181.
aslında her yerde her şartta bulunabilendir, görebilmek önemli.
devamını gör...
182.
insanın yaşamı bilişsel döngüler içerir. bu döngünün aşamaları genel olarak şunlardır: düşünceler, duygular ve davranışlar. bu noktaları fazlalaştırmak mümkündür ama bu 3 nokta çok temeldir. hatta çember yerine üçgen diyen teoriler de mevcuttur. bu 3'lü birbirine bağlıdır ve sürekli olarak birbirlerini etkilerler. sebep sonuç olarak sık sık yer değiştirirler ve bu döngünün kökünü bulmak çok zordur. psikoloji alanın en büyük zorluklarından biridir. bu girift yapıyı çözmek uzmanlık gerektirir. benim şuan değinmek istediğim konu ise, herkesin peşinden koştuğu, (doğanın bir kanunu olarak da peşinden koşulanın yarınlar yokmuşçasına kaçmaşı)mutluluk'tur.

mutluluğu çemberde duygular kısmına yerleştiriyoruz. mutluluğun arkasındaki kimyasal reaksiyonları ortalama bir internet kullanıcısı çoktan ezberledi zaten. herkesin üzerinde tartıştığı kısım ise gerçek mutluluk nedir? daimi mutluluğa yani burada kastedilen huzura nasıl kavuşabiliriz gibi sorulardır. bazı mutluklar insanlar da daha uzun etki yaratırken günümüzdeki çoğu mutluluğun süresi görece kısalmış ve tekrarı artmıştır. bu yazı nereye gidiyor hiçbir fikrim yok. kusura bakmayın düşüncelerimi organize etmek konusunda baya kötüyüm. konumuza dönecek olursak hatta insanlar bu kısa süreli tatminleri mutluluk olarak bile adlandırmıyorlar. çünkü mutluluğun süresi çok az, tekrarı çok fazla, bağımlılık oluşturucu.(sebebi bilişsel üçgeni(çemberi) zaman olarak çok kısa ve emek istemeyen yapılar.) bunu insanlar oyalanma ve vakit öldürme diye tanımladıkları zamanlarda çokça yapıyorlar. en büyük örneği sosyal medya uygulamalarında kaydırmak adı verilen yapı. yapıyı üçgene göre çözümleyelim.

davranış: parmakla ileri geri
düşünce: video ve resim üzerindeki subjektif fikirlerimiz
duygu: yeni şeyler görmenin verdiği kimyasal reaksiyon sonucunda oluşan mutluluk.

davranış 1 saniye, düşünce kişiye göre değişebilir çoğu refleksif düşünce kalıpları bu süreç 5 saniye diyelim, oluşan duygu yeni davranışa kadar oluşan beyninin toleransına göre değişecek olan salgılanan hormonun verdiği mutluluk genelde yeni kaydırma davranışın ardından sönümlenir.

bu bilişsel içeriğinde mutluluk olan yapımız yaklaşık 7 8 saniye, araştırmalar belki daha azını söyleyebilir. çok az enerji gerektiren, sürekli tekrarlanabilen, bağımlılık oluşturucu bir yapı. benzetme olarak doğal yapımızı hackleyen bir çember.

sonuçları değerlendirildiğinde toleransımızın artması beraberinde hayatımızda oluşan tatminsizlik, mutsuzluk, sebepsiz sinirli hissetme hali, huzursuzluk. uzun süreç ve emek gerektiren bizi daha uzun süre mutlu edilen yapıların rafa kaldırılması. dikkat dağınıklığı (dikkat eksikliği değil), sosyal izolasyon, anksiyete. daha sayayım mı bilmiyorum. şimdi gelelim bu yapıyı hafızasında uzun süre tutabilen ortalama ve ortalama üstü zekaya sahip insanlara. kafasında oluşan bu çemberler birikerek hayatındaki çok çok daha büyük ölçekli çemberleri manipüle etmesi ve değiştirmesi olayına. örneğin 30 yaşına gelmiş hayatta belli düşünceleri oluşmuş neyi istediğini bilen, kendi zevkleri doğrultusunda hayal kuran görece psikolojik olarak sağlıklı bir bireye. ... yazıyı burada noktalıyorum çok uzadı devamını sonra yazayım. buraya kadar okuyanlara teşekkür ediyorum. açıklama: bu yazı tamamiyle bilimsel olarak nitelendirilemez, itirazlarınız, karşıt veya destekleyen fikirleriniz olabilir. konuşalım tartışalım eğlenelim.
devamını gör...
183.
freud gerekeni söylemiş zamanında. mutluluk pantolona işemek gibidir, herkes ıslaklığı görür sense sıcaklığını hissedersin.
devamını gör...
184.
en son 7 yıl önce falan yaşadım. şimdi anlık mutluluklar yaşıyorum ama genel olarak mutsuzum. acaba mutlu insan diye bir şey var mı?

dizilerde, filmlerde zengin, evli, çocuklu tipler bile bir şeyden bunalıyor. nasıl mutlu olunur, mutluluk nelere bağlıdır hala anlamam.
devamını gör...
185.
mutluluk mavi çocuktu; oynardı bahçemizde
devamını gör...
186.
mutluluk ne zenginlikte, ne malda mülkte, ne de makam ve mevkidedir. mutluluk, ilk önce kendini ve hayatı sevmendedir. dün yaşadıkların geçmişte kalmış, istediğin kadar düşün, sana bir faydası yok. yarın gelmedi, geleceğe ait planlar gerçekleşmeden sevinmek veya üzülmek bir şeye yaramaz. mutluluğun sırrı yaşadığın anı hissederek yaşamaktır.
sizi mutlu eden birisi varsa elini sımsıkı tutun ve asla bırakmayın.
devamını gör...
187.
herkesin arayıp durduğu, üzerine kara kara düşündüğü o şey... bir yanılsama olarak mutluluğu sürekli aramayız. mutluluk yalnızca mutsuz zamanlarda aklımıza gelen bir şeydir. mutlu olduğumuzda zaten mutluyuzdur ve herhangi bir isyanımız yoktur. öte yandan mutluluk çoğu zaman bir an ya da anı halidir. farkında olduğumuz bir şey değil, anımsadığımız bir şeydir. 17 yaşımdayken çok mutluydum. ne 18 yaş sorumluluğu ne 16 yaş sorumluluğum vardı. ama şu an o yaşıma geri dönsem eminim birçok mutsuz an yaşamışımdır. fakat sadece mutlu anlarımı hatırlıyorum ve o zamanlar çok mutluydum diyorum. öte yandan her birimiz biyolojik bir organizmayız. bunun sonucu olarak yemek yemek, uyumak, aile(sürü) içinde olmak, güvende olmak, cinsellik vb. bütün olaylar bizi mutlu eder. bunlar yaşamsal faaliyetlerdir ve neredeyse bütün canlılar bunları gerçekleştirir. mutluluk adında ön bilgiler alındıysa, şimdi onu psikolojik olarak ele alayım.
bana göre insan iki durumda mutlu olabilir;
1)tamamen kendisi olduğunda
2)tamamen başka birisi olduğunda
insan tamamen kendisi olduğunda, kendisidir. uzman olduğu ya da sevdiği işi yaparken, annesinin dizinde yatarken, en sevdiği grubun konserindeyken ya da kendi isteğiyle zevk alarak yaptığı herhangi bir şeyi yaparken tamamen kendisidir. tamamen kendimiz olduğumuzda psikolojimize pozitif olarak geri yansır.
tamamen kendimiz olmadığımızda ise, başka bir karakterizdir. bu bir kitabın, filmin, dizinin ya da tiyatro oyununun karakteri olabilir. bir sanat tüketirken, genelde baş karakterle bazen de yan karakterlerle derin empati kurduğumuzdan, o karakterlere dönüşürüz. kitabı bırakana, filmi bitirene kadar kendi hayatımızdan çıkıp başka bir hayat yaşarız. bu da psikolojimize pozitif olarak geri yansır.
öte yandan yaşam mücadelesinde mutlu olmayı da şöyle tanımlayabilirim. o gün evdesiniz ve hiç dışarı çıkmayacaksınız. ve müzik dinliyorsunuz diyelim. en sevdiğiniz müzikler de olsa çok mutlu olmadan normal bir şekilde dinler sonunda kapatırsınız. fakat o gün bir işiniz var ve hazırlanırken müzik dinliyorsunuz. böyle bir durumda müzik çok daha hoş bir hale gelir. öyle ki kendi açımdan bazen buluşmalarıma geç kaldığım bile olur. müzik aynı müzik, siz aynı siz peki değişen ne? değişen şey sizin mücadele halinde olmanız. eğer bir mücadeleniz varsa kendinizi ödüllendirme maksatlarınız daha anlamlı daha güzel hale geliyor. ama bir mücadeleniz yoksa, dünyanın en güzel şeyleri bile yavan ve sıkıcı hale geliyor. diyelim ki mücadeleniz sonuç verdi ve hedefinize ulaştınız. ilk anlarda yaşanan mutluluk zamanla yerini normalliğe bırakacak. artık sırada yeni bir hedefiniz olmalı ki yeniden mutluluğa erişebilin.
öyleyse mutluluk eşittir mücadele diyebiliriz.
devamını gör...
188.
yıllar boyu hep çok düşündüğüm bir sözcük oldu mutluluk. zaman zaman hiç mutlu olmadığımda da karar kıldım. sevinç duydum elbette ama pürü pak mutluluğu bulmak için kimsesiz bir ney gibi yanmam, pişmem ve büyümem gerekiyormuş.

işte herkes gibi birbirini izleyen mutsuzluk ve huzursuzluk sarmalları içinden geçerek buldum bende kendi yolumu.
kısaca tarif etmem gerekirse mutluluk; bir an değilmiş, bir oluşmuş ve adeta insanın yaşayışına vuran bir tutam ışıkmış.
ve insan, gerçek mutluluğu bulana kadar bilmiyormuş mutluluk ve sevinç arasındaki farkı.
tıpkı aşk gibi.

belki de gerçek aşkı ve mutluluğu aynı anda keşfedenlerden olduğum için daha iyi anlıyorum benzer rüyaları.

bilmem nasıl anlatsam; yalnızlığına düşkün ve mutluluk beklentisinden çoktan geçmiş biriyken beni bulup, cıvıltılarımı saklandıkları kuytulardan çıkaran bir aşk ile dört tarafımı sarmanın, mutlulukla göbekten bağlı olduğunu düşünüyorum, diyerek başlayabilirim galiba.

ya da birinin gözlerinin aydınlığını her an daha çok sevmenin sevinci aşıp mutluluğu inşa ettiğini mi izah etmeli naçizane kelimelerim ?
aslında hepsi ve daha fazlası...

çünkü artık gerçekten mutluyum. bir anın içinde değil, bütün bir oluşun en uçsuz dehlizlerinde hissedebiliyorum.
mutluyum. benim mutluluk sırrım bütün yüreğimle aşık olmak ve aşık olunduğundan en ufak bir şüphe bile duymadan bir güven ve huzuru teneffüs etmekmiş.

işte bu yüzden şimdi, bütün mutsuzluğumla ve tüm kötü rüyalarımla barışmayı seçiyorum. tıpkı bütün avareliğimle içten içe benim bile inanmadığım başarısız aşk denemelerimi mazur görmeyi seçtiğim gibi.
insanız çünkü, en keskin bilgilerini sınayarak öğrenen bir türün üyesiyiz yani. ben de aşk ve mutluluğu en evvelde zıttını tanıyarak öğrendiysem niçin kabahatli sayılayım?

hele ki bu aşkı ve mutluluğu bulan halimi yaratan süreç bunlarken nasıl barışmam yolculuğumla?

öyle işte sözcük, insan gerçek mutluluk ve aşkı bulunca kendisine de hayattaki kötü deneyimlerine de daha bir anlayışlı hale geliyormuş.
devamını gör...
189.
yan odada - bir ötekinde olduğuna inanılan.
devamını gör...
190.
tekrarı olmayan anılarda kalır.
devamını gör...
191.
sürekli kapılamadığımz duygulardandır. oysa stres aylar boyunca sürebilir.
devamını gör...
192.
mutluluk istek ve taleplerimizin karşılanması eşiğidir. 3 temel, toplamda 5 ana dürtülerle doğan insanoğlunun temel gereksinim gibi dürtülerini karşılama isteğidir. arz talep dengesi ve terazi gibi işleyen bu sistemde arzularımız yaramaz bir çocuğu temsil eder. onun mutluluk sebebi gereksinimlerinin ne ölçüde karşılandığıdır. egolarımız, ilkel dürtülerimiz, benliğimiz mutluluğun oluşmasında veya eksikliğinde ana rolü üstlenir. kısaca biz, hep tüketmeye programlı, ihtiyaçlar hiyerarşisinde en üstte bulunanlara göre programlanmış primitif doyumsuz ve mutsuzluğa yatkın birer canlıyız.
devamını gör...
193.
bütün güzel duygular gibi sürekliliği olmayan duygudur benim için.

mutluluk ya geçmişte kalandır, ya da gelecekte olması umulan.

asla şu anda olduğunu fark edemediğimiz. mutluluğu aramak bile mutsuz ediyorsa insanı, mutluluk neye yarar?
devamını gör...
194.
basittir aslında uzaklarda arayıp bulamadığımız içimizde olan , büyük şeylere bakıp görmeyi kaçırdığımız küçük anlardır. bakmakla görmek arasındaki farktır mutluluk.
devamını gör...
195.
mâhiyeti mutsuzken idrak edilen uçucu duygu.
devamını gör...
196.
bir dakika sözlüğe bakıp geliyorum.
devamını gör...
197.
bilmemek aptallık değil, mutluluktur daha az yük daha çok huzur = mutluluk
devamını gör...
198.
önce alışkanlık ve sonra da bağımlılık yapar *. pek çok şey gibi. mutlu olmak için yaşayacaksanız eğer, bu yaptığınızı iyi düşünün, iyi planlayın..

yaşam merhametsiz değildir ama yaşam, şefkat, sevgi, aşk gibi duygularla bezeli bir acıma algısına sahip de değildir.
devamını gör...
199.
boş dava.

"madem ki mutluyuz, şimdi ne yapacağız?"
devamını gör...
200.
farkina varilinca tadi kaciyor.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"mutluluk" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim