301.
belki de mutluyum da mutluluğu unuttuğum için farkında değilim.
devamını gör...
302.
sicak yenen 1 garniturdur mutluluk.
devamını gör...
303.
304.
hermann hesse
mutluluk
mutluluğu aradığın sürece,
mutlu olacak kadar olgun değilsindir,
ve ulaşacak kadar her istediğine.
kayıplara yakındığın sürece
ve hedeflerin varsa durmadan yöneldiğin,
bilemezsin huzur nedir diye.
vazgeçersen şayet her arzudan,
ne hedef, nede istek tanıyıp.
devamını gör...
305.
306.
307.
sebepsiz olanları fragman olsun istediğimiz sevinç şekli.
sanki çok güzel bir şey olacakmış gibi kalp pır pır eder. sırt ısınır.
çok severim bu hissi.
sanki çok güzel bir şey olacakmış gibi kalp pır pır eder. sırt ısınır.
çok severim bu hissi.
devamını gör...
308.
bir illüzyon ve geçici bir olgu. hormonları o şekilde maniple ettiği için bir uyuşturucu / bağımlılık yaratan bir şey olarak da tanımlayabiliriz. ve mutsuzluğun da kaynağı aynı zamanda
devamını gör...
309.
seni terk edenlerle değil, seninle kalanlarla olur.
devamını gör...
310.
311.
devamını gör...
312.
mutluluk hayal kurmaktır.
gerçekler mutluluk vermez.
yozlaşmış kültür, cehalet, inançlar insanı daha da çekilemez hale getirir.
misal şu video.
www.youtube.com/shorts/LZvN...
gerçekte böyle bir şey yapsan karşı da ki kişi "ya üf dur bi salak salak..." deyip moralini bozar.
minik bir cevap keyfinin devam etmesini sağlayacakken hatta daha da keyiflendirecekken "ya üf bir salak salak..." diyerek keyfinin içine eder.
sonra dayı niye bekarsın, bekarım tabi lan.
oh miss.
dayı ile papataaates, dayı ileee ketçaap, dayı ile hardaal...
dayı ile muhabbet kuşuğğğ!
ehehe.
gerçekler mutluluk vermez.
yozlaşmış kültür, cehalet, inançlar insanı daha da çekilemez hale getirir.
misal şu video.
www.youtube.com/shorts/LZvN...
gerçekte böyle bir şey yapsan karşı da ki kişi "ya üf dur bi salak salak..." deyip moralini bozar.
minik bir cevap keyfinin devam etmesini sağlayacakken hatta daha da keyiflendirecekken "ya üf bir salak salak..." diyerek keyfinin içine eder.
sonra dayı niye bekarsın, bekarım tabi lan.
oh miss.
dayı ile papataaates, dayı ileee ketçaap, dayı ile hardaal...
dayı ile muhabbet kuşuğğğ!
ehehe.
devamını gör...
313.
"mutluluk, etrafınızdaki insanları mutlu olduğunuza inandırmak değildir."
cold souls (dondurulmuş ruhlar), sophie barthes, 2009
cold souls (dondurulmuş ruhlar), sophie barthes, 2009
devamını gör...
314.
daha öncesinde şöyle bir tanım girmişim #2761821. ne güzel yazmışım. yine yanıltmadı beni mutluluk denilen piç kurusu.
çok sinsi bir şey bu mutluluk. hiç farkında değilsin mutlu olduğunun. hayalet gibi, ibne gibi, puşt gibi bir şey.
mutluluk yokken anlaşılıyor. mutluluk senden gittiği zaman farkına varıyorsun bazı şeylerin. içindeysen mutluluğun "mutluyum lan" diyemiyorsun. çok peşinde koşmayacaksın bu mutluluğun. aranacak bir şey değil. arayıp bulamazsın. o seni bulursa bulur. bulmazsa tam takır kuru bakır devam.
çok sinsi bir şey bu mutluluk. hiç farkında değilsin mutlu olduğunun. hayalet gibi, ibne gibi, puşt gibi bir şey.
mutluluk yokken anlaşılıyor. mutluluk senden gittiği zaman farkına varıyorsun bazı şeylerin. içindeysen mutluluğun "mutluyum lan" diyemiyorsun. çok peşinde koşmayacaksın bu mutluluğun. aranacak bir şey değil. arayıp bulamazsın. o seni bulursa bulur. bulmazsa tam takır kuru bakır devam.
devamını gör...
315.
geçen bir makale okudum. çok uzun yıllar süren bir araştırmanın sonucu yayımlanmış. onlarca deneğin hayatları boyunca nasıl mutlu olduklarını incelemişler. sonuçta şunu bulmuşlar; yalnızlık eşittir mutsuzluk, sosyallik eşittir mutluluk. ne kadar sosyal o kadar mutlu.
devamını gör...
316.
mutlu olmak istiyor musun yoksa korkuyor musun mutluluktan? çünkü mutluluk onu kaybetme riskiyle gelir. mutsuzluğun öyle bir riski yoktur. mutsuzlukta yarın, mutlulukta eski yoktur.
devamını gör...
317.
mutlu olana dek seni ne mutlu eder bilemezsin ki. böyle şeyler sadece yaşandığı anda var olurlar tabi sonra da yok olurlar...
devamını gör...
318.
uzun zamandır benden çok uzak olan his.
devamını gör...
319.
- yüzün gülüyor, mutlusun!?
+ endorfin salgılıyorum diye iftira atmana gerek yok!
+ ne mutluluğu şimdi??!
+ endorfin salgılıyorum diye iftira atmana gerek yok!
+ ne mutluluğu şimdi??!
devamını gör...
320.
yanlış anlaşıldığında bir yanlışın peşinden koşarak hayatı insanlara çok kolay bir şekilde zehir edebilecek bir kavramdır o yüzden derinlemesine irdelenmesi çok önemli. irdelemediğinizde, mutluluk anlayışınız size dizilerde, filmlerde ya da okuduğunuz kitaplarda aşırı romantize edilmiş bir biçimde olur ki bu mutluluktan farklı şeylerdir.
antik yunanda mükemmelliğe ulaşmış tanrıların daire biçiminde ve hareketsiz olduğuna inanılırdı. ay üstü evren ve ay altı evren diye ayrılan ontolojik görüşleri, gezegenleri durağan ve tanrısal olarak tanımlamaya itti onları. neden tanrısal çünkü tanrı hiçbir şekilde bir şeye ihtiyacı olmayan tamamlanmış bir varlıktır. tamamlanmış olan bir şey harekete de ihtiyaç duymaz. çünkü hareket erekseldir yani bir nedene bağlı, bir ihtiyacı gidermeye yöneliktir. tanrı bunlardan yoksun olduğu için ve geometrik olarak en yüce şeklin daire olduğuna inandıkları için tanrı dairesel ve hareketsizdir diye düşünürler. bunu anlatmamın sebebi, canlı tanımımızda hareketin önemli bir yeri vardır. eksik varlıklar olarak sürekli hareket etmemiz gerekir.
bu nedenle de hep bir şeyleri tamamlamak için yolda olmamız, bu çilenin ölene kadar bitmeyeceği anlamına gelir. mutluluk, bizler için tamamen her şeyi tamamlamış olmaya işarettir. bu nedenle de hiçbir zaman o istediğimiz kesintisiz mutluluğa ulaşamayız. ulaştığımız zaman hareketin bir anlamı kalmayacaktır. mutluluğu tamamlanmış olmak değil de bu süreç içerisine yayılmış, huzur veren küçük anlar olarak görmeye başlarsak eğer bu anların da kıymetini bilerek mutlu bir hayat yaşadım diye gönül rahatlığıyla diyebiliriz. çoğumuzun mutluluk anlayışı tamamlanmış olmaktır ve bunun asla gerçekleşmeyeceğini bilmez.
antik yunanda mükemmelliğe ulaşmış tanrıların daire biçiminde ve hareketsiz olduğuna inanılırdı. ay üstü evren ve ay altı evren diye ayrılan ontolojik görüşleri, gezegenleri durağan ve tanrısal olarak tanımlamaya itti onları. neden tanrısal çünkü tanrı hiçbir şekilde bir şeye ihtiyacı olmayan tamamlanmış bir varlıktır. tamamlanmış olan bir şey harekete de ihtiyaç duymaz. çünkü hareket erekseldir yani bir nedene bağlı, bir ihtiyacı gidermeye yöneliktir. tanrı bunlardan yoksun olduğu için ve geometrik olarak en yüce şeklin daire olduğuna inandıkları için tanrı dairesel ve hareketsizdir diye düşünürler. bunu anlatmamın sebebi, canlı tanımımızda hareketin önemli bir yeri vardır. eksik varlıklar olarak sürekli hareket etmemiz gerekir.
bu nedenle de hep bir şeyleri tamamlamak için yolda olmamız, bu çilenin ölene kadar bitmeyeceği anlamına gelir. mutluluk, bizler için tamamen her şeyi tamamlamış olmaya işarettir. bu nedenle de hiçbir zaman o istediğimiz kesintisiz mutluluğa ulaşamayız. ulaştığımız zaman hareketin bir anlamı kalmayacaktır. mutluluğu tamamlanmış olmak değil de bu süreç içerisine yayılmış, huzur veren küçük anlar olarak görmeye başlarsak eğer bu anların da kıymetini bilerek mutlu bir hayat yaşadım diye gönül rahatlığıyla diyebiliriz. çoğumuzun mutluluk anlayışı tamamlanmış olmaktır ve bunun asla gerçekleşmeyeceğini bilmez.
devamını gör...