mutluluk

beklemediğinde gelen, enn çok da sabırdan sonra geleni tatlı olan.

benim için şu anlık tatile gitmek. bavul hazırlamak bile eziyet gibi gelmiyor.

mutluluk bir andır,
mutluluk uzun uzadıya yaşanabilecek
bir şey değildir.
acılar uzun yaşar. mutluluk bir andır,
ve o an için yaparsın her şeyi.
mutluluk uzun süren bir şey olsa bu kadar değerli olmaz.

sürdürülebilir bir durum değildir. sürekli mutluyum diyen yalan söylüyordur. anlık veya kısa süreli bir duygudur.

buna özel küçük bir mısram var.

.

çocuklar gibi şen olmaktır. tarifi imkansız bir duygudur sadece yaşamak gerekir, anlatılamaz.

yetinmesini bilmeyen insanların hiçbir zaman ulaşamayabileceği duygu durumu.

daha iyiye gidiş halidir. ne kadar şeye sahip olduğunun bir önemi yok, alışıyor insan.

elimi atarım yakalayamam, koşarım yetişemem, bakarım göremem, sesini duyamam, rüyamda bile olmayan...

somut şeylerin verdiği soyut duygu durumudur. kahvaltı etmek, çikolata yemek, kahve içmek, yazı yazmak, yürümek, sevdiğin biriyle vakit geçirmek, yemek yapmak, yemek yemek, kitap almak bunlar mutlu eden şeylerdir.

mutluluk kimi tarafından maddiyatta aranırken kimi tarafından ise maneviyatta veya tanrıyı aramakta görülür.

insanın tam olarak ne zaman yitirdiği veya ne zaman sahip olduğu belli olmayan duygu.

bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu olarak tanımlanıyor.

yeniden doğmuş gibi mutluyum. mutluluğu anlatamam ama yaşarım!

olmak zorunda hissedilen, hissedilmediğinde hastalıklı davranılan duygu durumu.

mutluluğun bilimsel açıklamasını ve mutlu olma halinin şifrelerini sayın volkan öge bir buçuk dakikada anlatmış.

varlığı belli değil bu şerefsizin. geliyor, mutlu olduğumuzu anlamadan gidiyor. çok sonradan anlıyoruz "lan mutluydum" diye.

mutsuzluk öyle mi? değil. iliklerimize kadar giriyor. peki mutluluk? allah belasını versin ya. 4 yıl önce çok mutluydum dedikten sonra ne anlamı kalıyor o mutluluğun? mutluluk dediğimiz şey geçmişimizde yaşadığımız anılar ya.

çok sinsi bir şey bu mutluluk. hiç farkında değilsin mutlu olduğunun. hayalet gibi, ibne gibi, puşt gibi bir şey.

kendi kendine mutlu muyum? sorusunu sorduğunda bile insanın içine "acaba gerçekten mutlu muyum lan" diye bir kurt düşüyor. mutlu olsan bile durduk yere dert sahibi yapıyor insanı.

mutsuz muyum? tabiii laaannn dibine kadar.

adam olsa kendini hissettirir. adam değildir.

şerefsiz.

hayatın amacının 'mutluluk' olmadığını kendinize kabul ettirdiğinizde hayat daha yaşanılası oluyor.

bazen yaşamayıp ziyan ettiğimiz. bu ediş alışkanlık da yapıyor hem. mutluluk ile uzlaşmaya, aslında onunla tanışmaya çalışmıyoruz. onu tanıdığımızı düşünüp, kovalamaya, yakalamaya çalışıyoruz. rahat da bırakamıyoruz kendimizi bu sebeple. mutluluk var iken yerli yerinde, biz, kendi canımızı sıkıyoruz, sıkım sıkım..

mutluluk temas edebileceğiniz kadar yakınımızda.

hayatındaki istekleri , beklentileri ve hedefleri kafanda net oturtup. hayatını sadeleştirdiğinde ve kendini kabullenip , etrafındaki insanlardanda bir beklentin kalmadığında daha uzun süreli yaşadığın duygu durumu. aynı zamanda paylaştıkça çoğalır kendisi, bazen parktaki küçük bir çocukta, bazen size doğru poposunu fıtı fıtı sallayıp kendini sevdirmek için koşan bir köpekte. bazen sevdiğiniz insanın size gülümsemesinde bulabilirsiniz . maddiyatta her zaman gerekli günümüz dünyasında tabiki , ancak maddesel seylerde aramak yerine manevi şeylerde aradığınızda mutlu olmak masrafsız bir hale geliyor ve sizin doğal habitiniz oluyor.