sadece geçici bir baskı var.

ekleme: #3467116 mussolini faşizmi pratikte olan faşizmin teorikteki karşılığıydı. kartacalılar da faşistti mesela fakat o zamanlar faşizm tanımı yoktu diye onlara faşist demeyecek miyiz?
devamını gör...
#3467115
"ve bunu en iyi hayata geçirenlerden biri benito mussolini’ydi" knk adam ideolojinin kurucusu ama yine de sen bilirsin.


güçler ayrılığı ilkesini cignemese on numara bir ideolojidir. ayrıca mussolini'yi halk dusmani yapan şey balkanlardan afrika'ya her yere saldırıp başarısız olması ve italya'yı alman hegemonyasına sokmasıdır.
onun dışında kurduğu eğitimsel ve ekonomik model oldukça ideal bir sistemdir. özellikle konu cahillerinin üniversite eğitimi konusunda italyan faşist sistemine bir bakmasını öneririm. devlet sen öğren ve kendini geliştir diye her şeyi yapıyor ve önünü olabildiğince açıyor. muazzam bir model bence.
devamını gör...
eleştirilmesi ve sorgulanması yassak olan bir kurucu liderin kurduğu ülkede yaşamanın adıdır.
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

1-
2-

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

woke culture:#3009802
devamını gör...
"silivri, bir toplama kampı aslında, iç savaşta yenilen muhalifleri koydukları bir toplama kampı."

fatih yaşlı, 3 temmuz 2012

***


1- metris’te vezne kapalı. maddi destek ağımız var ama çocuklara para gönderemiyoruz. tatil sonrası açılacak diyorlar. çocuklar günde 1 öğün kahvaltıyla -1 yumurta 1 ekmek- duruyorlar (o da gece veriliyor).

2- hem silivri’de hem metris’te kantinlerin kapalı olması sorunu var. sağolsun chp’li vekillerimiz uğraşıyor ama sorun devam ediyor özellikle silivri’de. vekiller cezaevini ziyarete geldiğinde açıyorlar veya ara ara kısa süreli açıyorlar fakat açtıklarından kimsenin haberi olmuyor. kimi zaman da kantin açılıyor ama personel olmuyor.

dolayısıyla çocukların suyu bile azalmış durumda şu anda. cezaevi tarafından verilen yemekle yetiniyorlar. iç çamaşırı vs alamıyorlar. günlerdir aynı kıyafetlerle duruyorlar. hijyen sorunu had safhada.

3- 5 arkadaşımız cinayet hükümlüleriyle aynı koğuşta kalıyor. koğuşta 57 kişiler. mahkumlar baskı uyguluyor. gece başımıza bir şey gelir diye tuvalete gidemiyoruz, diyorlar. arkadaşlarının olduğu koğuşta yerde yatmaya bile razılar.

4- sınavları var, en çok ona endişe ediyorlar. bir yandan meslektaşlarım çocuklara sınav notu toplamaya çalışıyor.
kitap bile almıyorlar içeri, kitapları yok.

bu çocukları haksız yere bayram vakti oraya hapsettiniz, bari insanca yaşam koşulları sunun. bütün bunlar “kötü muamele” kapsamına girer. sizler şeker yiyip bayramlaşırken -kabul etmeseniz de- bu pırıl pırıl gençler aç susuz, korku ve endişe içinde, dört duvar arasında nefes almaya çalışıyor.

hukuk kuralları dururken vebal, günah, vicdan gibi kavramlardan bahsetmeyi hep zul saydım. ama artık bu kavramlarla konuşuyoruz. ayıptır, günahtır! vebali büyüktür!

***

metris’teki yemek problemi sayı hesaplanamadığından ve yeterli gelmediğindenmiş bu arada. bir kısmına kala kala yumurta ekmek kalıyormuş yani. bayram olduğu için de takviyede zorlanılıyormuş. akşam yemeği de makarna veriliyormuş. yoksa öğün veriliyor da yetişmiyor. o kadar çocuğu bayram falan dinlemeden hop diye alırsanız olacağı bu.



tuba torun

*** *** ***


çocuğun ayağı kırılmış, 24 saat içerisinde ameliyat olması gerektiğine dair raporu var ama o halde sulh ceza hakimliğine getirildi ve tutuklandı!

--- 18 yaşında, türkiye derecesi yapmış çok başarılı bir genç, sinir krizleri geçirdi. tüm avukatlar ağladı. annesini, kardeşlerini bir faciada yitirmiş, sadece babası var. bağırarak “ben ne yaptım, bir fotoğrafım var mı, bir şey yaptığıma dair tek bir delil var mı? hakim gerekçesini açıklasın beni neden tutukluyor?” diye haykırdı resmen, tutuklandı!

--- orada bulunan polisler, istanbul dışından görevlendirmeyle gelmiş polislerdi. 18 yaşındaki bu genç kızın haykırışına karşı içlerinde ağlayan vardı

--- ayağı kırık cezaevine gönderilemez diye dilekçe yazdı avukatlar ve 7. kata çıktık beraber. nöbetçi savcıyla görüşülemiyor. istanbul barosu genel sekreteri, ben ve dört avukat kendisiyle görüşemedik, ancak bankoda katibine ulaşıp onunla görüştük. katip savcıya anlatıyor, sonra telefonla bize dönüyor. savcıyı göremiyorsunuz, böyle bir yargı düzeni olur mu!

-- avukatlar bu genç şu an sinir krizi geçiriyor, atak halinde bu şekilde cezaevine göndermeyin, en azından hastaneye sevk edin diyeceklerdi sadece, bunu söyleyebilecek bir makam yok!

-- adalet bakanı da buna “adliye” diyor, “işkence yok” diyor, “yargımız bağımsızdır” diyor!


sezgin tanrıkulu

*** *** ***

"çok partili rejime geçildikten sonra askeri rejimler dahil türkiye'nin gördüğü en hukuk tanımaz, en gerici, en baskıcı ve demokrasi için en büyük tehlikeyi oluşturan hükümet akp hükümetidir.

askeri rejimlerde dahi mala çökme, bu derece bir hukuk tanımamazlık, ve iktidara ölümüne yapışma olmadı.

ayrıca hepsi geçici rejimlerdi ve demokrasiye dönme çabası içindeydiler.

23 yıldır ülke en karanlık dönemini yaşıyor.

ve bence yolun sonuna geldiler."

koray pehlivanoğlu
devamını gör...
faşizm; konuşma yasağı değil, söyleme mecburiyetidir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"faşizm" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim