201.
mutluluk nedir? değer verdiğin birini gördüğünde oluşan tebessüm mü ya da en sevdiğin dondurmayı yemek mi yoksa gün batımında o çok sevdiğin ağaçlıklarda olmak mı? mutluluk nedir? sevdiğin kişiye sarılmak mı, koşabilmek mi, birinin gülümsemesinin sebebi olmak mı? ya da yapamadıklarımzı yapabilmek mi? yürüme engelli biri artık yürüyebildiğinde mutlu olur mu? olursa bu mutluluk mudur? insanın babasına sarılması onu mutlu eder mi? yoksa maddi şeyler mi daha çok mutlu eder? ama hâlâ anlayamadığım şey mutluluğun ne olduğu. belki de yalnızca üzgün olmamaktır.
devamını gör...
202.
ne mutlu?
devamını gör...
203.
mutluluk ne sizin için?
küçük şeylerden mutlu olamıyormusunuz mesela bir hayvan sevdiğiniz de mutlu hissetmiyor musunuz veya bir bebeği kucağınıza aldığınızda o huzurla karışık mutluluk...
mutluluğu çok büyük yerlerde arıyoruz belkide içimizde minik olaylarla bile mutlu olmayı başarabilmeniz dileğiyle...
küçük şeylerden mutlu olamıyormusunuz mesela bir hayvan sevdiğiniz de mutlu hissetmiyor musunuz veya bir bebeği kucağınıza aldığınızda o huzurla karışık mutluluk...
mutluluğu çok büyük yerlerde arıyoruz belkide içimizde minik olaylarla bile mutlu olmayı başarabilmeniz dileğiyle...
devamını gör...
204.
bana göre mutluluk, kendisine sahip olmak için çalışılması gereken bir şey değil bir duygudur. insan mutludur ya da değildir.
oysa bizler hep mutlu olmaya çalışıyoruz. dahanın peşindeyiz.
siz hiç sinirli olmaya çalışan birini gördünüz mü?
oysa bizler hep mutlu olmaya çalışıyoruz. dahanın peşindeyiz.
siz hiç sinirli olmaya çalışan birini gördünüz mü?
devamını gör...
205.
'mutluluk' kelimesi, içinde, zaman kipi eki barındırmasa da sanki geçmiş zamanla anlam bulmakta, galiba. çaylak olarak süzülürken düşündüm de 'şimdi'; hep eski hep eskiden olmuş bitmişlere rastladım ya zihnimde...
devamını gör...
206.
seçenekleri teke indirmek en büyük mutluluktur. uzun uzun yazmayacağım.
devamını gör...
207.
208.
cümle içinde kullanınca kaçan bir pokemon'dur.
devamını gör...
209.
insanın dayak yiye yiye atmayı öğrenmesi gibi dert çeke çeke bir gün mutlu olmayı öğrenmeyi beklemek, boşa kürek, batar o gemi.
devamını gör...
210.
çoktan kaybedip belki de bir ömür yasını tuttuğumuz duygudur mutluluk. bir kez görüp bir daha görülemeyen rüya. en güzel yerinde uyandırılmış.
devamını gör...
211.
mutsuzluk varsa daha iyidir daha yücedir. hep mutluysan o kadar da mutlu değilsindir.
devamını gör...
212.
şu sıralar sadece enkaz altından sağ çıkarılan depremzedelerin haberi alınınca hissedilen duygu.
devamını gör...
213.
sevmek en güzel mutluluktur.
devamını gör...
214.
istiyorsam en adi şerefsizim. sabit bir mutsuzluğa da razıyım o bile olmuyor.
devamını gör...
215.
kişinin kendinden başka bir insana ihtiyacı olmadan hissedebileceği duygu.
çok basit.
yanınıza biraz sosis, salam, peynir ve ekmek alın. (aslında gidip mama alın diyeceğim ama siz üşenirsiniz)
böyle şehrin dışında bir yere doğru sürün arabayı.
ilk gördüğünüz yeşillikteki köpeklere yakında durun.
termosunuzda sabah demlediğiniz ve hala sıcak olan kahvenizi bardağınıza doldurun.
tercihe göre bir sigara yakın.
önce karşıdan izleyin, sizi fark etmelerini ve sizden zarar görmeyeceklerini bilene kadar bekleyin (tahmini 5 dakika)
sonra ıslıkla birlikte çağırın, o ara yiyecekleri onlara verin.
size gösterecekleri sevgiyi muhtemelen hiç bir insan göstermeyecek.
işte o hissettiğiniz, saf mutluluk.
tadını çıkartın.
çok basit.
yanınıza biraz sosis, salam, peynir ve ekmek alın. (aslında gidip mama alın diyeceğim ama siz üşenirsiniz)
böyle şehrin dışında bir yere doğru sürün arabayı.
ilk gördüğünüz yeşillikteki köpeklere yakında durun.
termosunuzda sabah demlediğiniz ve hala sıcak olan kahvenizi bardağınıza doldurun.
tercihe göre bir sigara yakın.
önce karşıdan izleyin, sizi fark etmelerini ve sizden zarar görmeyeceklerini bilene kadar bekleyin (tahmini 5 dakika)
sonra ıslıkla birlikte çağırın, o ara yiyecekleri onlara verin.
size gösterecekleri sevgiyi muhtemelen hiç bir insan göstermeyecek.
işte o hissettiğiniz, saf mutluluk.
tadını çıkartın.
devamını gör...
216.
217.
hissedilen olumlu bir duygu durumudur. bana kalırsa ağıza atılan şeker gibidir. hatta şu kahveli sütlü olan vardı, mutluluk denince ağzıma o tat gelmektedir. paketini ufak sevinçlerle açar ve ağzına atarsın. bilen bilir, nispeten büyük bir şekerdir o. bir süre sonra ağzında dağılan kahve aroması hoşuna gider, şeker ise gittikçe küçülür. şeker bittikten sonra ise çok kısa bir süre içerisinde ağzında acımsı bir tat belirir. susarsın ama su içmek de farklı nahoşlukta bir tat olacaktır. nihayetinde mutluluk biter ve güzel kısımları hatırlayarak ağzındaki acı tadın gitmesini bekler, aroma ile kandırır durursun kendini. bir gün diyet yapmaya karar verirsin ve olaylar gelişir.
devamını gör...
218.
ender rastlanan bişey. dikkatinizi çekerim "bişey" dedim. ara ki bulasın.
devamını gör...
219.
1,5 yıl kadar önce bir arkadaşımla bunun üzerine şuna benzer bir konuşma yapmıştık. mutlu olup olmadığımı sormuştu bana. ben de ona mutluluk kavramı üzerinde durmadığımı, bunun daimi olmadığını ve anlık bir his olduğunu düşündüğümü söylemiştim. sorusunu yineleyince dedim ki 'mutlu değilim ve ben mutlu olamam'. sonra işte aa neden vay efendim çok üzüldüm ne yapsak ne etsek gibi tepkileri aldım. karamsar bakış açısı olarak düşünüldü muhtemelen verdiğim cevaplar. hiç karamsar bakmam değil ama realist bir bakışla söylemiştim bunu. yine de bana yöneltilen uzun uzun tiratlar oldu. epey bir sabredip sonunda dedim ki 'kimse mutlu değil tatlım, böyle amaç mı olur böyle şey mi olur allasen. üzülünecek veya sevinilecek bir durum yok, bence böyle bir şey yok çünkü'. orada işte tansiyon yükseldi biraz *.
belki bakış açısıdır, bilemiyorum altan. birisi mutluyum dediğinde 'hayır! saçmalama! olur mu öyle şey?' demem elbette. mutluluk hakkında böyle erdemli ve ermiş hisseden bir düşünür olduğumu da söylemiyorum. işin bencesi budur diyorum yalnızca.
bazen ben de derim mutluyum diye ama bu maşallah demek gibi biraz. ilk aklıma geleni söylemişimdir, oraya o kelime yakışmıştır kullanmışımdır veya işte anlık çok sevinmiş o an için mutlu olmuşumdur. kısacası kelimenin tedavülden kaldırılması gerektiğini düşünmüyorum canım, o kadar da değil.
ben şimdi buraya neden çıktım? niçin çıktım?
cümle cümle okuduğum kitapta bu kavramın ele alınışını gördüm ve dedim ki 'işte! bunu demek isiyorum!'. schopenhauer da böyle düşünmüş, e tabi o epey düşünmüş ama bu konuda da konuşmuş. tamamen aynı düşünmüyorum çünkü sol da kendi içinde fraksiyonlara bölündüğü için bu haldeyiz. yine de çıkar göster durumlarında cümleleştirebilme adına hoşuma giden bu kısmı sizlere bırakıyor ve musmutlu bir yaşantı diliyorum.*
"herhangi bir sabitlik ya da istikrarın bulunmadığı, değişmeden kalabilecek herhangi bir şeyin mümkün olmadığı, her şeyin huzursuz bir değişim ve karmaşaya tabi olduğu ve kendini cambaz ipinin üzerinde ancak sürekli ileri doğru adımlar atarak tutabilen böyle bir dünyada, mutluluk hayal dahi edilebilecek bir şey değildir. mutluluk platon'un deyişiyle 'sürekli oluş ve hiçbir zaman var olmayış'ın hüküm sürdüğü bir yerde hayatını sürdüremez. ilk olarak, hiçbir insan mutlu değildir. sadece bütün hayatı boyunca, varsayılan ama nadiren ulaşılan bir mutluluğun peşinden koşar. ulaşsa bile, insan bu mutluluktan ötürü yalnızca hayal kırıklığı yaşar. ancak kural olarak, limana enkaz halinde ve direği kırılmış vaziyette girer. ikinci olarak da, sadece birbirini takip eden gelip geçici anlardan oluşan ve artık sonu gelen bir hayatta mutlu olmuş olması da olmaması da aynı kapıya çıkar"
belki bakış açısıdır, bilemiyorum altan. birisi mutluyum dediğinde 'hayır! saçmalama! olur mu öyle şey?' demem elbette. mutluluk hakkında böyle erdemli ve ermiş hisseden bir düşünür olduğumu da söylemiyorum. işin bencesi budur diyorum yalnızca.
bazen ben de derim mutluyum diye ama bu maşallah demek gibi biraz. ilk aklıma geleni söylemişimdir, oraya o kelime yakışmıştır kullanmışımdır veya işte anlık çok sevinmiş o an için mutlu olmuşumdur. kısacası kelimenin tedavülden kaldırılması gerektiğini düşünmüyorum canım, o kadar da değil.
ben şimdi buraya neden çıktım? niçin çıktım?
cümle cümle okuduğum kitapta bu kavramın ele alınışını gördüm ve dedim ki 'işte! bunu demek isiyorum!'. schopenhauer da böyle düşünmüş, e tabi o epey düşünmüş ama bu konuda da konuşmuş. tamamen aynı düşünmüyorum çünkü sol da kendi içinde fraksiyonlara bölündüğü için bu haldeyiz. yine de çıkar göster durumlarında cümleleştirebilme adına hoşuma giden bu kısmı sizlere bırakıyor ve musmutlu bir yaşantı diliyorum.*
"herhangi bir sabitlik ya da istikrarın bulunmadığı, değişmeden kalabilecek herhangi bir şeyin mümkün olmadığı, her şeyin huzursuz bir değişim ve karmaşaya tabi olduğu ve kendini cambaz ipinin üzerinde ancak sürekli ileri doğru adımlar atarak tutabilen böyle bir dünyada, mutluluk hayal dahi edilebilecek bir şey değildir. mutluluk platon'un deyişiyle 'sürekli oluş ve hiçbir zaman var olmayış'ın hüküm sürdüğü bir yerde hayatını sürdüremez. ilk olarak, hiçbir insan mutlu değildir. sadece bütün hayatı boyunca, varsayılan ama nadiren ulaşılan bir mutluluğun peşinden koşar. ulaşsa bile, insan bu mutluluktan ötürü yalnızca hayal kırıklığı yaşar. ancak kural olarak, limana enkaz halinde ve direği kırılmış vaziyette girer. ikinci olarak da, sadece birbirini takip eden gelip geçici anlardan oluşan ve artık sonu gelen bir hayatta mutlu olmuş olması da olmaması da aynı kapıya çıkar"
devamını gör...
220.
hem kendi dertlerimizden hem de insanlarımızın dertlerinden başımızı kaldıp da hiçbir şeye yetişemediğimizden, bu ülkede yakın vadede en azından herkes için hayal olan duygudur.
devamını gör...