81.
ve mutluluk bir kibrit çöpü, artık ne kadar yanarsa...
edip cansever
edip cansever
devamını gör...
82.
mutluluk, yüksek oranda genetik bir meziyettir.
devamını gör...
83.
pantolona işemek gibidir; ıslaklığı herkes görür ama sıcaklığı yalnız sen hissedersin.
devamını gör...
84.
ufacık bir umut kırıntısı.
devamını gör...
85.
mutluluk yaşanmaz hatırlanır. bu böyledir. yaşarken farkında olmayız genelde mutluluğun. üstünden seneler geçer, alelade bir anda burnumuzun direği sızlar ve şöyle deriz "vay be ! ne de güzel zamanlarmış" hayat, mutlu olunan üç beş anıdır.
devamını gör...
86.
gözlerinizi kapattığınız zaman hiçbir şey düşünemediğiniz yerdir/andır.
devamını gör...
87.
neye göre kime göre?
en fakir de olsan mutlu olabiliyorsun, en zengin olsan da.
hüzünler hep aynı.
en fakir de olsan mutlu olabiliyorsun, en zengin olsan da.
hüzünler hep aynı.
devamını gör...
88.
erdemin ödülüdür. hem maddi hem manevi hem de her iki alanda edinilecek ruhsal bir durumdur. göreli bir kavramdır. bütün özlemlere eksiksiz olarak ulaşılmaktan duyulan sevinç halidir. yani sürekliliği imkansız mıdır? tartışmaya açık bir konu.
mutluluğumuzu başka kişilere/şeylere entegre ettiğimizde bunların sürekliliği mevcut olmadığı için mutluluk halini hiçbir zaman yakalayamayız. nitekim kötü gününde yanında olacağım deyip çekip giden tonlarca insan var. eşyadan duyulan sevinç ise maksimum 1 aya bitiyor. özellikle eşyaya yani maddiyata entegre ettiysek mutluluğumuzu, jouissance da denilen bir kısır döngüye giriveriyoruz.
mutluluğu kendimizde ve varsa inandığımız sonsuz varlıkta aramalıyız.
mutluluğumuzu başka kişilere/şeylere entegre ettiğimizde bunların sürekliliği mevcut olmadığı için mutluluk halini hiçbir zaman yakalayamayız. nitekim kötü gününde yanında olacağım deyip çekip giden tonlarca insan var. eşyadan duyulan sevinç ise maksimum 1 aya bitiyor. özellikle eşyaya yani maddiyata entegre ettiysek mutluluğumuzu, jouissance da denilen bir kısır döngüye giriveriyoruz.
mutluluğu kendimizde ve varsa inandığımız sonsuz varlıkta aramalıyız.
devamını gör...
89.
hayattan "bile isteye" az şey isteyerek huzura ulaşmak, bu huzurların birikerek sende yarattığı tortuya denir.maddi varlık, ego, nefret biriktirerek mutluluğa ulaşacağını sananların hissettiği mutluluk yanılsamasıdır.en kısa zamanda kurtulunması şiddetle temenni edilir ve pek tabiî salık verilir.
devamını gör...
90.
ancak içimizde bulabileceğimiz bir gerçek. arayışı içe yönlendirmek gerek.
devamını gör...
91.
ısaac asimov'a göre mutluluk; başka bir yerde olmanız, başka bir şey yapmanız, başka biri olmanız gerekirdi duygusuna kapılmamaktı. kendini ve mevcut durumunu şu an ki haliyle sevmek zor ama denenebilir.
devamını gör...
92.
orada burada bulmak adına düşe kalka peşinden koşanları maymuna çeviren his.
kovalamayın mutluluğu. o zaten bakmayı ve görmeyi bildiğiniz her yerde var. bu nedenle onu kovalamak için bacaklarınızı değil, görebilmek için gözlerinizi geliştirin.
kovalamayın mutluluğu. o zaten bakmayı ve görmeyi bildiğiniz her yerde var. bu nedenle onu kovalamak için bacaklarınızı değil, görebilmek için gözlerinizi geliştirin.
devamını gör...
93.
hayatınızda bir an bile çok mutlu olduysanız eğer, sonrasında yaşayacağınız küçük mutluluklar sizin tamamen mutlu bireyler olmanıza yetmeyecektir. bu yüzden o büyük mutluluğun yaklaştığını gördüğünüz zaman, oradan uzaklaşmalısınız.
devamını gör...
94.
" 'mutluluk yaşanmaz, hatırlanır.' diye bir cümle okumuştum bir yerde. bu, böyledir. yaşarken farkında olmayız genelde mutluluğun. üstünden seneler geçer, alelade bir anda burnumuzun direği sızlar ve şöyle deriz; 'vay be! ne de güzel zamanlarmış.'
hayat, mutlu olunan üç beş andır..."
hayat, mutlu olunan üç beş andır..."
devamını gör...
95.
bu ülkede mutluluk bedeli ödenmesi gereken bir şeydir.
devamını gör...
96.
dış dünya ile bağlantının kesildiği andır.
x: ne düşünüyorsun?
y: hiç, anın tadını çıkarıyorum sadece.
x: ne düşünüyorsun?
y: hiç, anın tadını çıkarıyorum sadece.
devamını gör...
97.
ne yumuşak bir döşek ne bir erkeğin omuzları.ruhunu soyun gökyüzüne çevir ağırlaşmış bedenini.dünya üzerindeki hiçbir güç içindeki kadar sahici olmaz.
ey kutsal benliğim,ne tanrı,ne de büyük iblis,hiçbirine kul olmadım sana kul olduğum kadar.
ey kutsal benliğim,ne tanrı,ne de büyük iblis,hiçbirine kul olmadım sana kul olduğum kadar.
devamını gör...
98.
dünyada herkes mutlu olmayı çok arzuluyor, hiçbir şeyi arzulamadığı kadar. oysa benim felsefeme göre birey; acının, kederin. üzüntünün, değerini bilmezse mutluluğu tam olarak yaşayamaz. oysaki mutluluk dibindeki mutsuzluğu yaşadığında fark edebileceğin bir şey.. aşık veysel'in de dediği gibi;
anlatmam derdimi dertsiz insana
dert çekmeyen dert kıymetin bilemez
derdim bana derman imiş bilmedim
hiçbir zaman gül dikensiz olamaz
anlatmam derdimi dertsiz insana
dert çekmeyen dert kıymetin bilemez
derdim bana derman imiş bilmedim
hiçbir zaman gül dikensiz olamaz
devamını gör...
99.
aslında mutlulukta hayat paradoksunun bir parçasıdır. sevdiğin bir işi yaparsan mutlu olursun mutlu olursan en iyi şekilde yaparsın en iyi şekilde işini yaparsan en iyi şekilde karşılığını alırsın, en iyi şekilde karşılığını alırsan mutlu olursun.
devamını gör...
100.
geçen gün en yakın arkadaşım bana mutlu olamadığını söyledi. nedenini sorduğumdaysa hayatında hiçbir şeyin iyi gitmediğini, hobilerine vakit ayıramadığını uzun uzun anlattı. psikolojik olarak iyi hissetmediğini bu dönemin onu ne kadar yorduğundan yakındı.
arkadaşım mutluluğu somutluklarda ararken çevresini kendinden de uzaklaştırdı. bilinçaltında 'mutsuzluk' o kadar fazla ki bir süre sonra vücudu ters tepkiler vermeye başladı, iştahsızlığı arttı. arkadaşım mutluluğu başarılı olmaya endekslemiş bir insan.
mutluluk bana kalırsa bir mesajda, bir gülümsemede, seni seven insanların varlığını bilmede... o bunun farkında değil, onu sevenlerin farkında değil.
bense mutluluğu bazen yemeklerde, bazen müzikte, dans etmekte, babamı kızdırıp güldürmekte, annemin yanına gidip yanaklarını sıkmakta buluyorum. gençliğimdeyim, önümde uzun bir yol var biliyorum. yeni insanlar, yeni yerler, yeni hayatlar görebileceğim uzun bir yol bu. işte bu bile beni mutlu ediyor.
mutluluğu aramıyorum kendim yaratmaya çalışıyorum. mutluluk bir formül değil, net çizgileri yok.-mutlu olmanın bilmem kaç yolu gibi şeyler safsatadan ibaret- genç biri bunu eğlenmekte, yetişkin biri ailede, ihtiyar biri bunu sessizlikte hisseder ya da tam tersi.
arkadaşım mutluluğu somutluklarda ararken çevresini kendinden de uzaklaştırdı. bilinçaltında 'mutsuzluk' o kadar fazla ki bir süre sonra vücudu ters tepkiler vermeye başladı, iştahsızlığı arttı. arkadaşım mutluluğu başarılı olmaya endekslemiş bir insan.
mutluluk bana kalırsa bir mesajda, bir gülümsemede, seni seven insanların varlığını bilmede... o bunun farkında değil, onu sevenlerin farkında değil.
bense mutluluğu bazen yemeklerde, bazen müzikte, dans etmekte, babamı kızdırıp güldürmekte, annemin yanına gidip yanaklarını sıkmakta buluyorum. gençliğimdeyim, önümde uzun bir yol var biliyorum. yeni insanlar, yeni yerler, yeni hayatlar görebileceğim uzun bir yol bu. işte bu bile beni mutlu ediyor.
mutluluğu aramıyorum kendim yaratmaya çalışıyorum. mutluluk bir formül değil, net çizgileri yok.-mutlu olmanın bilmem kaç yolu gibi şeyler safsatadan ibaret- genç biri bunu eğlenmekte, yetişkin biri ailede, ihtiyar biri bunu sessizlikte hisseder ya da tam tersi.
devamını gör...