221.
peşinde koştukça elde edilmesi imkansızlaşan kavram. mutluluğa odaklı bir hayat mutsuzluk getirir. bu yüzden huzur kavramına yanaşıyoruz ama esas istediğimiz mutluluktu. huzursa teselli.
devamını gör...
222.
mutlu olmak için mutluluğu beklerseniz mutlu olamazsınız; mutsuzken mutluluğu çağırmanız gerekir.
devamını gör...
223.
devamını gör...
224.
amaç olmaması gereken kişisel durum.
yola çık hele, mutluluk arada sırada sana el eder, yatağından çık mesela.
statü değiştir mutluluğa yardım et.

her şeyi devletten beklemeyin diycem
linç yiycem.
yalnız şiir gibi oldu, mutlu oldum bir an.
devamını gör...
225.
resminin çizilip çizilemeyeceği abidin’e sorulduğunda klişe bir espriye dönüşen kelime.
devamını gör...
226.
nasıl bir his olduğunu unuttuğum kavram …
devamını gör...
227.
peşinden koşsam da yakalayamadığım, dönüp bakınca elimden kaçırdığım
devamını gör...
228.
kargonun sadece 2 günde gelmesidir.
devamını gör...
229.
kişinin üzerine biçip giydiği kıyafet gibi özel ve kendine has olan his.

bu sebeptendir ki, bu kıyafet başka kimsenin üzerine tam oturmaz.
devamını gör...
230.
hayata daha çok anlam katar.
devamını gör...
231.
kulağımda duyduğum müzikte ki yağmur seslerinin gerçeğe dönüp usul usul üzerime yağması *
devamını gör...
232.
zülfü livaneli'nin bir kitabının adı. filme de uyarlandı baş rolünde özgü namal oynadı.
devamını gör...
233.
devamını gör...
234.
demin televizyonda bir psikolog söylediydi.
mutluluk aslında bazılarımız için ağır bir şeymiş.
bazı insanlara ağır gelirmiş.
hayatı dert ve keder içinde sürdürmek çoğumuz için daha alışılageldik ve daha kolaymış anladığım kadarıyla.
böyleyken mutluluğa talip olmak kolay bir şey değilmiş, çünkü mutluluğu taşımak mutsuzluğu taşımaktan daha ağır gelirmiş.
demek ki mutluluğun ağırlığını diğer alışkanlıklarımız belirliyor. ya da birbiriyle bağlantılı, ilişkili.

yani insanların söyledikleri bir kenara, mutluluğun gerçekten de bir ağırlığı, zorluğu olduğu meselesini ilk defa düşünmek durumunda kaldım ben hayatımda..
mutlu olmak? mutlu olmak?
garip. ama doğru gibi. vay anasını be..
devamını gör...
235.
dünyanın çirkinliklerini unutturacak kadar uzun sürmüyor. hiçbir zaman... bazen bir kuşun geçişi kadar kısa...
devamını gör...
236.
ah mutluluk! mutluluk! sen ne kadar zayıf,ne kadar cılız bir şeysin!!

ivan gonçarov
devamını gör...
237.
mutluluk gibiydi, çok ıssız ama kısa bir an için de olsa dokunabilse yetebilen…

bu çok tuhaf değil mi? onlar yağmur altında ıslandıkları için üzülürken, sen hüzünbaz damlaların intiharlarının keyfini yaşarsın. üç buçuk atan aksak bir kıç yerine dört dörtlük orta karar bir ritim ile çarpan heyecanlı kalp ve yerçekimine meydan okuyarak hafifçe bulutlara uzanan orta ateşte kızarmış yüz kaslarıyla kendini gösterir; bol oksijenle hücrelere nüfuz eden kan ve gözbebeklerinden ışık saçarak etrafa bakarsın o an. renkleri renk, kokuları koku, tatları en leziz haliyle eksiksiz alırsın. yazık ki bir kez daha kıymetini bilmezsin. kıymeti bilinmeyen niceleri gibi çok uzun sürmeyeceğini anlar, boynu bükük karanlığına dalarsın.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

sıklıkla ben buradayım desin, sürdürülebilirliği hiç eksilmesin. dile getiremesek de çok sevildiğini hep bilsin.
devamını gör...
238.
gunumuzde tanimini dahi bilmedigimiz ama “oralarda bir yerde” umidiyle aradigimiz bence bir “haz” arayisi. yasanilmasi cok da zevkli olmayan bir duzen icerisinde belki hayati biraz cekilir kilan bir tur aldatmacamiz olabilir.

efenim fark ettiniz mi bilmiyorum; son zamanlarda kitabevlerinde karsilasilan her kitabin ana konusu bu zimbirti. bu denli anilmasinin nedeni biraz sanki eksikligini hissetmemiz.

tanimi nedir ne degildir bilinmiyor dedim ya; bence birazcik “kabullenme” halidir. dunu, su ani, yapilan hatayi, elde olani/elden gideni… o razilik hali, kendinle savasin bittigi halin adi gibi bir sey bu mutluluk. hani eskilerin tabiriyle bahtiyar olmak, yani bahtiyla barisik olma hali, gibi gibi…
devamını gör...
239.
kizimla ucurtma ucurmaya ciktik. ruzgar azdi ama, sansimizi denemek istedik. sekiz on basarisiz lift off girisiminden sonra vazgectik. dedik bari dort yaprakli yonca bulalim. normalde her avda en az bir tane buluyoruz. o da olmayinca bari kucuk cicekli otlardan toplayalim dedik. onlari toplarken birden bir ciglik atti, bi tane bulmus. dedim ki:

- bak, cogu zaman pesinde kostugun seyler, sen onlari kovalamayinca sana gelir.

bu cocuk dogdugunda "mutlu bir cocuk olsun" diye dua etmistim. allah kabul etti galiba. ben, insanin karakterini en cok belirleyen seyin mutlu bir cocukluk gecirip gecirmedigi olduguna inaniyorum. etraf, hicbir seyle mutlu olamayan, simdiden ruh hastasi olan cocuklarla dolu turkiye'de. abd bu acidan daha sansli. biliyorum sartlar zor ama, en azindan onlara iyi davranarak olasiligi yukseltebiliriz.
devamını gör...
240.
hayat oyununun sonu. güzel bir his olmakla birlikte ataleti de beraberinde getiriyor.

mutluluğun da fazlası zararlıdır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"mutluluk" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim